ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
keremcem46> Forum Mesajları | | keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
|
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:39:46 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey VarYaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyiSevgilin bitkin kalmalı öpülmektenSen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeğiİnsan saatlerce bakabilir gökyüzüneDenize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğaYaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktırKopmaz kökler salmaktır. orayaKucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlaraBir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksinİnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına İnsan balıklama dalmalı içine hayatınBir kayadan zümrüt bir denize dalarcasınaUzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısınDeğişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinleÇünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanıKanın karışmalı hayatın büyük dolaşımınaDolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanıYaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandırVe hayat, sunulmuş bir armağandır insana
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:38:12 | | fiogf49gjkf0d Seviyorum seni ama...
Uzaktan bakarken kalbim atar... Baska kizlarla görünce icim yanar...
SEVIYORUM SENI AMA NEYE YARAR?
Anlatamam sana sevgimi, yanlis anlarsin diye ödüm kopar... Bu sevda öldürüyor beni....
SEVIYORUM SENI AMA NEYE YARAR?
Kimse sevemez seni, benim sevdigim kadar...
SEVIYORUM SENI AMA NEYE YARAR....?
Doyamadım Sana
Bir gün sevmeyi öğrenmiştim ve ilk aşkım sendin benim Sonra seni seviyorum diyebilmeyi öğrendim Ve ilk sana söledim bu kelimeyi cevheri.
Bir düşünce içindeydim gidektim buralardan Ama seni görünce bağlandım buraya Seni gerçekden sevmiştim Doyamadım sana
Öğrendiğim kelimeyi sana söledim Sımsıcak sardım demişken seni Ansızın çekip gittin Anlamadım ve doyamadım sana
Artık yanındayım demiştim Sende bana emrindeyim Seni çok sevmiştim Doyamadım sana
Sen gittiğin gün unutulmadı ve unutulmucak Yalnızlık hep benimle kalacak Gitsen bile Her geçtiğin yoldan benim sevdiğimi okuyacak Beni unutamıcaksın Sevdim seni Doyamadım sana.
Sensiz Olamam
Düşlerimle dünya benim olsa Yine fark etmez güller serilse yollarıma Yüzümde mutlu tebessüm gülücükleri Yasakları olmayan aşklar benimle olsa Yine sensiz olamam
Cenneti verseler bana sensiz Dünyada yaşamak haram olur bana Sanmaki yaşıyorum Sen sensizliği bilemezsin Ben sensiz olamam.
VE
...ve sen çıkagelirsin tozu yok bir yoldan bastırılıp karartılmış asfalt duygularla aşklar gelir ardından karadan denize sürülmüş buluşunca suyla durmaz üstte batar dibe ki öylesine ağır sonra sen gidersin aşklar gider ardından kaybolursun benekli siyah bir gecenin diplerinde yalnızlık avına çıkarım boş çıkmaz attığım oltalar üzülür söylenirim kendi kendime son bulur baharım kış eşiğinde...
SENSİZLİK ÖLÜM MİSALİ...
suyum oldun susuzluğumda... aşık olduğum güneştin sen, gördüğüm her gün batımında... sen sevdiğim, .........yaşamaktın benim için...
kalbimin her atışında suladığım, yüreğimde henüz açmamış bir çiçektin yaşamanın anlamını seninle anladım sen bana herşeyden çok gerektin...
bakışlarım buğulu ve donuk kalabalıkta kimsesiz yüreğim sensizlik ölüm misali soğuk yokluğunda üşüyor ellerim...
SENİ BURALARDA BİR ÖZLEYEN VAR HALA
Gözlerimde hüzün var hala, Seni beklerken yüreğim. Seni buralarda bir özleyen var hala, Hani o ağlarken gittiğin! Gözlerimde kalmış baharın, Hüzün çökmüş üzerime. Bir yolculuk başlamış, Gün görmüş bir gün üzerine.
