ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
16benan> Forum Mesajları | | 16benan'e ait Toplam 955 Forum Mesajı var
|
|
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkra...)> 21.Nis.2007 Cmt 18:57:22 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Yeni evlenen mutlu çift odalarına çekilirler. |
Damat Bey yeni karısına :
Senden bana söz vermeni istiyorum. Başucumda duran bu komedinin ilk
çekmecesini hiç açmayacaksın ve bana da hiç bir zaman bunu
sormayacaksın. "
Karisi söz vermiş ve aradan 10 yıl geçmiş.
Kadın meramdan çıldırıyormuş.
Artık dayanamamış ve sözünü unutup çekmeceyi açmış. Çekmecede 3 yumurta ve 750 Dolar görmüş.
Kocasına merakini yenemediğini anlatmış ve ne olduğunu sormuş.
Adam " Madem gördün bende sana anlatayım o zaman.
Evlendiğimiz gün kendi kendime karar verdim. Seni her aldattığımda çekmeceye bir yumurta koydum.
" Kadın kocasının 3 kaçamağını affetmiş. Ve tekrar sormuş " Peki o 750 Dolar ne için ? "
Adam : " Yumurtalar çekmeceye sığmayınca onları satıp dolar aldım.
| |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 21.Nis.2007 Cmt 14:51:50 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Tşk.ler janım yarenim ellerine sağlık yürğindeki ışık hiç bir zaman sönmesin
| |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >GÜNÜN SÖZÜ> 21.Nis.2007 Cmt 14:48:11 | | fiogf49gjkf0d Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür. (Aristo) | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 21.Nis.2007 Cmt 14:44:11 | | fiogf49gjkf0d Bir gün içimden gittin, anladim. Nereye gittigin degildi önemli olan... Kiminle gittigin, hangi havayi soludugun, hangi sehrin, hangi sokaginda yürüdügün önemli degildi. Sen içimden gitmistin...içimde ne varsa bana agit, seninle gitmisti.Renklerim, ruhumdaki yaz, günesim gitmisti. Bana kalan,Beni kalansiz bölen bu sehir. Ah! bu sehir, yalan sehir demek isterdim; ama yalan olan sendin.Benim yarattigim, inanmak için yillarimi harcadigim kocaman bir yalandin sen. Gerçek oldugunu gördüm.
Sen gittin...Aslinda içimden giden sevgili degildi.Ben sadece, yalanima inanmistim. O, gerçekti... Ask bitmisti. Düsünüyorum da acaba ask, ruhumuzun derinliklerinde yaratilan koca bir yalan mi? siirde, müzikte ya da sözde, nerede ask varsa orada bir de yalan yok mu?Ask ve yalan, güzel ile çirkin, iyi ile kötü gibi birbirini besleyen de! istiren ve dönüstüren; biri olmadan dieri varolamayan ya da anlamsiz kalan evrimin temel dinamiklerinden ikisi olabilir mi?
Ya da ask, yalana sesdes mi? Seni seviyorum derken, aslinda içimizde yarattigimiz en güzel yalana övgüler mi düzüyor, kendimize olan hayranligimizi mi dile getiriyoruz?Bir gün içimden gittin, anladim. Ask, uydurdugumuz en güzel yalan! Ve ask, yalan varsa askti. insanin dogasinda var. Dogrular ne kadar da az cezbeder bizi.
Yasakli ya da yanlis ne varsa, yaptiklarimiz hanesine yazmak isteriz. Durduralamaz bir dürtüdür bu. Yalani bazen istem disi kullaniriz.Söyleyen biz degilizdir ama, söyleten ta kendimizdir.içimizdeki yasakli kimliktir O Mülkiyet duygusu ve egosu olaganüstü gelismis, ihtirasli, doyumsuz ve aska her zaman hazir.
