ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
15 Haziran 2024, Cumartesi 21:34   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  keremcem46> Forum Mesajları
    keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...600...700...769770771772773774775776777778779 780781782783784785786787788789...800...900...1000...1100...1200...1300...1400...1453>>


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  14.Ağu.2007 Sal 08:58:56
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
BARIŞ NEDİR ?

Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.

Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferahlı bir
gülümseyişle döner ya baba,
elinde yemiş dolu bir sepet ve serinlesin diye
şu pencere önüne konmuş testi gibi
ter damlalarıyla alnında;
barış, budur işte...

Barış, sıcak yemeklerden tüten kokudur.
Akşamda yüreği korkuyla ürpertmediğinde
sokakta ani fren sesi ve çalınan kapı,
arkadaşlar demek olduğunda sadece,
barış, açılan bir pencereden,
ne zaman olursa olsun gökyüzünün,
renklerinden uzaklaşmış canlarıyla dolmasıdır içeriye.
Bayram günleri çalan gözlerimizde.
Barış budur işte.

Bir tas sıcak süttür barış
ve uyanan çocuğun
gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Bacaklar uzanıp, ışık ışık
diye fısıldarlarken birbirlerine
Işık taşarken ufkun yalağından,
Barış budur işte.

Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler
geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü
ve dolunay, taptaze yüzünü
gösterdiği zaman bir bulutun arkasından
Cumartesi akşamı berberden
pırıl pırıl çıkan bir işçi gibi;
Barış budur işte...


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  14.Ağu.2007 Sal 08:58:10
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
SEVMEK

Kişi sevdiğiyle olmak ister!.
Sevdiğinin hâliyle hâllenir… Sevgisi kadarıyla, onunla yaşar!.

Sevginin ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz için,
çoğunlukla, “beğeni” ile “sevgi”yi birbirine karıştırırız..

“Beğeni” yanında “sahip olma” arzusuyla açığa çıkar!.


Bir nesneden hoşlandığında, beğendiğin şeye sahip olmak ve
üzerinde tasarruf edebilmek arzusuyla yaşarsın…

Bu tüm mahlukatta çok yaygın bir duygudur!.

Kimi, beğendiğini cebine sokar;
kimi beğendiğine tasma takıp yanında taşıyarak onunla hava atmak ister;
kimi yakalayıp inine sürükler… Her mahlûk yaradılış fıtratına göre,
beğendiği üzerinde tasarruf etmek ister.

“Sevmek” ise bundan çok farklıdır…

Sevince, yanlızca sevdiğin için yaşamak istersin!.

Yalnızca yanında olmak, yalnızca onun olmak,
yalnızca onun zevk aldığıyla zevk alıp, sevmediğinden kaçmak istersin!
Sevdiğin öylesine sarmıştır aklını, fikrini, ruhunu ki, her şey sana,
onu hatırlatır; yanında iken bile onun içinde olmak istersin!…
Yakınlık bile uzak gelir sana!…

Sen kaybolursun, sende; sevdiğin kalır yalnızca, beyninde!..
Onun bakışıyla bakar, onun değerlendirmesiyle değerlendirir,
onun diliyle konuşmaya başlarsın!. Gözün ondan başkasını görmez,
kulağın ondan başkasını duymaz,
elin ondan başkasına uzanmaz olur!.

Her an sana sahip olmasını; varlığının, tasarrufunun her an
üzerinde olmasını, her an seni kucaklamasını istersin!…
Bedensel yakınlık bile, korkunç uzaklık gibi gelir sana;
ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir şuur olmayı dilersin!.

Sevgi, fıtratın müsait ise, sevdiğinde yok edesiye yakar seni;
ve gün gelir kaşında-gözünde, yüzünde-dilinde
sevdiğini görürler de, “sen o olmuşun” derler!