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:37:23 | | fiogf49gjkf0d GÖZLERİMDEKİ SEN
Ben her gece yolunu gözlerim soğuk odamın içinde, Odam dağınıktır benim birazda karanlık perdeden, Duvarda yalnızlığın resmi asılı,hayalinse hep içimde, Sana şiirler biriktiririm sana ümitle seslenirim her gece, Yokluğu iyi bilirim ama bir türlü alışamadım sensizliğe, Keşke daha önceden beri bilseydim tanısaydım çehreni, Ki bilseydim hiç sitem etmez ağlamazdım kaderime, Arkadaşça dost eliyle saplanan hançerden utanmazdım, Göz yaşlarımı öyle bir sıkardım ki hiç ağlamazdım, Ki bilseydim bir gün ansızın karşıma çıkacağını, Dilimi mühürler seni göreceğim güne dek konuşmazdım, Neyse pekte mühim değil,şimdi varsın ya yeter kederime, Gözlerimdeki sen,bütün acıları bahar eder yüreğimde... Ben her gece yolunu gözledim günler,aylar ve senelerce, Çok çektim bir gün devran döner diye çok bekledim, Ayrılıklar hep bir film sahnesi gibiydi yaşantımda, İzleyenler tutamadıysa da yaşlarını ben hep direndim, Çünkü biliyordum bir gün karşıma çıkıp sarılacağını, İnancımla sabrımla hep yolunu bekledim yağmurda, Umudumu yitirdiğim oldu ama asla pes etmedim, Allah’ıma şükürler olsun ki işte karşımda gülümsemen, Ve bir Pazar günü emanet ediyorum sana kendimi bütünen, Senden öğreniyorum sevgiyi hiç bilmediğim bu tuhaf şeyi, Adına aşk diyor kimisi,kimisi ise saçmalığın ta kendisi, Senden öğreniyorum bedensel acıların gelip geçici olduğunu, Oysa parmağımdaki o küçük yara bile ne çok acıtıyordu canımı, Gönül yarası kalıcı dediğin an anladım gönülden bağlandığını, Ve ben inanıyorum sende inan dedin ya hani, İşte o vakit anladım bunca zaman neden yaşayamadığımı, Gözlerimde ki sen,bütün ölümleri cennet eyler yüreğimde... Benim aslım,seni gördüğüm ilk günden beri anlam taşır, Sen görmedin belki beni ama dualarımla sesledim sana, Gelmeme ihtimalin olsa bile yinede sevdim seni şuursuzca, Seneler sonra ilk kez gördüm gülen yüzümü aynada, Saçım odam gibi dağınık,duygularım odam gibi karışık, Gözlerimde ki sen,saçlarıma şekil kattın narin yapınla, Gözlerimde ki sen,kadınım olup odamı toparladın biranda, Benim aslım,beni gözlerine hapis ettiğin günden beri başlar... Ben her gece yolunu nasıl gözledim bilemezsin, Kanatlanıp uçmak istedim çoğu kez dağların tepesine, Gelen olmazdı ardım sıra biliyorum,ben beklesem de, Ha belki katılırdı kelimeleri bölmesini bilmeyenler hecelere, Ayaz nedir bilmedin,kar beyaz gelincikti sanki göklerde, Yoksulluk zordur ama sen en çaresiz anımda bile sevdin, Ucu gözükmeyen sokaklarda bana öpüşlerini armağan ettin, Sırtımdan vurup defalarca gitmeni beklerken, Kalışlarınla yolunu beklediğim gecelere güneş serptin, Gözlerimdeki sen,yoksulluğu mutluluk yapar hanemde... Ben her gece yolunu beklerim soğuk odamın içinde, Odam dağınıktır benim birazda karanlıktır perdeden, Gözlerimdeki sen,güneşi gönderdin perdemi yakarak, Odam ise hala dağınık bu sefer beyazlar içinde gel, Gözlerimde ki sen,yada gözlerindeki ben ne fark eder, Biz bir bedenin iki yarısıyız senle,sen ruh ben beden, Belki de ben ruhum sense beden, Gözlerimde ki sen var ya,ya ruhumsun ya da ben...
__________________
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:36:24 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d BİRTANEM
Sus birtanem!! Sakın sevmedim sevmiyorum deme. Umudum kalsın hiç olmazsa elimde Bırak hayallerim aynı kalsın Değiştirme onları değiştirme...
Ne yaptım sana birtanem? Bir selamı bile esirgiyorsun Ne olur sanki gördüğünde gülümsesen Ölürmüsün?
Resmini yaptım biliyormusun? Kocaman! Sana o kadar benzediki Buruk buruk gülümsüyor Ama olsun o hiç olmazsa gözlerime bakıyor Birtanem
Geceleri ona iyi geceler diyerek yatıyor Sabahları günaydın diyerek kalkıyorum Anlayacağın tam bir deli oldum sayende
Geçenlerde bir söz gözüme çarptı Bir kapının kapandığını anlaman için, kapının çarptığını duymana gerek yoktur Gerçekten öğlemi birtanem? Kapı çoktan çarptıda ben mi düymadım
Ama olsun yinede sus söyleme Sevdiğini bilmeyeyim yeter!...
