ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
17 Mayıs 2024, Cuma 08:55   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler > Aşk ve Sevgi üstüne
forum sohbet oyun basliklari
   Sevdiklerinizin Kıymetini Bilin !
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

qriLkis

qriLkis resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  28.Tem.2006 Cum 16:50:30      Sevdiklerinizin Kıymetini Bilin !sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
Sevdiklerinizin Kıymetini Bilin

***Aklım, hiç tanışmadığım 11 yaşında bir yavrucakta...
11 yaşında,hiç tanışmadığım bir "küçük dost",
sıraladığım "Büyük" gündem maddelerini elinin tersiyle itip,
yattığı yerden yorgun gözlerle bana bakarak "Beni yaz" diyor sanki:
"Beni yaz ki, bütün bunları bir an için unutup hayatın anlamını düşünsün insanlar..."
Son 2 gündür Dışisleri camiası, bu küçük dostun acısıyla seferber...
Babası, hariciyenin en sevilen diplomatlarından biri...
O, ailenin tek çocuğu...
Sabah, her zamanki gibi hazırlanıp gitmiş ilkokuluna...
Sonra okuldan, aniden fenalaşıp bayıldığı haberi gelmis.
Koşup Hastaneye yetiştirmişler. Ve baygınlığın nedenini öğrenmişler.
Küçük dostumun beyninde tümör varmış ve hayli ilerlediği için,
acilen ameliyat edilmezse ölümcül tehlike yaratırmış.
Ailesi dehşete kapılmış.
Amerika ya götürmekle, Türkiye de ameliyat ettirmek arasinda kararsızlanmışlar bir süre...
Sonra her şeyi; tümörü, ameliyatı, riski, ABD seçeneğini olanca açıklığıyla küçük dostuma anlatmışlar.
"Burada kalalım" demiş küçük dostum ve hastaneye yatırılmış.
Korkmuş biraz tabii...
"Aslında ameliyattan korkmuyorum..."demis,"...
Kan alınırken yaptıkları iğne canımı acıtıyor, ondan korkuyorum daha çok...
Ameliyattan önceki gece anne-babası, saat 03.00 te uyandıklarında,
oğullarını cam kenarında sessizce dışarıyı seyrederken bulmuşlar.
Sabah, ameliyata giderken küçük dostum, bir kağıt parçası tutuşturmuş annesinin eline:
"Oyuncaklarımı şu arkadaşıma verin" yazıyormuş ilk satırda...
"Bilgisayarım bunun olsun... kitaplarımı şuraya dağıtın..."
Küçük vasiyeti alıp cebine koymuş annesi...
5 günde 50 yıl yaşlanmış..
Böyle uzun gecelerde Necip Fazil in "Beklenen" ler için yazdığı muhteşem dörtlüğü hatırlarım hep:
 
      Ne hasta bekler sabahı
      Ne taze ölüyü mezar,
      Ne de şeytan, bir günahı
      Seni beklediğim kadar...
 
      Hastayken "en uzun gece" nin, ameliyatı beklediğiniz gece olduğunu sanırsınız;
oysa hasta yakınları için daha uzunu, ameliyati izleyen gecedir.
      "Bu geceyi atlatırsa tamam" der doktor, o gecenin her saniyesini
upuzun bir sırat köprüsünün birer birer döşenen taşlarına dönüştürerek...
      Uğruna can vermeye hazır olduğunuz can, az ilerde yatarken;
siz çaresiz beklersiniz. Ve karanlık bitmek bilmez o gece...
Gökkubbe ışımaz bir türlü...
Önceki gün 5 saat sürdü ameliyatı küçük dostumun...
Kapıda annesi kadere isyan ederken, babası "Bunu aşacağız. Biliyorum, geçecek "
diye tekrarlayıp teselli ediyordu kendini...
Dün sabah, sabrın tortusunun çöktüğü yorgun gözler doktora çevrildi ve beklenen müjde geldi:
"Tümör tamamen temizlendi. Küçük dostumuz atlattı tehlikeyi...."

