İsviçre nin Davos kentinde 23-27 Ocak 2008 tarihlerinde Dünya Ekonomik Forumu (WEF) programı dahilinde yapılacak Türk Gala gecesi çalışmaları için Ali Koç, Ferit Şahenk ve Mehmet Ali Yalçındağ, World Economic Forum (WEF) Başkanı Prof. Klaus Schwab ile geçen hafta Cenevre de bir araya geldi.

Türk iş adamları WEF Başkanı Prof. Schwab a, 26 Ocak akşamı Davos da Türkiye ev sahipliğinde düzenlenecek gala gecesi için hazırlanan ‘360 derece Türkiye temalı çalışmayı anlattı. WEF Başkanı Prof. Schwab, çalışmalardan son derece etkilendiğini belirterek, “Türkleri tanıyorum ve şimdiden çok heycanlıyım. Davos ta yapılmış en unutulmaz geceyi Türkler’in yaşatacağına inanıyorum” diye konuştu.

Cenevre WEF Merkez binasında yapılan toplantıda Prof. Schwab, Türkiye nin başlattığı Dünya Ekonomik Forumu çalışmalarının, Davos’un bu yıla dair gündem maddelerinden biri olan “Corporate Global Citizenship’ (Küresel Sosyal Sorumluluk) yaklaşımı ışığında küreselleşen dünyada her şeyi devletten beklemeyerek, uluslararası konulara çözüm arayan özel sektör ve kamu birlikteliğine örnek teşkil etmesi nedeniyle Türkiye inisiyatifini ayrıca kutlayarak ve takdir ettiğini belirtti. Schwab, Davos toplantılar kapsamında, Avrupa nın geleceği ile ilgili gerçekleştirilecek oturuma, Avrupa ülkeleri Başbakanları ile birlikte T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuşmacı olarak katılması için öneride bulundu.

‘360 DERECE TÜRKİYE KONSEPTİ

‘360 derece Türkiye olarak belirlenen Gala nın genel konsepti ile Türkiye nin gelişmiş ülke standartlarına sahip, doğu ile batının, kuzey ile güneyin birleştiği merkez, tarihteki büyük medeniyetlerin beşiği, İstanbul’un da, Avrupa’nın yeni çekim merkezi olduğu vurgulanacak.

Davos un en önemli etkinliklerinden olan gala gecesinde WEF tarafından hangi ülkenin ev sahibi ülke olacağını belirlenecek. Gala gecesine dünya düşünce liderleri, siyasi liderler ve uluslararası birçok şirketin üst düzey yöneticileri katılacak. Bu yıl Türkiye ve Fransa değişen güç dengeleri içinde öne çıkan ülkeler arasında yer aldıkları için ev sahipliği yapıyor.

İŞ DÜNYASINDAN TAM DESTEK

Dünya Ekonomik Forumu nun Davos Toplantısı kapsamında Türkiye ev sahipliğinde düzenlenecek olan Suzan Sabancı, Mehmet Ali Yalçındağ, Ali Koç ve Ferit F. Şahenk in inisiyatif alarak düzenlenmesine öncülük ettiği Dünya Ekonomik Forumu nun resmi kapanış gecesi organizasyonu, hükümet ve Türk iş dünyası başta olmak üzere geniş çapta destek buldu.

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu bu oluşuma her türlü katkıyı sağlayacaklarını bildirdi. World Economic Forum (WEF) Başkanı Prof. Klaus Schwab’ın yakın arkadaşı ve Davos toplantılarının duayeni Enka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şarık Tara, Türkiye nin Davos’ta başarı sağlaması için organizasyon komitesine her türlü desteği vereceğini açıkladı.

‘Türk Gala gecesi çalışmaları için Cenevre de World Economic Forum (WEF) Başkanı Prof. Klaus Schwab ile görüşen Ali Koç, Ferit Şahenk ve Mehmet Ali Yalçındağ, Davos’da düzenlenecek organizasyonun önemine vurgu yaptı.

