derdim, yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
akşam olsa diyordun, işte oldu akşam;
siyah örtülere sardı şehri karanlık;
kimine huzur iner gökten, kimine gam
bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte.
toplasın acı meyvesini nedametin,
sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
bak göğün balkonlarından, geçmişler seneler
eski zaman esvaplarıyla eğilmişler
hüzün yükseliyor, güler yüzle, sulardan
seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi
ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
c.baudelaire |