__________________
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:35:40 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Beni BenDen aLdıĞın Gece
Umutlu yıllara daldı yüreğim, Umudunu senden aldı sadece, Aydınlığa çıkan yolları aradı yıllarca sevginle, Sevginle ağladı yüreğim sevginle sızladı, Bir umut dedi bir umut belki yarınlara, Yarını olmayan sevdalara evet dedi, Bırakmak bilmedi beni yalnızlık, Adı yalnızlık olan vefasızlık, Beni benden çaldığın gecelerdeyim şuan, İsmi meçhul olan hecelerdeyim, Bitmek tükenmek bilmeyen kelimelerdeyim, Yüreğimi çaldığın geceye gel olurmu, Beni sırılsıklam ağlattığın geceye adımlarını at, Beni sensizlik denen yıldırımla vurma olurmu, Seni sevdiğim hecelere gel, Seni bulduğum gecelere gel, İstersen prangalar vurulsun ayaklarıma, Ben razıyım seninle geçecek yarınlarıma, Gittiğin yollardan gel olurmu, Sevdanı haykırarak kuş misali çıktığın pencereden gel yarınlarıma, Bir damla umut yarınlarıma, Bin damla mutluluk benden sana, Hadi gel çaldığın geceden al beni, Gözlerindeki kan damlalarında bul ismimi, Beni benden çaldığın geceye gel olurmu, Seni bulduğum geceye gel.
__________________
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 31.Tem.2007 Sal 20:34:13 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Bu SeN miSin...?
Şimdi bir şarkı dola diline, rengi kırmızı tadı limoni olsun. Hayatın bir şarkı kadar kısa olduğu, o şarkı kadar da güzel söylemiş olduğunu düşün. İçinde biraz sen biraz da düşlerinin sakladığı gizemli bir mağara, kapısında adaletsiz zamanın beklediği!!
Rastlantıların kol gezdiği gece gibi karanlık, sis bulutlarının örtü olduğu geçmişe bir yolculuk, nereye bile sormadan kendine.. öylesine bir gidiş işte!
Şimdi bir şarkı dola diline.. adı GEL yada GİT olsun. Seçeneklerin çok olmadığı tek tıklama.. son nefes gibi, sade ve eskiyi bitiriş, yeniye kol kanat geriş olsun !
Pekte bir şey anlamadığımız yaşamın, cömertçe harcadığı otuz yılın sorguları da olsun içinde. İsyankar olmadan rastlantıları teğet geçişlerimize, dürüst ve kendimize yontmadığımız hesaplaşma olsun, limoni bir tat içtikçe ekşisin yürek !!
Farklı bir zamanın farklı kollarında, durağan olmayan bir kucaklama ile hasretin zemzem suyuna bandırıp ahlarımızı, öylece geçip gidelim bu köPage Ranküden. Karşı yaka hep görünür olsun.. gülümsesin gözlerimize !!
Şu an bir ağır yük ki sırtımda sorma ! ikiye katlanmış yürek ve kimden hamile kaldığı belli olmayan çaresiz bir kadın gibi. karnım burnumda dolaşıyorum. Sancılarım sahipsiz ol orta dağıtmışım kendimi, ödediğim bedellerin kefesine ! bir tarafı ağır basan yanım hep sana yakın.
Veremediklerimle veremeyeceklerim arasında, yakamoz ışıklar kaçışıyor. Olmazlarınla korkular üçgeninde, doksanlık açılar çizmeye çalışan bir yürekle yatıyorum her gece. Uyumak ve uyanmanın korkusu ! boş bulmak istemediğim sol yanımla alakalı. Çıplak yatışlarım geceye bulaşmış bir elin parmakları, hep karanlık suskunluk isteği ! kirli mendil gibi savrulan aşkların soluk yaprakları.
ve sen.. ve yüzün.. ve ellerin.. ve gülüşün, umutlarımın dokuz tahta örtülü mezarı .
Senden aldıklarımla döllendirdiğim gelecek, melez korkular çocuğu. Hep elinden oyuncağı alınacak korkusu ile gezen kedi kıvraklığı bir yürek. Sen bende bir tında uçuşacak kalabalık güvercin sürüsüsün, kanatlarında realizmi taşıyan. Asla geri dönmeyecek göçtüğü sahilleri yabanların işgal ettiği ! hunharca geleceğine taş dökülen bir sahil, dalgaların acımasızca dövdüğü.
