ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Haz.2006 Çar 21:41:51 Aşk Bazen Gider...Ya da siz gittigini sanırsınız |
|
Terk edildigin yerde öylece kala kalirsin...
Bir sabah uyanirsin ki gözünü açtigin ömür senin ömrün degildir...
Aynada tek parça görünen bedenin, aslinda lime limedir...
Nefes diye içine çektigin cigerlerinde parçalanmis askinin cam kiriklaridir...
Her sabah ölmeyip neden uyandigina lanet edersin...
Bazen ask gider... Önünde bir kadeh raki, küllükte bir ölüm dolusu izmarit öylece bakakalirsin arkasindan... Kulagin hiç çalmayacak olan telefondadir... Zaman dursun saatler hiç geçmesin istersin... Tanrim ne olur gerçek olmasin, ne olur günes dogmadan geri dönsün, teninde bir baska tenin kokusunu getirse bile dönsün yeter ki hiçbir sey sormam ona, bu geceyi yasanmamis sayarim,unuturum yeter ki asik olmasin... içimde durmaksizin çiglik atar dualar...
Ama bazen ask gider ve o çaresizce yalvardigin Tanri bile gider pesinden... Sonra sabah olur, günes dogar... Askin gelmez bir türlü... Bir gecede degisir ömrün... O bir türlü inanmak istemedigin kader seninle alay eder gibidir... Ömrünü adadigin, yillarini önüne serdigin askin bir gecede bir baska hayata karismistir iste... Bir gecede bir baskasinin aski olmustur... İNANAMAZSIN! ...
Bazen ask gider... Ve sen yilardir içinde yasadigin yürekten valizler dolusu anilarla kendi yalnizligina tasinirsin... Elin varmaya varmaya bosaltirsin dolaplari... Çekmeceden çikan her giysi parçasi onunla geçirdigin anilarin tarihiyle agirlastikça agirlasir... Onun kollarinda geceler boyu cennet uykularina karistigin yatak sen giderken utancindan bakamaz yüzüne... Dogmamis bebegin yerine koyup büyüttügün cam önündeki o küçük mor menekse yapraklarina kondurdugun veda öpücügüyle büker boynunu... Valizlerini kapinin önüne yigip yüzün sirilsiklam son bir sigara için yigilirsin koltuga... Gidiyorsundur iste... Askini kendi ellerinle bir baska aska teslim edip... Ömrünü onun ömrüne, hayallerini onun hayallerine, sevdani onun sevdasina ekleyip...
Bazen ask gider... Ve adresi degisir evinin... Sesinin tonu degisir, yüzünün rengi... Yastiginin sicakligi, yedigin yemegin tadi uykularin degisir... Ve rüyalarin her aksam açip girdigin kapidan baska bir sevda giriyordur artik... Her gün oturdugun koltukta o bakmaya doyamadigin gözlerin isiginda bir baska sevda oturuyordur... Yıllardir evinde agirladigin, masalarina konuk oldugun, hayatlarini paylastigin dostlarinin kahkahalari arasina bir baska ses karisiyordur artik... Senin gölgene aliskin duvarlar bile çoktan kabullenmistir yoklugunu... Her gece uyudugun yastiga bir baska sevda birakiyordur kokusunu... O öpmeye kiyamadigin dudaklarda bir baska sevdanin adi... Askinin o tek cennet bildigin uykularinda bir baska sevdanin rüyalari...
