|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Martılar niçin denizler üzerinde uçar? Hiç düşündünüz mü?> 7.May.2006 Pzr 01:45:02 | |
eee ne yaparsınız bir hikaye işte |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >OKUMADAN GEÇME.... LÜTFEN SEVDİĞİNİZE SEVGİNİZİ GÖSTERİN, BELKİ ÇOK GEÇ OLABİLİR....> 10.Mar.2006 Cum 03:47:15 | |
önemli değil, umarım herkes kendine bişeyler katar.... |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >EĞER> 8.Mar.2006 Çar 02:22:34 | |
arkadaşlar foruma girip şiiri gördüğümde çok hoşuma gitti, çünkü usta bir şairin şiirini bizlerle paylaştığı için su perisine çok teşekkür, tam 4 sayfalık olumlu yada olumsuz eleştirileri okudum, ancak bu şiir Can Yücel e ait bir şiir adı da "Eğer" ama neden dir bilinmezki bu usta şair göz ardı edilmiş şiiri sanki su perisi yazmış gibi tavır takınmaktasınız, bunu anlamış değilim, hele hele Su perisi arkadaşımızın bu konuya bir açıklık neden getirmediğine de anlam verememiş durumdayım, ama yinede bu Usta şairin şiirini bizlerle paylaştığın için teşekkürler...... |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >OKUMADAN GEÇME.... LÜTFEN SEVDİĞİNİZE SEVGİNİZİ GÖSTERİN, BELKİ ÇOK GEÇ OLABİLİR....> 8.Mar.2006 Çar 02:11:33 | |
işte Aşk, keşke bunada yorum yapsaydın da anlasaydım.... |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >OKUMADAN GEÇME.... LÜTFEN SEVDİĞİNİZE SEVGİNİZİ GÖSTERİN, BELKİ ÇOK GEÇ OLABİLİR....> 4.Mar.2006 Cmt 02:52:12 | |
fiogf49gjkf0d Bu yazi gerçek bir ask hikayesini anlatmaktadir ve yazilarin hepsi asik delikanlinin günlügünden alinmistir. 10. sinif Ingilizce dersinde yanimda bir kiz oturuyordu onun için benim en iyi arkadasim diyordum... onun ipek gibi saçlarina bakip onun benim olmasini istiyordum... Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum, dersten sonra kalkti ve geçen gün sinifta olmadigi için o günün notlarini istedi ona notlari verirken bana tesekkür etti ve yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum...
11. sinif Telefonum çaldi, arayan oydu ve agliyordu bana askin nasil kalbini kirdigini anlatti, beni evine çagirdi, yalniz kalmak istemedigini söyledi, bende tabiki gittim, koltuga, onun yanina oturdum, güzel gözlerine bakmaya basladim ve onun benim olmasini diledim, 2 saat sonra Drew Barrymore un bir filmi basladi ve onu izledik filmi izledikten sonra uyumaya karar verdi, bana her sey için tesekkür etti ve yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum...
Son sinif Mezuniyet balosundan bir gün önce yanima geldi ve "çiktigim çocuk hasta ve partiye gelemeyecek" dedi, benimde çiktigim biri yoktu ve 7. sinifta birbirimize söz vermistik eger çiktigimiz biri olmazsa partilere birlikte gidecektik, "en iyi arkadas" olarak. Ve partiye birlikte gittik, o aksam çok güzeldi, her sey yolunda gitti, partiden sonra onu evine kapisinin önüne kadar biraktim, kapinin önünde ona baktim o da bana o güzel gözleriyle gülümseyerek bakti. Onun benim olmasini istiyordum... Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum, bana "hayatimin en güzel zamanini geçirdigini" söyledi ve yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum...
Günler, haftalar, aylar geçti ve mezuniyet günü geldi çatti...
Sürekli onu izledim onun mükemmel vücudunu seyrettim. Diplomasini almak için sahneye çikarken sanki havada süzülen bir melek gibiydi. Onun benim olmasini istiyordum... Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum. Herkes evine gitmeden önce yanima geldi ve aglayarak bana sarildi sonra basini omzuma koydu ve "sen benim en iyi arkadasimsin, tesekkürler" deyip yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum...
Aradan yillar geçti...
