|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >Cafe 3 e düşen vipler :)> 19.Oca.2013 Cmt 04:40:37 | |
Halil yazı tipini değiştirmediğin sürece ilk bakışta ne dediğin zor anlaşılacak. |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >temel> 18.Oca.2013 Cum 04:11:35 | |
Okuduğum en komik fıkra
|
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >CHAT CİTY` DE UZAK DURULMASI GEREKEN 10 ERKEK MODELİ...> 1.Kas.2010 Pzt 03:40:11 | |
HurremSuItaan :
6. Ünlü düşünür şöyle demiş, böyle demiş erkeği (domoukalaus freud tapiyrum) Türe örnek: ·RestlessOblivion· Yaşanılması en zor tür. Mesela televizyon izlemeye davrandın heyhat! Bu aletin evde olması bile yeterince avam bi davranışken bir de kalkıp açmak! Açıp da kadın proğramı, komikli diziler, yemekteyiz, yetenekteyiz, evlenmekteyiz gibi proğramlar izlemek! Vay babayın şarap çanağına! Freud demiş ki; "bunu izleyenler bebekken şu travmayı geçirmiş", Morphy demiş ki; "kumanda tutanlar aslında hapı yutuyormuş, He-man demiş ki; "gölgelerin gücü adına güç bende artık…" gıy gıy da gıy gıy. Hemen cenin pozisyonu alıp polisi ara! veya itfaiye çağırıp exit tabelasına koş! Koş forrest koş!
|
|
|
Bir kere televizyon izlemek tabi ki avam bir davranış. Bak ünlü yazar Chuck Palahniuk Fight Club´da demiş ki; "Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük, ama olmayacağız. Şimdi bunu anlamaya başlıyoruz." E artık anlamayanlar da anlasın, yeterince zaman harcandı TV başında.
Not: Çevreye verdiğimiz ukalalığın geçici rahatsızlığından ötürü özür dileriz. |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >İdeolojinizi Öğrenin> 2.Nis.2010 Cum 05:18:07 | |
You Scored as Anarsist
Sosyal Demokrat / Sosyalist |
| 75% |
Soru seçimi başarılı, fakat değerlendirmede aynı başarıyı göremedim. Hani diğerlerini anlarım da muhafazakar demokratlık ile aramda hiç de %75´lik bir uyum yok. Neyse yahu, en azından beni anarşist görerek yüzümü kara çıkarmadı. Aynı zamanda komünizme de %100 yatkın olmam dolayısıyla yurdum milliyetçi ve İslamcılarına buradan göz kırpıyorum. |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Bu Oyun Nasıl Biter?> 13.Mar.2010 Cmt 00:53:31 | |
Evet, bahisler açıldı. Tahminleri alalım
|
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >İKİ DİL BİR BAVUL> 13.Şub.2010 Cmt 18:10:39 | |
`İki dil, bir bavul` bir garip ödül
12/02/2010 10:26
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen `1. İlk Yönetmen Uluslararası Film Festivali`nde müziği olmayan `İki dil, bir bavul` en iyi müzik ödülünü kazandı
BAHAR ÇUHADAR
