ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
11 Mayıs 2024, Cumartesi 13:17   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  bileydin> Forum Mesajları
    bileydin'e ait Toplam 108 Forum Mesajı var
<<123456 7891011>>


bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Siyaset Nedir?>
  22.Tem.2008 Sal 20:12:17
fiogf49gjkf0d

Özetle:Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün "ceza" ve özellikle "ölüm cezası" anlamında kullanıldığı görülmüştür.
Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.

Siyaset Bilimi
Siyaset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Siyaset Bilimi geçmişte dar anlamda devlet ve iktidar kavramları üzerine araştırmalar yapmaktayken günümüzde, siyasal kararların tahlili, sosyal grupların karar ve etki ilişkilerindeki rolü, siyasal katılma, sosyal yapı ve iktidar ilişkisi, siyasal değişme ve gelişme gibi konuları da incelemektedir.

Çalışma alanları

  • Karşılaştırmalı Siyaset
  • Siyasal Kuramlar
  • Uluslararası İlişkiler
  • Siyasal Ekonomi
  • Toplum Yönetimi
  • Siyasal Psikoloji
  • Siyaset Felsefesi
  • İdeoloji Teorisi
Siyaset
  • Her şeyden önce bir yönetme sanatı veya bilimidir, yani siyaset bilimidir.
  • Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirmek işidir.,
  • Devlet yönetimini veya kontrolü ele geçirme ve elde tutma bilgisi veya sanatıdır.
  • Bireyler ve gruplar arasında güç ve liderlikle ilgili olan rekabettir.
  • Bir takım maharet ve hünerlerle, çoğu kez dürüst veya ahlaki olmayan şekilde uygulamalarla karakterize edilen etkinliklerdir.
  • Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler karmaşasının bir toplamıdır.
  • Yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır.
  • Özellikle bir devlet organının uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli planlardır.

Gelelim bizim siyasetimize:

Siyaset, en genel anlamıyla, bir arada -bir toplum olarak- yaşayabilmemiz için ileri sürülen fikirlerin girişilen eylemlerin toplamıdır. İnsan doğada birey halinde değil de topluluklar halinde yaşadığından dolayı siyaset vardır.
Siyaset doğası gereği karşılıklı çıkarların çatıştığı bir ortamdır. Farklılık ve çok sesliliğin olmadığı yerde siyasetten bahsedilemez.
Çok sesliliğin olması demek ortada “demokrasi” nin olduğu anlamına gelmez. Bir diktatörün olduğu yerde de siyaset vardır –ona muhalif olanlar kendi aralarında da olsa siyasal eylem planlarına girişebilirler ve fikir yürütebilirler-. Siyasetin olmadığı nokta tam tâhakküm ilişkilerinin mutlak olduğu yerde geçerlidir. Tarihte böyle dönemler bire bir asla yaşanmamıştır, ama kimi tarihsel dönemlerde bu mutlak güce (totaliter güce) yakınlaşma olmuştur. (Nazi Almanyası bu dönemlerden biri olarak gösterilebilir. Bkz: Hannah Arendt- Totaliterianizmin Kaynakları)

Peki bunları neden anlatıyorum?
Forumda olsun, başka yerlerde arkadaşlarımızla olsun, siyaset tartışırken “mutlak doğruyu, gerçeği ben biliyorum” düşüncesiyle hareket ettiğimizde birşeyler yanlış demektir. “Mutlak doğru= İtiraz dahi edilemez gerçek” anlamına gelir ki bu tartışmayı, fikir alışverişini o anda bitirir. Siyaset çoğu sosyal bilimle iç içe geçmiş durumdadır (iktisat, sosyoloji, antropoloji, psikoloji vs..) ve bu nedenle bir konuyu tamamen “çözmüş olduğumuzu” söylemek mümkün olmaz. En fazla “bir çok yönden baktım ve şu veriler ışığında fikrim şudur” diyebiliriz.

