|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 27.Oca.2007 Cmt 02:02:48 | |
AŞKTIR BU DERDİN DERMANI
Sevgiden sellerin sesidir senden gelen Dağ delen susuşumu duysan tanıyacaksın Seni kavgaların içi gibi sıcak buldumsa Saf dışında kalmak nedir anlayacaksın
Düşlerimde yüzü kaldı küçük hayvanlara özgü Yüreğimde közü ılıtır içerim Aşktır bu derdin dermanı aşktır bu dağların kızı Sarar durur dört yanımı yunus gibi bir sızı
Hüzünlü bir denizde yıkıyorum gözlerini Sesini düşlemiyorum kimi zaman teller kopuk Tanrının tanrılığını bir kenara bırakıp Öznel güzelliklerimi kendim yaratıyorum
Küçük kavgalarda yenilmelerle yıkılmıyorum Küçük yeniklerin büyük savaşına duruyor gücüm Yüreğimi dağlayıp dağlayıp çoğalıyorum Varlığımı sonsuz sevgilere adıyorum adsız sevgilere | | Aydın HATİPOĞLU | |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >YEŞİL YAKIŞIKLILARIN YENİ MEKANI ( Havuzlupark 1)> 27.Oca.2007 Cmt 01:38:03 | |
Melissa606 :
Nobodyisbad :
Wraqqqqqq kardeşliği Wraqqqqqqq Fun Clup herkezi bekliyoruz ifinim. |
|
|
Wraaak kardeşliği
Koptum........
|
|
|
Evet ifinim Wraqqqq kardişliği. |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 26.Oca.2007 Cum 20:45:02 | |
fiogf49gjkf0d Evam teşekkürler paylaşım için. :) |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 26.Oca.2007 Cum 20:29:59 | |
UMUTSUZ BİR ŞARKI
Çıkıp geliyor hayalin beni saran geceden. Denize karıştırıyor inatçı yakınışını ırmak.
Terk edilmiş, gün batımındaki rıhtımlar gibi. Ayrılık saati bu, ey terk edilmiş!
Yağıyor yüreğime soğuk taç yaprakları. Ey yıkıntı uçurumu, vahşi mağarası kaza geçirenlerin.
Sende toplanır savaşlar ve uçuşlar. Yükselir senden şarkı kuşlarının kanatları.
Bir uzaklık gibi yuttun her şeyi. Deniz gibi, zaman gibi sende battı her şey!
Saldırı ve öpüşün mutlu saatiydi o. Deniz feneri gibi parıldayan o esrime saati.
Uçuş korkusu, kör dalgıç öfkesi, çalkantılı esrikliği aşkın, sende battı her şey!
Kanatlandı, yaralandı ruhum pusun çocukluğunda. Kayıp keşif, sende battı her şey!
Sarıp sarmaladın acıyı, tutunuyorsun arzuya, kendinden geçmişsin üzüntüyle, sende battı her şey!
İttim gölge duvarını geriye, arzu ve eylemin ötesine, yürüdüm gittim.
Ah, ten, benim tenim, sevip yitirdiğim kadın, seni çağırıyorum yaslı saatte, sana adıyorum şarkımı.
İçine aldın sonsuz sevecenliği bir fanus gibi ve tuz buz etti seni sonsuz unutuluş.
Oradaydı adaların kara yalnızlığı, orada sevda kadını, sardı kolların beni.
Susuzluk ve açlık vardı, meyveydin sen. Acı ve yıkıntı vardı, mucizeydin sen.
Ah kadın, bilmem nasıl erittin beni ruhumun toprağında, kollarının arasında!
Ne korkunç ve ne kısa oldu sana olan tutkum! Ne zorlu ve ne esrik, ne gergin ve ne aç.
Öpücükler mezarlığı, sönmedi hâlâ yangını mezarlarının yanar hâlâ kuşların gagaladığı verimli dalların.
Ey ısırılmış ağız, ey öpülmüş organlar, ey aç dişler, ey sarmalanan bedenler.
Ey umut ve çabanın çılgın bağlanışı, içinde kaynaşıp umutsuzlandığımız.
Ve sevecenlik, su ve toz kadar hafif, başlar sözcük belli belirsiz dudaklar arasında.
