Öyle zormuş ki meger özlemek.....ama belli etmemek...
Hani gurbetteyiz ya....hani bilerek geldik....pehh ben yaparım canım nediiiirkiiiii dedik ya.....aman canımmmm zaman su gibi geçip gider nedir ki göz açıp kapayınca bir bakmışşsın ewindesin demedilermi....( ahh ewindesin yazarken gözlerim nemlendi...) dediler ama .....
Nasıl acaip birşey....nasıl garip bir duygu....
Özlemin agırlıgı....o dayanılmaz agırlıgı..
Bir kere taşıyamıyorsun....omuzların çöküyor....ama belli etmiyorsun....
Bir kere midende hergün kelebekler uçuşuyor....sebepsiz....sebepli....nedensiz....nedenli....(we sen nefret ediyorsun bu duygudan...)
Bir kere sewdiklerine dokunmak istiyorsun....eee biliyorsun özlem sıkı sıkı sarılarak giderilir.....(we çok ilginç sarılma ihtiyacı diye bir duygumuz warmış....bence:)) we çok fena birşey....kollarınız , bedeniniz özlenen bedeni sarmak istiyor....açlık gibi....susuzluk gibi...fena birşey....olmayınca inanın benim kollarım güçsüzleşiyor...bedenim bana dargın...)
Bir kere gözleriniz hep nemli....hani dokunsalar aglayacak türden...gözyaşlarınız bir işaret bekliyor....onlar hepten hazır yuwarlanmaya....gönüllüler....ama aglayamıyorsunuz....
Bir kere içinizde çok agır bir hava war....ne kadar derin nefes almaya çalışsanda o hava illa da gögüs kafesinde biryerelere tutunuyor.....bütün gün sizinle...oyun bozanlık yapıyor....sizi ne kadar sıkarsa o kadar mutlu....
Bir kere sürekli kendinizi telkin etmek durumundasınız....geçecek... bak o gün gelecek... az kaldı....biraz sabır....aglama...bunda da yuhh artık aglanmaz ki.....sil gözyaşlarını koca kız oldun.....görmesinler onlarda üzülür....sesini düzelt annen anlamasın....gözüme bir şey kaçtı...bla bla bla...yıgınla telkin....özlemek ne fena şeymiş sözünü bin kere tekrarlamak....
Bir kere özlemek burnunuza kadar geldiginde yerli yersiz aglıyorsunuz....en fenası da o....benim gibi hemen agladıgını belli edenlerdenseniz yandınız....hadi yüzü halledelim belki makyajla kurtarırız falan desekte ses tonu ele weriyor....çatallı....bugulu...ben demin agladım aslında diyor :)) o kadar gıcık birşey.....anlayın artık....demli bir çay hemde ince belli bardakta....elimde olmasına gerek yok...resmini görsem yeter aglamak için....herhangi bir yerde Türkiye ile ilgili bir yazı , bir resim , birisi farketmez eger özlem burnunuza kadar geldiyse ister metrada olsun ( bir kere oldu :)) ister okulda ( nemlendi ama walla aglamadım) ister ewde ( ehhh kim tutar beni ) ister markette ( aglarım kimene....ewet agladım napayım Eti ürünlerinden görmüştüm..)
Bir kere özlemek sizi daha hassas yapıyor....uzun zaman direndimmm....dinleme dedim kendime.( kendini telkin metodu ) dinlemedimde...Türkçe şarkılardan bahsediyorum....ama geçen dedim bir dinleyeyim....oooo senmisin dinleyen....bütün şarkılarda agladım alkış misali.....birde sessiz...ne zor....bogazınız dügümlenir.....hıçkıramazsınız....keyifsiz bir aglamak ama dedim yaaa....belli etmemekk.....maksat ewdekiler üzülmesin.....( banada lo lo diye bir şarkı war...onda bile agladıysam warın artık gerisini siz düşünün..:))
Bir kere çok hırçın oluyorsunuz....özlemenin had safhalarında sewdiginizi sık bogaz ediyorsunuz....garibim anlamıyor....dün bana bahçesini talan ettigimi söyledi..:))) yazık çocuguma ( artık nasıl cadılıklar yapıyorsam ...yakında bahçeme girme derse şaşırmam:)))
Bir kere burnunuz da nedensiz bir sızı..hergün ama.....onla yatıyorsunuz....onla kalkıyorsunuz...onla yaşıyorsunuz.....ben buna özlemenin son noktası diyorum.....
Özlemek ateşten bir gömlekmiş....
Çok yamanmış....
Özlemek sabrı ögrenmekmiş....
Kazık kadar olsakta aslında küçücük oldugunu hatırlamakmış....
iyi bir oyuncu olmak gerekmiş....
Özlemek ne yaptıgını bilememekmiş....
Özlemek affetmekmiş....
Özlemek asla tam olarak sewinememekmiş....
Özlemek ruhun küçülmesine sebepmiş....
Özlemek ne fena bir şeymiş..:(((( |