ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
28 Nisan 2024, Pazar 15:47   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Merbey> Forum Mesajları
    Merbey'e ait Toplam 12 Forum Mesajı var
<<1 2>>


Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Teknolojik çöplerden oyuncaklar>
  30.Eki.2010 Cmt 12:54:32

Merhaba,

Ufuk abi paylaşımların için teşekkürler. Şu kapak açacağını beğendim, birde anahtarlığı ikisini yapacağım kesin.

Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Dev Röportaj>
  30.Eki.2010 Cmt 12:40:15

Merhaba,

Geçtiğimiz ayın en büyük olayı StarCraft II`nin piyasaya çıkması oldu. Bizde ilk fırsatta gittik ve StarCraft`ın efsanevi karakteri Sarrah Kerrigan`ın kapısını bir röportaj yapabilmek umuduyla çaldık...

Merbey:Merhaba... Sarah... Orada mısın?
Sarrah Kerrigan:Hemde uzun zamandır...
Merbey:Oy tamda arkamızdaymışsın, kalbime iniyordu valla...
Sarrah Kerrigan:Sizi teranlılar mı gönderdi?
Merbey:Yok ablacım. Bizi Salawhat gönderdi. Röportaj için şey etmiştik.
Sarrah Kerrigan:Ne röpotajı?
Merbey:Ya Türkiye`de çok seviliyorsunuz, StarCraft II`nin çıkmasıyla beraber ilgi dahada arttı. Bizde bir röpörtaj yapalım, sizi Türkiye`deki oyunseverlere daha yakından tanıtalım istedik. Birde TekJeton rica etti bir imza verecekmişsiniz...
Sarrah Kerrigan:Öyle desenize bıçağı takıveriyordum neredeyse. Gelin oturun şöyle, çay söyleyim mi?
Merbey:Yok ablacım çay içtik beklerken, zahmet etme sen. Fakat sen gene de o bıçağı indir boynumuzdan. Elin kayar falan sakatlık çıkmasın.
Sarrah Kerrigan:Ya kusura bakmayın alışkanlık. Bizim işte gardını almazsan ölüveriyorsun.
Merbey:Heh, doğrudur valla. Hani boğaza bıçak dayamak dışında doğruyu söylemek gerekirse sen baya bir insan canlısıymışsın. Hani bütün StarCraft boyunca takip ettik, özellikle Queen Of Blades`de biraz daha ürkütücü gibiydin.
Sarrah Kerrigan:Yok canım, onlar hep Terranlılar`ın abartması. Bir savaşçının yapması gerekenleri yaptım sadece.
Merbey:Ne güzel ya, koskoca Kerrigan`la oturup korkmadan iki laf edebşkecepşzç Aslında Salawhat bizi buraya röportaja yollayınca epey korkmuştuk Hani " başımıza iş gelmesin " dedik ama korkacak birşey yokmuş meğer. Çay hala varsa alayım ben ablacım ya, açık bir tane.
Sarrah Kerrigan:Ne demek al bakalım. Salawhat`la eskiden tanışırız. Onunla iş birliği yaptığımız günleri anlatabilirim sana.
Merbey:Hadi ya? Bak bunu bilmiyordum. Nasıl işbirliği yani?
Sarrah Kerrigan:Nasıl söylesem... Hmm... Ona sorun çıkartan bazı yazarlarla ilgili olarak gerektiğinde ona iyilik yaptığımı söyleyebilirim mesela.
Merbey:Sorun çıkartan yazarlar derken?
Sarra Kerrigan:Yani yazısını geç veren, teslim tarihi geçirip konu başlığını bekleten yazarlar mesela. Her başlığın planı programı belli...
Merbey: "Geç veren, konuyu bekleten yazarlar" diyorsun... Hani böyle en son güne kadar bekletenler gibi mi?
Sarra Kerrigan:Evet aynı senin gibi...
Merbey:Çayımızı içtik, sohbetimizi yaptık biz kalkalım artık...
Sarra Kerrigan:Sen yanaş bakalım şöyle; bakalım bir daha yazı geciktiriyormusun! TekJeton`un imzasını atayım sana ben.. TekJeton istediğinde gelip bakar...
Merbey:Güzel ablacığım kağıt vardı... Ona atsan imzayı? Aaahhhhhh... Valla geciktirmeyeceğim konuları bir daha... Aaaaah...

