O zaman insan hayatını elmanın asılı olduğu ağaç olarak tanımlamalıyız ki;
"Hayat, güzel elmalarını hep en üstte saklar." denmeli o zaman. O, güzel elmalara bahşedilen güzelliğin bedelini ödeyebilsinler diye... Onlara kolaylıkla ulaşılmasın diye...
Ve o güzel elmaların bazılarına, görünüşte ulaşılması zor gibi gözükse de dallara basılıp çıkılabilecek bir yol hazırlar hayat!.. "Gerçek Göz Sahibi"nin görüp tırmanmaktan çekinmeyeceği bir yol!..
Bazı elmalar ise, kendisini öyle bir tepede hisseder ki; tırmanıp çıkılacak dalları bile incecik olur onların!.. Güneşin yakıcılığında kavrulup giderler!..
Ve sonunda yere düşen çürük elmalar olurlar kurumaktan!..
|