   Niye anlattım bunu şimdi...?
Bir acıyı paylaşmak için değil...
Kulak memenizi çekiştirip tahtalara vurasınız diye hiç değil...
Sadece, bazen bize çok önemli gibi görünen sorunların,
hayatı Sandığımız gündem maddelerinin, dert ettiğimiz sıkıntıların
aslında hayat karşısında ne kadar önemsiz, sıradan ve geçici olduğunu bir an için düşünün diye...
Sevdiklerinizin kıymetini bilin ve sevginizi göstermeyi   ertelemeyin diye...
Şimdi gidin ve burnunuzu saçlarının arasına gömüp doyasıya koklayın diye...
      Geçmis olsun küçük dostum!
      Sağol...
      Bize hayatın anlamını yeniden anımsattığın için...
 
Can Dündar
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  30.Tem.2006 Pzr 21:33:04sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
.: Küçük İtfaiyeci :.

    Anne, altı yaşındaki lösemiyle savaşan oğluna bakarken dalıp gitmişti. Kalbi, acı içinde olmasına rağmen, kararlılık duygusunun da etkisini hissediyordu. Her ebeveyn gibi o da oğlunun büyümesini ve umutlarını gerçekleştirmesini istemişti. Ama bu, artik mümkün değildi Löseminin buna fırsat tanıması olası değildi. Oysa o oğlunun hayallerini gerçekleştirmesini istiyordu.

    - "Bob! Büyüyünce ne olmak istediğini hiç düşündün mü? Hayatında neler olmasını dilediğin ve hayal ettiğin oldu mu?" diye sordu.

    - "Anneciğim, ben büyüyünce hep itfaiyeci olmak istedim". Anne gülümsedi ve.. Dileğini gerçekleştirebilecek miyiz bir bakalım dedi.

    Daha sonra, Arizona daki itfaiye müdürlüğüne gitti ve orada yüreği en az Arizona kadar büyük itfaiyeciler ile tanıştı. Ona oğlunun son isteğinden söz etti ve oğlunun itfaiye arabasına binip şehirde küçük bir tur atmasının mümkün olup olmadığını sordu.

    - Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Eğer oğlunuzu Çarşamba sabahı saat yedide hazır ederseniz, onu o gün şeref konuğu yapar, itfaiyeci kimliğine büründürürüz. Bizimle itfaiye müdürlüğüne gelir, bizimle yemek yer, yangın söndürmeye gelir. Hatta bize ölçülerini verirsen, ona üzerinde Arizona itfaiyecilerinin sari renk üzerine işlenmiş ambleminin olduğu gerçek bir itfaiyeci kostümü diktirir, lastik botları ısmarlarız. Hepsi Arizona da üretiliyor.

    Üç gün sonra, itfaiyeci Bob u aldı, ona elbisesini giydirdi ve hasta yatağından itfaiye arabasına kadar eslik etti. Bob, itfaiye arabasına kuruldu ve müdürlüğe dogru yol almaya başladı. Kendini çok mutlu hissediyordu. O gün Arizona da tam üç yangın ihbarı olmuştu. Değişik itfaiye arabalarına, hatta itfaiye Müdürlüğünün özel arabasına da binmişti.Yerel televizyonlar da onu izleyip, çekmişlerdi. Hayallerinin gerçek olması, gösterilen sevgi ve ilgi, Bob u o kadar etkilemişti ki, doktorların söylediğinden tam üç ay daha fazla yaşamıştı. Bir gece bütün yasam belirtileri dramatik bir şekilde yok olmaya başlayınca, hiç kimsenin yalnız ölmemesi gerektiğine inanan başhemşire, aile bireylerini hastaneye çağırdı. Daha sonra Bob un itfaiyede geçirdiği günü hatırladı ve itfaiye müdürlüğüne telefon açıp Bob un bu dünyaya veda ederken yanında, özel kıyafetleri içinde bir itfaiyecinin bulundurulmasının mümkün olup olamayacağını sordu. İtfaiye Müdürü;

    - Bundan daha iyisini de yapabiliriz. Beş dakika içinde oradayız. Bana bir iyilik yapar misiniz? Sirenlerin çaldığını duyduğunuzda, yangın olmadığı anonsunu yaptırabilir misiniz? Sadece itfaiyecilerin önemli bir meslektaşlarını ziyarete geldiklerini söyleyiniz ve lütfen onun odasının penceresini açınız diye yanıtladı.