Beğenen sahip olmak ister…
Seven ise sevdiğinde yok olur; feda eder her şeyi sevdiği uğruna!.
Bazılarının da sevgi kokusu sürülür üstüne; “aşığım” sanır!.
Ama sevdiği uğruna, fedakarlık etmeye gelince sıra,
o koku siliniverir üzerinden “kopamama” sabunuyla!.

Parasından kopamaz… Mevkiinden kopamaz…
Yakınlarından kopamaz… İçinde yaşadığı ortamın
güzelliklerinden kopamaz… “Etraf”tan kopamaz!.

Derken kusurlar belirmeye başlar sevdiğini sandığının üzerinde…
Eksiklikler görmeye başlar başlar, yetersizlikler görmeye başlar…
Bunlar önce acıma duygusuna dönüştürür sevgisini;
uzaktan acıyarak seyretmeye başlar…
Sonra tatlı bir anıya dönüşür, sevgi sandığı duyguları!.
Bu tecrübe gösterir ki, onun fıtratında sevgi programı yoktur!..
Beğeniyi, sevgi sanmıştır!..

Uzaklaşma ondan gelmemiş de, karşısındakinden gelmişse,
bu defa “nefret”e döner “beğeni”; ondan intikam alma duygusu
gelişir içinde; ve vicdanla intikam dalgaları arasında
bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmişliğin, uzaklaşmanın,
layık olmadığını yaşamanın sanısı içinde!..

Oysa yanlızca, fıtratında olmayan gerçek sevginin sonuçlarını yaşamaktadır!.
Cüzdanı için, güzelliği-yakışıklılığı için, kendisine hoş gelen huyları için,
mevkii-koltuğu için, ilmi için beğenmiştir; sevdiğini sanmış;
sahip olamayınca da arzusuna erişememenin düş kırıklığı içinde kopmuş;
yalnızca çıkarları doğrultusunda yaşamayı tercih etmiştir…

Seven ise göze almıştır kopmayı… Dışlanmayı…
Paradan-puldan, namdan nişandan, dosttan akrabadan uzak kalmayı…

Fıtratından gelir sevgi!. Kulluğu sevmek üzeredir!.
Onunla, sevmeyi yaşamak istediği için yaratmıştır onu Yaratan…
O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan!

Seven, karşılıksız sever!…
Beğenen karşılığını ister!.
Benim istediğim gibi yaşarsan seni boğarım sahip olduklarıma, der beğenen!..
Onun zaten fıtratında yoktur sevgi, bilmez aşkın ne olduğunu!..
Ne üzere yaratılmışsa, odur tüm meşgalesi… Karınca gibi çalışır;
maymun gibi çiftleşir; aslan gibi yavrularına sahip çıkar…
Ama pervane gibi sevemez!. Atamaz kendini ateşe!.

Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.
Beğenen mahlûkat çoğunluğuna göre, “sevgi” delilikten bir türdür!..
Anlamazlar onlar, sevdiği uğruna, etraf ne derse desin deyip,her şarta katlanmayı!
Ve “delillik bu” derler…

Beğenme bir tür “hobi”dir!…
Bazen ömür boyu sürer, bazen bir kaçyıl, bazen bir kaç ay!..

Sevgi bir ömür boyudur!…
Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen coşar ama hiç gerilemez!.


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  14.Ağu.2007 Sal 08:57:06
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
NİLÜFERLER ...
....bostan dolabının yanındaki,
suları bana kahverengi gözüken, o küçük ve
eskimiş havuzdaki solgun ve kederli nilüferlere
gidip bakardım çocukken, babam,
onların kökleri olmadığını anlatmıştı bana.

Neden bu çiçekleri hep birşeylere benzetmek için
kullandıklarını ancak büyüyünce anladım.
Yalnızca bu çiçekler, hep bir yerlere gidecekmiş gibi
azade ve özgür oluyorlar ama küçük bir
havuzun içinde bir yere gitmeden yaşıyorlardı.
Hayat da böyle birşeydi benim için ; hep
biryerlere gidecek gibi duran, yalnız ve bir yere
gitmeyen bir çiçek. Bütün bir hayatın özeti buydu.