( Ahlar vahlar arasında bir röportaj yine acı ve gözyaşı ile sona ererken Salawhat`la TekJeton`un kahkahaları birbirine karışır )

Yazılarımızın devamı gelecektir.

Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Bügün mü doğdun.. İyki doğdun Ryobu>
  30.Eki.2010 Cmt 10:35:50

Merhaba,

Mesut abimmm, iyi ki doğdun mutlu yıllar sana...



Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Deniz Kenarındaki Esrarengiz Taşlar>
  29.Eki.2010 Cum 15:37:11

Merhaba,

Cidden farklı ve güzel görünüyor. Paylaşım için teşekkürler.

Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >BUGÜN İÇİN SÖZÜM BU...>
  29.Eki.2010 Cum 13:58:23
Bir insanla bir dart arasında ne fark vardır? En azından dart kendine atılan okları aldırmaz...


Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >***6. ccTavla TURNUVASI***>
  29.Eki.2010 Cum 13:29:23

Merhaba,

Kazanan arkadaşımızı tebrik eder, başarıların devamını dilerim. Nasip olursa öteki turnuvada bende olacağım. 7. ccTavla Turnuvası`nda görüşmek dileğiyle...



Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Doğum günün kutlu olsun( Simaestroy )>
  28.Eki.2010 Per 21:43:29

Merhaba,

Yeni yaşınıza; Sağlık, mutluluk, sevgi, ve huzur ile girmenizi dilerim. Birlikte nice senelere, hoş sohbetler.

Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >ChatCity Gazetesi>
  28.Eki.2010 Per 19:47:57
Merhaba,

Yeni bir forum başlığı başlatmaya karar verdim. Artık bir ChatCity gazetemiz var, bu gazetede haftalık haberleri yayınlayacağız. İlk olarak 28.10.2010 tarihinde yayına girmiş olan gazetemizi yayınlamaktan gurur duyarım.



Saygılar,
Merbey


Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Bilgisayar Oyunları >Hero`lar Kitabı (LOCO)>
  28.Eki.2010 Per 16:35:46

Merhaba,

Yorumlarınız için teşekkürler. Elimden geldiğince harf hatası olmaması için çabaladım, olan hatalarıda görmezden gelin:) Tekrar teşekkürler iyi okumalar.

Saygılar,
Merbey



Merbey

Merbey resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Bilgisayar Oyunları >Hero`lar Kitabı (LOCO)>
  28.Eki.2010 Per 13:14:59

Şu an "Merbey" tarafından kaleme alınan "Hero`lar Kitabı"nı okumaktasınız. Evet, o benim. Bu güzel dünyada seyehat ederken pek çok ilginç karakterle tanıştım. Çoğunun hikayesi trajikti, bazıları beni epey korkuttu ve bazıları da oldukça ilginç yeteneklere sahipti. Neticede bu harika karakterlerle ilgili herşeyi yazmaya karar verdim. Yolculuklarım sırasında insanoğlu hakkında çok şey öğrendim. Kavradığım çok önemli bir şey oldu. Kimse gerçekten "iyi" değil kimse gerçekten "kötü" de değil. İnsanların içinde bulundukları durumlar, geçmişleri ve deneyimleri aldıkları kararları etkileyen faktörler. Yani eğer bu kitapta yer verdiğim kahramanlarla ilgili kötü bir şey okuduysanız (Veya duyduysanız) önyargılı olmayın ve onları böyle davranmaya iten sebepler olduğunu aklınızda bulundurun.