Pembedir, mavidir ve daha çok kirmizi. Civil civildir, yerinde duramaz. Yaz gibidir: Islak ve sicak. Zaaflari vardir, yasak ve güzel olan herseye. O cennetteki en güzel meyveyi tadan, ilk ihaneti gerçeklestirendir. Kisacasi O, yasayan tarafimizdir.
En güzel anilarimiz, en heyecanli anlarimizdir...Bir gün içimden gittin, anladim.Nereye ve neden gittigin degildi önemli olan...Kiminle gittigin, hangi havayi soludugun, hangi sehrin,hangi sokaginda yürüdügün önemli degildi.Sen içimden gitmistin...içimde ne varsa bana agit, seninle gitmisti.Renklerim, ruhumdaki yaz, günesim gitmisti. | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Sevdiğiniz şarkı sözleri> 21.Nis.2007 Cmt 14:16:00 | | fiogf49gjkf0d
Şafak Türküsü |
Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı, adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı Gözlerim şafak bekledim Uzarken ellerim kulağım kirişte Ölümü özledim anne. Yaşamak isterken delice Ah.. verebilseydim keşke Yüreği avcunda koşan herbir anneye Tepeden tırnağa oğula Ve kıza kesmiş Bir ülkeye armağan Düşlerimle sınırsız Diretmişliğimle genç Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk Pir sultan ı düşün anne, şeyh bedretinn i Börklüce yi Insanları düşün anne Düşün ki yüreğin sallansın Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan Mutlu bir yusufcuk havalansın
Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı, adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
Yani benim güzel annem Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken Oturup yıldızlar icinde kendi buruk kanımı içtim Ne garip duygu şu ölmek Öptüğüm kızlar geliyor aklıma Bir açıklaması vardır elbet Geride masa üstünde boynu bükük Kaldı kağıt kalem. Bağışla beni güzel annem Oğul tadında bir mektup yazamadım diye Kızma bana. Elleri değsin istemedim Gözleri değsin istemedim Ağlayıp kokluyacaktın Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda. Yaşamak ağrısı asıldı boynuma Oysa türkü tadında yaşamak isterdim Ölmek ne garip şey anne
Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı, adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
Kısacası güzel annem Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok Gülmek umudetmek özlemek Ya da mektup beklemek Gözleri yatırıp ıraklara. Ölmek ne garip şey anne Baba olamayacağım örneğin Toprak olmak ne garip şey anne.
Beni burada arama anne Kapıda adımı, adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
Bekle beni anne. Bir sabah çıkagelirim Bir sabah anne bir sabah Acını süpürmek için açtığında kapını
Beni burada arama anne Kapıda adımı, adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı Sedef kakmalı bir kutu içinde Vermek isterdim çocukların ellerine Sonra, sonra benim güzel annem Damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza Gecenin kıyısında durmuşum Kefenin cebi yok Koynuma yıldız doldurmuşum Koşun çocuklar koşun Sabah üstüme üstüme geliyor
Artik duvarlari kanatırcasına tırnağımla Şaşkın umutlu şiirler yazamıyacağım Mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamıyacağım
Uçurumlar ki sende büyür Dağdır ki sende göçer Ben bayram derim çiçek derim Çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim Gül yanaklı çocuğa benzer Yinede oğlunu yitirmek ne garip şey anne Her kavgada ölen benim Bayrak tutan çarpışan Her kadın toprağı tırnaklıyarak Doğurur beni Özlem benim kavga benim aşk benim Adı başka sesi başka Nice yaşıtım Koynunda çiçekler Çicekler içinde yeni bir ülke getirirler. | | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 21.Nis.2007 Cmt 13:33:31 | | fiogf49gjkf0d Şiirleri Öldürmeyin
Çocukluğum yoklara açtı ilk penceresini İlk ayrılıklara yürüdüm Daha ilk adımlarımda Yırtarken ayaklarımı hayatın dikenleri Ne anamın sıcak göğsü vardı dayanıp ağladığım. Ne babamın saçlarımı okşayan elleri Ben hayata dair düşlerimi Çocuksu sevdalarımı Minicik ellerimle çocukken yaktım Çocukken bile ben Çocukluğumdan ıraktım Bin asırlık bir ömürde Ancak birkaç nefes alımı yaşayabildiğimdi bahar Yolculara kızılcık satarken tren istasyonlarında Hayallerim asılı kaldı hep akranlarımın sokak oyunlarında Uçurtmam olmadı hiç uçurup tellere takacağım. Bilyelerim yoktu yuvarlayacağım Yaz hep başkaları için yazdı Zira benim baharlarım zemheri Yazlarım ayazdı Üşüdü yüreğim baharı gelmeyen kışlarda Dizlerim titreyip durdu Tökezledim düzü yok yokuşlarda Yoruldum Tükendim bunca yıl beyhude arayışlarda
Hani Son bir demi olur ya her insan hayatının Duyacağı son ses Alacağı son nefes Hani Ondan sonrada bir fatiha okur ya ona herkes O son demimde işte İnsan gibi olmaktı istediğim sadece Hasretimi dindirmek Alevlerimi söndürmek istedim bir kere Can damarım Hayat pınarım yanımda olsun istedim Yanımda tomurcuklasın istedim Yanımda gonca olsun yabandaki gülüm Göğsüme çökmeden yakınımdaki ölüm Nerde yarım kaldıysa, bıraktımsa nerden Yeniden sürsün istedim mutluluğum, Hiç başlamadığı yerden Tükenip sona ermeden yıllar süren feryadım. Şiir tadında olsun istedim kalan kısacık hayatım. Ne büyük suç işlemişim meğer Ne günaha girmişim. Meğer şiir okunmak içinmiş sadece Ölürmüş yaşanırsa Katili olurmuş şiirin Kim şiir gibi yaşadım sanırsa
Şiirler ölecek ha? Öldürmeyin Her şiir bir çiçektir Soldurmayın Umuttur sevda yüklü yüreklere Kırmayın Veysel’e ışıktır şiir Nazıma vatan Karacaoğlan’da sevda Köroğlun’da isyan Ana dilinde ninnidir şiir yavuklu gönlünde hasret Gurbet akşamlarında bura, buram sıla Yol gözleyende gurbet Sevilende nazdır şiir, Saz telinde sözdür İşitmeyende kulak görmeyende gören gözdür ÖZDÜR BE! .. İNSAN OLANDA ÖZDÜR..
Şiirleri üzmeyin Ne olur şiire dokunmayın Beni ağlattığınız yeter bari şiiri ağlatmayın Ben vazgeçtim türkü güzelliğinde kalmaktan Vazgeçtim şiir gibi yaşamaktan Vazgeçtim inanın Vazgeçtim İnsan bile olmaktan Tek ölmesin şiirler Yaşasın Ben vazgeçerim hayattan Beni ağlatan sizler, gene beni güldürmeyin Bırakın onlar yaşasın ŞİİRLERİ ÖLDÜRMEYİN
Ben ki parkamın yaka cebinde Katlime imzalanmış fermanla dolaşırken bile Bir çiçeği dalında sevdim, Toprağında yokladım Kıymadım koparmaya, soldurmaya kıyamadım Gülü uzaktan seyrettim, karanfili uzaktan kokladım Adım arananlar listesinde asılı dururken istasyonlarda Bir karıncayı ezmemek için Gözlerim ayak uçlarıma çakılı yürüdüm sokaklarda Yetimlerle içtim çorbamı, garibanlarla yattım Siz kuş tüyü yataklarınızda dönerken sağa sola Ben küflü zindanlarda sizden daha rahattım Bizim sırtımız alışıktır bıçaklanmaya Yüreğimiz parçalanmaya yatkın Yaşatın şiirleri Yapacağınızı bana yapın
Demek ben yaşayınca ölecek şiir öylemi? Ve sizler tutacaksınız yasını Vay anasını be! .. VAY ANASINI....