    Yaklaşık beş dakika sonra hastaneye çengel ve merdiven taşıyan kamyonet ulaştı. Merdiveni açtı ve Bob un 3.kattaki odasına dogru yaklaştı. Tam ondört itfaiyeci Bob un odasına tırmandılar. Annesinin izniyle onu kucakladılar ve ona onu ne kadar sevdiklerini söylediler. Ölümle pençelesen Bob itfaiye müdürüne baktı ve;

    - Efendim ben simdi gerçekten itfaiyeci miyim? diye sordu.

    - Bundan şüphen mi var Bob? diye yanıtladı müdür. Bu kelimelerden sonra Bob gülümsedi ve gözlerini sonsuza dek kapattı.
    Belki unuttunuz, belki hatırlamıyorsunuz, belki de çok duygusuz, çok katı oldunuz;
ama bilin ki HAYAT; SEVGI VE UMUT SAÇMAKTIR.

    Eğer bunu okuyunca gözleriniz dolmuyorsa sizin için yapılacak bir şey kalmamış demektir... Yok eğer doluyorsa o zaman sevdiklerinizin kıymetini bilin ve gerçek sevginizi ortaya koyun…

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Melissa606

Melissa606 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  31.Tem.2006 Pzt 01:19:08sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

İNAN BATMIŞ ŞEHİRLER GİBİ ONARILMAZ ANILAR

Biri beyaz biri kara iki kedi birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına,kuyruklarını dolamışçasına kuyruklarını birbirlerine şefkatle sararak,birbirlerine dayanarak yola çıkmışlar.Gölgeler akşam üstünü söylüyor.Yüzlerini görmüyoruz;ama eminim mırıl mırıl konuşuyorlardır.Belli,sınanmış bir dostluk bu,uzun yolları göze alabilen bir dostluk.Ya biz!Binde bir karşımıza çıkan dostluk,arkadaşlık,sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?Akşam üstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp,mırıl mırıl konuşabileceğimiz,omuz omuza kolan,başımızı yaslayabileceğimiz bir omuzun,belimizi kavrayan bir elin,uzun yollara dayanıklı ayaklarınsahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu?Değerini biricikliğinin benzerliğini anlayabiliyor muyuz?

Yoksa hayatı sonsuz,fırsatları sayısız sanıp,kendimizi hep ileride bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına,bir yenisine ertelerken hayat yaanımızdan geçip gidiyor mu?Karşımıza erken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürerken birgün geri dönüp onu deliler gibi aryacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?Hayat herzaman cömert davranmaz bize,çoğu kez tersine zalimdir!Herzaman aynı fırsatları sunmaz...Toyluk zamanlarını ödetir....

Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların,eskitmeden yıprattığımız dostlukların,savurganca harcadığımız hazin aşkların hatırasıyla yapayalnız kalırız.Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz yada olanlar olması gerekenler değildir.Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz bir gün gelir hayatımızdan kayan yıldızların gömülü olduğu maziye kilitlenir.

Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir,kendi hayatımızdaki olağanüstü kişileri yakalamak.Başkalarını gelecekte sandıkları "Birgün" geride kalmıştır.

Oysa;hani şu karşıdan karşıya geçerken trafik ışıklarında rastladığımız,omuuzumuzun üzerinden şöyle bir bakıp,sonra da boşverdiğimiz:"Nasıl olsa birgün tekrar karşımıza çıkar" dediğimizdir.Oysa tamda o gün bu zalim şehri terketmiştir.Boş yere bu sokaklarda arasınız...

                                                                        Murathan MUNGAN

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir