Buyrun öncelikle burdan bi dinleyin ! == >> https://www.youtube.com/watch?v=60ietJrqWgk
Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uğraşıyoruz!
Evet... Bugünkü ortamın tek suçlusu Atatürk`tür!..
Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya`daki Türkün durumunda değilse, bunun suçlusu odur!
Eğer 1923`te, kişi başına düşen ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa; bunun suçlusu odur!
Eğer 1929 - 39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken, Türkiye`de yüzde 96 artmışsa; bunun suçlusu odur!
Eğer Türk işçisi, Batı`daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14 - 16 saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, Fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa; bunun suçlusu odur!
Eğer Türk kadını; yasal olarak erkeğine eşitse; "köle" değilse, seçme ve seçilme hakkını, Fransız kadınından bile önce elde etmişse; kadınlar bugün Türkiye`de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa; bunun suçlusu odur!
Eğer 1923`te Darülfünun`daki öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye`de, bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa; bunun suçlusu odur!
Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini onbinlerce genç izliyorsa; bunun suçlusu odur!
Eğer şeyhülislamlar "fetva" verip Kuran`ın Türkçe basımını engelliyorsa; ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde okunmuyorasa; bunun suçlusu odur!
Eğer bugün, Köy Enstitülü binlerce köylü çocuğu,kültür yaşamımıza damgalarını vurabiliyorsa; bunun suçlusu odur!
Eğer 1923`lerde Ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21. yüzyılın aydınlığında bir ölçüde yaşayabilmişse; bunun suçlusu elbette ki odur!
* * *
Atatürk`ün suçları saymakla bitmez.
Bir zamanlar kralların, şahların, cumhurbaşkanlarının, başbakanların Ankara`yı ziyaret için kuyruk olmalarının sorumluluğu da Atatürk`e aittir... Baskı rejimlerinden kaçan yüzbinlerce Batılı bilim adamının bir zamanlar Kemalist Türkiye`yi seçmesinin sorumluluğu da...
Faşit Mussolini`nin bile Türkiye`yi "Avrupalı" saymasının günahı da...
Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için, suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir.
Sokaktaki adamın bile "miras hakkı"na dokunulmaz iken... Atatürk`ün vasiyetini çiğneyerek, Türk Dil ve Tarih Kurumlarını devletleştiren, Atatürk`ün miras gelirlerini, devletin aldığı memurlara dağıtan "beş general" suçsuzdur!
"Ben Atatürkçüyüm ve laikim" diyerek, din derslerinin zorunlu olması hükmünü anayasaya koydurtan, Alevi`nin, Hristiyan`ın, Yahudi`nin, "Sünni inancı"nı öğrenmesini zorunlu hale getiren, Marmaris`teki emekli adam suçsuzdur!
Köy Enstitülerini kapatırken imam-hatip liseleri açanlar... Laik liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken, imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını sağlayanlar... Menderes`ten, Demirel`e, Özal`dan Yılmaz`a, tüm "Atatürkçü laik" başbakanlar suçsuzdur!
Milli Eğitim Bakanlığı`nı şeriat yanlılarının işgaline terk edenler... Sağlık ve Tarım Bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler... İçişleri Bakanlığı`nın yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin şeriatçı olması için kollarını sıvayanlar... Hepsi, hepsi suçsuzdur!
Asıl suç, Harp Okulu`nu şeriatçılara açmamakta direnen Kemalistlerdir!..
Sokaktaki adama küfreden suçludur; ama Atatürk`e küfreden suçsuzdur!..
* * *
Erbakanlar, Mezarcılar, Dicleler... Holding solcuları, numaracı cumhuriyetçi liboşlar... Şeriatçı, Kürt ırkçıları...
Hepsi de haklılar!
Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?
1950`den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?...
|