Şayet ikisi anlaşabilseydi, işin heyecanı kalmazdı ki… Kalple aklın savaşıdır insanı heyecan denizine salıveren… Aklıyla savaşan kişi, kendini bir anda dalgaların arasında aklı başından gitmiş bir halde çırpınırken buluverir.
Kalp denen şey, o ayıp, bu günah asla dinlemez. İçindeki ateşle, kıpırtılarla bildiğini okumak ister.
Akıl kişiye karşısındakinin uygun olmadığını söyler. Zarar göreceksin, gözyaşların dinmeyecek, kalbin sızlayacak, için acıyacak der. Ama kalp karşı gelir aklın dediklerine! Öyle bir atmaya başlar ki, küt küt çıkardığı sesin gürültüsü, aklın sesini bastırır bir güzel...
Akıl istediği kadar çırpınsın. Sesini duyuramaz bir türlü. Kalbin sesi tüm bedeni sarıp sarmalamaya başlar. İşe gözlerden başlar. Gözleri kör eder önce. Hareketleri kontrolsüzleştirir. Kulaklar da iyice sağır olmuştur kalbin sesinin yüksekliğinden… Etraftan söylenen hiçbir sözü duymaz.
Bu arada Aşk’ta okunu çoktaaan saplamıştır kalbe… Akıl, bu saldırı karşısında iyice çaresizdir artık.
Kalbin ve aşk oklarının esir aldığı kişi kendini teslim etmiştir kalbin dediklerine… Kalp ne derse onu yapar. Kişinin gözleri artık sadece “bir kişiyi” görmektedir.
Kalp önce uçurur esir aldığını… Cennete götürür… Dağların üzerinde uçurur… Şelalelerden yuvarlar… Sellerin önüne katar… Fırtınalar esmektedir. Ama kalbin sesini dinleyene rüzgârlar, fırtınalar vız gelir. Renkler hep pembe, hep kırmızı görünür kişinin gözüne… Beden ısısını da iyice yükseltir insafsız kalp! Alevler her yanı sarar… Bir ateş… Bir ateş… Sormayın gitsin… Yanar, kavrulur kendini kalbin ateşine kaptıran kişi
Derken… İnsafsız kalp, dengesiz atmaya başlar! Bir atar, bir durur, bir çarpar, bir çarpmaz! Bir zamanlar kör ettiği gözlerden yaşlar akıtmaya başlar bu kez. Uçan kişi kendini bir anda yerde, gözyaşları içinde buluverir.
Alevler yüksekliğini kaybeder. Isı hızla düşer. Üşümeye başlar kalbin dediklerine kanan kişi.
Derken ateş…püfff… sönüverir. Buz gibidir artık her yer. Tüm renkler pembeden, kırmızıdan siyaha, griye dönüşmüştür. Daha sonra gözler her şeyi renksiz görmeye başlar.
Akıl, çok üzülür onun düştüğü bu hale. Ama elinden bir şey gelmez. Çünkü artık olan olmuştur. Kalp, acımasızca yapacağını yapmış, bir zamanlar esir aldığı, önüne katıp uçurduğu kişiyi şimdi yerden yere çarpmaktadır
Aşk’ta kaybolmuştur ortalardan. Bir zamanlar kalbi delip geçen ve delerken de tatlı bir acı hissettiren Aşk’ın okları erimeye başlamıştır.
Geride kalan acı, önce sancıya, sonra sızıntıya dönüşür… Renkler yeniden kendilerini, kendi gibi göstermeye başlar.
Gözyaşları durur. Olur, olmaz zamanlarda akmaz olur. Havalarda uçan ayaklar, yere inmiştir artık. Gerçi, sert bir iniş olmuştur bu ya! Olsun!
Nihayet ayaklar artık yerdedir. Ayaklar artık yere basmaktadır. E-zaten aklın istediği de bu değil midir?
Kalpler kırılmış, hatta parçalanmış, gözlerde yaş kalmamıştır ama gözler artık az da olsa aralanmıştır. Ama gözlerin feri yani pırıltısı gitmiştir. Bakıp da görmez olmuşlardır adeta… Kulaklar da duymaya başlamıştır ama çevresindeki sesleri duymazdan gelir. Renkler artık yerli yerindedir ama kişi renkleri seçemez olmuştur.
