ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
4 Mayıs 2024, Cumartesi 14:36   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Roen> Forum Mesajları
    Roen'e ait Toplam 584 Forum Mesajı var
<<12345678910 11121314151617181920...59>>


Roen

Roen resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >..::CEVABI BİLİNMEYEN SORULAR::..>
  24.Ara.2006 Pzr 17:22:02
fiogf49gjkf0d
*Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardir?

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola sallanirlar?

* Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim" diye seslenirken altıncı sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?

* Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu yakar" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda; "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz için midir?

* Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlarız

* Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye deki bütün insanlarin izledigini sanirlar? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...

* Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska milletler var midir?

* Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde "inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?

* Cumartesi ve Pazartesi nin neden kendi isimleri yoktur?

* Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra"kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?

* Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran
boru görmüsler midir?

* Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7 nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

* Neden futbol takimi olan Ajax"Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde"arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?


Roen

Roen resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Yıldız Ajanlar >·Vestimenta·>
  22.Ara.2006 Cum 21:26:14
fiogf49gjkf0d
Sence yakışır mı


Roen

Roen resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >En yeni yatak pozisyonları :))>
  18.Ara.2006 Pzt 00:29:19
fiogf49gjkf0d
özendirdiniz vallahi...


Roen

Roen resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >ALEVİLİK>
  17.Ara.2006 Pzr 23:39:03
fiogf49gjkf0d
 Alevilik Nedir?
Allah, Muhammed, Ali kutsallığını kalbinde taşıyan , Hz.Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan her dine , mezhebe ser inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan, dil, din, ırk, renk , farkı gözetmeyen eline diline sahip olma ilkelerini şart koşan, gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren, insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan, laik,demokrat, eiştlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan, zalime ve zulme karşı gelen, mazlumun yanında olan, şeriatın bağnaz kuralllarına bağlı olmayan, ve onu reddeden, İslam dinini kendine göre ve sunni inancın dışında yorumlayan, aslı doğruluk, kemali dostluk, cevheri, merhamet, görüşü eşitlik,  hazinesi bilgi, meyvası sevgi hamuru ile yoğrulmuş, insanı Kamil  ve erdemli insan yaratmayı ön gören, korkuyu aşıp sevgi ile tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde tanrıyı gören, yaradan ile yaradılan ikiliğinen Varlk Birliğine varan, edep ve ahlaklığı  yaşamın temeline oturtan, insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hemde irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, Hz. Muhammed ve Hz. Ali’den gelen neslin imametini teberra ve tebelle ilkesi ile sahiplenen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batını özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir. Alevilik  Aleviler  için üst kavramı, Bektaşilik ve Kızılbaşlık ise alt kavramları oluşturur.

Alevilikte Allahtan başka Tanrı Yoktur.

  Kızılbaşlık Nedir?
Kızılbaş,  Allah’ı ve Resulü uğruna kendini adamış, onların yolunda canından ve malından vazgeçmiş, bu yolda ölmek var dönmek yoktur yeminini başına sardığı kırmızı sarık ile ilan eden kişilerdir.

  Bektaşilik Nedir?
Türkiyede babagan ve dedegan kollarına bağlı Aleviler kendilerini Bektaşi olarak tanımlarlar.

  4 Kapı 40 Makam Nedir ?
Yolumuzun erkanı 4 Kapı 40 Makamdır. Bu 4 Kapı ve 40 Makam şöyledir.

4 Kapı;

  • Şeriat Kapısı
  • Tarikat Kapısı
  • Marifet Kapısı
  • Sırr-ı Hakikat Kapısı

    1-Şeriat Kapısının Makamları;

    • İman getirmek
    • İlim öğrenmek
    • Namaz, oruç, zekat ve hac ve gaza eylemektir ve cenabetten arınmaktır.
    • Helal istemek, kazanmak, faizi haram saymaktır.
    • Nikah Kıymak
    • Hayz ve Nifazın  Nikahı haram eylemesi
    • Arı  giymek, arı yemek
    • Sünnet-i Cemaat
    • Şefkat
    • Emri marut, yaramaz işlerden kaçınmak.

    2- Tarikat Kapısı:Eğitim ve öğretim müessesesidir
    • El alıp tövbe kılmak
    • Mürid olmak
    • Saçın gidermek ve libasını giymek (gösterişsiz kılık kıyafette bulunmak.)
    • İnsanın nefsi ile mücadele etmesi
    • Hizmet etmek
    • Korku (hata yapmaktan, gönül kırmaktan,kötülük yapmaktan kork)
    • Umut tutmak
    • Hırka, (sadelik), Zembil(Hakkın yolunda giden, ulu tanrının dostluğunu arayan , kendisine tanrıtanrı sevgisinin ateşiyle yol gösterecek aydınlatıcı aramak için durmadan gezip dolaşmayı), Makas(dünya ile ilgili her türlü ihtirasın tehlikeli olabilecek her türlü düşüncenin zihinlerden sökülüp atılması), Seccade (Tanrının karşısında insan oğlunun ne kadar aciz olduğunu kavrayarak kibir hırs kendini beğenmişlik gibi duygulardan uzak durmak), İbret , Hidayettir.
    • Sahib-i makam sahib-i cemiyet, (Çevresinde kendisine ve bilgisine güvenen bir topluluk oluşturabilecek bir kişi sahib-i cemiyet olacak)
    • Aşk ve Şevk ( Bu makama gelmiş Hak , bu kapıda aldığı gereli bilgi birikimi ile, belli bir olgunluk düzeyine ulaştıktan sonra ve sağlam ahlak değerlerine sahip olduktan sonra yoluna yine devam ederek o kutsal amacına ulaşmak ister bunun özlemini duyar. Böyle özlemi duyan Tarikat kapısından Marifet Kapısına gelmiştir.

    3- Marifet Kapısı
      Bu kapıda Yolun Talibi daha derin araştırmalar ve incelemeler yaparak doğruları ve Hakkı daha derinden keşfedecektir.

