ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

pek suskun bi geceyi devirmeye hazırlanıyorduk aslında

birbirimizle barıştığımız ise külliyen yalan

Yaşlı bir denizdim

az biraz hırçın

kıyılarına inadına çarpan

Gölgelerini yıkardı üzerime

ansızın

alkol komasına girmiş düşleri vardı

dibine vururdum renginin !

Kalabalığındaki sürülerden değildim elbet

belirsiz çizik iziydim

avuçlarında

meydanlarda isyan bayraklarını açtığında

anımsadığı !

suçlusun

sustun

suçlusun

Talan ettin lan şehirlerimi !

özlendi(M)n çokça

geberdim inadına !

Emir :

Tez yüreği aşka asıla !

pusulası parçalandı

adımlarıma yön veren sesinin

izbe yalnızlıklara düştüm

puşt açmazlarda

bileklerimden akıttım intiharları

her birinin gözleri fahişe

her birinin dudakları kahpe

lehçesini bozdun lan şairliğimin

Emir

tez dili sürgüne yollana !

göçebe şevişirdi zaten bizim oralarda hüzünler

yollasanda kendinden ne kadar uzağa

o kadar çoğaldım  sana (bi dönem )

ertesi düşüncenin yasak olduğu coğrafyaydı sanırım

ondandı adımı dillendirmeyişi

zamanlarının kuyularıydı gülüşlerimi gömdüğüm

Emir

Tez kanı alnıma sürüle !

uçurum vaktidir sözlerin

belleğini zorlayan lanetim

alnında deil lan

taş evinin duvarlarında kanarım !

 ihtiyar sokakların keyifsiz yağmurları düşerken                                                 

kuraktan çatlamış topraklarıma

usul usul yürüdünüz siz bayım ,

pembemsi gölegelerin içinde

saçma bi provokasyondu ayrılık ,

aşkı çığlık çığlık bağırtan

ne zaman pankartlarımı açacak olsam

kan fanatikleri ellerimi kırardı

dünyanın en ağır işçisi de ben deildim

                 severken

           bir saat sevsem

ikinci saat nefret ederdim kendimden !!

          emeğe zülümdü

üçüncü sınıf oyunculuğa özenen kadınların ,

göz yaşlarına inanmanız yine de.........

sırtınızı her döndüğünüzde duvarlarıma ,

          kanamadığım için mi

          sevmemiştiniz beni ?

          üç yanlışınızın götürdüğü doğruydum ,

 gidişimi göremediniz .

Ameliyatla gözleri açılmış bir kurşun gibi bekliyordu eşiğinizde acı
siz geceyle kovalamaca oynuyordunuz
(dikkat edin, yakalanacağınız çok belli)
yıldızlarla köşe kapmaca
o mavi, güzel günde
gözleriniz vardı, birinin her şeyi olmaya istekli.

zarif geçmişinizi arkanıza almış
meridyenlere kahve falı baktırıyordunuz
ama kahpe falıyla ıslanıyordu şemsiyeler.
o halde
şu yıldız sizin
şu biraz daha parlağı da sevgili çocukların olsun
çünkü saati öğrenmeyecek hiç bir zaman, beyaza küfrü sevenler.

Siz, şimdi uzatın ayaklarınızı güzelce ve en iyi bildiğiniz işi yapın;

 Kusun geceme, sadece kusun!!!!!!

dokunma kirletirsin beyazları
konuşma tüketirsin satırları
mehtabı bırak doğan ayrılık
çekil git şafak gelen aralık

kanıyorum zaten uzak dur benden
sebebin olurum yakanının olurum
çekil git yolumdan ölümün olurum
ve git artık nolursun git benden

konuşma nefesini al benliğimden
ben soluğunu kesmeden
sus demeden sus nolur söylemeden
git birdaha allah aşkına hiç dönmeden

yıkıl git artık hayallerimden
kumdan evlerim yıkıldı artık
taşlarımdan oyuncaklarımdan beynimden
ve yaşayan herşeyimden
git artık

uzanma karaya çalarsın günleri
söyletme devrik cümlelerim olursun
ne öznesini ne yüklemini kurtara bilirsin
çekil git bırak bütün düşüncelerimi

yaralıyım zaten şöyle dur gönlümde
derdin olurum korun olurum
çekil git ağrın değil külün olurum
ve git artık nolursun git git gözlerimden

kal yerinde öylece ses etme
mevsimlerce solsun senelerce
mümkünse çıkmasın o iki hece
öldü de bitsin bu işkence

yada bi sonbahar sarardı de
düşen her bi yaprakta uzaklaştı de
deki gövdeden dal kırıldı kopan candı
yıkıldı de deki öldü öldü de
yaşamaz de olsun de deki bitti bitti de

kardı yağdı yağmurdu aktı sonra toprağa karıştı
kurudu de soldu de
ne bileyim işte kısaca öldü de

ve cekil git artık
gölge etme alın yazısı gibi görme
deyilim birşeyin olmadım hiç birşeyin
çekil git artık nolur çekil git kötü söyletme
yaşamaz de olsun de deki bitti bitti
kardı yağdı yağmurdu aktı kurudu de
sonra toprağa karıştı soldu de
ne bileyim işte kısaca öldü de