ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Bir hikaye anlatılır sözlere dair.
Görmeyen gözleriyle, yalnızlığını dinleyen kırmızı bir tomurcuk.
Öyle ki, her sesi duyarmışda, kendinden bir parça bulamazmış dağılan yankılarda. Suyun şırıltısını, rüzgarın uğultusunu, börtü böceğin isimlerini birbirlerine söyleyişini.
Kendine hayran hayran bakan gözleri görmezmiş ya, isminide duymayınca hepden yalnız zannedermiş. Diğer canlıların varlıklarını kıskanır, seslerini duymak istemediğinden
yapraklarını iyiden iyiye kapatırmış kularlarını elleriyle örtmeye çalışan bir çocuk gibi. Bir gün, kanat sesleriyle uyanmış güne. Bir bülbül söylüyormuş adını bütün hayranlığıyla. İnceden geliyormuş sesi, tam da duyamıyormuş. Yapraklarını hafifce açıvermiş daha iyi duymak için. Açıldığını gören bülbül  daha bir güzel gördüğü için eskisindende tatlı sözler söylüyormuş. Tomurcuk açılır bülbül öter. Böyle konuşuyorlarmış birbirleriyle.

Bütün yaprakalrını açtığında en güzel halini almış tomurcuk, İsmi olmuş gül.
Bülbülde konuştukça en güzel nağmeleri dökülmüş dilinden. Tatlı sözlerle konuştukça güzelleşmişler gerçek olmuşlar.

İnsanlar da güzel kelimelerle birbirlerine hitap eden tatlı sözlerle gelişir, güzelleşir, bedenen gençleşir, fikren olgunlaşır. Doğum günlerini hatırlatan her bir dost bir yıl daha uzun uzun sohbet ettiklerini hatırlatır. Her yıl daha çok dost daha çok sohbet daha güzel bir topluluk demektir.

Biraz uzun bir yazı oldu ama bizi bugün ki fikirlerimizle biz yapan sohbetimizi, dostlarımızı hatırlamak ve hatırlatmak dileğiyle. İyiki doğdun teras. İyiki açtınız Güller iyi ki öttünüz kuşlar. NİCE SENELERE :))