Ali Y. Koç, “Ülkemizin sahip olduğu pek çok önemli değeri ve eşsiz niteliklerini yeterince anlatamamanın, kendine özgü güzel niteliklerini ortaya koyamamanın sıkıntısını hep yaşadık. Kendimizi, ne olduğumuzu ve dünya konjonktüründeki yerimizi doğru olarak ifade etmek için Davos ve hepimizin katkıları ile düzenlenecek olan Gala Gecesi önemli bir platform olacaktır” diye konuştu. Oluşumu başından bu yana destekleyen Ferit F. Şahenk Cenevre toplantısı sonrasında şunları söyledi:

“Türkiye nin son senelerdeki ekonomik atılımı ve dünyada geldiği önemli noktayı Davos’taki katılımcılara anlatmak için, Dünya Ekonomik Forumu nda bu yıl üstlendiğimiz organizasyonu büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının bir milli takım bütünlüğü ve ruhu içinde omuz omuza vermesi Türkiye nin dünyadaki konumuna her zaman fayda sağlayacağı kanısımdayım. Bu girişime destek veren Hükümetimiz ve iş dünyamızın değerli mensupları arkadaşlarımıza bundan sonra sağlayacakları destekler içinde şimdiden şükranlarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum.”

  Kaynak

Öldürülen Uğur Kılıç’ın, öldürülmeden önce kamuoyuna yansıyan “Onunla evlenmem bir hataydı. Keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim. Şimdi benim gözümde Abdullah Öcalan bile ondan daha onurlu bir erkek” sözleri Çakıcı’nın daha az ceza almasına neden oldu.

Mahkeme, Uğur Kılıç’ın bu sözlerinden dolayı Çakıyı’ya ‘tahrik’ indirimi uyguladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘bozma’ talepli tebliğnamesinde, Çakıcı’ya tahrik indirimi uygulanmasına karşı çıktı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Başsavcılığı’nın tebliğnamesinde belirtilen itirazları yerinde görmeyerek mahkemenin kararını oyçokluğuyla onadı. Karara muhalif kalan bir Yargıtay üyesi karşı oy yazısında, “Boşandıktan sonraki davranış tahrik oluşturmaz” dedi.

KARŞI OY KULLANAN YARGITAY ÜYESİ: “ÖNCE ÇAKICI TAHRİK ETTİ”

Üye, karşı oy yazısında şu görüşlere yer verdi:

“Mahkemece tahrik uygulamasına esas alınan, dosyaya konulmuş gazete, dergi ve kitapçıklar olayların oluş sırasına göre dikkatle incelendiğinde tahrik uygulaması bakımından değerlendirme yanlışı yapıldığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Öldürülen sanığın yönlendirmesiyle kamuoyunca yakından bilinen ünlü bir yolsuzluk olayına karışmış, sanığın tercihleri dışında davranması ve istenmemesine karşın bu davada tanıklık yapması kızgınlık yaratmış, olaylar bu şekilde başlamıştır. Bu tarihte yurt dışında kaçak yaşayan sanık, görsel basında yayımlanmasını sağladığı bir kasette, öldürülenin kişiliğine ve namusuna yönelik aşağılayıcı, hakaret ve tehdit oluşturan sözler içeren açıklamalarda bulunarak ilk önce olayı kendisi başlatmıştır. Öldürülen, bu açıklamaların yayımlanmasının önüne geçebilme uğraşı vermiş, başarılı olamayınca da hakaret içeren karşı açıklamalarda bulunmuştur.”

“HAKSIZ DAVRANIŞTA BULUNAN KİŞİ, HAKSIZ TAHRİK ALTINDA KALDIĞINI İLERİ SÜREMEZ”

Karara muhalif kalan Yargıtay üyesi, sanık Alaattin Çakıcı ile öldürülen Uğur Kılıç arasında karşılıklı hakaret içeren sözlerin söylendiğine dikkat çektiği karşı oy yazısında, “Tahrik uygulaması bakımından aranan ön koşul, tahrik oluşturan davranışın haksız olması gerekmektedir. Gerek öğretide, gerekse yerleşik uygulamada genel kabul gören bir anlatımla, ‘önce haksız davranışta bulunan kişi, haksız tahrik altında kaldığını ileri süremez, tahrik hükümlerinden yararlanamaz’. Ancak, etki tepki ilişkisi bakımından, önceki haksız davranışa karşı gösterilen tepki oransız ve daha ağırsa bu oransız tepki tahrik oluşturabilecektir” görüşünü dile getirdi.