    • Edep (Yolumuzun ahlak kurallarına aykırı hiçbir davranışta bulunmamaktır.)
    • Korku ( İnsanları çirkin ve zararlı düşüncelerden koruyacak bir güç kaynağıdır.)
    • Perhis/ Yetinmek ( Her türlü aşırı istek ve yönelişlerden ve her türlü aşırı düşünce ve duygulardan perhizkarlık yapması)
    • Sabır / Kanaat (İnsan ancak sabır ile karşılaştığı zorlukların üstesinden gelir.)
    • Utanmak (Utanma duygusunu hisetmek ve taşımak olgunlaşmanın bir çok başka önemli ve değerli ögesini oluşturur.)
    • Cömertlik ( Bir insan , bir arif kişiye gerçek bir tanrı dostuna cömertlik yakışır.)
    • İlim ( İnsan ancak ilim  ile yolunda sağlıklı yürüzebilecektir.)
    • Miskinlik (Gösterişsiz yaşamak)
    • Marifet ( Kaynağını bilimden ve ulu Allaha karşı duyulan sonsuz bir sevgi , bir doyumsuz aşkve bitmez bir özlemden alan hem bilim hemde sezgi ve içe doğma yoluyla yüce tanrının zatıve kainatın oluşumuyla ilgili tüm sırları sakladığı tüm gerçekleri bilme alma halidir.)
    • Kendini bilmek (Kendini bilen kişi Hakkı da görmüş olur. Ve insanı-ı Kamil olmak yolunda büyük bir adım daha atılmış olur.)

    4- Hakikat Kapısı

      İnsan bu kapıdan geçtikten sonra Tanrı dostluğuna kavuşmak o sonsuz deryaya ulaşarak , orada eriyerek yok olan bir damla haline dönüşmenin hazzını tadar. Bundan sonra dönüp insanlığa hizmete gitme kapısıdır.
    • Toprak olmak ( alçak gönüllü olmak)
    • 72 Milleti ayıplamamak (Dünya insanlığının hiç birini hor görmemek ve ayıplamamaktır.)
    • Elinden geleni men kılmamak (Kişisel fedakarlıklar yaparak dilek sahibinin derdine derman olmaktır.)
    • Herşeyin kendisinden güven kılması (
    • Tanrıya rıza göstermek
    • Sohbet
    • Seyir (İnsan tasavvuf felsefesine göre 3 önemli yolculuk yapar. 1- Tanrı katında bir aslı ve gerçeği olarak yaratılır ve dünyaya gelir . 2- dünyada insanlar kamil olabilme uğruna verdiği çabalar sonucunda makamına ulaşır. 3- Tanrıya seyirdir.
    • Sırr (Gerçek olan tek varlık Yüce Allah’ın varlığıdır. Dolayısıyla gerçekle ilgili sırlar , Allah’a ait sırlardır.
    • Münacattır. (Tanrıya ulaşma , O’na sığınmadır.)
    • Müşahade (Tanrının cemalini görebilmek o erişilmez zevke erebilmek yeri , mutlak gerçeğe ulaşmaktır.)

Kırklar Cemi: Alevilerin bugün sürdürdükleri, erkanları 12 hizmetin yapıldığı  ‘yol’ a CEM denir.

HZ. ALİ:

Alevi yolunun kurucusu, İmamların başı, Hz. Hasan ile  Hz. Hüseyin’in babasıdır. Tarikatta ‘Yol Ali’nin ‘ deyimi ile anılır. Hz. Muhammet   ile aynı gömleğe girdiği ( bir olduğu ), bu yüzden Hz. Muhammed’le ayrı tutulmaması gerektiğine  inanılır.
ALLAH”IN ARSLANI IMAM HZ.ALI

  EHL-İ BEYT

Hz. Muhammed’in kızı Fatıma anamızdan gelen soydur. Bu soya giren her kişi Alevi için kutsal önderdir.

  • 1-Hz. Muhammed
  • 2-İmam Ali
  • 3-Hz. Fatma anamız
  • 4-İmam Hasan
  • 5-İmam Hüseyin

ERKAN NE DEMEKTIR ?

Allah’ın birliğine inanmak,
  • Kalbinde adavet olmamak, kötülük etmemek,
  • Tarikatın emirlerini yerine getirmek

      7 FARZ

      • Mürebbisine düşe
      • Müsahib ola
      • Taç uruna
      • Sırdar ola
      • Yar a yar ve özü ulu ola
      • Beli Berk ola
      • Hakk’a sohbet kıla

      CENNET –CEHENNEME İLİŞKİN İNANCLARI NEDİR?
      Her ne kadar cennet cehennem kavramları Alevi literaturunda  da çokça yer almakta ise de, Kur’an da anlatılan biçimiyle bir Cennet- cehennnem anlayışı Alevilikte hakim değildir.

      MUSAHİPLİK NE DEMEKTİR ? ?
      Musahiplik yol kardeşliği demektir. Alevi inancına göre  evli her Alevi kendisine denk düşebilecek başka bir evli Alevi ile dinsel bir kardeşlik tutar; bu aynı zamanda kendisinin ahiret kardeşidir. Öz kardeşlik kurallarından daha ağır kuralları olan bu yol kardeşliği Alevilikte farzdır.

      GÖRGÜ NEDİR ? DÜŞKÜNLÜK NEDİR ?
      Alevi yolunda her talib , yılda bir kez tüm topluluğun ve pirinin huzurunda, o yıl içerisinde yaptıklarının ve yol kurallarına uyup uymadığının hesabını verir. Burada hem dinsel hem dünya evi sorunlar , sorumluluklar söz konusudur. Eğer kişi, topluluk tarafından kabul görülmeyen hatalar, fenalıklar yapmamış ve kuralları yerine getirmişse, pirin ve orada bulunan yol erenlerinin izniyle görülmüş olur.
      Komşuluk ilişkilerinde hoşnutsuz, yol kurallarına aykırılık gösteren kişiler düşkün bırakılırlar. Düşkünlük bir anlamıyla toplumun dışına çıkarmak , cemaatten atmak anlamına gelir. Cezanın büyüklüğüne göre geçici ya da sürekli düşkünlükler vardır.

      ALEVİLİKTE AHLAK SİSTEMİNİN TEMELİ NEDİR?
      Alevi sisteminin temeli ; eline , beline, diline hakim olmaktır. Eline demek, kendisine  izinli olmazan şeylere dokunmamak; beline demek; kendi eşi dışında hiç kimseyle cinsel ilişkide bulunmamak; diline demek ; yalan söylememek demektir.

      KURBAN
      Hakk’a sunulan , eti yenilen hayvana kurban denir. Alevilikte Allah yoluna, İnanç yoluna, ululara  ve Hakk’a yakınlaşmak için kesilir.

      ADAK
      Bir dileği yerine getirmek, bir tehlikeden korunmak için gücüne inandığımız şeylere vaad edilen şeylere denir.

