fiogf49gjkf0d Kim söylemiş beni Süheyla ya vurulmuşum diye? Kim görmüş, ama kim, Eleni yi öptüğümü, Yüksekkaldırımda, güpe gündüz? Melahat i almışım da sonra Alemdar a gitmişim, öyle mi? Onu sonra anlatırım, fakat Kimin bacağını sıkmışım tramvayda? Güya bir de Galata ya dadanmışız; Kafaları çekip çekip Orada alıyormuşuz soluğu; Geç bunları, anam babam, geç; Geç bunları bir kalem; Bilirim ben yaptığımı. :) Ya o, Mualla yı sandala atıp, Ruhumda hicranın ı söyletme hikayesi?
ORHAN VELİ KANIK:
13 Nisan 1914 de İstanbul da doğdu.Galatasaray da başladığı öğrenimini,kısa bir süre sonra babasının atandığı Ankara da sürdürdü.Liseyi bitirince İstanbul a gelerek Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü ne girdiyse de,bir süre sonra öğrenimini yarım bıraktı.1936 da Ankara ya döndü ve askere gidene kadar PTT Genel Müdürlüğü nde memurluk yaptı.Yedek subaylığını tamamlayınca,iki yıl kadar,gene Ankara da,Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu nda çalıştı.1947 de istifa etti. |
|
1 Ocak 1949 da yayımlamaya başladığı,on beş günde bir çıkan,iki sayfalık Yaprak dergisini 15 Haziran 1950 ye kadar yirmi sekiz sayı sürdürdü. Dergiyi çıkaramayacağını anlayınca İstanbul a gitti.O yılın kasım ayı içinde,bir haftalığı na geldiği Ankara da ,bir gece,yolda,tamirat için kazılmış bir çukura düşerek ayağından yaralandı. İstanbul a döndükten bir iki gün sonra bir arkadaşının evindeyken birdenbire fenalaşarak kaldırıldığı Cerrahpaşa Hastanesi nde,14 Kasım 1950 de ,beyin kanamasından öldü.
Orhan Veli,iki şair arkadaşıyla,Oktay Rifat ve Melih Cevdet GARİP akımını başlatmıştır.Şiirde ölçü ve uyağa karşı çıkmışlar,yalınlığı ve konuşma dilini getirmişlerdir.
Saygı ile anıyoruz...
|
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde. |