İSTANBUL - Yönetmenliğini Orhan Eskiköy ile Özgür Doğan’ın yaptığı, Urfa’nın Demirci Köyü’ne atanan Denizlili öğretmen Emre Aydın’ın, Kürt çocuklarla geçirdiği bir seneyi anlatan ‘İki Dil Bir Bavul’, sene boyunca çok sayıda ödül toplamıştı. Eskiköy ve Doğan; Adana’da Yılmaz Güney ve SİYAD ödüllerine, Saraybosna’da ‘EDN Talent’a, Abu Dabi’de en iyi Ortadoğu belgeseli ödülüne, Antalya’da en iyi ilk film Altın Portakal’ına layık görülmüştü. Ama şüphesiz hiçbiri, ikiliyi son aldıkları ödül kadar şaşırtmadı. ‘İki Dil Bir Bavul’, son olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘1. İlk Yönetmen Uluslararası Film Festivali’nde ‘en iyi müzik’ ödülünü kazandı. Plaket, yönetmenlere postalandı. Her şey iyi hoştu, ama ortada bir tuhaflık vardı; zira ‘İki Dil Bir Bavul’da müzik kullanımı yok! Olan biteni Özgür Doğan’dan dinliyoruz; “Aralık başında Bayındırlık Bakanlığı’ndan aradılar, bir festival düzenlediklerini söyleyip ve bizden jüriye sunmak üzere filmin DVD’sini istediler. Bir süre ses seda çıkmadı. Daha sonra bakanlıktan bir sekreter aradı, ‘Size bakanlıktan bir şey yollayacağız, adres verir misiniz?’ dediler. Ödül plaketini gönderdiler, ‘en iyi müzik ödülü’ vermişler, filmimize. Filmimizde hiç müzik yok. Bakanlığı aradım, kimseye ulaşamadım. Çok şaşırdık. İmkansızı başardık ve hiç müzik kullanmadan en iyi müzik ödülü aldık!” Şaka gibi!
Kaynak: Radikal
Keşke zahmet edip filmi izleselermiş! |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Kitapkurtları >`Bu kitap hayatımı değiştirdi` mi dediniz> 27.Ara.2009 Pzr 22:31:11 | |
Nietzsche Ağladığında Irvin D. Yalom
Ayrıntı Yayınları / Edebiyat Dizisi
SAHNE Psikanalizin doğumu arifesindeki 19.yüzyıl Viyana`sı. Entelektüel ortamlar. Hava soğuk.
AKTÖRLER Nietzsche: Henüz iki kitabı yayımlanmış, kimsenin tanımadığı bir filozof. Yalnızlığı seçmiş. Acılarıyla barışmış. İhaneti tatmış. Tek sahip olduğu şey, valizi ve kafasında tasarladığı kitaplar. Karısı, toplumsal görevleri ve vatanı yok. İnzivayı seviyor. Tanrıyı öldürmüş. `Ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır,` diyor. Daha sonra `kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız: Önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?` diyecek. Ümitsiz. Breuer: Efsanevi bir teşhis dehası. Ümitsizlerin kapısını çaldığı doktor. Psikanalizin ilk kurucularından. Kırkında, bütün Avrupalı sanatçı ve düşünürlerin doktoru olmayı başarmış. Güzel bir karısı ve beş çocuğu var. Zengin. Saygın. Hayatı boyunca `ama` pozisyonunda yaşamış biri. Freud: Breuer`in arkadaşı. Henüz genç. Geleceği parlak. Şimdi yoksul. Salomé: Erkeklerin başını döndüren kadın. Çekici. Özgür. Evliliğe inanmıyor. Bazen aynı anda birçok erkekle beraber oluyor. Sanatçıları ve düşünürleri tercih ediyor. Kırbacı var.
KONU Ümitsizlik.
Bir gün, erkeklerin başını döndüren kadın, Salomé Nietzsche`den habersiz Breuer`e gelir. `Avrupa`nın kültürel geleceği tehlikede, Nietzsche ümitsiz. Ona yardım edin,` der. Breuer Salomé`yi tekrar görebilmek umuduyla `peki` der. Ve varoluşun kader, inanç, hakikat, huzur, mutluluk, acı, özgürlük, irade... ve neden, nasıl gibi en önemli duraklarından geçen bir yolculuk başlar... Kendisiyle ve hayatla yüz yüze gelmekten çekinmeyenlere...