Bende bir yere bağlanmadım ve bir yere gitmedim,
öyle solgun nilüfer gibi bir havuzun içinde
yalnız başına durdum, köklerimi salamadım,
ne, olduğum yere sağlamca yerleştim,
ne, başka diyarlara kaçabildim,

Bana bakanlar, beni seyredenler, beni sevenler
oldu ama kimse yakasına takmadı beni,
kimse odasına koymadı, kimse beni sulayıp
büyütmek için uğraşmadı.

Onlara ihtiyacım olmadığını, havuzumda
tek başıma yüzebileceğimi düşündüler.
Ben de bu yüzden; kederi, yalnızlığı,
kirlenmeyi öğrendim ve hayata benzedim.

Ne garip başka bir şeyde olmak istemedim,
beni beğenmeleri yetti bana...
Köksüz bir hayat, çaresiz yalnızlık, tuhaf keder.



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Tek Seni Sevdimm...>
  14.Ağu.2007 Sal 08:55:39
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

BİTİŞİN ÇIĞLIĞI

Kararınız ne olursa olsun acı çekeceğinizi bildiğiniz durumlarda, bir
karara varmak çok güçtür. Özellikle sevgi ilişkilerini bitirirken,
ayrılıkların da başlangıcında. Bir şey olur, bir şey yaşanır ya da olması
gereken gerçekleşmez. İşte o zaman içinden bir parça kopar insanın.
"Bu bana göre değil, hak etmiyorum ben bunları" diye düşünür.

Aşk varsa, sevgi oluşmaya başlamışsa, başını hızla bir yere
vurduğunda hissettiği acıdan daha keskin bir acı kaplar ruhunu.
İsyan etmek, bağırmak, çağırmak, "kendine gel, yaptığını fark
et" demek ister. İlk sarsıntı bazen bir kucaklaşmayla, bazen bir
özür ya da özrü sembolize eden bir davranışla, daha kötüsü bazen
hiç konuşulmadan geçer gider. Ama ardı arkası kesilmiyorsa
incinmelerin ya da farklılıklardaki yansımaların, yürekteki
acı büyür iyice. Ve başlar çatışma.

Yürek, ilkel toplumlardaki tamtamların çığlığıyla sarsılırken,
akıl yüreği sakinleştirmeye, çözüm üretmeye çabalar. Paramparça
hisseder kendini insan. Benliğe, doğrulara, sağlıklı birlikteliğe
duyulan özlemle, sevgiliye duyulan özlem arasında takılı kalır.
İlkel çalgıların ve çığlığın ritmi artarsa eğer, yani var olanlara
yenileri eklenirse, akıl daha çok frene basar. Bu kez "kendine
gel !" denen, kendisidir. Çünkü aynada görülen, göz kapakları
düşmüş, dudakları sarkmış yüz, artık mutlu degildir.

Yapılacak tek bir şey vardır. "Ya olduğu gibi kabul et ve
acı çekme ya da çık git." Bilir bilmesine bunu yürek de,
gitmeyi istemez. Bedenini uzaklaştırmayı değil, onu
göğsüne sokmayı ister. Sarılmak, daha çok bir olmak.

Hele bir de paylaşılan zaman ve yaşam parçaları çoksa,
umutlar ve hedefler beraber konduysa, emek harcandıysa var
olmak için, daha da güçleşir gitmek. Tüm bunlar yaşanırken
benlikte ve ruhta, artık bir arada oluşun da tadı kalmaz.
Çünkü, ne, bir olunabilir bu sorularla, ne de gidilebilir bu
özlemle. Tamtamın sopası, her soluğa denk düşer böylesi
zamanlarda. "Seni Seviyorum" o ilkel sestir aslında. Sevgi
yener mi aklı? Bazen. Ama hep o incinmeye, yeniden hayal
kırıklığına uğramaya hazır oluş halde sürer ilişki. Kişi,
bilir bir gün bağların kopacağını. Sadece süreyi uzatmaya,
kopuşu geciktirmeye yarıyordur davranışları.

