ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
12 Mayıs 2024, Pazar 11:08   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  keremcem46> Forum Mesajları
    keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...1000...1100...11861187118811891190119111921193119411951196 1197119811991200120112021203120412051206...1300...1400...1453>>


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 16:06:07
fiogf49gjkf0d
HÜZÜNLERDE ARA BENİ

Eğer bir gün bulmak istersen beni
Susuz kalmış balıkların hüznünde ara.
Sonbaharda yere düşen yaprakta
Zarfı açılmamış mektupta ara.
Orkideye,menekşeye yenilmiş
Kırda açan çiğdemlere sor beni
Rüzgârda boyun bükmüş sümbülde ara.
Mutluluk şarkılarında rastlayamazsın
Umutsuz şarkılarda,sazlarda ara.

Girdiğin kalabalıklarda arama beni
Her şeye uzak kalmış yerlerde ara
Mutlulukta,neşede olmadım bir gün
Payıma hep ayrılıklar,kederler düştü
Sen beni hüzünlerde,dertlerde ara.

Bilirsin nerdeyim,bilmelisin de
Sen beni incittiğin sözlerde ara
Hâlâ bıraktığın yere yalnız başıma
Bir umutla gelmeni beklemekteyim.
Güler yüzde arama boşu boşuna
Pencerede yol bekleyen gözlerde ara.

 



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 16:02:29
fiogf49gjkf0d



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 16:01:09
fiogf49gjkf0d
tahir ile zühre meselesi
 

tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,

bütün iş tahirle zühre olabilmekte

yani yürekte.

meselâ bir barikatta dövüşerek

meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken

meselâ denerken damarlarında bir serumu

ölmek ayıp olur mu?

tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

seversin dünyayı doludizgin

ama o bunun farkında değildir

ayrılmak istemezsin dünyadan

ama o senden ayrılacak

yani sen elmayı seviyorsun diye

elmanın da seni sevmesi şart mı?

yani tahiri zühre sevmeseydi artık

yahut hiç sevmeseydi

tahir ne kaybederdi tahirliğinden?

tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da

hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil."



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:57:40
fiogf49gjkf0d
bir deniz feneri

Bir Denizfeneri.. Okyanusla sonsuza dek komşu.

Okyanusun mu ona daha çok ihtiyacı var yoksa,

denizfeneri mi okyanus için vazgeçilmez bir sevgili?

Gündüzleri, denizfeneri isyanlarda... Çünkü yanıbaşındaki

biricik sevgilisi gözlerinin önünde güneşle ihtirasla sevişmekte.

Hep gece olsun ister, sevgilisi ona kalsın, yalnız onda bulsun

gecedeki renginin güzelliğini... Denizfeneri, küçücüktür okyanusa

göre ama güneşin aşkından daha büyüktür aşkı okyanusa...

Geceleri ise denizfeneri, mutluluklar peşindedir, gecenin esrarengiz

sessizliğinde. Her ışık turunda çıldırır denizfeneri zevkten, adeta

danseder okyanusun en uzak noktalarına uzanarak. Daha gerçektir

denizfeneri, gece sadece o ve okyanus vardır sınırlı görüş gizliliğinde.

Gündüzleri denizfeneri bir hiçtir bütün aldatmalara şahit olarak.

Güneş ise gece olunca bu hissi göremez.. Gece, denizfeneri ile

okyanusun aşkının dansedişine güneş şahitlik yapmaz..

Gün bitiminde ve başlangıcında teslim ederler sevgili

okyanuslarını birbirlerine güneş ve denizfeneri.

Güneşin okyanusla arasına giren bir engel

vardır kimi zaman, bu işkencedir güneşi küçülten.

Bulutlardır, bu hain, gündüz aşkında güneşe okyanusu

göstermeyen. Güneş ise tüm gücüyle savaşır okyanusa ulaşmak

için. O kadar yaklaşır ki, bulutlara bulutlar, yoğunlaşır, yoğunlaşır

ve gökyüzü ağlamaya başlar okyanus hasretinden hesapsızca titrer.