      LOKMA
      Dualanmış bir yiyeceğin her parçasına denir. Dedelerden ululardan lokma almak sevaptır.

      DEM
      Kan, zaman, an, soluk anlamına gelir. Alevilikte ‘dem’ kuralları gereği alınan kutsal içki, dualı içki anlamına gelir.

      MUHARREM ORUCUNUN ANLAMI NEDİR?
      Kurban Bayramı Hicri Takvim e göre Zilhicce ayının 10. günü başlar. Kurban Bayramının 1 nci gününden başlayarak 20 gün sayılır. 20 nci günün akşamı Muharrem Orucu için niyet edilir ve oruç başlar. Muharrem Orucundan önce 3 günlük MASUM-U PAK ORUCU tutulur. Bu oruç Küfe de şehit düşen Müslüm Bin Akıyl ile çoçukları ibrahim ve Muhammet için tutulur. Müslüm, imam Hüseyin in amcasının oğlu ibrahim ile Muhammet ise amcasının torunlarıdır. 3 günlük Masum-u Pak ve 12 günlük Muharrem Orucu olmak üzere toplam 15 gün oruç tutulduktan sonra Muharrem Ayının 13 ncü günü kurbanları tığlanır ve AŞURE dağıtılır. Kurban imam Ali Zeynel Abidin in Kerbela Katliamından kurtuluşundan duyulan sevinci belirtir. Muharrem Ayında eğlence yapılmaz, bıçağa ve kesici aletlere el sürülmez, düğün-nişan-sünnet törenleri yapılmaz, karı koca ilişkileri kesilir, kurban kesilmez, et yenilmez. Kerbela şehitleri nin çektikleri susuzluğu hissetmek için su içilmez, eğlence yerlerine gidilmez, saç ve sakal traşı olunmaz.
      Günümüzde bunların bir bölümü uygulanamamaktadır. Örneğin, sakal traşı olmamak gibi...
      Su saf olarak içilmemektedir. Vücudun su ihtiyacı yenilen yemeklerden, çay-kahve-meşrubat-meyve suyu-ayran gibi sıvı içeceklerden karşılanır.
      Alevi inancı şekilciliğe takılıp kalmayı değil, özü benimser. Aklın ve ilmin yolundan ayrılmaz. Önemli olan imam Hüseyin in ve diğer Kerbela şehitleri nin çektikleri acıyı ve zorlukları beyninde, kalbinde ve gönlünde duymaktır. Onlar gibi düşünüp, onlar gibi yaşayıp, onlar gibi inanmaktır. Zalime karşı çıkıp, mazlumdan yana olmaktır. Eline-diline-beline sadık olup insanca ve onurluca yaşamaktır. Onlara layık olmaktır. Ölmeden önce ölmek, öldükten sonra yaşamaktır. Yaşayan ölü olmamaktır. Yarın onlar ın huzuruna alnı açık yüzü pak çıkmaktır. Onlar ın bıraktığı onurlu mirasa sahip çıkmaktır.
      Belirlenmiş bir iftar vakti de yoktur. Akşam olup güneş batınca, karanlık gözle görünce oruç açılır. Gece sahura kalkma uygulaması Muharrem Orucu nda yoktur.
      Oruç tutulmadan önce (yatmadan önce) şöyle niyet edilir. Niyetten sonra Muharrem Orucu başlar.
      BiSMi ŞAH. ALLAH ALLAH. ERENLERiN HiKMETiNE. ER HAK MUHAMMET-ALi AŞKINA. iMAM HÜSEYiN EFENDiMiZiN SUSUZLUK ORUCU NiYETiNE. KERBELA ŞEHiTLERi NiN TEMiZ RUHLARINA MATEM ORUCU NiYETi iLE HZ. FATMA ANAMIZIN ŞEFAATiNE. 12 iMAM, 14 MASUM-U PAK EFENDiLERiMiZiN ŞEVKiNE, 17 KEMERBESTLER HÜRMETiNE HAZIR-GAYiP GEÇEK ERENLERiN YÜCE HÜMMETLERi ÜZERiMiZDE HAZIR VE NAZIR OLA. LANET MÜNKiRE. LANET YEZiD E. RAHMET MÜMiN E ALLAH EYVALLAH. HÜ

           ALEVİLİKTE AŞIĞIN SAZIN VE DEYİŞLERİN ÖNEMİ NEDİR?
          Alevi ibadetinde, gerekse sosyal yaşamında büyük yer ve önem taşır. 12 hizmetten biri aşığa aittir; yani aşıksız Alevi ibadeti yapılmaz. Makam olarak pirden sonra gelsede, 12 hizmetin en ağır yükünü taşır. Aşık sazıyla bestelerini yapar, çalar, çağırır.Alevi ibadetinin vazgeçilmez parçası semah, bu saz aşık bütünleşmesi içerisinde dönülür.Alevi deyişleri geçmiş tarihleri, Alevi düşünce ve öğretisini, günlük yaşamı, dünyasal ilişkileri konu alır. Deyişler aynı zamanda Alevilerin gülbenklerini oluştururlar. Yine aynı deyişlerle tanrı ile ilişkiler kurulur.                                  

          SEMAH NEDİR?
          Alevi inanışında büyük bir yer tutar. Sözcük anlamı; günahlardan arınmak anlamına gelir. Alevi Cemindede öyle kabul edilir.

            CEM NEDİR?
          Sözcük anlamı olarak, birleşme, birlik olma, bir araya gelme demektir. Alevi inancında , ibadet için cem olma, bir araya gelmeden yola çıkılarak, bütünleşme anlamında kullanılır. İbadetin yapıldığı yere cem evi denir.
          Alevi inancı cemsiz düşünülemez. Bir Alevinin doğumundan ölümüne tüm yaşantısı cem ile bağlantılıdır. Yola girdiği, müsahib tuttuğu, erkan gördüğü, görüldüğü-sorulduğu yerdir. Cemin çok çeşitleri vardır. Kurban cemleri, görgü cemleri, Abdal Musa cemleri, Bayram cemleri.

          KIRKLAR CEMİ
          Alevi inancına göre Hz. Ali bu yolu kurduğu zaman kendine eşlik eden kadınlı erkekli 40 kişi ile birlikte ilk kez bu cemi gerçekleştirdi. O günden bu yana Alevi topluluğu bu kırkların cemini sürmektedir.

