ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
11 Mayıs 2024, Cumartesi 21:56   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  DemekOyle> Forum Mesajları
    DemekOyle'e ait Toplam 87 Forum Mesajı var
<<1234 56789>>


DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Çözüm Üreten Sorumluluk Duygusudur!>
  9.May.2008 Cum 23:42:08
fiogf49gjkf0d

Sorumluluk duygusu ile hareket edilen her işte mutlaka başarı yakalanır.

ÇÖZÜM ÜRETEN,SORUMLULUK DUYGUSUDUR. 
 



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Cesaret Biterse, Esaret Başlar...>
  9.May.2008 Cum 23:37:11
fiogf49gjkf0d
Briw :

CESARET BİTERSE, ESARET BASLAR..

 

 

Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda söyle diyor:

 

"İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor..

Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.

Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.

Yaslanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.

Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.

Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için."

 



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Küçük İstavritin Öyküsü>
  9.May.2008 Cum 23:32:10
fiogf49gjkf0d
·HoKKaBaZ· :
 
  Not:"Son ana kadar umudunu yitirmeyeceksin!.." Bitince bitmez.. Umudunu yitirince biter!..
 



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Pişmanlık../..J.W.>
  9.May.2008 Cum 23:30:11
fiogf49gjkf0d
·BohemianRhapsody· :

PİŞMANLIK

 

Eğer Tanrı, bir an için

benim bir dolma kağıt bebek olduğumu unutup,

bana biraz daha ömür verse idi:

 

Büyük bir ihtimalle tüm düşündüklerimi söylemezdim;

ama tüm söylediklerimi düşünürdüm.

 

Eşyalara değerlerine göre değil de,

ne anlama geldiklerine göre değer verirdim.

Daha az uyur, daha çok rüya görürdüm.

Çünkü gözümüzü ne zaman bir dakika kapatsak

ışığı altmış saniye kaybederiz.

Başkaları geri dururken, ben yürürdüm.

Diğerleri uyurken, ben uyanık kalırdım.

Başkaları konuşurken, ben dinlerdim.

Güzel çikolatalı bir dondurmayı nasıl da seve seve yerdim.

Eğer Tanrı, bana biraz daha ömür verseydi:

Daha basit giyinirdim.

 

Kendimi güneşe atar,

sadece vücuduma değil,

ruhuma da güneş banyosu yaptırırdım.

 

Eğer bir yüreğim varsa,

nefretimi buz üstüne yazar ve

güneşin çıkmasını beklerdim.

 

Yıldızlar üzerinde Van Gogh ile resim yapardım,

bir Benedetti şiirini düşlerdim ve

bir Serrat şarkısı ile aya serenat yapardım.

 

Dikenlerin acısını hissetmek için

gülleri gözyaşlarımla sulardım,

taç yapraklarını kızılca öperdim.

 

Tanrım, biraz daha ömrüm olsaydı...

 

Tek günümü,

sevdiklerime onları ne kadar sevdiğimi söylemeden geçirmezdim.

Her kadını ve erkeği, benim favorim olduklarına inandırırdım.

Aşkın içinde aşkla yaşardım.

 

Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu gösterirdim.

Aksine aşık olmayı durdurduklarında yaşlanacaklarını gösterirdim.

Bir çocuğa kanatlar verirdim.

Ama uçmayı kendi başına öğrenmesi için onu rahat bırakırdım.

 

Yaşlılara ölümün yaşla degil,

unutmakla geldiğini öğretirdim.

 

İnsanlar, sizden ne çok şey öğrendim.

 

Gerçek mutluluğun,

zirveyi nasıl ölçtüğünüze bağlı olduğunu bilmeden,

herkesin dağın zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim.

 

Yeni doğmuş bir bebeğin,

o minik elleri ile babasının parmağını sıktığında,

aslında babasını ebediyen kapana kıstırdığını öğrendim.

 

Ancak bir insanı yerden yukarı kaldırmak için yardım ettiğinde

birisine yukarıdan bakma hakkının olduğunu öğrendim.

 

Sizden bir sürü şey öğrendim.

 

Ama bu öğrendiklerimi bir bavul içinde saklasa idim,

hiç bir faydası olmayacaktı ve mutsuz ölecektim.

 

Johnny Welch

Hayatta Eğer ve Keşkeler çoğalmış ise o hayat biraz eksik yaşanmıştır.



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Anne..... Annem.......>
  9.May.2008 Cum 16:25:19
fiogf49gjkf0d

Ben anne olmasaydım eğer...

Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80 li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.

O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.

Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.

Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.

Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.

Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.

Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!



alıntı



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bir Türk Yılda Kaç Kitap Okur?>
  9.May.2008 Cum 16:19:42
fiogf49gjkf0d
·HoKKaBaZ· :

 

Rapora göre, Türkiye’de okunan kitaplar, genellikle “siyaset, aşk, cinsellik” konularını işliyor.

 Günde ortalama 5 saat televizyon seyreden Türk halkı, kitap okumaya yılda yalnızca 6 saat vakit ayırıyor.

Türkiye, kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.

Nüfusu 7 milyon olan Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 71 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 2–3 bin civarında kalıyor.

 Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu nda kitap okuma sıralamasında, Türkiye 86. sırada yer alıyor.


Bir Japon bir yılda ortalama 25, bir İsviçreli 10, bir Fransız 7, bir Türk ise 10 yılda ancak 1 kitap okuyor. Türkiye de, okuma alışkanlığına sahip 70 bin kişi bulunuyor.

Rapora göre, Türkiye’de bir kişinin kitap okumaya ayırdığı zamanın; bir Norveçli 300, Amerikalı 210, İngiliz ve Japon 87 katını ayırıyor

. Dünya ortalaması da Türklerin ayırdığı zamandan 3 kat fazla.

Birleşmiş Milletlerin yaptırdığı bir araştırmaya göre, kitap için Norveçli 137, Alman 122, Belçikalı ve Avustralyalı 100 dolar, Güney Koreli 39 dolar ayırıyor.

 Dünya ortalaması 1,3 dolar iken, Türkiye de bir kişi kitaba yılda ancak 0,45 dolar harcıyor.
ABD de yılda 72 bin kitap basılırken, Rusya da 58 bin, Japonya da 42 bin, Fransa da 27 bin, Türkiye de ise 7 bin kitap basılıyor.

Türkiye de dergi okuma oranı ise yüzde 4 olarak belirlendi.

İngiltere’de ortalama bir gazete olan günlük The Sun gazetesi Türkiye’deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor.

Türkiye’deki gazete okurlarının yüzde 85’i yalnızca spor ve magazin sayfalarını okuyor.

Türkiye’de bin 412 kütüphane olmasına rağmen, sadece 400’ü uluslar arası kütüphane standartlarını taşıyor. Kütüphanelerdeki kitap sayısı 12 milyon 221 bin 192, kütüphanelere kayıtlı üye sayısı 254 bin 7 ve satın alınan kitap sayısı ise 13 bin 862.
“Türkiye’nin Okuma Alışkanlığı” isimli çalışmaya göre, Türkiye’de ihtiyaç maddeleri sıralamasında kitap 235. sırada yer alıyor.

 Türkiye’de öğrencilerin sadece yüzde 19’u, 25’ten fazla kitaba sahip.

Türkiye’de en çok basılan yerli kitaplar Keloğlan masalları, Nasrettin Hoca fıkraları, cinsel içerikli kitaplar, Karadeniz fıkraları ve dini bilgiler ilmihal kitapları, en çok basılan yabancı kitaplar ise La Fontaine fablları, Ezop masalları, Andersen masalları, Çocuk Kalbi ve cinsel konulu kitaplar oluyor.

Her Türk bildiğini okur !

Çok önemli bir konuya temas ettiğinizi belirtmek isterim.



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Dünya ünlülerinden anahtar sözler>
  9.May.2008 Cum 16:05:54
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
seyyahhvarii :

 

Hepsi birbirinden anlamlı sözler.



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Seçim..>
  9.May.2008 Cum 15:59:39
fiogf49gjkf0d

autumn1 :

 

Herşeyin sıradanlaştığı bir dünyada ba­zen kaybetmek en doğru seçimdir.

...ve o dünyada en yerinde tercih; vazge­çiştir.

 



DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >HAYATA DAİR KÜÇÜK SIRLAR...>
  9.May.2008 Cum 15:53:31
fiogf49gjkf0d
HurremSuItaan :





DemekOyle

DemekOyle resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Yeni Genelkurmay Başkanımız: İlker Başbuğ>
  9.May.2008 Cum 15:49:02
fiogf49gjkf0d

·OzmmQ· :
Bence Türkiye için önemli olan kişilerin özel hayatları da özel kalmalı.Bunları öğrendikten sonra kendimi onun hakkındaki herşeyi biliyormuş gibi hissediyorum ve Genelkurmay Başkanı olmasının bir ciddiyeti kalmıyor.Hele doğumun evde gerçekleşmiş olmasını öğrendikten sonra onun askerlik yeteneklerini izleyecek olmak tuhaf geldi bana :) Arkadaşlarının O nun için "Pek ders çalışmazdı ama zekiydi." demelerini ,Makedonyanın Manastır ilinden Afyona göç etmiş olmasını,annesine olan düşkünlüğünü ve hayatındaki en büyük acıyı öğrenmemem gerekirdi.Beni böyle şeyler etkiliyor sizi etkiliyor mu bilemem.Belki de yaşım küçük olduğu için etkileniyorum.

Öncelikle umarım tüm ülkemiz için hayırlısı olur.

Ancak düşündürücü olan :Halen sivil hayata inat askeri hayata özlemin var olmasıdır.Dünyada hiç bir ülkede Askeri yapılanmadaki kişiler bu kadar açık açık gündeme getirilmez."Her Türk Asker Doğar" düşüncesinin sonucu olduğunu düşünmek fazla iyimserlik olur.

Sayın Başbuğ a yeni görevinde başarılar dilerim.Umarım Tüm dünyanın saygı duyduğu modern ve güçlü ordumuzu daha da güçlendirir.

<<1234 56789>>