Bazen de akıl galip çıkar, yüreği de yanına çekerek. "Tamam"
diye düşünür insan. "Onu çok seviyorum. Bedeninin sıcaklığını,
sarılmasını özlüyorum. Ama kumaşın dokuması farkli işte.
Tutmuyor birbirini. Farklılıklar, olanlar ya da olmayanlar bu
kadar sarsıyorsa beni; kendimi, ben ime olan saygımı
korumak için bitirmeliyim ilişkimizi."

Ve geriye dönüp yaşananlara bakar. "Denemediğim yol
kalmış mı? Yeterince süre vermiş miyim sorunların çözümü için?
Çaba göstermiş miyim gerçekten?" diye sorar. Her şey denenmişse
bile, son bir sanş vermeden ilişkiye, çıkıp gidemez. "Şu olaya,
bu zamana kadar yaşarım, yaşatmaya çalışırım sevgimi. Tekrar
oturur konuşur, anlatmaya, anlamaya çabalar,olamazlığına emin
olmadan koparmam içimdeki duyguyu"diye düşünür. Ve yaşar.

Eğer sevgi gerçekse, kişilikler sağlıklıysa, farklılıklar aşılamaz
boyutta değilse, çözülür sorunlar. Ama aksi durumda, tek yol kalır
hayatta. Gidiş. Hem de gelişi olmayan bir gidiş. Denenmiş elbisenin
provasının olmayacağını bilerek, geride hiçbir şüphe, akılda hiçbir
keşke, yürekte hiçbir ümit bırakmadan, çıkıp gidilir.

Acı çekilmez mi? Hem de nasıl çekilir. Yine de bilir ki insan,
beraber olduğu sürece hep acı çekecek., acı çekme ihtimaline
karşı hep tetikte duracak, mutluluk,huzur üretemeyecek.

Bu yüzden haykırır yüreğinin olanca gücüyle: "Hadi şimdi vurun
bakalım tamtamlar. Şimdi daha hızlı, daha güçlü çığlıklar atın.
Başka ses duyamaz hale getirin beni. Ama ben gidiyorum.
Çünkü bir süre sonra susacağınızı biliyorum. Alın bir vuruş
da benden. Biten ilişkiye, gönderilen sevgiliye,
içimdeki acıya! Yine de gidiyorum."


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  14.Ağu.2007 Sal 08:53:48
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
DOST BİRİKTİRMEK !