ATiN

Bundan 20 yıl önce, kara ejderha devriyesi, aüaçlıklarda ay ışığının altında ağlayan bir bebek buldu. Onu yanlarına aldılar ve kendi barınaklarına götürdüler. Bu ejderhaların lideri Arcane, gizli barınaklarına insan olan bir yavrunun getirilmesini hoş karşılamadı. Ama devriyenin kaptanı Artor, bu küçük bebeği yetiştirmeye razı olduğunu ve ona Kara Ejderha Klanı`nın ilkelerini öğreteceğini açıkladı. Arcane de bunu onayladı ve bebeüe "Artian" kısaca "ATİN adını verdiler. 

Atin`in 19 yaşına girdiği yıl, Arcane her yüzyılda bir gerçekleşen 3 yıllık kış uykusuna yattı. Geleneklerine uygun olarak kara ejderhalar da Arcane`in kış uykusuna yattığı mağaranın yakınlarında ağaçlıkların eteklerinde yeni bir kamp kurdular.
Fakat kamp, Kırmızı Ejderha Klanı`nın saldırısına uğradı, ki bu klan yüzyıllardır Kara Ejderhaların en büyük düşmanıydı. Kırmızı ejderha Ordu`sunun Lideri Arcane`e karşı savaştı - ve onu öldürdü. Bu kanlı katliamdan sağ çıkan tek kişi Atin oldu ve o da intikam alacağına dair yemin etti.

Devam etmekte olan hikaye sadece söylentilere dayanıyor fakat gerçekte hiç kimse Atin`e ne olduğunu bilmiyor, işin aslı tüm Kırmızı Ejderha Klanı bilinmeyen biri tarafından katledildi. Ama bunları tek bir kişi yapmış olabilir mi?

Fox Lady

Golden Foz kabilesi en eski kabilelerden biriydi ve kıtanın doğu tarafında yaşıyorlardı. Kız henüz 12 yaşındayken ağaçlıklarda her zamanki gibi tek başına çalışıyordu ve bu sırada birinin yaklaştığını duydu. Çabucak bir çalının arkasına saklandı çünkü ailesinbin daha önce de olduğu gibi, onu gizli gizli dövüş sanatları çalışırken yakalamalarından korkuyordu. Neyse ki gelen yaşlı, rengi altından olan bir tilkiydi. Çok yaşlı ve zayıf görünüyordu, ama buna rağmen çantasından neredeyse düşmek olan çok sayıda silah taşıyordu.

Kız bunun efsanevi savaşçı tilki "Whitefox" olduğunu bilmiyordu. Altı yıl devam eden bir eğitimin ardından kızı "The Golden Trip"e yolladı. Ve kız uzun bir süre, düşmanlarla dolu bir dünyada tek başına seyehat etti. Fakat bir gün yabancı ırktan oldukça dost canlısı bir başka kızla tanıştı. Kızın ismi "Deerfeet" idi ve "Moonlight Tribe"a ( Ay ışığı kabilesi ) mensuptu bu kız. Birlikte çok fazla vakit geçirdiler ve çok iyi arkadaş oldular.

Ancak bu ahenkli hayat sonsuza dek devam etmeyecekti ağaçlıklarda huzur ve barış içinde geçen bir yılın ardından, kötü bir kavim Moonlight köyüne geldi ve buradaki herkesi ve her şeyi katletti. Foxlady kendi hayatını kurtarabildi ama Deerfeet`i bulamadı. Acaba ölmüş müydü? Yoksa kaçırılmışmıydı? Bunu öğrenmeye karar verdi ve kötülerin izlerini takip ederek yolculuğuna başladı.