Sosyal bilimlerdeki nedensellik ilkesi de uzun yıllar yanlış anlaşılagelmiştir. Sosyal bilimler gibi kavramsallaştırılması zor olan ve insan faktörünün merkezde yer aldığı ortamlarda bire bir nedensellik kurmak olası değildir. Başka bir deyişle bir olayın birden çok nedeni vardır. A-->B-->C gibi formüller geçerli değildir. Daha çok A ve B ve C ve D ve X-->Y (X burada hep belirsiz kalır, şans faktörüdür) gibi farmüller gerçeğe daha yakındır. Çoğu zaman etkenlerin etki dereceleri aynı yoğunlukta olmaz. Ve bir etken “belirleyici” iken diğer etkenler “etkileyici” olurlar. Ama hangi etkenin belirleyici olduğu ise tartışma konusu olur.
Kant ahlak felsefesini kurgularken “doğru bildiğini diğerleriyle paylaşmanın” elzem olduğunu bildirir. Doğrularımızın farklı farklı olduğu bir dünyada bir arada yaşamak ve asgaride şiddet kullanmadan uzlaşmak için siyasete muhtacız...

Bunların üzerine:

Sanal siyaset nedir diyede ilavede bulunursak bukadar yazdıgım anlattığım şeyle alakası olmayan bahsi gecenlerim tamamen dışında sanal mertebe sahiplerinin birbirini yalamalarıdır diye özetleyebiliriz.Örneklemek isterdim lakin Bir çok arkadaşımızın  bildiği gibi burda tarafsız siyaset yasak bu cihetle örnek olsun diye forumumza minik birde fıkra ekleyerek bitiriyoruz umarım yararlı olur   


 

Çocuk Bir gün babasina sorar.
- Baba POLITIKA nedir?
- Yavrum der, anlatacaklarimi iyi dinle, sonra söyledigim kelimeleri ezberle der.
Simdi ben para kazandigim için KAPITALIZMIM, Annen harcamalari yapip evi idare ettigi için HÜKÜMET. Dadi ev islerini yaptigi için ISÇI. Sen HALK. Kardesin VATANDAS der. Yarin sabah açiklayacagini söyler. Gece çocuk tuvalete kalkar ve kardesinin agladigini duyar. Dadisinin odasina gider görür ki babasi dadisiyla yataktadir.Annesine seslenir horul horul uyumaktadir duymaz. Sabah kahvaltida sorar,oglum aksam anlattiklarimi hatirliyormusun? der. Babacigim ben politikanin ne demek oldugunu anladim der. KAPITALIZM, ISÇIYI götürüyor. HÜKÜMET uyuyor. HALKI duyan yok .
VATANDASI bok götürüyor."



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >14 ÜNCÜ ÇOCUĞUNA HAMİLE :D>
  22.Tem.2008 Sal 18:23:23
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
Henüz 37 yaşında olmasına rağmen 13 çocuğu var. Şimdi yine hamile...

Joanne çocuklarıyla mutlu...

İngiliz Joanne Watson bundan 7 ay önce 13 üncü çocuğunu dünyaya getirmişti. İngiltere de alışılmadık kadar kalabalık bir aileye sahip olan Watson şimdi 14 üncü çocuğuna hamile olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Üç aylık hamile olan 37 yaşındaki kadın, "Hamile kalmayı seviyorum. Ayrıca çok şanslıyım; hamilelikten hemen sonra çok kolay bir şekilde kilo veriyorum ve doğum sonrası ağrı çekmiyorum" dedi.

Evin babası 42 yaşındaki John Watson da kalabalık bir aileye sahip olduğu için çok mutlu. John, "Kendimi dünyanın en mutlu babası olarak görüyorum. Bütün çocuklarım çok sağlıklı ve ayrıca karım da bu kadar doğuma rağmen hala çok çekici" dedi.

