ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

https://www.youtube.com/watch?v=BlmzHf6ywkQ - Mabel Matiz - Sultan Süleyman

Kim ne derse desin, 
sessiz sevenin en çok seven insan olduğuna inanıyorum.
Çünkü daha önce haykırmıştır aşkını, daha önce fedakarlıklar yapmıştır, elinden tutabilmek için birçok yolu denemiştir. Sonuç istediği gibi olmasa da yine de sevmeye devam eden insan sessiz kalır. Belki artık ardından koşmayacaktır, belki bir daha aramayacaktır. Ama bu vazgeçmek değildir. Çünkü bazen seni hayatında istemeyeni varlığınla da rahatsız etmek istemezsin, başkasıyla veya yalnız, yeter ki mutlu olsun dersin. Bu yüzden aşkı içinde yaşar, sessiz sessiz yere göğe sığamayan bir sevgi büyütürsün kalbinde. Sessiz seven insan en çok acı çeken insandır, Çünkü yokluğuna alışmadan önce çoğu geceler uykusuzluğu tattı. Ve uykusuz geçen gecelerinde çaresizliğine ağladı, acının dibini gördü. Ve artık kabullendi olmayışını. Uzaktan sevdi, sarılmanın verdiği o huzuru hissetmeden, sevilmenin ne demek olduğunu tatmadan, çok uzaktan sevdi. Sessiz seven insan en çok seven insandır. Ve bu sessizlik o dönene dek sürer. Asıl tuhaf olanı dönmeyeceğini bilir ama yine de bekler... Hayat işte...

İnandığım tek doğrumken, koca bir yalana dönüşmen senin eserin
Tuhaf olanı bunca fedakarlığıma rağmen.
Beni sevmemen değildi tuhaf olanı neydi biliyor musun?
Tüm insanlar içinde beni en çok senin kırıp, yaralayıp, üzmendi ve buna rağmen seni hiç unutamamamdı uykusuz geçen gecelerde iç çeke çeke adını sayıklamamdı. İşte galiba bu aşktı...
Bazen bittiğine değil, verdiğin değeri hak etmediğine şahit olduğun için ağlarsın. Bazen gittiğine değil, yarınların hayalini onsuz kuramazken, onun bir başkasına `hiçbir şey yaşanmamış` gibi dokunacak kadar ucuz olduğuna ağlarsın. Bazen yarım kaldığına değil, doğru sandığının koca bir yanlıştan ibaret olduğuna ağlarsın.

Üzülme sakın daha önce de canın defalarca yanmıştı.
Ve bu senin ilk hayal kırıklığın değil, geçmez dediğin onca acıdan sonra gülümsediğin anları hatırla ve asla bunun da geçemeyeceğine kalbini inandırma. Canını yaktıkları için, onlara düşman olmaktansa. 
Sevgini hak etmedikleri için, yüzlerine alaycı bir gülümseme yolla.
Eğer benim için yaratılmışsan, nereye gidersen git.
Uğrayacağın en son durak ben olacağım, işte buna inanmak bile güzel.

Sorun sevmek falan değil, 
sorun yanlış insan üzerine kurulan tertemiz hayaller. Sorun kalbimin kırılması değil, geçen onca zamanı biten bir aşka harcamak. Sorun sevmek değil, asıl sorun mutluluktan gülümsediğimde yanımda olanların ağladığımda omuzlarına yaslanıp avunamayacağım kadar uzak olmaları. Sevdiğim için pişman değilim. Ben asıl insanların beni zayıf yerlerimden kırmalarına ağlıyorum. Sorun sevmek değil, mutlu yarınların düşlerini kurarken, onun ardında parçalanan bir kalp bırakmamış gibi başkalarına gülümsemesi. Ben çok yoruldum, artık başımı yastığa mutlu koymak istiyorum, yastığımı ıslatarak değil. Biraz uzak olun.Acıma acı katmak yerine, hatalarımla yüzleşmeme izin verin...
Seni olduğun gibi kabul etmiyorsa, kişiliğinden hiç ödün vermeden, ona sadece bir tebessüm yolla ve kendi yoluna devam et, devam et ki güçsüz bir yapıya sahip olmadığını anlasın, sanki tek çare oymuş gibi boyun eğersen, bundan sonra yaşayacağın tüm aşklara da boyun eğmiş olursun. İpler her zaman karşı tarafın elinde olmamalı ve zaten kuklalık sana asla yakışmaz. sıradan, basitleşmiş, hiçbir söz hakkına sahip olmayan biri olmaktansa, yalnız kalmak her zaman daha iyi bir tercihtir...