Götürün güzel dediğiniz ne varsa benden Alın hiç vermediğiniz sevgilerinizi de Sizin olsun Bırakın umutlarım gene ufuklarda kaybolsun Olsun be.. Bu seferde gene dediğiniz olsun Yeter ki yaşasın güzel olan ne varsa Şiire dair Bırakın bulacaksa bulsun belasını ŞEKERCİ DENEN ŞAİR...
Mustafa Şekerci | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 21.Nis.2007 Cmt 12:48:43 | | fiogf49gjkf0d Zekayı yerinde ve zamanında kullanıldığında anlamlı oluyor
AKILLI OLMAK
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu olduğundan gidip üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Okuzler ve kuslar ayni masada oturamaz!"
Ogrenci: "O zaman ben ucuyorum..."
Profesor cevaba cok sinirlenmis, sinavda ogrenciye takmis ve sinavini
basarisiz gecmesi icin elinden geleni yapmis.
Yanliz sinavda ogrenci tum sorulari mukemmel bir sekilde cevaplamis.
Profesor ogrenciye: Sana son bir soru soracagim - demis.
Yolda yururken iki torba buldugunu hayalet, birinde akil var,
digerinde ise para var. Hangi cuvali alirsin?
Ogrenci: "Para olan cuvali secerdim..."
Profesor: "Ben akil olan cuvali secerdim..."
Ogrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu secer...
Profesor cok sinirlenmis, ogrencinin not defterini alip icine "Okuz" yazmis. Ogrenci nota bakmadan odadan cikmis.
Bir dakika sonra ogrenci kapiyi aralamis : "Sayin profesor,imzanizi atmissiniz, fakat notumu yazmayi unutmussunuz."- demis | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Sizce Cumhurbaşkanı kim olmalı ?> 21.Nis.2007 Cmt 12:32:57 | | fiogf49gjkf0d Ben öyle bir cumhurbaşkanı istiyorum ki Cumhuriyetin ,demokrasisinin, kamalizimin ve laikliğin savunucusuyum diye bilen memleketimin savunmasını ABD ye bırakmıyan .TÜRKİYEMİ parcalamayan ,şeriyat yanlısı olmıyan ,halkına karşı saygısı ve sevgisi olan bir cumhurbaşkanı istiyorum.İçlerinde evet benim diyebilen varsa buyursun gelsin cankaya onu bekliyor. | |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >**Merak ettiğim su erkekler neden laf atar..?**> 21.Nis.2007 Cmt 12:13:53 | | fiogf49gjkf0d Derler ya konuşmalarda sözüm meclisten dışarı diye evet sözüm meclisten dışarı arkadaşlar.Benim merak ettiğim neden erkek arkadaşlar küfürle konuşurlar , odaya girersin selamla karşılanırsın küfürle uğurlanırsın ,kendilerine saygı ve karşı tarafa saygılı olmayı iki S ilkesini unuturlar ,toplum için de düşünce fakiri ,klavyenin başında kral olan arkadaşlar var. Sanırım hepimiz günün verdiği stresten bi an uzaklaşmak için giriyoruz ,kelimeler cama benzer .göstermeyi yardım etmedikleri vakit görüşe engel olurlar,diyorum ki neden kahve tadında hoşsohbetler olmasın.
| |
16benan
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 21.Nis.2007 Cmt 11:23:46 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d DURUN DEDİ ÖĞRETMEN
Bir küçücük oğlancık bir gün okula başladı. Pek mi pek akıllıydı. Okulu da pek mi pek büyüktü. Ama akıllı çocuk sınıfına dışarıdan kestirme bir yol buldu. Buna çok sevindi. Artık okul ona kocaman görünmüyordu.
Bir zaman sonra bir sabah dedi ki öğretmen "Bugün resim yapacağız.." "Ne güzel" diye düşündü çocuk. Resim yapmayı çok severdi. Her şeyin resmini yapardı: Aslanlar, kaplanlar, tavuklar, inekler, trenler, gemiler. Mum boyalarını çıkardı ve çizmeye başladı.