UĞUR KILIÇ’IN ÇAKICI’YI ALDATTIĞI ISPATLANAMADI?

Üye, karşı oy yazısında şunları belirtti:

“Mahkeme Nuriye Uğur Ali Kılıç’ın öldürülmesini tasarlayarak azmettiren sıfatıyla Alaattin Çakıcı’nın cezalandırılmasına karar vermiştir. Öncelikle belirtelim ki, suçun kanıtlanmasına, niteliğine ve tahrik dışında uygulama yerindedir. Esas mahkemesi, ‘evlilikleri süresince öldürülenin başka bir kişiyle ilişkisinin olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığı, boşandıktan sonraki davranışlarının haksız tahrik oluşturmayacağı’ yolunda yerinde bir saptamada bulunduktan sonra, dosyaya sunulan gazete ve dergilerde yer alan açıklamalarında öldürülenin sanık için, ‘ ? C ruh hastası adamı tedavi etmek için sakin davranmaya çalışırdım, çünkü adam pranoyak... Onunla evlenmem bir hataydı, keşke Abdullah Öcalan ile evlenseydim. Şimdi benim gözümde Abdullah Öcalan bile ondan daha onurlu bir erkek...’ gibi sözlerinin tahrik oluşturacağı kabul edilmiştir. Sanıkla öldürülen 1991 yılında evlenmişler ve 1994 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandıkları, ancak boşanmalarından sonra da ilişkilerini sürdürdükleri anlaşılmaktadır.”

Yargıtay üyesi karşı oy yazısında, mahkemece tahrik uygulamasına esas alınan, dosyaya konulmuş gazete, dergi ve kitapçıkların olayın oluş sırasına göre dikkatle incelenmesi halinde tahrik uygulaması bakımından değerlendirme yanlışı

yapıldığını belirterek şöyle dedi:

"Öldürülen sanığın yönlendirmesiyle kamuoyunca yakından bilinen ünlü bir yolsuzluk olayına karışmış, sanığın tercihleri dışında davranması ve istenmemesine karşın bu davada tanıklık yapması kızgınlık yaratmış, olaylar bu şekilde başlamıştır."

Üye karşıoy yazısını şöyle tamamladı:

"Sonuç olarak, sanık ile öldürülen arasında karşılıklı hakaret içeren sözler söylendiği, ancak, olay sanık tarafından başlatılmış, ondan sonra kendisine karşılık verildiği ortadadır. Bu durum ceza hukuku uygulamasında bir cezasızlık nedenidir. Böylece karşılıklı hakaretlerde etki tepki dengesi aşılmadığı gibi, önce haksız davranışta bulunan kişi, naksız tahrik altında bulunduğunu ileri süremez, tahrik hükümlerinden yararlanamaz ilkesi gereğince, sanığın haksız tahrik altında bulunduğuna ilişen Mahkeme kararının onanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmamaktayım"

  Kaynak

Ocak ayı yaklaşırken şirketlerin çalışanlarına uygulayacağı zam oranları da şekilleniyor. Şirketler, kesin oranları henüz netleştirmemekle birlikte yapılacak artışın ilk sinyalleri gelmeye başladı. Referans Gazetesi nin haberine göre; 2008 de ücret artış oranları yüzde 5-8 bandında kalacak, en çok tercih edilen oran ise yüzde 6-7 olacak.