Ve sen gözlerini aşkın işgaline bulamış, elleri sıcaklığında terleyen susuz dudaklar memleketi. Omuzlarını dolu zannettiği sepetlerin urganları acıtan, kırmızı yüreğini beyaz teniyle örtmeye çalışan gerçek ! dolduramam ki aşk sepetini.
Biliyorum ! kapasitesinin üstünde yük taşımış, mekanizması yıpranmış bir asansör gibi çok insanlar taşıdın yüreğinin en üst katına. Orada kalmasını istediğin değerli eşyalar, altında ezilmekten zevk aldığın sorumluluklar ve bazen gururunu zorlayan pekiler dolandı da diline,sen yine de usanmadın korkmadın ve belki sende olan herkes için her yokuşun bir inişi vardı da, bir senin olmadı rahat inişin ! mangal bir yüreğin tam ortasına doğru!!
Sana göre kalemin hep beyaz yazdı da gönül sayfalarını, kömür karası eller değdi tenine. Belki hep renk cümbüşü yağlı boya tablo işledin hayatı da, yakıcı güneşler soldurdu tuvalini. Ve belki titrek bir dudak dindirirdi susuzluğunu ama hep yetmişlik şişeler doldurdu bardağını.
Ve senin şefkatin, merhametin, fırtınalara korkusuzca açtığın bağrın cesaretin ! kancık yüreklerde karşılık buldu. Yanılma, hüsran, yarıdan geri dönme tüketti inancını. Sen bir güldün serin rüzgarlarla her daim öpüşen, lakin mendebur fırtınalar döktü yapraklarını.
Şimdi açmaya korkan gonca yüreğinle sen ! yine yeni güneşler peşindesin. Hallaç pamuğu gibi dağılan gönül bahçeni yeniden yeşillendirme derdindesin. Yaşadığın meşakkatli bir hayatla, şiirlerin isyankar dizelerindesin !!
Yeni yüzler, yeni düşler çıksa da karşına, gözlerindeki tanıdık figürlerle hep aynıyı görüyorsun. Sözler aynı sevişler aynı öpüşler aynı heyecanlar aynı ! aynı olan hiçbir şeyi istemiyorsun. Geçmişinde silik namelerin doldurduğu defteri, bir kenarından ateşe verip yakıp yıkıp her şeyi, kendini yollara da vuramıyorsun!
Var olan gerçeklerinle, kör düğüm yaptığın düşlerin altında eziliyor asla ağlamıyorsun. Bütün nehirler içine akıyor da bir türlü taşamıyorsun. Hızlı bir debide akan ve yatağını değiştirmiş üzerine doğru gelecek, seni sel sularına katacak, azgın dalgalarında yüzdürecek, sahillerinde bereketli deltalar oluşturacak ama kurumayacak ! içinde düşlerinin olduğu suları tarlalarına salacak koca bir nehir bekliyorsun.
aslında sen ! daracık omuzlarında hasretle beklenen sevdalar taşıyorsun. Kalbura dönmüş bir yürekte kalan son damlayla yeşerecek sevda fidanını besliyorsun.
Ne kadar güçlü görünsen de bir ceylan kadar ürkek ve savunmasızsın. Bu yanını hüzünlerinle gizlemeye çalışıyor, o yanına değen tüm elleri yakıyorsun. Haklısın.. artık ellerin samimi sıcaklığına inanmıyorsun. Üzerinden kayıp meçhule gidecek bir el istemiyorsun. Hep kalsın yapışsın sıcaklığı ! her daim aynı olsun ve hep hissedilsin. Bu yüzden içinde yanan ve seni eriten ateşi dışarıya yansıtmıyorsun.
Aslında sen ! cücüğü küf kokan soyuldukça gerçek yüzünden utanacağın soğan misali bir sevda istemiyorsun.
Aslında sen ! bardakta su, iki tarafından da aynı yüzün göründüğü berrak yudumlamalar bekliyorsun. Susuzluğun kol gezdiği çöllerinde, bir ömür yeter dediğin içi dolu tek bir damla düşsün avucunun tam ortasına ! bunu bekliyor, istiyor ve tek bunun için bedevileşiyorsun!!