Dostluk nedir?
Herhalde bir gösteriş,

birine, aynı cinse, kadınsan
erkeğe, erkeksen kadına karşı
kendini beğendirme çabası, bir moda,
bir gelgeç ruh hali değil... Sempati.. İlgi..
Bağlılık.. Yüceltme.. Taçlandırma...
Sorumluluk duyma.. Yürekten
algılama. Bakışlarla anlaşma.
Ses tonuyla destek verme.
Kesintisiz ilişki..
Kayıp olmaz, yitmez.
Yoktan var olmaz bir duygu.
Bunların hepsi biraraya gelip,
zaman içinde gıdım gıdım birikerek
dostluğun çimentosunu oluşturuyor.
Gazetelerde okuyoruz. TV lerde seyrediyoruz.
Sağda, solda konuşmalarda adı geçiyor:
Güzel yemek yeme dostu.. Edebiyat
dostu. Türk Sanat Müziği dostu.
Çocukların dostu.. Halkın
dostu.. Dostluklar
nasıl oluşuyor?
Unuttuk.. Bu hızlı
kent hayatı, dostluk
duygusunu, aklımızdan aldı..
Yüreğimizden çaldı. Nasrettin Hoca
bir Cuma günü camide cemaate namaz
kıldırmak üzere ezan okunsun diye bekliyormuş.
Bir adam gelmiş. "Hocam" demiş! "Eşeğimi
yitirdim..." Hoca da adama; "Şu namazı
kıldıralım, senin eşeğin çaresine
bakarız" demiş. Hoca namazı
kıldırmış, vaazını vermiş
ve cemaate dönmüş:
"İçinizde hiçbir
dostuyla bir
bardak çay içip
saatlerce konuşmamış,
dostuyla sekiz saatlik yürüyüşe
çıkıp hiç konuşmadığı halde sıkılmadan
yürüyüşünü tamamlamamış ve komşunun
kızına kem gözle baktı diye dost bildiği arkadaşını
arkadaşlıktan silmiş biri var mı?" diye sormus.
Arka sıralarda saf tutmus, sümsük tipli biri
parmağını kaldırıp,"Ben varım Hocam."
demiş. Hoca eşeğini yitiren adama
dönmüş, "Al bu adamı git,
bundan büyük eşek
olur mu?
Yitirdiğin eşeğin
yerine kullanırsın" demiş.
Dostun yoksa... Eşekten farkın ne?
Olumsuz düşünür Sokrates e öğrencileri
sormuş: Dostluk nedir? Sokrates de onlara
şu yanıtı vermiş; "Çocukluğumdan beri
arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan
atları olsun ister... Kimi insan
köpekleri. Kimisi altını,
kimisi de şanı, şerefi;
bense bir dostum
olsun isterim..."
İnsan
biriktiren yaratık...
Şan, söhret biriktiriyor...
Süper zenginse boğazda villa
biriktiriyor. Tablo biriktiriyor. Repoda
para kasalarda naftalin kokulu döviz, antika
biriktiriyor. Gençse plak, kaset, cd biriktiriyor.
Yorgun bir ihtiyarsa namaz niyaz biriktiriyor.
Bazıları da Kuledibi nde Çukurcuma ya,
Üsküdar da Eskiciler Çarşısı na,
Unkapanı nda Horhor a gidip;
antika lambalar, cam
şişeler, eski
koltuklar, tesbihler,
tombaklar biriktiriyor. Alimse
kitap biriktiriyor. Cahilse kin
biriktiriyor. Dost biriktirmeyi içimizde
kaç kişi deniyor? Evet, kabul ediyorum ,
insan birçok kişiyle beraber mükemmel
dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok
kişiye aşık olamayacağı gibi...
Fakat cinnete düştük. Dost
biriktirmeyi unuttuk.
İyi halt ettik.


SEVGİLİ DOSTLARIM:
NAZİK OLMAK İÇİN,
BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.

SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.

BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN,
YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.

ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN,
EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.

ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN,
DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.

DUA YA İNANMAK İÇİN,
ACILARI BEKLEMEYİN

YARDIM EDEBİLMEK İÇİN,
ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN

ÖZÜR DİLEMEK İÇİN,
DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.

NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,
ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANINIZ VAR
BİLMİYORSUNUZ.....



SEVEN KADERSİZSE TANRI NE YAPSIN...?


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >GuZ GuLLeRi>
  14.Ağu.2007 Sal 08:51:47
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  14.Ağu.2007 Sal 08:50:06
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
















Şair:Rıfat Ilgaz



Şair:Kahraman Tazeoğlu













keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  14.Ağu.2007 Sal 08:49:18
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d


Şair:Fatih Aydos









keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  14.Ağu.2007 Sal 08:48:33
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d



 


 






keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  14.Ağu.2007 Sal 08:46:46
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Bir Umudum Kalsın

Acılarımın içindeki balsın
Ruhumdaki tutunacak dalsın
Bildiğim en güzel masalsın
Bir gülümse acılarım azalsın

Seviyorum demedin
Bari "Sevmiyorum" da deme
Yaşamak için bir nedenim
Beklemek için bir umudum kalsın

© Göksel KURUM

 

<<1...100...200...300...400...500...600...700...769770771772773774775776777778779 780781782783784785786787788789...800...900...1000...1100...1200...1300...1400...1453>>