Yazgımdı bu içinde geçti özlem yolculuğum ve orada yıkıldı özlemim, sende battı her şey!
Ey yıkıntı uçurumu, içine düştü her şey, çekmediğin hangi üzüntü kaldı, hangi dalgalar kaldı seni yutmayan.
Yine de seslendin, şarkı söyledin dalgalardan dalgalara. Dikilip bir gemici gibi pruvasında geminin.
Çiçek açarsın şarkılarla hâlâ, hâlâ kırılırsın akıntılarda. Ey yıkıntı uçurumu, açık ve acı kuyu.
Solgun kör dalgıç, derinliklerin bahtsızı, kayıp kaşif, sende battı her şey!
Ayrılık saati bu, hoyrat, bu gibi saat. Gecenin tüm zaman çizelgelerine işaretlendiği an.
Sarar kıyıyı hışırdayan kuşağı denizin. Yükselir soğuk yıldızlar, göç eder kara kuşlar.
Terk edilmiş, günbatımındaki rıhtımlar gibi. Titrek bir gölge kaldı ellerimde oynaşan.
Ah, her şeyden uzak. Her şeyden uzak.
Ayrılık saati bu. Ey terk edilmiş! | | Pablo Neruda | |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 26.Oca.2007 Cum 19:53:06 | |
GÖNÜL
Bunca yıl herkesten kaçtın
En sonunda buldum sandın
Ansızın içini açtın
Yapma dedim yaptın gönül
Gözleri senden uzaktı
Farkedilmez bir tuzaktı
Sana böylesi yasaktı
Yapma dedim yaptın gönül
O bir yolcu sen bir hancı
Gördüğün en son yalancı
İçimdeki derin sancı
Gitmez dedim kaldı gönül
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonunda ben de sevdim
Şimdi beni kurtar gönül
Gözlerin bakar da, görmez
Ellerin tutar da, bilmez
Gece gündüz farkedilmez
Demedim mi sana gönül
Sabahın tam üçündesin
Dertlerin en gücündesin
Hâlâ onun peşindesin
Gitme dedim gittin gönül
Böylesi sevdiğin için
Bir kördüğüm oldu içim
Ağlıyorsun için için
Demedim mi sana gönül
Sen istedin ben dinledim
Senden ayrı olmaz dedim
En sonunda ben de sevdim
Şimdi beni kurtar gönül
Fikret KIZILOK
|
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 26.Oca.2007 Cum 19:49:15 | |
HAYAT GÜL KOKULU BİR SAĞANAK YİNE
Gözlerimin önünde ıslak dağların kabaran yalnızlığı ne varsa uçurumlar eşiğinde hüzünlerle yalpalayan ne varsa gözlerimin önünde
ve hayat gül kokulu bir sağanak yine birşeyler anlatmak istiyor hayat ve alıp götürmek bir şeyleri kurt sofralarına gün batıyor gün batıyor bukağısı paslı bir sevinç oluyor yalnızlığım
unutuyorum sevgilim suretini durgunluğun “niçin”di unutuyorum
gün batıyor ürkek yıldızlar dolanıyor yalnızlığıma umurumda değil ne yağmur ne ayaz ne de kerpiç kokusu havada unutuyorum/sabaha/kadar/ gün batıyor sonra bir akasyayı okşuyor gözlerim geciken sabahlara koşuyor kuşlar gözlerimin önünde ve hayat gül kokulu bir sağanak yine
Yılmaz ODABAŞI |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Aşktı O> 26.Oca.2007 Cum 19:36:22 | |
ÖLÜMLÜ AKARSU
Aktığı her yere, Kırgınlığını götüren bir akarsuyum… Ellerine saçıldım… Yüzüne çarpılmak için…
Ayaklarının arasından geçerek, Su diyen çocuklarına yetişen akarsuyum… Nice denizlerde kendimi gizledim, Kızaran yüzümü saklamak için…
Önündeki bentlerden aşamayan, Asırlık taşları eriten, Doğumundan çok denize öldüğü yer önemli olan, kıvrımlı bir coğrafyayım… Bir ders kitabında ölmeden önce, son isteğim tenine dolanmak, her bir hücrendeki acıyı yıkamak…