          CEMDE 12 HİZMET

            1- Mürşid (Dede)   Hizmet itibari ile Hz. Muhammed, Hz. Ali ve Haci Bektasi Veliýi temsil eder.
            Cem Erkanı Başkanlığını yapar,ikrar alır nasip verir. Cenaze, Müsahiplik, Nikah,   Sünnet, Ad takar (isim takar).
            2- Rehber   Görev itibariyle İmam Hüseyin´i temsil eder.
            Yola girmek isteyenleri hazırlar, yol gösterir. Mürsidin en yakın yardımcısıdır.
            3-Gözcü   Görev itibariyle Ebuzer Gaffari’yi temsil eder.
            Rehberin yardımcısıdır. Cem in sessiz ve sakinlik içinde gecmesini sağlar.    Cem’in bekcisidir.
            4- Çerağcı (Delilci)   Görev itibariyle Cabir El Ensari’yi temsil eder.
            Cem evinde bulunan aydınlatma araçlarını yakar. Buhardanlıkları ve Mumları   (Çerağları) hazırlar.
            5- Zakir (Aşık)   Görev itibariyle Bilal Habeş’i temsil eder.
            Cem’de Tevhid, Duazde imam, Mersiye, Semah, Nevruzi ye söyler.
            6- Süpürgeci(Ferraş)   Görev itibariyle Selman’ı Piri pakı temsil eder.
            Cem evinin sürekli temizliği ile meşkul olur.
            7- Meydancı   Görev itibariyle Hüzeyme tül Yemeni’yi temsil eder.
            Cem evinde Semahserleri kaldırır. Postları yerine dizer.
            8- Niyazci   Görev itibariyle Mahmut el Ensari’yi temsil eder.
             Kurbanları tekbirler ve keser. Gelen Lokmaları alır ve dağılımını sağlar.
            9- Ibrikci   Görev itibariyle Kamber Hazretlerini temsil eder.
            Cem de Mürşidin ve Cem erenlerinin abdest almalarını sağlar.
            10- Kapıcı   Görev itibariyle Gülam Keysani’yi temsil eder.
            Cem’e gelen erenlerin evlerini gözetler.
            11- Peyikçi   Görev itibariyle Amri Ayyari’yi temsil eder.
            Cem olacaƃını tüm canlara duyurur.
            12- Sakacı   Görev itibariyle Ammari Yaseri’yi temsil eder.
            Cem evinde Su, Şerbet, Saka, Süt v.b. dağılımını sağlar.



          DEMOKRATİK MÜCADELEDE ALEVİLERİN TEMEL İLKELERİ

        • Özgürlük ilkesi: Öğretisinde insanı kutsal varlık olarak kabul eden Alevi örgütlenmesi; kişi özgürlüğünün, inanç ve düşünce özgürlüğünün en aktif savunucusudur.
        • Eşitlik ilkesi: Alevi örgütlenmesi yaşamın her alanında, gelirlerin paylaşımından öğrenime kadar, bireyin eşitliğini savunur. Hiçbir kimseye , hiçbir kuruma, hiçbir ulusa ya da inanca bu eşitliği bozucu ayrıcalıklar tanınmaz.
        • Demokrasi ilkesi: Barış: ve demokrasi birbirinin ayrılmaz parcasıdır. Demokrasi için, insan hakları için, barış için mücadele etmek ve Aleviler arasında bu düşüncelerin yayılmasına çalışmak en başta gelen görevimizdir.
        • Barış ilkes: Yurtdaşlarımız arasında yayılmak istenen savaş, şiddet, nefret duyguları yerine sevgiyi ,dayanışmayı, dostluğu egemen kılmak için çalışmalıyız.
        • Laiklik ilkesi: Alevi örgütlenmesi, devlet idaresinde laiklik ilkesini, varoluş mücadelesinin temel taşlarından biri olarak görür.
        • Emeğin üstünlüğünü savunma ilkesi: Aleviler emeğin üstünlüğüne inanır , emek verilmiş bütün çalışmalara emekçilere saygı duyar.
        • Bağımsız örgütlenme ilkesi: Hz. Ali’nin ‘haksızlık karşısında eğer susuyorsanız, yalnız hakkınızdan değil, aynı zamanda şerefinizden  de olursunsuz’ ilkesi bizim ilkesidir. Alevi örgütlenmesi mazlumun yanında, zalimin karşısında her zaman  taraftır.
        • ----------------------------------------------------------------------------------------

          Alevi kesime bazı iftiralar.

          mum söndü

          Bu söylencenin gerçek mucidleri ise bildiğiniz üzere MASONLAR’dır. İSRAİLOĞULLARI’dır. Bu mum söndü halen uygulanmaktadır, İşte mum söndü ile ilgili gerçekler; ***
          Önce dönmeliğin ne demek olduğunu açıklayıp daha sonra da Yahudi dönmeleri tarafından “adar-kuzu bayramı” olarak anılan mum söndüye açıklık getirelim. Yahudi dönmelerin mesih kabul ettikleri Sabatay Sevi, 17. yüzyılın sonlarına doğru Kudüs’e yapmış olduğu seyehatte, ikinci mesih kabul edilen Nathan’la tanıştı. Nathan kudüste çok iyi tanındığından kendisinin peygamber, Sevi’nin de mesih olduğunu Yahudi halkına ilan etti. Bu hususta vahiyler aldıklarını, İsrailoğulları’na inandırdılar. Nathan’ın sahte peygamberliği ve Sevi’nin mesihliği o yıllarda vatansız olan ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan yahudilere hızla yayıldı. Kudüsten izmire dönen sabatay sevi, nathan’ın kendisinde verdiği büyük destekle, Osmanlı Padişahını devirme planları yapmaya koyuldu. Sevi’nin yapmış olduğu bu gizli planı haber alan Osmanlı idaresinin yetkilileri (osmanlının istihbarat gücü, bilinmeyen bir nedenden ötürü çok yüksekti) bu sahte mesihi izmirden istanbul’a getirterek Sultan’ın huzuruna çıkardılar. kAdı ve şeyhülislam önünde ya padişah fermanı ölümü, ya da tövbe etmeyi tercih etmekle karşı karşıya kalan Sabatay Sevi, Yahudiliği bırakıp İslamiyeti kabullenerek ölümden kurtulur…

          Bu dönmelik anında “mehmet aziz efendi” adını alan sabatay sevi, böylesi göstermelik teba değiştirmesiyle kabbalacılığın ilk temsilcisi sayılmıştır. Kabbalacılık bir toplumun göstermelik din v miliyet değiştirerek, gerçekte gizlilik içerisinde kendi dünya görüşünü sürdürmesidir.