Aslında sen ! kumdan tepeler aşıp gözlerinde seraba dönüşecek, kör bir kuyuya dalmak istemiyorsun. Çıplak ayaklarınla kat ettiğin kumdan yolların sonunda, kucaklayacağın bir deniz olsun ! tenini sarıp sarmalayacak ummanın kollarında öleyim istiyorsun.
Kızgın kumlarda kavrulan tabanların, çöl soğuğunda buza kesmiş bedenin, gözlerini doldurmuş kum taneciklerinin, ruhuna verdiği sancıyı umursamıyorsun. Yüreğine yediğin darbelerin, çıyan ısırığından daha da öldürücü bir zehir olduğunu biliyor ! bu yüzden yalın ayak çıyanlar üzerinde yürüyorsun direniyorsun.
Tüm bir ömrü tek nefeste soluyup içine almış müptela bir yürek taşıyorsun. Her şeye evet ama suskunluğa, hadi bir daha yüreğim demeye hayır diyorsun. Bitecekse başlamasın başlayacaksa asla bitmesin istiyorsun. Geçmiş fırtınaları unutmadan yelkenlerimizi sağlam direklere bağlayıp, bu mavi yolculuğa öyle çıkalım ! alabora olmasın düşlerimiz, yanımızda azık umutlarımız olsun, ısıracağımız bir dilim ekmek olmasa bile ısıracağımız çatlak iki dudak olsun ! doyacağımız tek nefes bunu mu bekliyorsun.
Hep arayışla geçen ! yarınlarına aldanışların lanet tohumları ekilmiş, kızarmış bir yürekle işe yaramaz, elde var bir bile diyemeyeceğim balon bir hayatın tam da otuzuncu durağında dimdik karşımda duruyorsun. Gözlerim de sönmüş feri görmüyor musun ! alnımdaki çizgiler hayatın kahpe façaları, şakaklarımdaki kar taneleri, hep kış yüreğin ayazı boranı korkmuyor musun!
Ve düşük yapmış ! yeni ceninlerin bebeklere dönüşemeyeceği boş bir rahim yüreğim. Kanayan hırpalanan, damarlarında asiliğin dolaştığı ortadan ikiye yarılmış, ölümcül bir sessizlikte ecelini bekleyen ! ağır pençe darbesi yemiş güzel gözlü bir ceylan leşi tiksinmiyor musun!
Ve yaralarım ! kabuk bağlamayan, kanımı bitiren, oluk oluk yüreğimi dolduran ağır yaralarım. Sinek ısırığı mı zannediyorsun !
Gücenme bana ! ben sana asla gücenmedim. Kustuklarım iğrendirmesin seni. İnan ki yıllardır midemi bulandıran, sancılarıyla kansere dönüşen, içimden bir yolunu bulup da atamadıklarım bunlar ! şimdi sana kusuyorum. Çünkü içimde tek temiz kalan yerde saklanan, yanındayım sesi kulaklarımda çınlayan, elini her daim açık tutan, kapısı kapanmayan bir ev var ! içinde de sen.
ne olursa olsun. savaş bu yürekle çünkü ben iyi biliyorum ki en zengin topraklar büyük savaşlardan sonra elde edilmiştir gücüm yok savaşamam çekiliyorum dersen esir düşer nemrut bir kumandanın elinde oyuncak olursun. unutma kaybedeceksen bile şerefinle kaybetmelisin .... | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)> 31.Tem.2007 Sal 20:33:06 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Bu SeN miSin...?
Şimdi bir şarkı dola diline, rengi kırmızı tadı limoni olsun. Hayatın bir şarkı kadar kısa olduğu, o şarkı kadar da güzel söylemiş olduğunu düşün. İçinde biraz sen biraz da düşlerinin sakladığı gizemli bir mağara, kapısında adaletsiz zamanın beklediği!!
Rastlantıların kol gezdiği gece gibi karanlık, sis bulutlarının örtü olduğu geçmişe bir yolculuk, nereye bile sormadan kendine.. öylesine bir gidiş işte!
Şimdi bir şarkı dola diline.. adı GEL yada GİT olsun. Seçeneklerin çok olmadığı tek tıklama.. son nefes gibi, sade ve eskiyi bitiriş, yeniye kol kanat geriş olsun !
Pekte bir şey anlamadığımız yaşamın, cömertçe harcadığı otuz yılın sorguları da olsun içinde. İsyankar olmadan rastlantıları teğet geçişlerimize, dürüst ve kendimize yontmadığımız hesaplaşma olsun, limoni bir tat içtikçe ekşisin yürek !!