Okyanus bütün damlaları özlemle kucaklar, her damla onu güneşine

daha çok yaklaştırmaktadır. Gökyüzü ağlar, ağlar ta ki son damlası

bitene kadar. Okyanus damlalarla büyür büyür büyüklüğüne daha

hacim katarak aşkının sevgi damlalarıyla. Bilmezdi okyanus,

her yağmurla sevgisini ona iletmek isteyen bir güneşinin

olduğunu. Her yağmur yağdığında okyanus kızar

güneşine gündüz onu terkettiğini düşünür,

hırçınlaşır, dalgalanır öfkesinden bilemez

güneşinin ona ulaşmak için savaştığını.

İntikamını denizfenerinden alır okyanus,

onun neden gündüz sevgilisi olmadığını defalarca

kamçılayarak sorar denizfenerine. Dalgalarını büyütür,

cevap alamayınca denizfenerinden.. Denizfeneri onu teselli

edemez, çünkü o sadece gece vardır gerçek gecededir onun için.

Ağlayamaz denizfeneri, ağlamayı deliler gibi istesede, gözyaşları

yoktur, ulaşmak istesede ulaşamaz gündüz sevgilisine.

Çaresizdir denizfeneri, sadece bir dilek geçirir içinden

rüzgarâ yalvarır "bulutları kaçır buradan" diye,

güneşin çıkması sevgilisine sevgi dolu

ışıklarını göndermesini diler.

Okyanusunun mutluluğunu ister

hesapsızca... Çünkü tek mutluluğu budur

denizfenerinin. Ağlayamaz, gündüz ona ulaşamaz,

konuşamaz hislerini okyanusuna. Her okyanusun

sahilinde bir denizfeneri vardır.

Her gece denizfenerleri gemilere okyanusa olan

aşkını haykırırlar, ümitsizce, yarınlarını hiç düşlemeden...

Ve her gece hikayelerini anlatmak için

gemileri beklerler sonsuz gecelerde...



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:54:12
fiogf49gjkf0d
Elini Vermiyor Hayat!

Yerde kıvranan kalbimin üstünde dansediyor acılar
koparıp göğsümden yerlere fırlattığım kalbimin
kimse dönüp bakmıyor
görmüyor ateşler içinde kıvrandığını kalbimin
eğilip almıyor ateşler içinde
yanıyor kalbim!
kalbim ahhh!!!

Yaprakları acılı rüzgarlada ürperen
yorgun bir dağ lalesiyim bir yol başında
yaralı ceylanların gözlerinde inliyor bedenim
ruhum bir cellâtınki kadar soğuk ve tedirgin
kirli bir hayatın karanlık odalarında
mil çekiliyor gözlerime
kör oluyorum!
dost bildiklerim hançerini saplıyor göğsüme
yaralanıyor canevim
kan damlıyor her yerimden
yüreğimden
ellerimden
gözlerimden
dudaklarımdan...
ahhh!!!

Zifir karası gecelerin acısı zaptediyor ruhumu
kalbimin en ince sızısından vuruyor hayat
ne güneş ısıtıyor üşüyen anılarımı artık
ne de insanlardan kaçıp sığındığım tenhalar
çıkmaz sokaklarda yitirdim yolumu, şaşkınım
şimdi yüreğim çırpınan yaralı bir kuş gibi çaresiz
kış kadar soğuk bedenim şimdi
param parça her yerim
bir ihanet sisinde yitirdim herşeyimi
yıldızlar göz kırpmıyor , ay küs
sisli geçen her gecenin ardından yağmuru bekliyorum

Ah!!! Diyorum,
keşke bende duygusuz yaşamayı becerebilseydim
yalanlar sıralayabilseydim, yalanların ardından
aç çocukların gözlerine bakıp utanmasaydım
yanmasaydım bu kadar dünyanın acısına
gözlerime perde çekip, unutabilseydim her olup biteni
ihanetlere incitmeseydim yüreğimi bu kadar

Ey ömrüm ödedim borcunu acıların, azad eyle beni
anladımki söz geçmiyor yüreğe tufandan sonra
bağışlamıyor hayat yüreğiyle oynayanı
el yordamıyla yürüyorum şimdi yürüdüğüm yerde
yalanlardan örülmüş bir duvarın kenarından tutunarak,
onurlulara mahsus acılı taşlara yürüyorum...
bir sümüklüböceğin kabuğunu sürüklediği çaresizlikle
sürüklüyorum bölük pörçük hayatımı ardımdan.