Irene Claudel

Irene Cluadel devasa "Cluadel" ailesinin bir üyesiydi. Dinine düşkündü ve tüm zamanını "Reiznar" tanrısı üzerine çalışarak geçiriyordu.
Bir gün Ovtavian`ları bazı kötü canavarların elinden kurtardı. Çünkü "Secred Knight" ların bir üyesi olmasına yardım ettiği için suçluluk duyuyordu. Bu hep Irene`in gizli dileği olmuştu.
Claudel ailesinin Lordu Leopold aniden ortadan kaybolduğunda onu bulmak üzere uzun bir yolculuğa çıktı Irene. Bazı söylentilere göre kıtanın güneyinde görülmüştü. Ancak tek sorun bu değildi. Güney topraklarından gelen son raporlara göre bilinmeyen ancak çok kötü oldukları tahmin edilen bir ordu o yöne doğru ilerlemekteydi.

Irene bu  yüzden onları takip etmeye karar verdi ve bundan sonra olabilecek fenalıklara da engel olabileceğini düşündü.

KILMOR

Kırmızı Ejderha birliklerinin eski komutanı Kilmor, Kara Ejderha Klanı lideri Arcane`in de katili. Kilmor doğduğu günden beri hayatını bir kaybeden olarak geçirmeye mahkumdu çünkü diğer genç ejderhalardan oldukça ufaktı. Ancak yumruğunun doğaüstü gücü onu eşsiz biri yaptı. Kabilesinde tanınma fırsatı olarak, o ve klan lideri Dravern en büyük düşmanları olan Kara Ejderha Klanı`nı katletmeye karar verdiler.

Destansı savaşta Kilmor lider Arcane`i öldürebilirdi ama bir fedakarlıkta bulunması gerekiyordu. - Kanatları. Artık yeniden dışlanmıştı ve kabilesi de onu yıkıcı Tarkan Çölüne sürgüne yolladı. Bilinmeyen silahşörler tarafından kurtarıldıktan sonra ise yeni bir güç kazanmakla kalmadı, fazlasıyla da kinlendi. Kabilesine geri dönüp intikamını almayı planladı. Fakat eski yuvasına döndüğünde tüm kabilenin bilinmeyen bir düşman tarafından katledildiğini gördü.

İntikamını alamadığı için nefreti dinmemişti ve bu yüzden tanımadığı bu izleri takip ederek Kaos Ormanı`na geldi. ( Forests Of Chaos. )

Laair Hathy

Laair Hathy sessiz ve utangaç bir kızdı ama ilk aşkı kalbini kırdı ve onu mahvetti ve kızın içide bu yüzdün kötülükle doldu.
Yüce büyücü Euclid kızın sahip olduğu kötü güçleri fark etti ve onu bir karabüyücü olarak yetiştirdi. Ve kız bir gün ilk aşkı Octavian`ın geri döndüğünü öğrendi ve öğrendiği bu büyüleri onun üzerinde denemeye karar verdi.

Laair, on yıl önce onu terk eden delikanlının kalbini yeniden kazanmak için karanlık laboratuarından çıktı.

Merino

Merino`lar 200 üyeden oluşan küçük yaratıklardı. Kıtanın güneyinde, insanların kolaylıkla ulaşamayacağı Yıldırım Dağları`nın huzurlu çayırlarında yaşamaktaydılar.
Merino the Goldenbell, Merino kabilesinin önderirinin oğluydu. Babası, Merino the Plana, büyük bir lider olabilmesi için oğluna en iyi eğitimi vermek istemişti.

Ancak oğlu ne iş yaparsa yapsın hep tuhaf bir şekilde yapıyordu ve oldukça sakardı. İki yaşındayken küçük büyüleri üzerine çalışırken kabilenin yiyeceklerinin neredetse yarısının yanıp kül olmasına sebep olmuştu örneğin. Dört yaşındayken ise Koruyucu Ağaç`ın dalını kırmış ve köye yıldırım düşmesine sebep olmuş, sekiz yaşına geldiğinde de liderin değneğini ortadan ikiye ayırmıştı. ( ki bu değnek 2000 yıldır jenerasyona geçiyordu )

Çaresiz babası bu işe nasıl bir çözüm bulabileceğini bilmiyordu bu yüzdende oğlunun velayetini eski bir dostuna - Stella`ya verdi. Stella ormanın Kraliçesi ve Forest Of Origin`in koruyucusuydu. İyi öğütler verirdi ve bu şekilde Merino the Goldenbell`e bildiği şeyi öğretti.