Enflasyondaki düşüş trendi, şirketlerin ücret artış politikalarında da geçen yıla göre değişikliğe neden oldu. 2007 yılında "geçmiş enflasyon" yerine "gelecek enflasyon" beklentisini baz alan şirketler bu sayede artış oranlarını da düşük tutmuştu. Fakat geçen yıl çalışanlarını memnun edemeyen şirketler, bu yıl çalışanlar arasındaki rahatsızlığı gidermek ve personeli elinde tutabilmek için yeniden geçmiş enflasyonu baz almaya hazırlanıyor. Yani hükümetin 2008 için öngördüğü yüzde 4 lük enflasyon oranında değil, 2007 de hedeflenen yüzde 7 enflasyonun ücret artışında baz alınması planlanıyor. Bununla birlikte yıl ortası düzeltme olasılığı da yüksek görünüyor. Gelecek yıl, performansın da ücrete yansıtılması eğilimi ağırlık kazanmaya başladı. Geçen yıl performans farkları çalışanlara ağırlıklı olarak prim olarak dağıtılıyordu.

Şirketlerin beyaz yakalı personele uygulayacağı zam oranları da şekillenmeye başladı. Prometheus Danışmanlık tarafından İstanbul, İzmit, Bursa, Gaziantep, Manisa, Antalya, Eskişehir, Denizli, İzmir, Ankara, Konya, Malatya, Adana, Bolu ve Tekirdağ olmak üzere 15 sanayi ve üretim kentindeki 300 şirketle yapılan "2008 e Girerken Ücretler" araştırması şirketlerin 2008 de uygulayacakları ücret politikasına ışık tutuyor. Araştırmaya göre 2007 yılında ağırlıklı olarak yüzde 7-10 bandında gerçekleşen ücret artışları, bu yıl yüzde 5-8 ile sınırlı kalacak.

Yıl ortası düzeltme eğilimi yüksek

2008 yılında şirketler arasında yüzde 5-8 bandında tek zam eğiliminin hâkim olduğunu söyleyen Prometheus Danışmanlık Genel Müdürü Yücel Atış, "Geçmiş dönem enflasyonu baz alanlar yüzde 6 artı 1.5 performans, gelecek dönem enflasyonu baz alanlar ise yüzde 4 artı 1 performans zammı yapacak. En çok tercih edilen oran ise yüzde 6-7 olacak" dedi. Şirketlerin tek zam dönemi belirlemesine karşın yıl içinde enflasyonu izlemeye devam edeceklerini söyleyen Atış, bu doğrultuda makro-ekonomik gelişmelere bağlı olarak yıl ortası düzeltme olasılığının da yüksek görüldüğüne işaret etti.

2008 de şirketlerin artış oranları için baz aldıkları etkenlerin ise geçen yıla göre değişeceğini söyleyen Atış, bu yıl 2008 enflasyon beklentisi yerine 2007 de gerçekleşen enflasyonun ağırlıklı olarak gösterge sayılacağını vurguladı. Atış,  "Şirketler beyaz yakalı personel için geçen yıl ağırlıklı olarak gelecek yılın enflasyonunu baz alıyorlardı. Fakat geçen yıl yüzde 7 enflasyon oranında yapılan artışlar çalışanları tatmin etmedi. Bu yılın enflasyon beklentisi ise yüzde 4. Bu beklenti baz alındığında çalışanların iyice rahatsız olacağından endişe eden şirketler, tekrar 2007 de gerçekleşen yüzde 7 lik oranı baz alarak artışları birkaç puan da olsa yükseltme eğiliminde" diye konuştu.

Performanslar ücrete yansıyacak

Gelecek yıl, performansın da ücrete yansıtılması eğiliminin ağırlık kazanacağını söyleyen Atış, geçen yıl şirketlerin yüzde 55 i performans farklarını prim olarak dağıtmayı tercih ederken, bu yıl bu oranın yüzde 40 lara ineceğini söyledi. Atış, şirketlerin performansı prim yerine, ücretlere aylık olarak yansıtarak ücret artışını 1 puan da olsa yüksek göstermeyi tercih ettiklerine işaret etti. Ücret konusunda kademeler arasındaki fark aralığının kapanmaya başladığını söyleyen Atış, "Aynı departmanda aynı işi yapan iki kişiden, bir üst pozisyondaki çalışan diğerinden çok uçuk rakamlar alabiliyor. 2007 de 25-125 olarak gerçekleşen fark aralığının 2008 de 25-100 e gerileme eğiliminde olduğu görülüyor. Bu, çalışan motivasyonu açısından olumlu bir gelişme" dedi.

