İYİ AKŞAMLAR
Her an telefon çalacak, sen arayacakmışsın gibiyim,
Yüreğimde ufacık da olsa bir umut,
Eşikte ayak sesini duyacak gibiyim. Hayalin her an yanıbaşımda, Uzatsam elimi sana dokunacak gibiyim. Uzaktan bir hayalet gibi en vazgeçilmez seyircinim, Göz göze gelsek, gözlerimle sevgimi anlatacak gibiyim. Aklım bir harman yeri, doldurmuş içini ne kaldıysa senden geri, Keşkeler altında ezilir gibiyim. Benliğim sensiz, ruhum ıssız, Sensiz ben biraz nefessiz gibiyim. Yokluğun bir kor olmuş yakıyor, Dayanacak gücüm kalmamış gibiyim. Hep beklesem hiç mi gelmezsin? Kaç gün geçti sen bilmezsin ama, Mevsim kışa döndü bak, Sanki ben azıcık sensiz gibiyim;
Gölgesine sığındığım gece! Gölgesine sığındığım gece! Sen söyle hangi ayrılık çıkarır darağacına asılmış gönlümden ipini? Bir lahzalık sevincimde tıkandı kaldı yüreğime.. Yutkunamadan bir masal daha bitti gönül surlarımda.. Şimdi kalemede meylim kalmadı.. Kalemse bana isyanda..
Artık gönlümden değil yüzümden şiir aktığını söylüyor dostlarım..
Şimdi satırlar ardına saklanmış gözyaşlarıda ifşa olsa yalancı bir baharın sızısını yakar,
kül eder yüreğim..
Seni değil hayatı yalanlıyorum ben! Şimdi sözlerinle ağlasanda bir kapı daha kapandı aşka! Kaç kurban gerekir ki bir aşka? Kaç adak adanır mutluğa? Eylülde bitti sonunda.. Hayat değilmiydi bizi terkeden acımasızca?
Bir düşten daha uyandım..
Terler içinde kalkıp yine seni sayıkladımya helal olsun hayat sana!
En fiyakalı sözü vurdun gönlümden yana!
Suskun bir aşk kadar felç eden varmıdır yüreği bilinmez ama her kişi aynasıdır karşısındakinin.. Hissetmek için hissetmesi gerek karşındaki suretin.. Ve nasıl hissediyorsan hissediliyorsundur bilmelisin..
Sevgiyi geceyle süsleyen, geceyi bize veren..
Bir örtü çekip üzerine kurtulmak kötü düş(üş)lerden...
Sonra derince bir iç çekip geçmişe hapsetmek senli düşleri..
Bir düşten öte bilmemek için seni... Hayata yenilmemek ve yalancı bir yâre kanmamak için susturmak gerek harfleri.. Sessiz harfleri ayrı kefeye koyup, sesli harfleri söküp atmak alfabemizden.. Gurur yapma demeyin.. Bu gurur değil sadece acıtmadan yüreğimi, ağlatmadan gözlerimi, duymadan sözlerini kapatmak bu defteri.. Eee `si işte böyle!
Susuşlarım bundandı..
Susuşum b/aşk`aydı...
Yüzünün akşamında tedirgin Ruh damıtılmış bu saatte Damla damla imbikten geçiyor Akşam işte o bildiğin gibi Kızıllıktan sonra Usul usul yaklaşıyor! Sensizlik ufka düşmüş Bir çiğ bu vakitte Biraz mütebbessim, biraz hırçın Islak ıslak tenime dokunuyor…
Birazdan ayaz çıkacak belli
İçine işliyor adamın daha
Baharın serinliği…
Bir yalnızlık, bir akşam Gece dediğin bir sessizlik Bir katran…
Yüzünün akşamında mahzun
Sunmaz ellerin sırrını: dargın!
Şımartılmış yıldızlar dökülür
Bu saate gözlerinden Zülal gibi dokunur yüreğime Kimse bilmeden Ellerin ellerin ve gözlerin Bu akşam bir başka mahzun Bir başka tedirgin…
Birazdan gideceksin belli
Bu ayaz gecede
Yüreğime sarılsan,
Fecre kadar yanı başımda kalsan…
her gece sabaha ağırıyor sevgili saclarım ömrüne...... gece; seherlere dargın kalıyor ve sabaha ömrümde ince bi tını kanıyor kötürüm bi dünyanın dar sokakları efkar içinde(!) haki bi renge kapanıyor ömrüm üşüdüğümde biraz kahır örtünüyorum oysa senin kadar sevmiştim nergizleri atıl makyajını döktün boynuma va gittin boynumda sönük bi ruj lekesi... ve......gözlerinin fulu karası...! dudaklarım ezbere öpüyor artık dudaklarını bütün sözler/im sevdamın maskarası...! yinede susmalımıyız sevgili? .................... ..................../ SUSUYORUM; her gece bi ucuruma düşüyor bedenim her gece uykusu heyelan bi düş kırılan bi dal gibi açık kalıyor ruhum kırılan bi dal gibi cıplak ÜŞÜYORUM; ve........her sabah düştüğüm ucurumda acıyorum gözlerimi dokunuşlardan coook uzak...(!) esrik, yoksun ve kurumaya yüz tutmuş bi sahra ellerim ah...elerim yüzünden,gögsünün alargasından yoksun uzak ellerim... benim olmayan iki nesne gibi geliyor bana acıdan hissizleşen ellerim kan içinde artık benim olmayan iki uzvu taşıyor iki kan ceşmesini yani sevgili.... gözlerim ; pencereler ardına düşmüş , derinligini kaybetmiş bir , dünyanın , baş döndüren miğde bunlandıran , duygularıma zorla perişan olmuş, resimler gösteren iki subje oluyor... oysa herşey bu kadar objektif... herşey yine ansızın oluyor ansızın buldugum aşk gibi / sevab gibi / şehvet gibi nasıl alıkoyamıyorsam bütün bunlara kendimi bir gece oluyor bir uçurum düşerken tutunmaya çalışan ellerim / artık benim olmayan ellerim kan içinde ellerim sevgili. ve bi sabah düştügüm uçurumda açıyorum kendimi. dokunuşlardan çok uzak... artık susuyorum sesim ıcınde yankılanıyor bitirim bir ustura gibi ; rastgele kesiyor saclarımı beni / düşlerimi.../ömrümü bütün cogul yanlarımı tekil bir hasret artık , sesim bile iğrenç geliyor susuyorum susuyorum susuyorum.... bütün susuşlarım birleşiyor bütün susuşlarım neden sustugunu bılerek yüregimin daglık alanlarında örgütleniyor.. bir isyan bir devrim başlıyor yüregimin yaralı cografyasında.. SORMA biliyorum sevgili gözlerim gözlerinde sürekli birşeyler arıyor buluyorda... sonra dudaklarına yazıyor dudaklarının yazılmaya unutulmuş sayfalarında sanıyorumki bu isyanı yalnızca senınle bastırabılırım peki yaralarımız ? yüregimiz kavim yaraları eskiden cok eskiden kalan yaralarımız ! Öpsem geçermi ? Öpsem Geçermi ?? ÖPÜŞSEK GEÇERMİ SEVGİLİ ?... |