Kısacası, bir zamanlar kalbin esiri olan kişi, artık ağır hasarlıdır. İçine kapanmış, kalbin sözünü dinlemeye tövbe etmiştir. Bu arada akıl, sevinç içindedir “Artık beni dinleyecek” diye…
Gün gelir kişi aklın dediklerini yapar, Onun gösterdiği yolda yürür. Sakindir. Ayakları hep yerde olduğundan, zaman zaman uçmak istese de uçamaz. Bir zamanlar kör olan gözler artık görüyor, sağır olan kulaklar artık duyuyordur.
Akıl mutlu, kalp yorgun, kişi ise heyecansızdır artık...
İkisi birbiri ile uyum içinde olmadıkları sürece de, kişi ya yerde olacaktır, ya da gökte…
Seçim artık sizin. Özlediğiniz hayatı kendiniz seçeceksiniz. Yani ya “kalbinizi” dinleyip, onun esiri olacaksınız. Ya da “aklınıza” uyup, kendinizi onun ellerine teslim edeceksiniz.
Arasını bulan varsa aman bana haber versin. Gerçi “arasını” kim kaybetti ki, ben bulayım.
Akıl, akıl olsaydı adı gönül olurdu.. Gönül, gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu..
alıntı. |
Bin Ladin`den Yeni Tehdit |
Merkezi Katar`da Olan El Cezire Televizyonu, El Kaide Lideri Usame Bin Ladin`in Yeni Bir Ses Kasedini Yayımladı. |
Haber Yayın Tarihi: 25.03.2010 15:17 |
Merkezi Katar`da olan El Cezire televizyonu, El Kaide lideri Usame Bin Ladin`in yeni bir ses kasedini yayımladı.
Bin Ladin, kasette, 11 Eylül saldırısının beyni olmakla suçlanan Halid Şeyh Muhammed`in idam edilmesi halinde El Kaide`nin rehin aldığı Amerikalıları öldürme tehdidinde bulundu.
El Kaide lideri, ABD`nin Halid Şeyh Muhammed`i idam etmesinin, yakaladıkları Amerikalılara "idam cezası" anlamına geleceğini belirtti.
Afganistan`daki çok uluslu güçlerin komutanı Amerikalı General Stanley Mcchrystal, El Kaide lideri Usame Bin Ladin`in bir gün adalete teslim edilmesini umduğunu söyledi.
ABD`Lİ KOMUTANIN HAYALİ
General McChrystal, Afganistan`ın başkenti Kabil`den video konferans aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Eğer Bin Ladin Afganistan`a gelirse elbette ki onu canlı yakalamaya ve adalete teslim etmeye çalışacağız. Sanırım bu konuda herkes gayet açık" ifadesini kullandı.
Amerikan istihbaratı Bin Ladin`in Pakistan`daki dağlık bölgede saklandığını düşünüyor. Amerikan Adalet Bakanı Eric Holder, dün bir açıklamada bulunmuş ve Bin Ladin`in asla adalete teslim edilemeyeceğini, çünkü yakalanması sırasında öldürüleceğini söylemişti.
General McChrystal, Afganistan ile ilgili değerlendirmelerde de bulunduğu açıklamasında, ülkenin güneyinde, Taliban`ın kalesi olarak bilinen Kandahar`ın güvenli hale getirilmesine başlandığını ve bunun önümüzdeki aylarda kendisini göstereceğini söyledi.
Amerikalı General, "Kandahar kenti ve civarının güvenliğini güçlendireceğiz ve bir askeri operasyon tarihi vermektense sürecin başladığını ve önümüzdeki haftalar ve aylarda genişleyeceğini söylemekle yetineceğim" ifadesini kullandı ve Amerikan ordusunun direnişçilerin bölgeye bıraktığı bombalarla mücadele etmek için, insansız uçaklar dahil ek imkanlar seferber ettiğini sözlerine ekledi.
Taliban militanlarının çok uluslu gücün işini zorlaştırmak için ne mümkünse yapacağını da belirtken McChrystal, Kandahar ve civarında askeri çabaların yanı sıra siyasi ilişkilerin düzenleneceği bir dizi faaliyet de yürütüleceğini kaydetti.
Amerikalı siyasetçiler ve askeri yetkililer, Kandahar`daki yerel idarenin yolsuzluğa fazlaca karıştığını ve bunun da Taliban`a karşı halkın desteğinin alınması için sarfedilen çabaları baltaladığını düşünüyor. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai`nin kardeşi olan vilayet konseyi lideri Ahmed Veli Karzai`nin de uyuşturucu kaçakçılığı baŞta olmak üzere kaçakçılık işlerine bulaştığından şüpheleniliyor. (DHA) | |