14 üncü çocuğunu doğurmaya hazırlanan Joanne Watson, "Çocuk dünyaya geldiğinde bu son diyorum ama biraz zaman geçtikten sonra yeniden hamilelik elbiselerimi özlüyorum. Bu aşamada hamilelik elbiselerimi emekliye ayırmaya hiç niyetim yok"

Bu haberi okuduktan sonra gercekten üzüldüm .Elin Adamı Neler Yapmış Bizdaha nerdeyiz

Başbakan Boş Konuşmamış Çalışalım Arkadaşlar



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >KİM DEMİŞ İÇ GÜDÜLERİYLE HAREKET ETTİKLERİNİ?>
  22.Tem.2008 Sal 18:12:42
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

evolution

Kimileri Anlaşılan Hala Atasını ŞEBEK Sanıyor Acıkcası ŞEBEK lerin Belli Ölçüde Aklını Kullana Bildiğini Bildiğinizi Düşünüyorum Hala Evrim Zırvalarına İnanmanıza Delil Peşinde Koşmanıza Üzüldüm



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Aşkın Öteki Yüzü!!!>
  22.Tem.2008 Sal 17:51:23
fiogf49gjkf0d
SENİ SEVİYORUM !
Sadece kim oldugun degil, sen oldugun icin ve seninle
beraberken kim oldugumu, benligimi anladigim icin.

SENİ SEVİYORUM !

Sadece kendine yaptiklarin icin degil,
bana kattigin güzellikler icin.

SENİ SEVİYORUM !

İcimdeki cocugu, sakli kalmis ben i yeryüzüne
cikardigin ve sana ihtiyacim oldugu her an tüm
duyarliliginla yani basimda oldugun icin.

SENİ SEVİYORUM !

Elini kalbimin üzerinde hissettigim zaman,
üzüntülerimi alip, onlarin yerine simdiye kadar
hic kimsenin basaramadigi o sicakligi, o ictenlik
isigini bana duyurmayi basardigin icin.

SENİ SEVİYORUM !

Hayatimi kutsal bir sevgi tapinagina cevirdigin
ve her günümü yasam senligine, unutulmayan
siirlere dönüstürdügün icin.

SENİ SEVİYORUM !

cünkü, sen, simdiye kadar hic basaramadigim seyleri,
kendimle dost ve barisik olmayi ve hic bir zaman
tadamadigim kadar mutlu olmami sagliyorsun.
ve bütün bunlari yalnizca sözlerinle, dokunusunla
yada isaretle degil, kendin olmakla yapiyorsun
Seni sevdi resimleri


bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Kişilik Testi.:))>
  22.Tem.2008 Sal 15:57:23
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