10 yıllık bir çalışmanın ardından oğlan büyüdü ve harika bir büyücü oldu. Stella onu artık salıverdiğinde de kabilesinde babasına geri döndü.

Bir gün Forest of Origin`e doğru yaklaşan karanlık bir duman fark ettiler ufukta.
Merino the Goldenbell Medewan`ları topladı. ( Merino savaşçılarıydı bunlar ) ve neler olup bittiğini öğrenmeye koyuldular. Ormana geldiklerinde ise korkunç bir manzarayla karşılaştılar. Korkunç canavarlar onların önlerine çıkan her şeyi dağıtmış ve de yok etmişti. Cehennemden gelen bu kötülükte çarpışan Merino, Stella`yı ufak bir mağarada kanlar iççinde buldu. Hayatını kurtardı ve onu klanına geri götürdü.

Minity Grey

Minity`nin ailesi bir kaç yıl kadar önce talihsiz bir kazada hayatını kaybetmişti. Büyükbabası Euclid bakmak ve yetiştirmek için bu kızcağızı yanına aldı. Euclid çok kuvvetli bir büyücüydü ve kıza bu tehlikeli dünyada ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyacağı tüm büyü ve sihirleri öğretti.

Bir gün büyükbabası bir çaylağı işe aldı. Kızın ismi "Laair Hathy" idi. Sevdiği tek insan onu terk ettiği ve kalbini kırdığı için içi kin dolu olan bu kız son derece utangaç ve de gizemliydi. O ve Minity Grey zaman içinde çok iyi arkadaş oldular.

Falat Euclid çok haşin ve de sertti. Minity Grey bu yüzden kaçmaya karar verdi ve arkadaşınıda yanında gelmesini istedi. Kızı ikna etmek zor olmadı. Böylelikle çok karanlık bir gecede Euclids`in malikanesinden birlikte kaçtılar.

Nosferatu

Vampirlerle ilgili pek çok hikaye ve söylenti var. Bazıları tamamen abartı ve gerçekten .ok uzak söylentiler ve bazılarıda doğru. Yaşanmış olaylara dayanıyor. Yinede ortak bir noktası var tüm bu söylentilerin: Vampirler korkunç yaratıklar.
Nosferatu, 65 yaşındayken bir vampire dönüştürüldü. En eski vampirlerden biri yani. Vampirlerin ölümsüz olduğu söylenir ama bu tamamen doğru değildir. Vampirler yok edilebilir. Veya gün ışığına çıktıklarında kül olabilirler. Hatta açlıktan öldükleri bile olmuştur.
Nosferatu akademik yönünü tutkusunu hiçbir zaman kaybetmedi. Vampir olduktan sonra bile. Bir din adamından çok bir din adamından çok bilim adamıydı ve dönüştürüldükten sonra da sahip olduğu sonsuz zamanı çalışmak için kullandı. Büyüler gizemli olaylar eski inanışlar üzerine çalıştı ve mümkün olduğunca bilgi yükledi kendisine.
Bir gün cehennem birliklerinin başındakilerden biri yani "Azrail" Nosferatu`yu bahçesinde bitkiler üzerinde çalışmaktayken ziyaret etti. Azrail ona cehennem ordusunun yakın gelecekte uğrayacağı istiladan bahsetti ve yardımını istedi. Nosferatu`nun içinden bir ses bu savaşın felaketle sonuçlanacağını ve kendisinin de bu işten hiçbir çıkar sağlamayacağını söylüyordu Cennet veyeryüzünün binlerce yıldır barış içinde süregelen dengesi bozulacaktı.