Ey kalbe saplanan hançer
ey ciğere işlenen kurşun
bu yürek artık ağlamamalı,
yanmamalı acılara bu kadar
ağır geliyor onurlu bir ömrün çekilen yükü
bir yanım deniz, bir yanım uçurum, bir yanım ateş
yalnız bir yolcuyum meçhule giden dümensiz bir gemide
gözlerimde kaç bin yıllık ah!
yüzme bilmediğini bile bile denize atıyorum kalbimi
alıp götürsün diye upuzun yanlızlıklara dalgalar

Yorgun bir dağ lalesinin hazin hikayesi hayatım
yaşama sevincimi yıllar önce
çiçekleri çiğnenen bir bahçede yitirdim
ağrılar içindeyim şimdi ah! mavi kuş
yorgunum, bitkinim, dargınım!
elini vermiyor hayat!
bir uçurum kenarında
ha düştüm düşeceğim

her gece bir yıldız kayıyor gözlerimden
yüreğimden bir dilek sönüyor her gece
bu yüzden hep yetimdir bir yanım
bir yanım aşka ve acıya ayarlı

enkaz oldum, toz oldum, duman oldum
(*)"ben bu kahrı çeke çeke yoruldum"
kara bir dumanla boğuluyorum şimdi
şimdi kara gecelerin kör kelebeği gözlerim
karanlıklar içindeyim dipsiz bir kuyuda
dolunay
bulutların arkasından
bakar
bakar
darılır...

ben
dolunaya
bakar
bakar
utanırım...



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:51:29
fiogf49gjkf0d
Ey Denizler Kraliçesi Myra

Ey gönül mihrabımda sultan
ey sabah yıldızının kızı
ey eşsiz dolunay ışığı
ey vefa göğünde hilal
denizler kraliçesi Myra
ben ki gam rüzgarlarında bir geda
ay bakışının dilencisi bir avareyim
sen benim en güzel hayalçiçeğimsin
ben senin aşkınla deli-divaneyim

ey yeryüzü kraliçesi
ey gökyüzü kraliçesi
ey denizler kraliçesi Myra
gel sevgilim ol sevgisizlikler ülkesinde
mutluluk ağacında hayal çiçeğim ol
dost gelişinle gel, gül gülüşünle gel
uyandır beni elem uykusundan
güneşim ol, ayım ol doğ ufkuma
sıcaklığın sarsın dünyamı
muhtacım sana

gelmiyorsan, gelemiyorsan
açık bırak gönül kapını
yükleyip yüreğimi bir martının kanadına
dalga dalga aşıp denizleri
rüzgarın kanadında ben geleyim

damardaki kanın, dudakdaki tadın
ölümsüzlüğün adıdır adın
ey sonsuzluğun hikayesi Myra

seni sevmeseydim ne gülün alı olurdu
ne menekşenin moru, ne de ateşin koru
olmazdı yeşilin tonu
seni sevdiğim için gözlerin mavi, bakışların ay
denizler dalgalı
seni sevdiğim için saçların yağmur rengi
gülüşün gül, dudakların kızıl

milyon kere tutuşsada denizler yüreğimde
sorma kıyılarım niye yanar, niye ağlar martılarım
umutlarım Sende saklı...

beni sende seni bende çoğalt, çoğalt ki,
dağlara yaslanan hayalini seveyim
denizlerde dalgalanan kalbini
masumluğuna yıldız
gülüşüne gül düşüreyim
ve ben
ve ben
ve ben
yüzyıllarca yalnız seni seveyim...
yalnız seni seveyim,
seni seveyim,
seveyim,
seve,
sev,
se,
s...