Bir kilisedeyim ve o kizin nikahini izliyorum... evet artik evleniyordu, onun "evet, kabul ediyorum" demesini, yeni hayatina girmesini izledim, baska bir adamla evli olarak. Onun benim olmasini istiyordum... Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum. Yeni hayatina girmeden önce yanima geldi ve "nikahima geldin tesekkürler" deyip yanagimdan öptü. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum...
Yillar çok çabuk geçti...
Su an benim bir zamanlar en iyi arkadasim olan kizin tabutuna bakiyorum, esyalari toplanirken lise yillarinda yazdigi günlügü ortaya çikti... Hemen günlügünü aldim ve günlükte okudugum satirlar söyleydi...
"Onun gözlerine bakarak onun benim olmasini diledim... Ama o bana benim ona baktigim gözle bakmiyordu bunu biliyordum. Onu sadece arkadas olarak istemedigimi bilmesini istiyordum, onu çok seviyordum ama söyleyemiyordum nedenini bilmiyorum ama çok utaniyordum... Keske bana beni bir kez sevdigini söyleseydi..."
|
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Martılar niçin denizler üzerinde uçar? Hiç düşündünüz mü?> 3.Mar.2006 Cum 02:51:56 | |
eee ne yaparsın evlenselerdi, bu efsane olmazdı... |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >güzel Bir hikaye KÜÇÜĞÜM > 3.Mar.2006 Cum 02:30:09 | |
Teşekkür ederim arkadaşım, beğendiğine sevindim... |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >güzel Bir hikaye KÜÇÜĞÜM > 3.Mar.2006 Cum 02:09:54 | |
Aynı sokakta oturuyorduk. Her gün bir kızla geliyordu .Adı esrarengizdi, herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi. Fakat kimse gerçeği bilmezdi. Kirli sakalları vardı. Yeşil gözlü esmerdi. Mahallenin kızları hayrandı ona. Bense nefret ederdim. Hiç kimseyle konuşmaz. Sadece gelir geçerdi. Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana gülümsedi. şaşırdım.
Ama yine de onu sevmiyordum. Fakat o çok farklıydı.Gece boyunca lambası yanardı. Uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde her şeyiyle ilgileniyordum. Yavaş, yavaş onu gözlemeye başladım. O an anladım ki, Ona karsı hissettiğim şey sevgiymiş. Artık O eve gelmeden uyuyamıyordum. Yanına gelen kızları kıskanırdım. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince. Hep onu savunurdum. Onunla karşılaşmak için kapıda dururdum.
Onu yine yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. "Acelem var Küçüğüm" dedi. Bana aramızdaki yaş farkını hatırlatmıştı, eve gidip ağladım. Karar verdim Ona aşkımı ilan edecektim. Yolunu gözledim. Bir gün onu gelirken gördüm. Peşine düştüm o eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Açtı "Ne var Küçüğüm" dedi. "Seni Seviyorum" dedim. Gülümsedi "Evet" dedi. "Ne evet" dedim. Konuşmadı. Koşarak dışarı çıktım. Bir ay boyunca evden çıkmadım.
Bir gün kızlarla konuşurken. Ambulans geldi onun evine girdi. Sedye ile onu dışarı çıkardılar. Önümüzden geçerken. "Ben de seni Küçüğüm" dedi. Kıpkırmızı oldum herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Aksama kadar sokakta gezdim. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Sonra eve geldim.