Farklı bir zamanın farklı kollarında, durağan olmayan bir kucaklama ile hasretin zemzem suyuna bandırıp ahlarımızı, öylece geçip gidelim bu köPage Ranküden. Karşı yaka hep görünür olsun.. gülümsesin gözlerimize !!
Şu an bir ağır yük ki sırtımda sorma ! ikiye katlanmış yürek ve kimden hamile kaldığı belli olmayan çaresiz bir kadın gibi. karnım burnumda dolaşıyorum. Sancılarım sahipsiz ol orta dağıtmışım kendimi, ödediğim bedellerin kefesine ! bir tarafı ağır basan yanım hep sana yakın.
Veremediklerimle veremeyeceklerim arasında, yakamoz ışıklar kaçışıyor. Olmazlarınla korkular üçgeninde, doksanlık açılar çizmeye çalışan bir yürekle yatıyorum her gece. Uyumak ve uyanmanın korkusu ! boş bulmak istemediğim sol yanımla alakalı. Çıplak yatışlarım geceye bulaşmış bir elin parmakları, hep karanlık suskunluk isteği ! kirli mendil gibi savrulan aşkların soluk yaprakları.
ve sen.. ve yüzün.. ve ellerin.. ve gülüşün, umutlarımın dokuz tahta örtülü mezarı .
Senden aldıklarımla döllendirdiğim gelecek, melez korkular çocuğu. Hep elinden oyuncağı alınacak korkusu ile gezen kedi kıvraklığı bir yürek. Sen bende bir tında uçuşacak kalabalık güvercin sürüsüsün, kanatlarında realizmi taşıyan. Asla geri dönmeyecek göçtüğü sahilleri yabanların işgal ettiği ! hunharca geleceğine taş dökülen bir sahil, dalgaların acımasızca dövdüğü.
Ve sen gözlerini aşkın işgaline bulamış, elleri sıcaklığında terleyen susuz dudaklar memleketi. Omuzlarını dolu zannettiği sepetlerin urganları acıtan, kırmızı yüreğini beyaz teniyle örtmeye çalışan gerçek ! dolduramam ki aşk sepetini.
Biliyorum ! kapasitesinin üstünde yük taşımış, mekanizması yıpranmış bir asansör gibi çok insanlar taşıdın yüreğinin en üst katına. Orada kalmasını istediğin değerli eşyalar, altında ezilmekten zevk aldığın sorumluluklar ve bazen gururunu zorlayan pekiler dolandı da diline,sen yine de usanmadın korkmadın ve belki sende olan herkes için her yokuşun bir inişi vardı da, bir senin olmadı rahat inişin ! mangal bir yüreğin tam ortasına doğru!!
Sana göre kalemin hep beyaz yazdı da gönül sayfalarını, kömür karası eller değdi tenine. Belki hep renk cümbüşü yağlı boya tablo işledin hayatı da, yakıcı güneşler soldurdu tuvalini. Ve belki titrek bir dudak dindirirdi susuzluğunu ama hep yetmişlik şişeler doldurdu bardağını.
Ve senin şefkatin, merhametin, fırtınalara korkusuzca açtığın bağrın cesaretin ! kancık yüreklerde karşılık buldu. Yanılma, hüsran, yarıdan geri dönme tüketti inancını. Sen bir güldün serin rüzgarlarla her daim öpüşen, lakin mendebur fırtınalar döktü yapraklarını.
Şimdi açmaya korkan gonca yüreğinle sen ! yine yeni güneşler peşindesin. Hallaç pamuğu gibi dağılan gönül bahçeni yeniden yeşillendirme derdindesin. Yaşadığın meşakkatli bir hayatla, şiirlerin isyankar dizelerindesin !!
Yeni yüzler, yeni düşler çıksa da karşına, gözlerindeki tanıdık figürlerle hep aynıyı görüyorsun. Sözler aynı sevişler aynı öpüşler aynı heyecanlar aynı ! aynı olan hiçbir şeyi istemiyorsun. Geçmişinde silik namelerin doldurduğu defteri, bir kenarından ateşe verip yakıp yıkıp her şeyi, kendini yollara da vuramıyorsun!