1- Dolmuştan inerken rahatsız ettiğiniz kişilere "Mersi" demeden kapıyı çarparak hıyar gibi çekip gidiyor musunuz?
2- Kafayı çekerken kimlere nasıl dayak attığınızı anlatmaktan hoşlanıyor musunuz?
3- Ülkenin yükselmesi için önce ahlakın düzelmesine inanıyor musunuz?
4- Avrupalı erkekleri boynuzlu, Avrupalı kadınları da hayat kadını olarak görüyor musunuz?
5- Otobüs biletçilerine, "Ben kimim biliyor musun?" diye babalandığınız oluyor mu?
6- Lokantada garsonları, tabağın kıyısına çatal vurarak mı çağırıyorsunuz?
7- Gülüşerek konuşan gençleri, hafif ve zirzop buluyor musunuz?
8- Cinsellik hiç sözü edilmemesi gereken ayıp bir konu mudur?
10- Birçok bozukluğun üç beş kişiyi sallandırınca düzeleceğini kabul ediyor musunuz?
11- İçerlediğiniz kişilere, tanıdığınız büyüklerin forsunu kullanarak üstünlüğünüzü kanıtlamaktan zevk alıyor musunuz?
12- Şayet ülkeyi siz yönetseniz, vereceğiniz emirlere herkes uyduğu zaman her şeyin bir anda güllük gülistanlık olacağına inancınız tam mı?
13- Kalabalık bir yerde gözlerinizi havada bir noktaya daldırıp, sanki çevrenizde hiç kimse yokmuş gibi bacaklarınızı açarak oturuyor musunuz?
14- Evde kafası kızık, katı bir erkek gibi misiniz?
15- Arada sırada koyun kestiğiniz oluyor mu?
16- Bir devenin en iyi nasıl kesilebileceğine aklınız takılır mı?
17- Bir keman konçertosuna, darbukayı yeğ tutar mısınız?
18- Kişiliğinizi hep sert durarak mı belirtmek istersiniz?
19- Yere sümkürdüğünüz oluyor mu?
20- Bilgili olmadığınız konularda söylenenleri anlıyormuş gibi, kafa sallamak âdetiniz var mı?
21- Bir tabloyla bir sustalı arasında, birini almak zorunda kalsanız; sustalı size daha çekimli gelmez mi?
22- Bir kanser araştırıcısı, yahut bir kimya bilgini olmaktansa; milletvekili olmayı kendinize daha uygun bulmuyor musunuz?
23- Ezilenlerle ilgili fikir akımları, size de tehlikeli geliyor mu?
24- Sizi kollayan biri, bir haksızlık yaptığı zaman; kendisini kızdırmamak için, sessiz duruyor musunuz?
25- Gözünüzün kestiklerine umacı gibi, gözünüzün kesmediklerine de kuzu gibi görünmeyi akıllılık sayıyor musunuz?
26- Seçim kazanmak için, elli bebek kesmek gerektiğini söyleseler, hemen yapar mıydınız?
27- Anlamını çıkaramadığınız karikatürler çok oluyor mu?
28- Arabanız olsa, herkesi geçmek istemez misiniz?
29- Biri şiir okusa, hemen uykunuz geliyor mu?
30- Kendinizi bayağı önemli bir kişi gibi hissediyor musunuz?
***
Şayet bu otuz sorunun da cevabına "Evet" diyorsanız; hiç kuşkunuz olmasın yüzde yüz su katılmadık bir dangalaksınız. Politikada büyük ve üstün başarılar sağlayabilirsiniz.
***
Yok şayet soruların yarısına "Evet" diyebiliyorsanız; sadece dangalakımtraksınız. Politikadaki şansınız büyük olmayabilir.
***
"Evet"ler yedi sorunun ötesine geçmediyse, hiç politikayla uğraşmayın. Politikacı olup demokrasiyi kurtarmanız için, hırtlık ve dangalaklık oranınız çok düşük.
Unutmayın ki, bugünkü koşullar altında çağdaş olduğunuz ölçüde, bütün kapılar kapanacaktır yüzünüze. Ona göre ayağınızı denk alın ve kabil olduğu kadar dangalak olmaya çalışın.

Çetin Altan
———————-
Not: 29 yıl önce yazılmış bir yazı... "Zurnada Peşrev Olmaz"dan..




bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Animasyonlar, Teknoloji Videoları >KIZLAR, ARTIK HEPİNİZİN BİR KOCASI OLACAK... Sanal Koca...>
  19.Tem.2008 Cmt 13:53:45
fiogf49gjkf0d

Çook Hooooşş Ve Çoook Zekice

 



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Kolpaci nedir Kimlerdir ....>
  19.Tem.2008 Cmt 13:36:13
fiogf49gjkf0d

1.KOLPAyapan kimse. dalavereci, hain, dolap çeviren anlamında sıkça kullanılır gencler arasında.

2.söz veripte sözünde durmayanlara, atıp atıp tutanlara takılan isim.

3.sözüne inanılmayan kimse.

4.bir açılıp iki açılmayan telefonlarının muhatabına; o   meşum telefonlardan biri açıldığında açılmayan telefonlarına kaynak olarak "o gün süper parti vardı, aradım aradım açmadın heieia" diyen insandır*
açsan ya arabayı isteyecek, ya ortam dilenecek halbuki..

5.tersi de bu tanımın dahilinde; ille de kolpacı, mağdur insan olur diye bir şey yok:

hep aha bugün geliyorum, aha yarın" diye söz verdiğin yeri ararsın oturduğun yerden, belki de menfaatin için, ne bileyim bir şey soracaksın: yamyam gibi hep ilk çalışta açan insan şansa bak açmaz:

- e o gün sizin eve kadar geldim. aradım da, açmadın..
- ya o gün vs vs. (muhtemelen konuşmayı seven biri insan) (bu fırsatı da kaçırmaz)
- ee ne yapalım, bak bir gün gelecem dedim; geldim de. ama görüyorsun,

Mukadderat

 ulan tüh be, e zili çalsaydın ya..
- abi o saatte millet yatıyor mu, ayakta mı; rahatsız etmek istemedim..
- abi ya.. (yüzde 73 civarında inanmıştır)

6.ben seni ararım diyip aramayan, maça gelirim diyip gelmeyen, o işi ayarlarım ben diyip ayarlamayan, söylediği sözün arkasında durmayan kişilere söylenen, tutarsız anlamına gelen hoş sözcük

7.ÇIKAR konusu mevzu bahis olunca baş rölü oynayan , güzide yaratıklardır.

