fiogf49gjkf0d Yildizlar atesböcegi sanilmaktan korkmazlar .
Ne güzel bir laf Tanrim.! Düsünüyorum da, sanırım en büyük korkumuz oldugumuz gibi görünmek. Yumusacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin kesfedilmesi, cesaretsizligimizin anlaşılması, korkularımızın paylasılması sanki zarar görecegimizin en büyük isareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında. Hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi göstermeden. Istiridyeler, deniz minareleri, midyeler. Kirpiler ve kaplumbagalar gibi. Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamıs sert kabuk? Kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benligimizi? Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.? Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimligimizi? Duygularımızı bastırıyor, el ele tutusmamızı engelliyor mu? Eger bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak. Ne çıkar atesböcegi sansalar beni.? Belki en hoyrat yürek bile atesböceginin o uçucu, masum, sevimli çocuksuluguna el kaldırmaya kıyamaz? Güçlü kapıların arkasına kilitlemesem kendimi, korkakligımı, sevgi istegimi en insani yönlerimi kayıtsızca sunabilsem bu sert kabugun agırlıgından kurtulup bir kus gibi uçacagım özgürce. Anlasılacagım ve bir ayna gibi yansıyacagım karsımdakine. O da çözülecek belki. Samimi ve güvenliksiz, silahsiz biriyle göz göze gelince. Oysa bir görebilsek bunu. Kalmadı böyle insanlar demesek. Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak. Kırılmaktan korkmasak. Incinsek, yaralansak. Ne olur bir darbe daha alsak. Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu. Denesek. Risk alsak. Yanılsak. Fark etmez. Tekrar, tekrar bıkmadan denesek. Ve kucaklassak yeniden. Tıpkı eskisi gibi. Ne oldugunu anlayamadıgımız o onbes yıldan öncesi gibi. O zaman fark edecegiz. Ne kadar özledigimizi birbirimizi. Neler biriktirdigimizi, kaybolan degerlerimizi ne kadar özledigimizi. Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa. Vakit az, paylasmak, sarılmak için. Yasadıgımız cografya zor, sartlari agır. Yüregi daha fazla küstürmemek lazım. Sırtımızda agır küfeler, her gün katlanan. Ve kosullar bir türlü düzelmeyen. Sevgiye çok ihtiyacımız var. Ufukta kara bir kış görünüyor. Ancak birbirimize sokulursak atlatırız o günleri. Kırın o sert, o agır kabuklarınızı. Kurtulun bu yükten. Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize. Yalnızlıga mahkum ediyor bizleri. Hem hepimiz bir yildiziz. Ne çikar atesböcegi sansalar bizi.)
Rabindranath Tagore
|