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:47:19
fiogf49gjkf0d
Sensizlikten Yoruldum İnan

Sana
Kapamadım kalbimin kapısını
Gülüşlerini unutmadım
Sen Düşlerimde olmadan nefes alamam ki

Rüzgârın yön değiştirdiği yerdeyim şimdi
Sensizlikteyim
Dudaklarımı aralayıp
Hep söylediğim kelimelerdesin
Özlemlerimde, hasretimde, yalnızlığımdasın
Uykularımın en yorgun zamanlarında
Uyanıp ansızın gece yarıları
Yüzüme düşen sensizliğin hüznündesin
Unuttum sanma,
Ben nerde yaşıyorsam sen ordasın

Sana ne yazsam
Ve ne kadar anlatamasam dostlarıma
Bir o kadar büyürsün içimde
Ve bir o kadar gizemli

Şimdi
Hüznümün başa çıkılmaz anında
Bir sigara yakmalıyım önce
Kuytu akşamların
Senli vakitlerini düşleyip
Sesini anımsamalıyım yine
Tebessüm etmeliyim
Ve dünyanın en şanslı şairi olmalıyım
Sırf seni sevdiğim için
ve sana yazılan her duygum okunduğu için
Onur duymalıyım

Gittin biliyorum
Beni yiyip bitiren bir merak,
Yüzünü göremediğim günlerin acısı kalbimde
Ellerinde olamamamın çaresizliği
Ve yalnızlığımın baki kalması
Hep acı verecek biliyorum

Gündüzlerin aydınlığında
Kısıp gözlerimi semaya bakıp
Bir parça bulut arayacak gözlerim
Umut ederek yağmurun değmesini tenime
Bekleyeceğim.
Senin için yanan tenime
Biliyorum,
Dokunmayacaksın

Kayıp şehirlerin
Karanlık sokaklarında çaresiz kaldım
Ayaklarımda umudumun ağır prangaları
Ellerimde yokluğunun kelepçeleri
Kimselerin bulamayacağı bir yerdeyim
Sendeyim

Sana en az pencerene gelen bir serçe
Yolda gördüğün bir çocuk
Sahilde tek başına oturduğun bir bank
Gizli gizli ağladığını gören bir ayna
Ellerinden dudaklarına değen bir sigara
Üzerine alelacele giydiğin bir elbise
Uyumak için
Ellerinle bir sevgiliyi sardığın gibi sardığın bir yastık
Gözlerine düşen uykusuzluk
Okuduğun bir kitap
Canını sıkan bir insan
Öpülesi dudaklarınla ısırdığın bir erik
Ve hep beklediğin
Hayallerini süslediğin o sevgili kadar yakın olmak istedim
Biliyorum ben sana dokunamadan
Avuçlarında bir hayatı tadamayacağım
Biliyorum
Sensizliğin karanlıklarında şiirler yazıp
Her şeye rağmen içimde yaşayacaksın
Senin yerin orası biliyorum

Sokağımdan geçmesen de
Kokunu duymasam da en güzel çiçeklerde
Sırf yakın olmak adına
Balkonundaki bir kaktüsün dikenlerinde
Küçük ellerine batmak için
Her zaman dua edeceğim

Yoruldum inan
Düşler kurmaktan
Nefessiz kalmaktan
Boş bir evde
Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım
Yoruldum inan
Yoruldum sensizlikten

Her sabah soğuk suyu vurup yüzüme
Aynada kendimi mutsuz görmekten
En güzel günlerinde baharın
Sahillerde boş boş gezmekten
Durup durup sana yazdığım şiirleri
Duvarlara okumaktan
Ve cevap beklemekten bıktım inan..


Seni seviyorum
Seni özlüyorum
Diye söyleyemediğim
Telefonumun çalmasını beklerken
Yüreğimin sesini duyamadığım
Her an için kendime kızıyorum inan
Sana da kızıyorum
Beni bu boş âlemde
Sevgisiz bıraktığın
Yüzümü güldürmediğin için

Sesinin kulaklarımı okşamasını
Dokunamadığım teninde
Olabilmeyi
Şiirlerime güzelliğini yazmayı her fırsatta
Ne kadar istiyorum bilsen

Oysa
Yoksun
İçinde sana dokunamadığım
Seninle olamadığım bir dünyada
Bahar gelmiş
Çiçekler açmış
Gülmüş, ağlamışım ne önemi var
Ben yokluğunda geçen zamanı
Hiç yaşanmamış saydım

Biliyorum
Ölümüm seni düşünürken
Ve yanımda olmadığın bir vakit
Ansızın gelecek
sen hiç acısını çekmediğin yokluğumda...
Bilmeyeceksin bile öldüğümü
Ben hiç tamamlanmamış sayacağım
Gözlerimi kapattığım hayatımı
Ve verdiğim son nefeste bile
Acılar çekerken
Seni arayacağım
Biliyorum
Gözlerimin baktığı
Dudaklarımın seni sayıkladığı hiçbir yerde olmayacaksın
Ölümün acısı hafif kalacak
Sesini duyamadan çıkan canımdan