- baba naber?
-- (biraz kırgın, biraz tavırlı ) ne fark ederki? eh işte..
- abi, sen hala dün geceki mevzuda mısın? bak ben sana olayın iç yüzünü anlata....
-- yok abi gerek yok, problem deği....
- yoook bi dinle hacı ; bak şimdi; benim bu aralar mevzuları biliyosun, züğürtüm inceden.. heaa para bizde hiç bi zaman problem olmadı bilirsin beni... hebel hubele de hubele...................................................................
-- tamam abi ben anlamıştım zaten, dedim ya sorun değil, kankayız biz :)
- keh keh , midem kazındı yau, bambi mi yapsak ? ulen para da yok ama yaa...
-- köpeğin olsun kardeşim; bendensin..
- yürü beaaa :) ağa kardeşim benim, yaa ne diycem, nevizadede yeni bi mekan yapmış gençler.. ne cillolar düşüyo bi bilsen, uğrarız dimi kanka ?
-- yapma yau? bakarız tabi abi..

8.dokuzuncu nesil çaylak.

9.YALANCI

NOT: Havadanmı Sudanmı NE Olmaz Ne Olmaz Kolpa Userleri Yazmayalım Dedik Ama Yazanlarada Birşey Diyemeyiz



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >PIERRE LOTI`DEN CHAT CITY`E...>
  16.Tem.2008 Çar 13:15:52
fiogf49gjkf0d

 Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık
 birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine,
 
 
 Churchill i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
 - Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp
 gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa. Churchill, hemen cevap
 göndermiş:
 - Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
 seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.

 

ÇAY KEYFİMİZİDE BOZDUNUZ BUNDAN SONRA NE KADAR REKLAMDA YAPSANIZ NAFİLE



bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >TARiHTE LAFI GEDiGiNE OTURTANLAR.. ....>
  16.Tem.2008 Çar 12:42:14
fiogf49gjkf0d
1. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili,
   Churchill e kızgın kızgın şöyle seslenir:
 - Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım.
 Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır:
 -
Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.  

 
2. Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi
 Sokrates e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış
 kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates, gayet sakin:
 - Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum demiş.
 
 
3.
Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık
 birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine,  

 
 Churchill i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:
 - Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp
 gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa. Churchill, hemen cevap
 göndermiş:
 - Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu
 seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.

 
 4.
Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. Talebesi:
 - İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum diye itiraz edecek
 olunca Eflatun cevap vermiş:
 - Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum.
 
 
5. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle
 ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi  

 
 olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri
 kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
 - Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem der. Diyojen,
 kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
 - Ben çekilirim.
 
 
6.
Meşhur bir filozofa:
 - Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
 fakirsiniz? diye sorulduğunda:
 - Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan demiş.
 
 7.
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile ye hasımlarından biri:
 - Efendim demiş, Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
 Galile: - Doğru demiş, Benim kulaklarım bir insan için biraz
 büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?
 
 8.
Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif i küçük düşürmek ister:
 - Affedersiniz, siz veteriner misiniz? Mehmet Akif hiç istifini
 bozmadan şöyle yanıtlamış:
 - Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
 
 9.
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere
 çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri
 ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
 - Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir:
 - Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabi yapıştırmış:
 - İyi, ben de bilirim.
 
 10.
Bir filozofa sormuşlar: - Şansa inanır mısınız? Filozof:
 - Evet, yoksa sevmediğim insanların başarılarını neyle
 açıklayabilirdim.
 
BELKİ FAYDASINI GÖRÜRSÜNÜZ OKUMA ANLAMA ACISINDAN :))


bileydin

bileydin resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >TamaMEN Doğal :))>
  15.Tem.2008 Sal 21:14:35
fiogf49gjkf0d
<<123456 7891011>>