Sen özlemeyi bir de bana sor; Gece olunca yalnızlık sarınca bedenimi, Bir el tutsun ellerimi diye beklemeyi Bana sor severken özlemeyi… Bir ses ararken kulaklarım, Sessizliğin acı çığlıklarını duymayı, Gözlerim seni ararken, Karanlıkta hayalini görmeyi, Sen bana sor kilometrelerce uzaktan sevmeyi… Elimi göğsüme sokup, Okşamayı seni özleyen kalbimi, Yüreğimin titremesini, içimin aniden ürpermesini… Şefkatinin eksikliği aklıma gelirken, Hasretimden süzülen birkaç damlayı, Bana sor sensiz ağlamayı… Sensiz saatler çabuk geçsin diye, Geceye sığınmayı, Yanımdaymışsın gibi yatakta yorgana sarınmayı, Bedenimi sarmanı beklemeyi, Sıcacık teninin kokusunu içime çekmeyi Sensizken seninle sevişmeyi, Bana sor… Bana sor sen özlemeyi Özlemenin en acı, en yalnız çığlıklarını, Ben iyi bilirim özlemle yanıp tutuşmayı… |
Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi, içimden bir ağaç köküyle devrildi. Gözlerimden akan yaştan belli değil mi, içim kanıyor. Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor . Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli…
Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara götürüyor.
Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim.. Yüreğimden mühürlendim sana.. Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna.. Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni.
Yoksun, gittin, tek başına koydun… Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek.. yanıyorum..Yetti artık, yetiş n’olur dayanamıyorum. |