Bazen ask gider ve anilarda gider pesinden... Siz hiç o yüreginize sigdiramadiginiz askinizi bir baska sevda için aglarken gördünüz mü? ... Ben gördüm! ... Kör oldu gözlerim onunla sevdasina aglamaktan... Bir alev topu gibi onun için çiglik çiglik yanarken siz hiç askinizin önünde diz çöküp Bu kadar çok seviyorsan birakma onu, sana kiyamam ne olur git, diye yalvardiniz mi? ... Onu bir baskasinin kollarinda düsünürken siz hiç geceler boyu aklinizi kaçirmamak için kendi kendinize bagirdiniz mi: Unut onu, unut onu, unut onu ya da ÖL! ... İçinizdeki o durmak bilmeyen yanginin acisini dindirsin diye kanatincaya kadar bileklerinizi isirdiniz mi? ... Göz yaslari içinde yastiginiza gömülüp her Tanri ya siginmak istediginizde artik baska bir yürege sevdali olan askinizi ondan geri istemekten utanip dua etmekten vazgeçtiginiz oldu mu hiç? ... Siz hiç yana yana sevdiginiz bir sevgilinin yoluna gençliginizi serip güle güle baska bir aska ugurladiniz mi? ...
Bazen ask gider! ... Ama ölüm gelmez bir türlü... Ne yapsaniz öfke duyamazsiniz, giderken bir kibrit aleviyle atese verdigi ömrünün alevleri içinde eriyip giden yüzünüze, silinip giden kokunuza, kül olan yüreginize dönüp bir kez bile bakmayan o sevdaniza... Anlarsiniz asktir bu, öfkeyi bir türlü yurduna kabul etmeyen... Vefasiz bir unutusa kurban olsa da solup yitmeyen... Hayattan sogutup size ölümü özleten... Ölü bir bedende canli kalmakta direnen... Anlarsiniz asktir bu...
Bazen ask gider... Günler geçer ardindan ve aylar... Bazen de yilar... Bebekler büyür, insanlar yaslanir, insanlar ölür, esyalar eskir, evler yikilir, kurur agaçlar... Sokaklarin adi degisir... Acilar bellegin acimasizligina teslim olur... Sevilen unutur, seven yanar..
Bazen ask gider... Ya da siz gittigini sanirsiniz...
CEZMi ERSÖZ | | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Haz.2006 Çar 23:02:28 |
| fiogf49gjkf0d
|
Aşkın Anlamları |
Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir. Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir. Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir. |
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir. Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir.Anlasmaktir. Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir.Inceliktir. Aşk, korumaktir. Sorumluluktur. |
|
Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir. Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir. Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir. Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir. Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Nesedir. Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir.Mutluluktur. Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde,uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir. Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir. Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir. Aşk, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir. Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir. Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir. Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir. Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir. Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur. Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir.Kaderdir. Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir. Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur. Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir. Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir.Yalnizliktir. Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir | | |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Haz.2006 Çar 23:41:57 |
| Mavisi yeşiline karışmış, uzun uzun ağaçların gölgelerini cömertçe sunduğu, türlü türlü böceklerin, çiçeklerin yaşadığı, insanoğlunun pek az uğradığı ormanlardan birinde güzel bir göl vardı. Suyu berrak mı berrak, serin mi serin... Gölün kıyısında hayat bulmuş boynu bükük papatya, yanıbaşında o eşsiz büyülü suyun içinde açmış olan, en az kendi kadar yalnız görünen nilüfer çiçeğine sevdalanmıştı. Onun görkemli görüntüsünü, saf, masum, asaletli halini hayranlıkla seyrediyordu her gün.
Nilüfer çiçeği de kayıtsız değildi sevgili papatyasına karşın. Birbirlerine sevgiyle bakıyorlar, şarkılar söylüyorlardı birlikte. Yalnızlıklarını unutuyorlardı şu koskoca orman içinde...
Tanrım, diyordu papatya içinden kimi kez. Bu güzelliğin yanında benim yerim nedir ki? O suyun içinde yaşar bense toprakta... Elimi uzatsam tutamam bile onu... Oysa öylesine istiyorum ki onun yanında olmayı...