          Yahudi dönmelerin ilk yerleşim merkesleri İzmir, İstanbul ve Edirne olmuştur. İzmir Kudüsten sonra sabatay sevinin hayatındaki önemli bir yer olduğundan, dönme ailelerin buraya yerleşmelerinden doğal ne olabilir ki? İzmir de ve İstanbulda halen varlıklarını sürdüren (existance) bu aileleri Kapancılar, Karakaşlar, Yalmanlar, İzmirliler ve İpekçiler olarak tanımlayabiliriz. Kapancı, Yalman ve İpekçiler evlilik yoluyla içlerinde çözülmeler oluşmuşsa da, Karakaşlar kabbala geleneklerine halen sıkı sıkıya sarılmaktadırlar. Yahudi dönmelerin önderi Sabatay Sevi, bütün günahları mübah saydığından “mum söndü ayinleri” onunla başlamıştır. Günah teorisinin önderi Sevi’nin kendi müritlerine ilan ettiği “eş değiştirme” mum söndü ayini, Yahudi yayın kuruluşu ŞALOM gazetesinden şöyle anlatılmakta:

          “Bu bayram yahudilere düşman olanların koz olarak kullandıkları bir kutlama günüdür. Bu bayramda kutlama gecesi için katılanların mutlaka evli olmaları gerekir. Bekar olanlar erkek veya kız hiçbir şekilde kabul edilemez. Hatta bu bayram hakkında bekarlara bilgi dahi verilmez. O geceye katılan evli çiftleren şık giysilerini giyerler. Hanımlar kıymetli takılarının yanında, ziyafet masasındaki eşlere servis yaparlar. Bir müddet sonra hep birlikte eğlenildikten sonra, mum söndü ayinine geçilerek bütün ışıklar söndürülür. Evli çiftlerden kadın ve erkek istediğini tercih etmekte serbesttir.”

          Sabatay Sevinin ardından Judah Toba Levi ile bu sapkın ayin bu günlere kadar ulaşmıştır. Mum söndü “22 adar” bayramı olarak halen kutlanılmaktadır. Artık sabayat Sevi ve Judah TOba dünyayı terk-i salat ettiklerinden, yeni nesiller bu mum söndünün en alasını yaparak, atalarının ilkelerine bağlılıklarını ispatlamaktadırlar.

          Hristiyanlarda noel Aralık ayınınson haftasına rastgeldiğine göre “Adar 22″ bir önceki haftadır ki bu tarih Yahudi dönmelerinin mum söndü ayinlerinin kutlandığı günlere tesanüd eder. 1995 Aralık ayına kadar bu ayini Türkiyede Ca. ailesi düzenlemiş, organizasyonlarını yapmıştı. Ca. kardeşlerden madenci ve mason Tony Ca.’nin eşleri Sedef Hanım kabbalacılığı ele alarak, İstanbul gecelerinde atalarının günah teorisi mum söndüyü, en modern bir şekilde tertiplemeyi ilke edinmişti.

          Zaman zaman bekarlarında bu törene katılması istenmiş ve bekarlar için de “mum söndü” ayini yapmak için “muta nikahı” ön görülmüştür. Ülkemizdeki manevi değerleri yıkmaya ant içmiş yahudi dönmeleri ve mason ailelerin gençleri, son yıllarda “saokın tarikatı “adıyla bir grup oluşturup, başkanlığına da Serhan Ç.’i getirirler. Kızıl imam lakablı Serhan Ç. bütün eylemlerini Ziya S.’le birlikte yürütmüşlerdir. Bir dönem İstanbul üniversitesi işletme bölümünde okuyan Serhan Ç., Ulus’taki evini sapkın tarikatının karanlık işleri için üs olarak kullanmıştı. Tarikatın güzel konuklar sitesi *.Blok No:* Ulus’taki tekkesi, mason çocukları ve yahudi dönmelerinden teşekkül etmiştir. Bu tarikat tanınmış ailelerin kız çocuklarını (yahudi dönmesi ve mason) kendi tarikatlarına üye yapmayı prensip edinmektedir. Bekarlar için “muta” nikahı kıyarlar. Artık bunlar yasal olarak bekar olsalarda mutaya göre evlidirler. Bu tarikata göre hiçbir eş birbirleriyle 1.5 yıldan fazla evli kalamaz. Muta nikahı evlileri tarikat başı Serhan Ç.’in emriyle eş değiştirebilir.

          ------------------------------------

          Her alanı kontrol etme hırsındaki Sebatayların(Yahudiler) pek çoğu (güya) ihtida ederken en rahat hareket alanı sunan Bektaşi toplulukları içinde gizlenmeyi tercih etmişler, bir tasavvuf, sevgi, insanlık yolu olan Bektaşiliği de deforme etmişlerdir. “Ali-siz Alevilik” gibi yaklaşımlarda bunların rolü olduğunu düşünüyorum. Provokatif olaylarla sürekli beslenen Alevi-Sünni gerilimi de Sebatayların kullandığı malzemelerdendir.  İnsan ve dost canlısı, kalender bir İslam yorumu olan Türk Aleviliğini toplumun diğer kesimlerine karşı geren Sebataycılar mezhep endeksli cepheleşmeyi sürekli körüklemişlerdir.  Son yıllarda güç kaybeden Sebataylar ülkenin kaderine hükmeden stratejik noktaları tutmakta zorlanmaktadırlar. Kara Türklerin her alanda artan etkinliğini ve uyanışını kıramamaktadırlar. Buna çözüm olarak Alevilere yatırım yapmaktadırlar.  

          Yorum farkından dolayı dini duyarlılıkları daha az olan Aleviler laik-çi cephenin ana malzemesi olarak sunulmakta; körüklenen düşmanlıklarla bu kesim Sebataycıların etki alanında tutulmaya çalışılmaktadır. Her türlü milli, dini gelişmeye muhalefet etmede, Bektaşileri öne süren Sebataylar gerçekte kendi politikalarını uygulamaktadırlar.  

          Nüfus artışında ciddi problemler yaşayan, kendi gençlerini Türkiye’nin hayati müesseselerine yönlendirmekte ve oralarda tutmakta sıkıntı çeken ve bu nedenle sürekli mevzi kaybeden Sebataylar bu açıklarını Alevi kesimle ve kontrol edebildikleri diğer kripto ecnebilerle doldurmaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle Alevi vatandaşlarımızın devletin en kritik kurumlarına girmeleri ve oralarda tutunmaları için yol açmaktadırlar. Ne var ki Aleviler de Anadolu evladı ve Karatürktürler. Bu nedenle Alevilere güvenin ve dayanmanın bir sınırı vardır.

          Hassas kurum ve kuruluşlarda en tepe noktalara kendileri yerleşirken Alevi kökenlileri ancak bir noktaya kadar çıkartmakta, oradan öteye yol vermemektedirler. Böylece hem en tepeleri tutmaya devam etmekte, hem de altlarını boş bırakmamaktadırlar. Yani Alevileri dolgu malzemesi olarak kullanmaktadırlar. 

          Sabetaycı Yahudiler Alevilerin içine 19.-20. yüzyıldan itibaren sızmış, Alevilerin güvenini kazanarak temel öğretilerini değiştirmiş, Alevilik tarihi kitapları yazarak Aleviliği mecraından saptırmışlardır. Alevi gençlerin pek çoğunu kültürel değerlerinden kopararak rijit, protest birer ateist haline getirmeyi başarmışlardır.  

          Toplumda yanlış olarak Bektaşilere mal edilen “mum söndü” olayı da aslında Sebataylara ait dini bir ritüeldir.

           

          NOT:Değerli arkadaşlar,Bu başlık talep üzerine bazı arkadaşlarımızı bilgilendirmek amaçlı açılmıştır.Bahsi geçen konu ,tartışmalara açık ve insanlar arası çeşitli problemler doğurabildiğinden bir süre sonra tarafımca kaldırılacaktır.Lütfen bu kısa süre zarfında kurallara aykırı hareket,ikili tartışma vb paylaşımlarda bulunmayalım.

          Roen

           



        • Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >**TURK UCAK FABRİKASI**>
            17.Ara.2006 Pzr 13:49:53
          fiogf49gjkf0d

           

          Türkiye nin ilk uçak fabrikasında Nuri Demirağ tarafından üretilen Nu D.36 ve Nu D.38 uçakları, hızları ve uzun mesafe kat etmeleriyle bütün dünya havacılarının ilgisini çekmeyi başardı. Test uçuşu sırasında kullanan pilotun acemiliği neticesi düşen ve pilotu şehit olan uçaklar gerekli belgeyi alamadığı için seri üretime geçemedi.

          Kurtuluş Savaşı nın ardından dünyada ve Türkiye de ekonomik sıkıntı had safhaya ulaşmıştı. Bu yüzden orduya uçak ve benzeri ihtiyaçlar ancak halkın bağışlarıyla alınabiliyordu. O yıllarda her ilden toplanan paralarla yada zengin vatandaşların bağışı ile bir uçak alınıyor ve kuyruğuna bağışlayanın ismi yazılıyordu. O yıllarda Türkiye nin sayılı zenginlerinden olan Nuri Demirağ a da bu teklif sunuldu, ancak o uçak almak yerine uçakların imal edilebileceği bir fabrika yapmaya talip oldu. Yanına aldığı teknisyen ve mühendislerle birlikte seyahatlere çıkan Nuri Demirağ, Almanya, Çekoslovakya ve İngiltere deki uçak fabrikalarını gezdi ve bilgi aldı.

          Nuri Demirağ, 1936 senesi ortalarına doğru uçak fabrikası için hazırlıklara başlamış ve ilk etapta on senelik bir program yaptı. Bir Çekoslovak firmasıyla anlaşarak İstanbul Beşiktaş ta Hayrettin İskelesi nde, bugün Deniz Müzesi olarak kullanılan, o zamana göre modern bir bina yaptırdı. Nuri Demirağ, Türkiye nin ilk uçak mühendislerinden olan Selahattin Alan ile birlikte çalışıyordu. Selahattin Alan, ilk Türk tipi uçaklarının çizimini yapmış ve yapımını sağlamıştı. Nuri Demirağ ile birlikte kolları sıvayan Selahattin Alan, Türkiye nin ilk modern uçak fabrikasını kurmaya başladı. Fabrikanın ilk siparişi Türk Hava Kurumu (THK) tarafından verildi. İlk sipariş 65 adet planör, sonrasında 10 adet başlangıç eğitim uçağıydı. Planörler, 1937-1938 yıllarında tamamlanarak teslim edildi. Bu dönemde Selahaddin Alan ın, Eskişehir de prototipini yaptığı, Nu D.36 rumuzuyla 24 adet uçak imal edildi. 1938 yılında, Alman uzmanların da yardımıyla, Nu D.38 rumuzlu, çift motorlu ve madeni gövdeli, 6 kişilik yolcu uçağının dizaynına başlandı.

          NU D.38 DÜNYA HAVACILARININ DİKKATİNİ ÇEKMEYİ BAŞARDI

          Nuri Demirağ ın Beşiktaş taki fabrikada yapılan ve hiç bir arıza göstermeden başarılı uçuşlarına devam eden uçakları, Türkiye de olduğu kadar yurtdışında da büyük yankılar uyandırmıştı. Özellikle çift motorlu, barışta yolcu uçağı, savaşta istenildiği zaman eksiksiz bir bombardıman uçağı görevini görecek şekilde yapılan ve saatte 270 kilometre hıza ulaşan, 5 bin 500 metre yükseğe çıkabilen Nu D.38 in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini birden Türkiye ye ve Nuri Demirağ ın uçak fabrikasına çekmişti. Ürettiği Nu D.38 adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağı yurt dışında büyük ilgi gördü ve bu uçaklar Dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alındı. Nuri Demirağ ın işleri giderek büyüyordu. Atölyede yapılan uçakların testleri için bir piste ihtiyaç vardı. Bu yüzden Yeşilköy de, şu anda Atatürk Havalimanı olarak kullanılan, Elmas Paşa Çiftliği ni satın alarak, orada 1559 dönümlük geniş arazi üzerinde, 1000x1300 metre ölçülerinde bir uçuş sahası yaptırdı. Bu sahanın üzerine bir de, Nuri Demirağ Gök Okulu, uçak tamir atölyesi ve hangarlar yapıldı. Bu tesisleri yaptıran Nuri Demirağ, "Türk ün yaptığı uçakları elbette Türkiye de yetişen pilotlar uçuracaktır" düşüncesiyle hareket ediyordu. Bu yüzden havacılık üzerine eğitim verecek 150 yataklı bir yurdu da bulunan Gök 0kulu na, üniversitede okuyan veya mezun olmuş öğrenciler alınıyor ve uçuş eğitiminin yanı sıra uçağın teknik yapısıyla ilgili eğitimler de verilerek pilot yetiştiriliyordu.

          Türk Hava Kurumu, sipariş ettiği uçakların testini Eskişehir de bulunan pistte yapılmasını istedi. Bu test uçuşunu henüz yeterli uçuş deneyimi olmayan baş mühendis Selahattin Alan yapmak istedi. İniş sırasında piste hayvanların girmemesi için kazılan hendeğe düşen Selahattin Alan şehit düştü. Bu olay üzerine THK bütün siparişlerini iptal eder ve şartlara uygun değildir diye belge verir. Nuri Demirağ bütün çabalarına rağmen yetkililerin bu karanını düzeltemez. THK yi mahkemeye veren ve zamanın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkililerine mektuplar gönderen Nuri Demirağ, hiçbirinden sonuç alamayınca fabrikasını kapattı ve siyasete atıldı.



          Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >NiL in KALEMI; Evettt.. Bakin Roen neler söylemis?>
            15.Ara.2006 Cum 18:41:27
          fiogf49gjkf0d
          Aday olmalıyım,değil mi?


          Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Öneriler >chatcity forum ve GÜVENLİK...>
            15.Ara.2006 Cum 00:24:51
          fiogf49gjkf0d

          Konuyu açan arkadaşımız pranga ya ve diğer görüşlerini payaşan duyarlı arkadaşlara öncelikle teşekkür ediyorum.Bahsi geçen problem emin olun bizide zaman zaman  içinden sıkılması güç durumlara düşürüyor.Site içi çalışmalarımız olağanca hızıyla sürüyor,tüm bunların yanı sıra siz değerli arkadaşlarımızla daha fazla keyif alacağımız bir ortam için,site üst yönetimi ve teknik ekibi taradından farklı çalışmalar yapılıyor,tüm bunların yanında güvenlik amaçlı hiç bir gelişim göremiyoruz diye düşüne bilirsiniz,fakat mevcut çalışmalarımızın içerisinde hepsi planlı bir şekilde yerini almıştır ve teker teker uygulamaya konulacaktır.Chatcity forum da güvenlik amaçlı çok daha değişik teknikler üzerinde duruyoruz,bunların hepsini detaylı şekilde sizlerle paylaşmamamız art niyetli kişilerin bu çalışmalardan haberdar olarak önlem alamaması açısından daha efektif olacaktır.Fakat bir kaçından size bahsedebilirim,amacımız chatcity forum un geniş bir kesime hitap etme gücünü kırmamak ve tüm kullanıcıları tatmin edecek bu platformu ebedi kılmaktır.Bu anlamda forum paylaşımlarında bulunacak kişilerin sadece vip üyeler olması zamanında düşünülmüş ve bu uygulama kaliteli ve güzel paylaşımlarda bulunan diğer arkadaşlara bir engel teşkil edeceğinden dolayı askıya alınmıştır,üyelik işleminden sonra forum a yazı yazma süresinin uzatılması düşünülmüş,fakat art niyetli kişilerin bunada kolay çözüm bulabileceği göz önünde bulundurularak daha değişik çalışmalar başlatılmıştır.Bu çalışmaların siz değerli arkadaşlara en iyi şekilde yansıyacağını temenni ederek yazımı sonlandırmak istiyorum.

          Chatcity Forum moderatör kadrosunun yetersizliği ve güncel çalışmalarımızdan dolayıda zaman zaman çeşitli problemler ve aksaklıklar yaşayabiliyoruz,burada bizlere yardımcı olan siz arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz.Olası problemler için ise kendi adıma ve moderatör diğer arkadaşlar adına sizlerden özür diliyorum.Bu konuyla ilgili derin çelişkileri ve soruları olan arkadaşlar olursa mümkün olan her platformda değişik görüş ve önerilere açık olduğumuzu ve her konuda sizlerle iletişimde kalmaya devam edeceğimizi belirtmek isterim.

           



          Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >4 kelime ver alttaki cumle yapsın:))))>
            10.Ara.2006 Pzr 21:26:39
          fiogf49gjkf0d
          uslanmazhayalci :

          ayazda esen rüzgara maruz kalmış kaktüs için için ağlıyordu,

          75 - lpg - manifatura - gazyağı

          75 Yaşına gelmesine rağmen lpg ve gazyağı arasındaki farkı ayırt edemediğinden manifaturacılığa girmişti.

          -----------------------------------

          Klavye-Kavun-şarj Cihazı-kompresör



          Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >****TC kimlik numaralarında hata****>
            10.Ara.2006 Pzr 14:12:30
          fiogf49gjkf0d

          TC kimlik numarasında hata

          10 Aralık 2006
          ANKARA(ANKA)

          Türkiye’nin en büyük e-devlet projesi olan 22 yılın emeği MERNİS (Merkezi Nüfus İşletim Sistemi) adeta çöktü. 130 milyon kaydın yer aldığı ve yaklaşık 30 milyon dolara mal olan sistemde bulunan kayıtların yüzde 25’ten fazlası hata veriyor.

          Skandal, Mersin’de meydana gelen sahtekarlık olayı ile ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına da giren skandala konu olan ilde nüfus müdürlüğünde görevli bir personelin, hazırladığı nüfus kağıdına rahatlıkla TC Kimlik Numarası girebildiği ve bunu resmileştirebildiği fark edildi.

          Yaşanan kimlik sahteciliğinin üstü bir anda kapatılırken, bir kişinin kayıtlarının nasıl bu kadar rahat düzenlenebildiği Emniyet Genel Müdürlüğü’nce soruldu. Sözlü yapılan görüşmede, bu kayıtların merkezdeki bilgisayarla eş zamanlı olarak güncellenebildiğini ifade eden Nüfus Genel Müdürlüğü yetkilileri, “kötü niyetli memurların girdiği kayıtlar, otomatik olarak tüm Türkiye’de güncellenmiş” dediler.

          Ancak skandalın büyüklüğü Sağlık Bakanlığı’nda yaşanan terfi ve atamalarda açığa çıktı. Geçtiğimiz ay yapılan düzenlemede personelin verdiği TC Kimlik Numaraları ile internet üzerinden çıkan kayıtları karşılaştıran bakanlık yetkilileri, hataları görerek Nüfus Genel Müdürlüğü’nden yardım istediler.