Sen bensiz bir hayatı
Bensiz geçen zamanı sevdin
Hep gizemli kalmayı
Kaçmayı
Ve sevilmeyi sevdin
Hiç çaba sarf etmedin
Bir nebze olsun
Cesaret edemedin sevmeyi beni
Düşlerde bir masal
Rüyalarda bir gizem kalmayı seçtin
Olamadın benimle
Bir kez yüzüme bakıp
İçinden geldiği gibi
Seni seviyorum
Seni özlüyorum diyemedin

Ben senli zamanların içinde
Hep sevinçten gülen
Heyecandan ne yaptığını bilmeyen
İçi içine sığmayan koca bir adam değil de
Oyuncağı eline verilmiş bir çocuk gibi
Hep gülücükler saçtım
Ağlayarak geçen koskoca bir zamana inat



Dünyanın en güzel yeri gözlerinin içinde saklı
Baharın yemyeşil dallarında artık hüzün var şimdi
Rüzgârlar sesini kesmiş
Ve yağmurlar boşa ıslatıyor kaldırımları
Gözlerimin uykuya düştüğü
Ve karanlığın aydınlığa hasret kaldığı yerdeyim
Sensizlikteyim.



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:45:09
fiogf49gjkf0d
Seni Seven Yüreğime Sor Beni

Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğer
hasretin ateş olup giriyorsa koynuma
seni düşünüp özlüyorsam, uyuyamıyorsam
ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda
yağmur olup yüreğime yağıyorsan her gece
her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim
sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde
savruluyorsam sokak sokak
ürperiyorsam yaprak yaprak
esip geçen rüzgarlara sor beni

Hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece
kül ateş, ateş alev, alev kor olup yakıyorsa
kahroluyorsa kalbim seni andığımda
ve hiç bir kural tanımıyorsa artık
titreyen yüreğime söz geçiremiyorsam
kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine
ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem
ateş - alev sevdalara sor beni

Seninle gözgöze her geldiğimde
ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan
düğümleniyorsa boğazım
çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim
konuşamıyorsam tek bir kelime
depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde
ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı
şu deli - divane gönlüme sor beni

Sensiz böyle boynu bükük duruyorsam eğer
kirpiklerimden süzülen damlalar,
ıslatıyorsa yüreğimi her gece.
hep bulutlarda saklıyorsam gözlerini
içime düşüyorsan tane tane her yağmur yağıdığında
kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan
sesinden başka ses duymuyorsa kulaklarım
susuyorsa denizler seni düşündüğümde
gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi
gelip sokuluyorsan uykularıma
gelip sokuluyorsan rüyalarıma
sensiz geçen gecelere sor beni

Damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan
şiir olup doluyorsan kulaklarıma
mavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça
çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece
ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde
yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi
sana anlatamıyorsam
bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime
su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam
ve beceremiyorsam sana aşkımı anlatmayı
beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi
şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:42:48
fiogf49gjkf0d
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.
Seni seviyordum ve senin haberin yoktu.

SaçLarını izLiyordum uzaktan,
KuLağının arkasına düşüşü ve burnun herkesten başkaydı işte.
GüLdüğün zaman yukarıya bakardın.
Yukarı kaLkan başın ve güLen gözLerin vardı, ne güzeLdiLer...

Sen biLmiyordun, ben seni seviyordum.

KaLbime sığmıyordu akLımdan geçenLer.
DuvarLara, vitrin camLarına kaLdırımLara çarpıyordu.
Geri dönüyordu çoğaLarak.
Senin sesini duyduğum masaLarda erteLiyordum,
Herşeyi, her şeyi erteLeyişim oLuyordun.
KaLp ağrısı oLuyordun,
BirLikte soLuduğumuz sokak isimLeri oLuyordun.
MevsimLer değişiyor ve büyüyorduk.
DönemeçLer geçiyor,
KöprüLer göze aLıyor ve bazen tekin oLmayan suLarın
üzerinden atLıyorduk.
Cesurduk...
Ufuk çizgisi maviydi, gün batımı hep turuncu ve kırmızıydı bütün karanfiLLer.