- Ey güzel çiçeğim, ey benim nilüferim seviyorum seni... Lâkin öylesine çaresizim ki... Sana nasıl ulaşacağımı bile bilmiyorum... Evet, orada olduğunu bilmek, sesini duymak, güzelliğini görmek bile yetiyor bana ama istiyorum ki elini tutayım, güzelliğine dokunayım. Gel gör ki ben bir papatyayım, sen ise bir nilüfer... Ayrı dünyalarda yaşayan iki ayrı çiçek...
Nilüfer, karşılıksız bırakmadı papatyanın sözlerini: - Papatyaların en tatlısı, kemandan çıkan müzik aynı ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır. Sen başkasın, ben başkayım, sen ordasın, ben buradayım diye yerinme. Gönül sesine kulak ver yalnız... Bir şeyi istiyorsan yürekten iste....Sevgi, aşk, ne büründüğün kıyafeti, ne makamı, ne mesafeleri ne de başka bir şeyi dinler... Onun fermanı okunmaya başladımı her şey susar. Her şey çaresiz kalır... Sevgi söz konusu olduğunda kişi kendi dışındaki güçlerin insafına kalmaz. Çünkü; kendisi de güçlü bir varlık haline gelir. Ruhunun derinliklerinden gelen bu ezgi güçlenmeye başladıkça kayıtsız kalamaz buna tüm evren... Sen ki benim güzelliğime, aşkınla güzellik katmakta, yalnızlığımı örtbas etmektesin. Benim ve kendinin varolduğumu ispatlamaktasın dünyaya.
Şimdi kapat gözlerini sımsıkı... Sıyrıl tüm düşüncelerinden... Yalnızca ama yalnızca beni düşle... Yanımda olduğunu, gölün sularında elimi tuttuğunu hayal et... İste beni... Göreceksin ki sevginin aşamayacağı engel yoktur!
Papatya, nilüferin dediğini yaptı. Yalnızca ama yalnızca onun hayalini doldurdu tüm benliğine. Kendini güzeller güzeli çiçeğinin yanında farzetti. İstedi... İstedi...
- Aç gözlerini!, dedi nilüfer. Papatya şaşkınlık içindeydi gözlerini açtığında. Sevgili çiçeğinin yanında, gölün suları içinde bir nilüfer çiçeğiydi artık o da...
Sevmek... İstemek... Hayal etmek... İnanmak...
Olmayacak şey yoktur! Eğer ki; bu duygulara sahipseniz...
| |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 29.Haz.2006 Per 07:43:54 |
| AH İSTANBUL
akşam kızıllığında gel bana
gelirsen yüreğime
bir hazan mevsiminde
eylülde gel ama
anlamaksa beni amacın
seveceksen beni
eylül akşamında sev
sen halimden anlarsın ya
ah bu geceler
ah bu esen meltem rüzgarları
bu derece kızıl batan güneş
katilim sizsiniz
ah İstanbul!
ah hainlerin şehri
pusudasın yine,
yine düşürcen beni ağına
yine ağlatcan ya!
elimden gelse
iki gözümüde yumup
açmamacasına....
kalbime sus diyesim
herşeyi unutasım geliyor!
dardayım ....
çıkış kapılarım kalmamış
inan gönülsüzüm gidişatıma!
sen halimden anlarsın ya!
ah İstanbul
ah hainlerin şehri
pusuya yatmışsın yine!
ağlamazsam şerefsizim yine......
| |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 29.Haz.2006 Per 10:16:37 |
| ANLADIM Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğumu anladım... Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığımı anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. Sana ihtiyacım var, gel ! diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana git dediğimde anladım.. Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım... Özür dilemek değil, affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...
Can yüceL
| |
barbiexx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 29.Haz.2006 Per 10:25:57 |
|
Anladım diyemem ki ! Suçluyum. Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi.
Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle
Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek isterdim Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi Ayrılık başlayınca ben biterdim.
En kötüsü beni koyup gitmendi O, öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz.
Ve nice yıllar kovalardı birbirini Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler Bütün teselliler uzaklarda kalırdı Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler
Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi? Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
| | |
| |