Ama öğretmen "Durun" dedi,"Henüz başlamayın!" Ve herkes hazır görünene dek bekledi. "Şimdi" dedi öğretmen, "Çiçek çizmesini öğreneceğiz". "Ne güzel" diye düşündü çocuk. Çiçek çizmeyi çok severdi. Ve en güzellerini yapmaya başladı: Pembe, mavi, kavuniçi mum boyalarıyla. Ama öğretmen "Durun" dedi. "Size nasıl çizileceğini göstereceğim".
Yeşil saplı kırmızı bir çiçek çizdi. "İşte" dedi öğretmen. "Şimdi başlayabilirsiniz". Küçük çocuk bir öğretmenin çiçeğine baktı Sonra kendi çiçeğine.Kendi çiçeğini daha çok sevdi /Ama bunu söyleyemedi. Defterinde sayfayı çevirip Öğretmeninki gibi çizdi Kırmızı bir çiçek sapı yeşil ...
Bir başka gün dedi ki öğretmen: "Bugün çamurdan bir şeyler yapacağız". "Ne güzel" diye düşündü çocuk. Çamurla oynamayı çok severdi. Her şeyi yapabilirdi çamurla: Yılanlar, kardan adamlar, filler, fareler, arabalar, kamyonlar.Başladı çamuru yoğurmaya.
Ama öğretmen "Durun" dedi, "Henüz başlamayın!"Ve herkes hazır görünene kadar bekledi. "Şimdi" dedi öğretmen, "Bir çanak yapmayı öğreneceğiz ". "Ne güzel" diye düşündü çocuk. Çanak yapmayı çok severdi. Ve başladı yapmaya Boy boy, şekil şekil çanakları.
Ama öğretmen "Durun" dedi. "Size nasıl yapılacağını göstereceğim". Ve de gösterdi herkese bir büyük çanağın nasıl yapılacağını. "İşte" dedi öğretmen. "Şimdi başlayabilirsiniz". Küçük çocuk bir öğretmenin çanağına baktı, bir de kendi çanağına. Kendi çanağını daha çok sevdi. Ama bunu söyleyemedi. Çamur topağını yuvarlayıp yeniden yaptı öğretmeninki gibi derin bir çanak.
Ve çok geçmeden Küçük çocuk öğrendi beklemeyi, izlemeyi, ve her şeyi öğretmen gibi yapmayı. Ve çok geçmeden başladı kendiliğinden hiçbir şey yapmamaya.
Ama birdenbire taşınıverdiler başka bir eve, başka bir şehirde ve çocuk gitti başka bir okula. Bu okul daha da büyüktü öbüründen. Kestirme yolu da yoktu dışarıdan Büyük basamakları çıkmak Ve uzun koridorlardan geçmek gerekiyordu sınıfa kadar.
Ve daha ilk gün dedi ki öğretmen: "Simdi resim yapacağız". "Ne güzel" diye içinden geçirdi çocuk. Ve başladı beklemeye öğretmenin, ne yapmasını söylemesini beklemeye. Ama öğretmen hiçbir şey söylemedi başladı sınıfta dolaşmaya.
Küçük çocuğa gelince durup sordu:"Resim yapmak istemiyor musun?" "İstiyorum" dedi çocuk."Ama ne resmi yapacağız?" "Ne resmi istersen" dedi öğretmen "Nasıl çizmeliyim?" diye sordu çocuk "Nasıl istersen" dedi öğretmen "İstediğim renk mi?" diye sordu çocuk. "İstediğin renk" dedi öğretmen, " Eğer herkes ayni resmi yaparsa ve ayni renkleri kullanırsa kimin neyi yaptığını ve neyin ne olduğunu nasıl anlarım ben?" "Bilmem", dedi çocuk.
Ve başladı çizmeye : Kırmızı bir çiçek, sapı yeşil... "
Yazar: Helen Buckley, İrlanda da Dublin Üniversitesi nde öğr.üyesi | |
| |