Annemler ondan bahsediyorlardı. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi evlenmesine izin vermeyince kız evden kaçmış. Sokak serserileri onu öldürmüş. Eve getirdiği kızlar evi olmayan kızlarmış. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok sevip acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler evin duvarında "Küçüğüm" yazısını bulmuşlar. "KÜÇÜĞÜM SEN DE ÖLME" yazıyormuş. "Ben de seni sevdim, sevdiklerim gibi sen de ölme diye ben öldüm KÜÇÜĞÜM" " |
|
rebelliouss35
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Martılar niçin denizler üzerinde uçar? Hiç düşündünüz mü?> 3.Mar.2006 Cum 02:07:26 | |
Bundan yüzyıllar önce deniz aşırı, çok güzel bir ülke varmış. Tabi her masalda olduğu gibi bu masalda da o ülkenin bir kralı ve tabii ki bir de prensesi varmış. Prenses dünyalar güzeli bir kızmış. Kralın emri ile her gün prenses dolaşmak için saray muhafızları ile birlikte sarayın dışına çıktığında ona bakmak yasakmış. Halk onun dolaşmaya çıktığı ilan edildiğinde eğilir ve gözlerini kapatır, ya da evlerine kaçışırmış. Onu görmenin bedeli ölümle cezalandırılırmış. Günlerden bir gün yine prenses dolaşmak için çıktığında... Fakir bir köylü delikanlı iradesini yenememiş ve yavaşça başını kaldırıp prensese bakmış ve başını kaldıran fakir delikanlı ile prenses o anda göz göze gelmişler... Tabii ki... Tahmin edeceğiniz gibi fakir delikanlı prensese inanılmaz bir aşkla tutulmuş. Prensesin de o derin bakışlarının boş olmadığını düşün en fakir delikanlı günlerce uyuyamamış ve ölümü bile göze almak pahasına, prensesi bir kere daha görmek için uğraşmış durmuş. Bu arada fakir delikanlıya da tutulan güzel prenses onun zarar görmemesi için günlerce kendini saraya kapatmış. Sonunda dayanamayan fakir delikanlı her şeyi göze alarak gizlice sarayın bahçe duvarına tırmanmış ve prenses ile bir kere daha göz göze gelmişler. Fakir delikanlı hemen duvardan atlamış ve prensesle konuşacağı anda saray muhafızlarına yakalanmış. Kralın karşısına götürülen delikanlı nasıl olsa ölümle cezalandırılacağını bildiğinden krala prensese duyduğu aşkını anlatmış. Kral ölüm emrini vereceği anda prensesin yalvarışlarına dayanamayarak fakir delikanlıya başka bir ceza vermeyi kabullenmiş. İŞTE HİKAYEDE ZATEN BURADA BAŞLIYOR. Hemen bir gemi hazırlattıran kral gidilebilecek en uzaktaki adaya bir fener yaptırmış ve fakir delikanlıyı da o adada yalnız yaşamaya mahkum etmiş...Aradan bir kaç ay geçmesine rağmen prensesi unutamayan fakir delikanlı prensese olan aşkını kağıtlara dökmüş ve martılara anlatmaya başlamış... Artık bütün martılar fakir delikanlının prensese olan aşkından haberdarmış. Sonunda martılar bile fakir delikanlıyı anlamış ve yazdığı mektupları prensese götürmeye başlamışlar... ve zamanla prensesin de yazmış olduğu mektupları fakir delikanlıya götüren martılar aracılığı ile aşkları iyice büyümüş; ta ki... Bir sabah sarayın bahçesinde kahvaltı yaparken prensesin odasının penceresine ağzında bir mektupla konan martıyı kralın görmesine dek. Tabii korkulduğu gibi olmamış... Ağlayarak kızına sarılan kral, hayvanların bile bu aşkı anlarken kendisinin anlayamadığı için kendisinden utandığını söyleyerek prensese hemen bir gemi göndertip fakir delikanlıyı getirtip kendisi ile evlendireceğini söylemiş. Buna çok mutlu olan prenses hemen fakir delikanlıya bir mektup yazmış ve olanları anlatmış. Tabii bu arada mektubu götürmek için bekleyen martıya da her şeyi anlatarak bütün martıları düğünlerine çağırmış. Buna çok sevinen martı mektubu bir an önce ıssız adaya götürmek için yola çıkmış. Tam yolu yarılamışken yanından geçen bir kaç martı arkadaşına haber verip hepsinin düğüne davetli olduğunu söylemek için gagasını açtığında mektubun düştüğünü fark etmiş. Ve mektubu tüm martılar hep birlikte aramaya başlamışlar... Fakat bir türlü bulamamışlar. Bu arada prensesten mektup alamayan fakir delikanlı, yazmış olduğu mektupları göndermek için bir tek martı bile bulamamış... Biraz ilerisinde uçuyorlar fakat yanına gitmiyorlar ve mektubu arıyorlarmış... Prensesin kendisini unuttuğunu yahut istemediğini sanan fakir delikanlı martıların onun için gelmediğini düşünerek, fenerden kendisini kayaların üzerine atarak intihar etmiş. Ve maalesef kralın gemisi adaya vardığında fakir delikanlının soğuk bedeni ile karşılaşmışlar... İşte o gün bugündür, her şeyi düzeltmek için denizler üzerinde uçan martılar o mektubu ararlar. O mektubu bularak o inanılmaz sevgiyi ve her şeyi geri getireceklerini sanırlar ve bu yüzden de hep denizler üzerinde uçarlar....... |
|