Ben seni seviyordum, biLmiyordun.

SevinçLerim oLuyordun arasıra, sen hiç biLmiyordun.
Sonra herhangi biri oLdun.
Bütün sevinçLerim bittikten
sonra yağmurLar yağdı serin haziran akşamLarı...
Sonra bir gün uzaktan gördüm seni.
SaçLarın bana inat, başın her şeye meydan okuyarak.
İşte yine aynı...
KaLbimi acıttın.
Her zamanki gibi.
Değiştik sanıyordum.

Ve sen yine biLmiyordun.


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  23.Tem.2007 Pzt 15:41:18
fiogf49gjkf0d
HER SEYINLE HER SEYDE SEVILIYORSUN

Gözyaşlarınla tezat tadın

Bir şeyler oldu bana bir değişim…
Büyük değişiklikler zinciri…
Daha bir güzel bakıyorum kendime.
Ellerimi kremliyorum sürekli.
Uyurken bile çıkarmıyorum aşk gözlüğümü.
Bir şeyleri bile özlemek uykuda…
Hiç ayrılamıyorum senden, uykumda bile yanı başımda…
Montsuz sokaklara çıkıyorum sabahları.
Soğuğa zırh oluyor sevdam.
Ayaklarımda yay varmış gibi yürüyorum parklarda.
Daha hızlı ve kuvvetli atıyorum adımlarımı.
Daha bir dayanıklıyım acılara.
Sevgiye kas yaptı pazılarım.
Her saniye sesini özlemek sonra…
Sesini özlemek çığlıklar içinde.
Herkese güler yüzlüyüm, herkese samimi…
Gözlüğüm yetmiyor başka güzelleri görmek için.
Dinmek bilmeyen bir volkan gibi umut doluyum.
Şehrin karbondioksitli havasını çekebildiğim kadar içime çekiyorum.
Mis geliyor bana dumanlar.
Boşuna akan çeşmeleri kapatıyorum.
Duygularım gibi israf etmek istemiyorum suları.
Bitmek bilmeyen kışa sinirleniyorum.
Yaz gelmeli artık kavuşmalı iki kalp.
Sımsıkı sarılmalı duygularıma.
“Ne! kış daha gelmedi mi?” diyorum.
“Yoksa bütün suç açmayan ayva çiçeklerinin mi?”
Bilmiyor bende her zamana yaz olduğunu.
Evlerin bacalarını içiyor şehir.
Her kokuyu seviyorum artık.
Nemli şehrindeki zambakların yapraklarındaki su tanecikleri oluyor yar.
Ben denizsiz şehrin topraktaki çatlakları oluyorum.
Suya hasret gibi hasretim gülüşüne.
İhtiyacın vardır sarılmalara.
Yatağın enine sığıp, karnıma yatmanı,
Geç yapılan kahvaltıları,
Vaktin geldiğini belirten 1-2-3 diye saymaları,
Gözlerine sürdüğün laciverdi seviyorum!
Yırtıp atıyorum ihanetlerle örülmüş geçmişi.
Uyumalı dizlerimde, gözlerine kurban olduğum.
Balkona çıkıp yıldızları izliyorum huzurlu huzurlu…
Senli rüyaların saatlerce sürmemesine kızıyorum.
Senin kokunla buluşuyor ciğerlerim.
Nemli bir şehrin havası gibi,
Yapış yapış oluyor kalbim.
Bir şeylerle ılık ılık oluyor içim.
Hayatıma uyum sağlamış gibi…
Çarpıntısı rahatsız etmiyor kalbimin.
Mosmor görüyorum her şeyi
“Dayaktan değil sevdadan” biliyorum..
Umurumda olmuyor dünyanın kahpelikleri.
Hiç çekinmiyorum karanlık sokaklardan.
Yüzesi bir denize hasret bedenim.
Nefesimi tutuyorum boşluklarda.
Şiir gibi geliyor sevgi sözcükleri.
Sana yazılmış şiirleri seviyorum gecelerde okuduğum,
Geceleri seviyorum çıkmaz sokak ıssızı.
Ezberimde tutuyorum her sözünü.
Şarkıları daha içli dinliyorum.
Her şarkıda bir iz saplanmış senden.
Kalbime büyük harflerle yazmışım adını.
Kalın, italik ve çizmişim altını…