"Bu savaştan ne kazanabilirlerdi ki?"

OCTAVIAN

Octavian 10 yaşındayken bilinmeyen bir hastalığa yakalanan annesinin hayatını kurtardı ve bunu sadece ellerini onun alnına koyarak yaptı.
Bu andan itibaren de Absolum Kutsal Kilisesi`nin kadim bir üyesi ve dünyanın gördüğü en yüce araştırmacı oldu.
10 yıllık bir çalışmadan sonra ardından Telon eteklerinde "büyük rahatsızlığı" ortadan kaldırdı.

Randy Rozz

Randy Rozz`un 10 yaşından önceki hayatına dair hiçbir anısı yok. İlk anısı onu Hew Holden`ın pis arka sokaklarına götürüyor. O zamanlar sokaklarda yaşayan bir öksüzdü, çöplükten yemek atıkları arıyor ya da sokaklarda dileniyordu. Kimseler bu pis küçük öksüzü umursamıyordu. Kimse ona sevgi göstermiyordu. O da bu yüzden en zalim sokak kuralını benimsemişti - "hiçbir şey bekleme ve hiçbir şey verme"
Bir son bahar günü Randy 14 yaşındayken kasabanın dışında bir şeyler olduğunu fark etti. Bu yabancı kişi yaralıydı ve ölmek üzereydi. Randy hiç vakit kaybetmeden para bulmak umuduyla bu yabancının ceplerini karıştırmaya başladı. Üzerinde biraz para ve yiyecek vardı... ve bir silah.
Tüm kıta boyunca gardiyanlar tarafından kovalandı ve ortadan kayboldu. Telon`daki kafirlere karşı başlatılan savaşın galibiyetle sonuçlanması üzerine, Papa ülke çapındaki kaçaklara af çıkardı ve Randy Rozz tam olarak bu zamanda yeniden ortaya çıkmıştı.

Stella

Stella, uzun yıllar boyunca "Forest of Origin"in koruyucusu oldu, ona ormanın kraliçesi de derler. Bir gün Orman bilinmeyen kötü güçler tarafından yakıldı fakat Merino yardıma koştu ve Stella`nın hayatını kurtardı. Stella Orman`dan geriye kalan manzarayı görünce mahvoldu.
Stella, Merino`nun kabilesini kurtarmak amacıyla yollara düşmesinden etkilendi ve kötü güçleri arama yolunda onu takip etmeye karar verdi.

Very Mary Bell

Mary Bell 15 yaşındayken ailesiyle Telon Şehri`nde huzurlu bir hayat sürmekteydi. Fakat ne yazık ki bu küçük topluluk Papa`nın inançlarına bağlı değildi. Kafirlere karşı başlatılan savaş sırasında, kilise buna "muhteşem rahatsızlık" diyordu, Mary Bell`in ailesi öldürüldü ve o da imparatorluğun derin altın madenlerinde çalışmaya mahkum edildi.

Madende çalışıp hayatta kalma mücadelesi veren Mary Bell, bir kaç yıl sonra Ellan Rhineford orduları madenlere saldırınca kaçmak şansı buldu. Batıya doğru gitti. Zayıf düşmüştü. Ve açlıktan ölmek üzereydi. O sırada çok sevecen bir sirk topluluğu tarafından kurtarıldı. Onu sirke aldılar ve pek çok beceri ve sihir öğrettiler.
Zaman ilerledikçe kendi gösterisi de oldu. Very MaryBell Show. Gösteri çok popüler olduğundan, papa bölgeye geldiğinde sirki ziyaret etti. Mary Bell eline geçen bu şansı kullandı ve kendisine ve sevdiklerine çektirdiği tüm acılara karşılık papayı öldürdü. Fakat bu cinayetten sonra imparatorluğun askerleri yakasını bırakmadılar ve o da "yeni" ailesinden uzak durmak zorunda kaldı.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Saygılar,
Merbey

<<1 2>>