Bitti, geçti, artık uzaktan bak bana, nasıl toparlandığımı gör.
Gülüşlerimi izle, izle ki senin için imkansız olduğumu hatırla...
Biz seninle ayrılmadık, sadece sen beni ardında bırakmayı seçtin.
Biz seninle birbirimizi unutmadık, sadece sen temiz bir sayfa da 
adımızı yan yana görmekten korktun..

Sana ihtiyacım var dedim, ne kadar dedi. Bunu anlatmaya ömrümün yetemeyeceği kadar çok dedim. Susup başını eğdi, o da haklıydı çünkü sevmiyordu, sevseydi eğer gülümserdi. Bazı şeyler gerçekleşmeyecek kadar güzeller sen de öylesin dedim, duymadı çünkü gitmişti. Sevseydi eğer kalıp ellerimden tutardı, bazı insanlar vardır yakınında olsa da aslında dokunamayacağın kadar uzaktadır, tıpkı senin gibi dedim. Ve bunu duyan yine yalnızca bendim. O da haklıydı çünkü sevmiyordu, Ve insan sevmediği birinden aşka dair kelimeler duymak istemezdi. Çünkü kalbin bir başkasına aitse eğer diğerlerinin sana ne söylediği umrunda olmazdı. Onun kalbi başkasına aitti. Ve daha fazla bunları yazmanın da bir anlamı yoktu. İşin özeti sadece iki kelimeydi. Seviyordum, gidiyordu.

Seni anlayan biri olmalı hayatında. Her şeye rağmen seni dinleyen,
Sesiyle huzur veren, yokluğunun sana iyi gelmeyeceğini bilip
Bir an olsun elini bırakmayan. Varlığıyla mutlu edebilen.
Gülüşüyle içini ısıtan biri kesinlikle olmalı hayatında.

Belki çok uzun zaman sonra bunun farkına vardım, ama öğrendim.
Eğer sen umursarsan, o umursamaz, eğer sen çok değer verirsen, o bunu anlamaz. Ve eğer sen temiz bir sevgiyle ona bağlanırsan, o aşkı kirletip çekip gider. Öyle çok umursamayacakmışsın. Hak ettiği kadar değer verecekmişsin herkese. Ve en önemlisi de seni hayatının sonuna kadar yanında taşımaktan korkan birini, meğer hiç mi hiç sevmeyecekmişsin.
Geriye dönüp baktığında, 
Üzüntülerinin mutluluklarından çok olduğunu görüyorsan. 
Şarkıların nasıl söylendiğine değil de, sözlerine dikkat edersin. 
Ve kitapları sadece okumak için değil, aslında sayfalarda 
Sana ait bir şeyler bulmak için okursun...

Olur ya gittiğin o kentte aşk basmazsa seni bağrına, dilediğin gibi sevemezlerse saçlarını, hiçbir duan kabul olmazsa uzağımdayken, 
başını eğip gelme, dönme bu şehre, uğrama geçtiğim sokaklara, 
bekleme başıboş soğuk kaldırımlarda, dedim ya yoruldum, sensiz geçirdiğim gecelerde kendi gözyaşlarımda boğuldum, Yokluğuna mahkum ettiğinde, çok şey keşfettim düşlerimde, hiçbiri aşk değildi, yeniden sevdiremediler seni. Umudumdum, oysa şimdi unutuldun...

Dipnot : Yazdigim Kitabcigimdaki bir kaç Satir ( Denizim)