İçime sığdıramıyorum aşkımı.
Mola vermeden yaşıyorum hayatı.
Yaşamaya dair hep bir istek var tüm hücrelerimde.
Daha az aklıma geliyor ölüm.
Daha bir duygusal oldum.
En varoş yerinden en kalabalık yerine kadar senden bir şeyler buluyorum bu şehirde.
Bu şehirde yalnız gezen bir yıldız oluyorum sensiz.
Kötü tepkilere sessiz kalıyorum.
Kafama takmıyorum sıkıntıları.
İçimde bir boş vermişlik…
Polyanalaşıyor içimdeki karamsar bebek.
Yüzüme, dudaklarıma kazıdım her öpüşünü.
Esprilere en derinden kahkahalar atıyorum.
Gülmediğin zamanlarda girmeliyim gamzelerine.
Nefessiz kalmalıyım her kahkahanda.
Sesli sesli konuşuyorum insanlarla.
Sürekli şakalar yapıyorum arkadaşlara.
İlk gezilen müze tadındaki ellerini arıyorum.
Nefes aldığın şehri seviyorum çılgınca.
Depremler yaşamak beraber.
Dalga geçmek artçı olanlarıyla…
Razı olamıyorum buruk uyanmalarına.
Gelecek için bir dua hep sana hasret dudaklarımda.
Ateşli bir aşkın içinde buluyorum kendimi.
Kalbimden başka bir yerimi yakmıyor aşkın ateşi
Şiirler dinliyorum içli içli
Şiirler hep aynı değişen sadece kelimeleri.
Bağıra çağıra şiirlere eşlik ediyorum!
Bir şeyler karalıyorum bazen sevgiliye.
Derin derin nefes alıyorum her mısrasında.
Ellerime laf geçmiyor, parmaklarım ünlü şairlerle yarışırken yakalıyorum.
Sevdam kafa tutuyor beynime.
Nazlanıyor isteksiz hallerim.
Sinir krizlerim korkuyor neşemden.
Kendime zambaklar alıyorum sen kokan.
Sevdiğin çiçekleri seviyorum.
Kokuları karışıyor sevilesi şeylerin.
Tenim…
Okşamalarını özlüyor sürekli.
Durup dururken ağlamaklı oluyorum.
Uzun uzun yüzüğüne bakıp kayboluyorum.
Bir yudumda içiyorum ağzına kadar dolu sevdamı.
Yağmurları bambaşka izliyorum.
Her damla içimi ıslatıyor.
İçime almak geliyor sokak kedilerini.
Bir çocukla çocuklaşmak için can atıyor gönlüm.
İyi dileklerde bulunuyorum insanlara.
Hep bir sevgi sözcükleri dilimde…
Dilimde zamansız bir “Seni seviyorum”
Dualarla uyanıyorum sabahlara.
Besmeleyle açıyorum yorganımı.
Selam veriyorum sadece ışık veren güneşe.
Bulutlar önüne geçerek o da selam veriyor bana.
Razı oluyorum her gece uykusuz kalmalara.
Gözlerim sensizliğe dalıyor.
Kaybolasım geliyor piramit gözlerinde.
İsminin baş harfiyle başlayan sokaklarda yavaş adım ilerliyorum.
Yağmurları beklemeden ıslanmak…
Göğe ağzımı açmak geliyor her yağmurda.
İsmindeki harflerin yerini değiştirerek yeni isimler buluyorum sana.
“Bu kadar hasret kalınır mı bir çift gamzeye?” diyor insanlar.
“Bu nasıl bir sevgi…” diyor kuzenim.
“Bu nasıl bir kalp” diyor, içinde dilenen kalbim.
Kimsesiz oluyorum aniden.
Kendimle yine bulunduğum yerde karşılaşıyorum.
Kayboldum ıssız bir adada.
Yanıma alacağım üç kelime “Seni Çok Seviyorum”
Yanıma alacağım tek şeyim…
Neredesin sevgilim?
Seni Çok seviyorum…
<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...1000...1100...11861187118811891190119111921193119411951196 1197119811991200120112021203120412051206...1300...1400...1453>>