Volkan İPEK
|
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >YEŞİL YAKIŞIKLILARIN YENİ MEKANI ( Havuzlupark 1)> 26.Oca.2007 Cum 11:56:18 | |
fiogf49gjkf0d Wraqqqqqq kardeşliği Wraqqqqqqq Fun Clup herkezi bekliyoruz ifinim. |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir> 26.Oca.2007 Cum 11:25:59 | |
Terastaki havlu
Aynı terasa açılıyordu yan yanaydı kapılarımız kaldığımız pansiyonda.Akşam üzerleri kaşılaşıyorduk, ortak duş, ortak mutfak, çekingen bir selamlaşma.Aynı terasta yan yana kuruyordu çamaşırlarımız, bu ürpertiyordu beni; acemi, tutuk bir kaç sözlük eşliğinde beyaz şarap içerek aynı terasta seyrediyorduk günbatımını, bu da ürpertiyordu beni.Işığın azalan şiddetinde yan yanaydı terasa vuran gölgelerimiz ve karışıyordu birbirine. Elimizde olmadan gülümsemiştik bakışlarımız çarpıştığında, sahildeydik ve aynı kitabı okuyorduk ilk karşılaşmamızda. Sezon açılmamıştı, seyrekti sahiller, daha erken yaz gülümsüyordu. Pansiyon önündeki sandalların kıpırtısı, çiçeklerin çekingen dirimi, günbatımıyla gölgelenmiş alanların rengi kalmış aklımda.İkimizde yalnızdık ve birbirimize ilişmemeye çalışıyorduk adını kimselerin bilmediği o uzak sahil kasabasında. Oysa güneşin batışını izlemek gibi kendiliğinden bir birlikteliğe dönüştü paylaştığımız şeyler. Birbirinden kamaşmaya başlamıştı tenlerimiz dokunmasan da yanındaki gövdeyi duymanın şiddetine dönüşmüştü aramızdaki çekim. Tenin çağrısı hazırdı kendine kurulan bütün tuzaklara. O akşam terastaydık gene.Gün çoktan batmıştı. Çamaşırlar asılıydı uzaktan şarkılar geliyordu ve kekik kokuları.Nedense her zamankinden başka bakıyordun bana. Sonra uzulca dedin ki: İlk kez bir erkeğin tenine dokunma isteği duyuyorum içimde. Benim için yaz başlamıştı. Dokun öyleyse, dedim. Sustun.Uzun uzun baktık birbirimize.Kendine nasıl karşı koyduğun okunuyordu yüzünün derinliklerinde.Sonra hiçbirşey söylemeden usulca kalktın, odana gittin, yavaşça örttün kapını.Saatlerce orada, gecede ve o terasta kaldım. Sabah uyandığımda odanın kapısı açıktı, eşyalarını toplayıp gitmiştin baktım.Yalnızca terasta unuttuğun havlu çırpınıyordu rüzgârda. Bir daha hiç rastlamadım sana, hirbir yerde hiçbir yazda.Düşünüyorum aradan tam on üç yıl geçmiş.On üç yıl önce içinde uyanan isteğin anısı saklı duruyor mu sende? Birden adını hatırlamadığımı farkettim bu şiiri yazarken, ama terasta çırpınan havlunun rengi hâlâ gözlerimin önünde. On üç yıl sonra şimdi sevgilimden ayrıldığım bu derin, bu kavurucu günlerde neden ansızın aklıma düştüğünü sordum kendi kendime.Sonra anladım: Bir aşk birçok aşktan yapılıyor ve ayrılınmıyor hiçbir seferinde.
Murathan Mungan |
|
Nobodyisbad
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >YEŞİL YAKIŞIKLILARIN YENİ MEKANI ( Havuzlupark 1)> 25.Oca.2007 Per 23:34:16 | |
fiogf49gjkf0d Evet arkadaşlar kurbaların mekanı Havuzlupark 1 bütün kurbiş arkadaşları beklyoruz. :)) Göççük kurbiş göççük kurbiş kuyruğun nerede. :)) Wraqqqq ! :Pp Crazy Frog: Nobodyisbad |
|