fiogf49gjkf0d Acaba dış politkanın ve orduların kadınlar tarafından yönetildiği bir dünya nasıl olurdu. Müzakere masalarının ve diplomasi dünyasının, aynı şekilde karargahların ve orduların daha özenli ve daha şık olacağı kesin.
ABD yi kadın bir başkanın yönettiğini ve Irak ın başında da bir kadının olduğunu düşünün. Irak ın kadın başkanı yakalandığında ABD nin kadın başkanı herhalde adamlarına şu emri verirdi, "hemen Beyaz Saray a getirin, üzerinde modası geçmiş bir kıyafet olsun. Bir de makyaj yaptırmayın". Sonra her iki başkan kameraların önünde birbirine gülümserdi. Derken ABD li kadın başkan canım, canım, neredesin diyerek Iraklı başkanın elinde tutardı, sonra yapmacık bir gülümseme ile ona sarılırken, kulağına senin yanakların mı sarktı şekerim diye fısıldardı...
Belki kadın diplomatlar ile kadın komutanlar arasında şöyle diyaloglar yaşanırdı:
Efendim, komşu devlet sınır boyundaki karakolunu vurduğumuz için bizi protesto etti. Bu ay 149 kere vurmuşuz
Ama onlar da vurmuştu.
Bunu belirttik, ama o 28 yıl önceydi diyorlar.
Olsun, oh canıma değsin, iyi ki vurmuşum.
Efendim protesto için gelen büyükelçiyi görmeliydiniz. Yine aynı döpiyesi giymişti.
Ay inanmıyorum. Geçen defaki mi.
Evet, hem parfümünü de tanıdım. Şu bizim geçen gün beğenmediğimizden. Bir de kilo almış.
Vallahi pes. Bunlar da nasıl şeyler şekerim.
Ama kadınlar diplomaside ve askeriyede daha etkin olsa, eminim ABD Avrupa Birliği’ni yaşlı olmakla suçlayamazdı. Çünkü bunu yapsaydı, savaş kaçınılmaz olurdu. Hatta ordular birbirinin saçını başını yolardı.
Bir cumhurbaşkanının veya başbakanın onlarla görüşmesini düşünün;
Biz komşu devletin sınır karakolunu neden bir ayda 149 kere vurduk.
Ama onlar da bizimkini vurmuştu. Hem zaten nasıl kıskançlar bir görseniz. Biz ne yapsak aynısını yapıyorlar.
İyi de bana neden söylenmedi?
Söylenmedi mi? Unuttuk demek ki.
Niye ben her şeyi en son duyuyorum. Karar alıyorsunuz, kendi kendinize uyguluyorsunuz. Bir de benim bunu tahmin etmemi bekliyorsunuz. Bir de yine tank almışsınız.Yahu ödeyecek para yok.
Öyle mi? Hiç dikkat etmemişim. Aman canım, bir-iki tane aldım. Hem fena mı oldu?
Çok zor olurdu çoook. Ama her iyi şeyin bir zorluğu olur. Örneğin kadın diplomatlardan kurulu bir müzakere heyeti asla pes etmez. Asla ikna olmaz. O kadar ki, örneğin Kıbrıs müzakeresinde diğer taraf Kıbrıs’ı terk etme noktasına gelse, onlar Mora’yı da almadan masadan kalkmaz. Veya kadın askerlerden kurulu bir müfreze asla mevzisini terk etmez. Kuşatılsa da, geri dönmesi emredilse de.
Her neyse dış politikayı muhakkak kadınlar yapmalı. Daha şık masalar, daha şık yetkililer. Her şey daha güzel olur
|