"Hayat değiştirmek" bir kitap için fazla abartılı bir misyon olsa da bu kitabın geniş ufuklu bir okuyucuya düşünsel manada çok şey katabileceğine inanıyorum. Özellikle psikoloji ve felsefeyle ilgilenen fakat ağır metinleri anlayamadığından şikayet edenler için güzel bir deneyim olacaktır. Bir nevi Nietzsche´ye başlangıç kitabı olarak değerlendirmek de yanlış olmaz sanırım. |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >AL SANA AÇILIM !!!!!!> 27.Ağu.2009 Per 13:16:07 | |
beneq nickli bayanı CHP Kadın Kolları´ndan mı transfer ettiniz? Kendisi Baykal´dan bile daha komik Türkiye merkez solunun geldiği durumun aynası adeta. Ezbercilik, laf kalabalığı, popülizm, çözümsüzlük ve MHP´ye kök söktüren bir milliyetçilik... 30 yılda binlerce insan öldü. BİNLERCE... Acaba sizin için bir şey ifade ediyor mu bu sayı? En ufak bir anlamı olsaydı bu savaşın artık bir an önce bitmesi gerektiğini anlardınız. Size kalsa bir 30 yıl daha sürsün bu savaş, bir o kadar insan daha ölsün. Yeter ki Kürtlere taviz vermeyelim (sizin deyiminizle, bana göre demokratik haklarını vermemektir bu). TRT Şeş açılırken bile "Vatan bölünecek amanın" diye feryat ettiniz. Ne oldu? Bölündük mü? Sen adamları yıllarca insan yerine koyma... "Kürt diye bir şey yok, dağlardaki kart kurt sesinden geliyor" de... Köylerini basıp sivilleri öldür, kemikleri kuyulardan çıksın... Ana dillerini konuşmalarını yasakla, konuşanı içeri al... Hapisteki Kürtler ziyaret eden analarıyla konuşurken "Türkçe konuşun ulan!" diye kafalarına dipçikle vur... Yıllarca ne televizyonlarına müsaade et, ne Kürtçe basılı bir yayına... Kürtlerin çoğunlukta olduğu köylerin civarındaki dağlara inadına koca koca "Ne mutlu Türk´üm diyene" yaz... Ondan sonra vay efendim insanlar niye dağa çıkıyor? Kimse durup dururken terörist olmaz, evini barkını, çoluğunu çocuğunu, anasını babasını bırakıp dağa çıkmaz. Kendini onların yerine koymayı dene. Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşsaydın, bir Türk olarak sana bunları yapsalardı, kimliğini yok saysalardı eyvallah mı diyecektin? Siz bunu anlamadıkça bu savaş daha çook sürer, çok ailenin daha canı yanar. Ama tuzunuz kuru tabi, şehit haberleri alınca "Vatan sağolsun" deyip geçersiniz yine. Yine aynı köşe yazarlarınızı okuyup, aynı siyasi liderlerinizi dinleyerek "Hımm bak ne güzel diyor, bravo. Ne mutlu Türk´üm, Atatürkçüyüm diyene!" dersiniz. Yıllardır yaptığınız gibi...
Not: Geçerken uğradım sadece, başka yazı yazmayacağım. |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Haber >Güncel haberler >ab de TÜRKİYE için rezil soru> 20.May.2009 Çar 17:57:57 | |
fiogf49gjkf0d Bu ülkenin kadınları kendi bedenleri ve ruhlarının sahibi oldukları zaman bu tür soru(n)larla karşılaşmayız. Bunun yolu da kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmelerinden, başka bir deyişle eğitimden geçiyor. Kızların eğitimine kendini adamış Türkan Saylan´ı bir kez daha saygıyla anmak gerek, tüm ideolojik kavgalarımızı bir kenara bırakarak... |
|
RestlessOblivion
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Solun Solu Ergenekon´a Nasıl Bakıyor?> 10.May.2009 Pzr 04:11:58 | |
fiogf49gjkf0d Evet vogen, size bulaşmayıp üstünüzü başınızı kirletmemekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha gördüm, teşekkürler.
Cenazeme beklerim twerft. İki kilo kına getirmeyi de unutma. İsteyen olursa paylaşırsın. |
|