Yeni mezuna 750 bin YTL

Artış oranlarının belirlenmesiyle birlikte, 2008 yılında beyaz yakalılar arasındaki piyasa ücret aralıkları da şekillenmeye başladı. Buna göre yeni üniversite mezunu bir çalışan 750 ile 1500 YTL arasında ücret alırken 3-5 yıl deneyimli bir çalışanda bu aralık 2-4 bin olarak gerçekleşecek. 10 yıl deneyimli bir üst kademe yöneticisinin aylık ücreti 8 bin YTL den başlarken CEO veya genel koordinatör düzeyinde ise bu rakam 50 bin YTL ye kadar çıkacak.

Beyaz yakalılar arasında en çok aranan pozisyonların başında ise 2008 de de yine satış elemanları gelecek. Buna karşın, düzelen ekonomik ortamda yatırımları artan şirketlerde finansman elemanı arayışı bir numara olacak. Ar-Ge departmanlarına yatırımı artan şirketler de Ar-Ge pozisyonlarına olan eleman talebini üçüncü sıraya yükseltecek. Dış ticaret, satın alma ve pazarlamadaki yükselişe karşın üretimde durağan, lojistikte ise hareketli bir süreç söz konusu olacak. 

Türk Kızılayı, yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla vekaleten kurban kesimi kapsamında bu yıl ki kurban bedelini 240 YTL, yurt dışından yapılacak bağışlar için de 130 Euro olarak belirledi. Kızılay, veterinerlere seçtirdiği kurbanların kesimini, Et ve Balık Kurumu kombinalarında, noter huzurunda yapacak. Kesilen kurban etleri hijyenik ortamda kavurma haline getirilip, Türk Gıda Kodeksine uygun şekilde paketlenerek yurt içinde ihtiyacı olan vatandaşlara 650 Şube aracılığı ile belirlenen ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak.

Dini vecibelere uygun ve hijyenik koşullarda kesilen kurbanların etlerinden üretilen kavurmanın, yarım kilogramlık bir örneğiyle, kurbanların nerede kesildiğini gösteren noter onaylı bir belge de kampanya sonunda bağışçıya gönderilecek.

Vatandaşlar, kurban bedelini, Türk Kızılayı nın, tüm bankalardaki 2868 nolu hesabına yatırabilecek. Ayrıca Kızılay büroları, kurumun kendi internet sayfasıyla ya da 168 Türk Kızılayı Çağrı Merkezi’nden bağışlar yapılabilecek.

TÜRK HAVA KURUMU

Türk Hava Kurumu bu yıl ki kurban bedelini 230 YTL (190 ABD Doları/ 135 EURO) olarak belirledi. Et Balık Kurumu’nun iş birliğinde gerçekleştirilecek vekaleten kurban kesimi kapsamında kurban etleri Et ve Balık Kurumu tarafından kavurma yapılacak ve yıl içerisinde ihtiyaç sahibi vatandaşlara Mülki Amirler vasıtasıyla dağıtılacak.

2007 yılında 65.268 kg kavurma dağıtımı yapan Türk Hava Kurumu, yaptırılan kavurmaları bu yıl 100 bin ihtiyaç sahibi vatandaşa dağıtmayı hedefliyor.

Kurban bedelleri 19 Aralık 2007 saat 17:30’a kadar, T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası, T. İş Bankası, T. Vakıflar Bankası, Akbank, Yapı Kredi Bankası, Garanti Bankası, HSBC, Finansbank, Denizbank, Fortis, Oyakbank, Şekerbank ve TEB’e, 21 Aralık 2007 saat 16.00’a kadar da, internet, Türk Hava Kurumu Genel Başkanlığı veya Şubelerine yatırabilicek.