Var olan gerçeklerinle, kör düğüm yaptığın düşlerin altında eziliyor asla ağlamıyorsun. Bütün nehirler içine akıyor da bir türlü taşamıyorsun. Hızlı bir debide akan ve yatağını değiştirmiş üzerine doğru gelecek, seni sel sularına katacak, azgın dalgalarında yüzdürecek, sahillerinde bereketli deltalar oluşturacak ama kurumayacak ! içinde düşlerinin olduğu suları tarlalarına salacak koca bir nehir bekliyorsun.
aslında sen ! daracık omuzlarında hasretle beklenen sevdalar taşıyorsun. Kalbura dönmüş bir yürekte kalan son damlayla yeşerecek sevda fidanını besliyorsun.
Ne kadar güçlü görünsen de bir ceylan kadar ürkek ve savunmasızsın. Bu yanını hüzünlerinle gizlemeye çalışıyor, o yanına değen tüm elleri yakıyorsun. Haklısın.. artık ellerin samimi sıcaklığına inanmıyorsun. Üzerinden kayıp meçhule gidecek bir el istemiyorsun. Hep kalsın yapışsın sıcaklığı ! her daim aynı olsun ve hep hissedilsin. Bu yüzden içinde yanan ve seni eriten ateşi dışarıya yansıtmıyorsun.
Aslında sen ! cücüğü küf kokan soyuldukça gerçek yüzünden utanacağın soğan misali bir sevda istemiyorsun.
Aslında sen ! bardakta su, iki tarafından da aynı yüzün göründüğü berrak yudumlamalar bekliyorsun. Susuzluğun kol gezdiği çöllerinde, bir ömür yeter dediğin içi dolu tek bir damla düşsün avucunun tam ortasına ! bunu bekliyor, istiyor ve tek bunun için bedevileşiyorsun!!
Aslında sen ! kumdan tepeler aşıp gözlerinde seraba dönüşecek, kör bir kuyuya dalmak istemiyorsun. Çıplak ayaklarınla kat ettiğin kumdan yolların sonunda, kucaklayacağın bir deniz olsun ! tenini sarıp sarmalayacak ummanın kollarında öleyim istiyorsun.
Kızgın kumlarda kavrulan tabanların, çöl soğuğunda buza kesmiş bedenin, gözlerini doldurmuş kum taneciklerinin, ruhuna verdiği sancıyı umursamıyorsun. Yüreğine yediğin darbelerin, çıyan ısırığından daha da öldürücü bir zehir olduğunu biliyor ! bu yüzden yalın ayak çıyanlar üzerinde yürüyorsun direniyorsun.
Tüm bir ömrü tek nefeste soluyup içine almış müptela bir yürek taşıyorsun. Her şeye evet ama suskunluğa, hadi bir daha yüreğim demeye hayır diyorsun. Bitecekse başlamasın başlayacaksa asla bitmesin istiyorsun. Geçmiş fırtınaları unutmadan yelkenlerimizi sağlam direklere bağlayıp, bu mavi yolculuğa öyle çıkalım ! alabora olmasın düşlerimiz, yanımızda azık umutlarımız olsun, ısıracağımız bir dilim ekmek olmasa bile ısıracağımız çatlak iki dudak olsun ! doyacağımız tek nefes bunu mu bekliyorsun.
Hep arayışla geçen ! yarınlarına aldanışların lanet tohumları ekilmiş, kızarmış bir yürekle işe yaramaz, elde var bir bile diyemeyeceğim balon bir hayatın tam da otuzuncu durağında dimdik karşımda duruyorsun. Gözlerim de sönmüş feri görmüyor musun ! alnımdaki çizgiler hayatın kahpe façaları, şakaklarımdaki kar taneleri, hep kış yüreğin ayazı boranı korkmuyor musun!
Ve düşük yapmış ! yeni ceninlerin bebeklere dönüşemeyeceği boş bir rahim yüreğim. Kanayan hırpalanan, damarlarında asiliğin dolaştığı ortadan ikiye yarılmış, ölümcül bir sessizlikte ecelini bekleyen ! ağır pençe darbesi yemiş güzel gözlü bir ceylan leşi tiksinmiyor musun!
Ve yaralarım ! kabuk bağlamayan, kanımı bitiren, oluk oluk yüreğimi dolduran ağır yaralarım. Sinek ısırığı mı zannediyorsun !