          ÖZEL BÜRO KURDULAR

          Nüfus Genel Müdürlüğü’nde yaşanan MERNİS skandalının en önemli yönü ise kayıtlardan hangilerinin hatalı olduğunun tam olarak belirlenememesinden kaynaklanıyor. Konuyla ilgili başvuruların 2004 yılından itibaren hızla artması üzerine harekete geçen İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri’nin yaptığı inceleme de felaketin boyutlarını resmen ortaya koydu.

          Müfettişlerin 2004 Ekim’inde hazırladığı raporda, yapılan incelemede aynı TC kimlik numarasına sahip 77 bin 756 kişi tespit ederek, “bunlardan 58 bin 558 tanesi halen yaşayan kişilerdir” denildi. Aynı T.C kimlik numarası almış kişilerin yarısının aslında aynı kişiler olduğunu ve bunların kadın olduğunu belirleyen müfettişler, “boşanma ve vatandaşlık işlemleri sırasında ortaya çıkan kayıtların işlenmesinde hatalar yapılmıştır” dediler.

          Müfettişler, 28 Ekim 2000’de ilk kez vatandaşlara TC kimlik numarası verilirken, merkez ile taşra arasındaki data bağlantılarında zaman zaman yaşanan sıkıntıların tüm sisteme yansıdığının da altını çizdi. Raporda, “Programın T.C Kimlik Numarası üzerkinde güncelleme yapılabilmesine olanak sağlamasının en önemli sorun olduğu görülmüştür” denildi.

          MALİYETİ 30 MİLYON DOLARI AŞTI

          Dünya Bankası’nın MERNİS Projesi Özelleştirme ve Sosyal Güvenlik Ağı (PİAL) kapsamında açtığı 5.5 milyon dolarlık kredinin, 3.5 milyon dolarlık kısmının kullanıyla başlatılan projede, kağıt üzerinde bulunan 122 milyon 145 bin 860 nüfus hareketi elektronik ortama taşınmış, ardından da 2000 yılının sonunda, bu kayıtlara TC Kimlik Numarası verilmeye başlanmıştı.

          1984 yılından günümüze Nüfus Vakfı ve devletin aktardığı paralarla 30 milyon doların üzerinde para yiyen sistemde, Dünya Bankasından alınan kredinin 1 milyon 100 bin doları alt yapı, 400 bini ise MERNİS’in çalıştıran yazılım için kullanıldı.

          HATA, HATAYI DOĞURDU

          İçişleri Bakanlığı’nın sır gibi sakladığı skandala, Nüfus Genel Müdürlüğü’ndeki merkezi sisteme online giriş yapabilen 943 ilçe nüfus müdürlüklerinin neden olduğu düşünülürken, aynı TC Kimlik numarasına sahip birden fazla kişi ve birden fazla TC Kimlik Numarası’na sahip pekçok kişinin bulunduğu müfettişlerce tespit edildi.

          70 milyonu yaşayan, 5 milyonu yurtdışında, 24 milyonu ölü, 23 milyonu ise evlenme, boşanma ve vatandaşlığa geçme gibi kayıtlardan oluşan toplam 130 milyonu aşkın TC kimlik numarası kayıtlarındaki hataları gidermek için kolları sıvayan Nüfus Genel Müdürlüğü, ilk olarak hatalı çıkan kayıtları ilçelerden istedi.

          Bu kayıtların 2005 yılında düzeltilmesinin ardından, beklenenin aksine sistem kendi kendine yaşanan her nüfus hareketinde hata üretmeye devam etti. Bugün gelinen noktada hatalı TC Kimlik Numarası oranının yüzde 25’i aştığını farkeden İçişleri Bakanlığı yetkilileri, olaya müdahale ederek sistemin 2007 yılından itibaren Maliye ve Çalışma Bakanlığı ile ortak çalışacağını hatırlatarak, “kesin çözüm neyse tespit edin ve hemen gerçekleştirin” emrini Nüfus Genel Müdürlüğü’ne verdi.

          ÖDÜLLÜ PROJE

          Başbakan Erdoğan’ın Eylül 2006’da Bürokratik İşlem ve Süreçlerin Azaltılarak Vatandaşlarla İlgili İşlemleri Basitleştirdiği” gerekçesiyle ödüllendirdiği Nüfus Genel Müdürlüğü, skandalı ortadan kaldırabilmek için, gizlice yürütülen bir çalışmayla, bu konuda uzman olan Koç-Meteksan grubunun MERNİS’i incelemesi istendi. Ancak, sistemi inceleyen şirket yetkilileri hataların onarılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Programın yeniden yapılması ve yeni yazılımla işletilmesi” gerektiğini, bunun da devlete 8.5 milyon dolara mal olacağını ifade etti.

          İHALEYE ÇIKILAMADI

          Tüm hatanın data hatlarının zaman zaman kesintiye uğraması ve 943 ilçedeki bilgisayarların kayıt güncelleme yetkisiyle, merkez bilgisayar kayıtlarında hatalara neden olmasından kaynaklandığını ifade eden uzmanların önerisini kabul eden bakanlık, olayın duyulmaması için yapılacak işin bir “geliştirme-işin devamı” gibi gösterilmesine karar verdi.

          Böylece 400 bin dolara mal olan MERNİS’in yazılımının düzeltilmesi işi, 6 yıl sonra 8.5 milyon dolara ihalesiz şekilde iki firmaya verildi. Sır gibi saklanan şartnamede firma yetkilileri, tüm işlemlerin merkezden yapılacağı bir sistem oluşturacağını kayda alırken, nüfus müdürlüklerindeki bilgisayarların güncelle yetkisini aldı. Çalışmaları 3 aydır devam eden yeni sistemin 2007’de MERNİS’e entegrasyonunun sağlanacağı öğrenilirken, bu işlem yapılırken mecburen tüm Türkiye’deki nüfus işlemlerinin de zaman zaman kesintiye uğrayacağının altını çizdiler.

           

          KAYNAK



          Roen

          Roen resimleri
          ozel karakter ile sohbete katil

          Mesaj Gönder
          Forum Başlıkları

           
            CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir>
            10.Ara.2006 Pzr 01:49:46
          fiogf49gjkf0d
          Emeğinize sağlık..Keyifle takip ediyoruz..
          <<12345678910 11121314151617181920...59>>