MEHMETÇİK VAKFI
         
Şehit Mehmetçiklerin yakınlarıyla gazi ve engelli Mehmetçiklere ve  çocuklarına destek olmak isteyenler, kurbanlarını vekaleten Mehmetçik  Vakfı na bağışlayabilecek. Vakıf, kurban bedelini 230 YTL, yurt dışında yaşayan vatandaşlar için  190 dolar veya 135 avro olarak belirledi.

Kurban bedelleri, “www.mehmetcik.org.tr” internet sitesinden kredi  kartıyla ödenebilecek ya da Ziraat Bankası Tandoğan Şubesi, Vakıflar  Bankası Hava Kuvvetleri Şubesi, Halk Bankası Meşrutiyet Şubesi, İş  Bankası Balgat Şubesi, Garanti Bankası Yenişehir Şubesi, Oyakbank  Çankaya Şubesi, Türk Ekonomi Bankası Balgat Şubesi ve Finansbank  Necatibey Şubesi ne havale yapılabilecek. Vatandaşlar, YTL için 1996,  dolar için 1997, avro için 1998 hesap numaralarına kurban bedellerini  yatırabilecek.

Vekalet kurbanlar, modern tesislerde, hijyenik koşullarda, vakıf  personeli huzurunda, veteriner denetiminde, noter gözetiminde, din  görevlileri nezaretinde ve dini vasıflara uygun olarak kesilecek. Bağışçılara “noter onaylı kesim tutanağı ve teşekkür belgesi” de  gönderilecek.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarından ortaklaşa yürütülen vekalet yoluyla kurban kesimi kampanyasında kurban bedeli bu yıl 240 YTL olarak belirlendi.

Kampanyaya katılmak isteyen vatandaşlar, kurban bedellerini, en geç 19 Aralık 2007 Çarşamba günü mesai bitimine kadar; Vakıfbank ve Halkbank ın bütün şubelerinde açtırılan “Türkiye Diyanet Vakfı Kurban Hesabı”na yatırabilecekler. Ayrıca kurumun internet sitesinden (www.diyanetvakfi.org.tr) visa ile ödeme yapabilecekler. Vakıfbank ve Halkbank şubelerinin bulunmadığı yerlerde ise en yakın İl veya İlçe Müftülüklerine müracaat edilebilecek.

  Kaynak

	Dergi Putin i hem yılın adamı seçti, hem eleştirdi

Dergi Putin in "istikrarı pek de tanımayan bir ulusa istikrar getirerek ve Rusya yı dünya güçleri masasına yeniden oturtarak olağanüstü bir liderlik örneği verdiğini" söyledi.

Time dergisi bundan önce de 1940 yılında Jozef Stalin i ve 1988 de de Mihail Gorbaçov u yılın kişisi seçmişti.

Time dergisindeki yazıda "yılın adamı" seçilmenin doğrudan onur verici bir unvan olarak algılanmaması geerktiği vurgulandı.

Ayrıca yılın adamı seçilmenin bir takdir ya da onay anlamına gelmediği, bir popülerlik yarışı olmadığı kaydedildi.

Amacın dünyanın en güçlü kişilerinin ve dünyayı şekillendiren güçlerin tanınması olduğu belirtildi.

Times gazetesindeki yazının devamında Putin in "iyi bir adam" olmadığı, ifade özgürlüğüne ve temel haklara değer vermediği de söylendi.

Putin in bu yılki değerlendirmede rakipleri Nobel barış ödüllü eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ve Harry Potter kitaplarının yaratıcısı J.K. Rowling di.

Eski bir KGB ajanı olan 55 yaşındaki Vladimir Putin, Boris Yeltsin in istifasını takiben, 2000 yılından bu yana ülkeyi yönetiyor.

2008 Mart ayında düzenlenecek başkanlık seçimlerine anayasa gereği girme imkanı olmayan Putin in başka bir mevkiden de olsa siyasetteki nüfuzunu koruması bekleniyor.

  Kaynak