Gücenme bana ! ben sana asla gücenmedim. Kustuklarım iğrendirmesin seni. İnan ki yıllardır midemi bulandıran, sancılarıyla kansere dönüşen, içimden bir yolunu bulup da atamadıklarım bunlar ! şimdi sana kusuyorum. Çünkü içimde tek temiz kalan yerde saklanan, yanındayım sesi kulaklarımda çınlayan, elini her daim açık tutan, kapısı kapanmayan bir ev var ! içinde de sen.
ne olursa olsun. savaş bu yürekle çünkü ben iyi biliyorum ki en zengin topraklar büyük savaşlardan sonra elde edilmiştir gücüm yok savaşamam çekiliyorum dersen esir düşer nemrut bir kumandanın elinde oyuncak olursun. unutma kaybedeceksen bile şerefinle kaybetmelisin .... | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:31:36 | | fiogf49gjkf0d BEKLE BENİ
SANMA SAKIN SENDEN SONRA SEVDİM
SANMA SAKIN SENDEN SONRA GÜLDÜM
ACILARIN EN BÜYÜĞÜNÜ ŞİMDİ YOKLUĞUNLA YAŞIYORUM
MEĞER BEN SENİNLE ACI ÇEKERKEN BİLE MUTLUYMUŞUM
AŞKIN EN GÜZEL YILLARINI SENİNLE YAŞAMIŞTIM
SENDEN SONRA AŞKIN TADI HİÇ AYNI OLMADI
YOKLUĞUNLA HAYAT DAHA BİR ÇEKİLMEZ OLDU
DAYANILMAZ ACILARIN BENİ ESİR ALDIĞI ŞU GÜNLERDE
GECENİN EN KARANLIK ANINDA
HASRETİNLE SAVAŞMAYA GÜCÜMÜN YETMEDİĞİ VAKİT
SORUYORUM KENDİME
CEVABINI VEREMEDİĞİM SORULAR KARŞISINDA EZİLİYORUM
VE O ANDA YAŞADIĞIM ACIYI TADIYORUM
HANGİ CESARETLE ÇIKIP GİTMİŞİM BEN O KAPIDAN?
HANGİ YÜREKLE KOPARMIŞIM YÜREĞİMİ YÜREĞİNDEN?
ÇARESİZ, YORGUN, BİTKİN BİR ŞEKİLDE YİNE SENİ DÜŞÜNÜYORUM
PİŞMANLIKLARLA DOLU YÜREĞİMİN HER KÖŞESİ
BU HAYAT YAŞANIR MI BÖYLE SANIYORSUN
ACI ÇEKEREK YAŞAMAYI BEN GÖZE ALAMIYORUM
BİR GÜN EVET...BİR GÜN...
BÜTÜN CESARETİMİ TOPLAYIP GELECEĞİM SANA BEKLE BENİ | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 31.Tem.2007 Sal 20:30:37 | | fiogf49gjkf0d
__________________ | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GuZ GuLLeRi> 31.Tem.2007 Sal 20:30:05 | | fiogf49gjkf0d aLıŞık yüReĞim GitmeLeRine...
Tozlu raflarda kalmış bir sevda bizimkisi Onca zaman sonra raflara neden baktın ki? Tozumu üflemesen,gözünü yaşartmazdım ki... Sensiz soluğum kesilirken,ellerim yüreğimde,aklımda hayalin,gün ışıyana kadar (ki aydınlanmak bilmezdi geceler) bir ses bekledim senden uzunca bir süre... Hiç ses çıkmadı...benimse eski halimden eser kalmadı Önceden rüyalarımda bile benimle olasın diye dualar ederken; açılınca gözkapaklarım aklıma gelirsin diye,suretin belirir gözbebeklerimde diye,ölesiye bir korku sardı benliğimi şimdilerde... Ne sandın... Sebebimdin,söylemiştim İnanmadın, Sen beni hiç tanımadın... Sebebi olduğun herşeyi yerlebir ettim.Burkarken içimi bu hissizliğin,ayakta kalmak için çok çabaladım.Çelmelerine takılmadan yürümek öyle zor oldu ki... Önce esen rüzgârla yalpaladım,eve kapandım...Kitapları karıştırdım,her sayfa aralığında fotoğraflarınla karşılaştım.İnan,kitap bile okumadım...Arkadaşlarını görmezlikten geldim,o günleri yaşanmamış bildim. Ama hiç unutmadım terkedişini...Unutursam affederim seni diye korktum.Ve o gidiş sahnesini aklımda hep canlı tuttum... Şimdi durma Çevir sırtını,git yine Tıpkı geçenki gibi,yokmuşum gibi... Tanıdık gelir bu gidişin Ki alıştım vedalara... Yaş bile dökmüyorum yollara Ki haketmiyorsun bu defa... Sevdim...hiç inkâr etmedim Zamana yenik düştü sevda... | |
| |