ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
4 Mayıs 2024, Cumartesi 02:42   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   12 Eylül 1980 Öncesi ve Sonrası
 <<12 >>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

model71

model71 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  26.Şub.2007 Pzt 12:57:22sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

12 Eylül ve sonrası kadar, benim esas burada tartışmak istediğim nokta, 12 Eylül öncesinde yaşananlardı. 12 Eylül e nasıl gelindi? 12 Eylül ortamını hazırlayan koşullar nelerdi? 12 Eylül öncesinde neler yaşandı?

12 Eylül, ülkemize tamiri mümkün olmayan zararlar vermiştir. Fakat bizi bu noktaya getiren koşullar nelerdi? Askerler durup dururken mi ülkeye müdahale etmişlerdi? Bundan çıkarları neydi ve ne olmuştu? 12 Eylül olmasaydı, ülkenin bölünmesini önlemek adına alternatif sivil çözümler varmıydı? 

Lütfen ezberci bir düşünceyle hareket etmeyelim ve araştıralım. Elimizin altında internet denen bir teknoloji seçeneği varken, bilmemek değil öğrenmemek ayıp...

      

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

SienCex

SienCex resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  27.Şub.2007 Sal 13:52:24sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
68 kuşağı ve 70 gençliği memleketi kurtarma davaları peşinde koştu, 90 ların gençliği kendini kurtarma nın önemini fark etti!
Gençlik birey olmayı keşfetti
Çemberimde Gül Oya adeta kayıp bir kuşağın öyküsünü anlatıyor. 12 Eylül ün baskıcı ortamında, solda ve sağda politik idealler peşinde koşan genç insanlar oradan oraya savruldu. Günümüz gençleri, anne ve babalarının yaşadıkları bu dramatik öyküleri biraz hayret biraz şaşkınlıkla izliyor. Duygular ve insan tipleri artık oldukça değişti...
Bir televizyon dizisi Türkiye nin az bilinen ve çokça üstü örtülen bir dönemine yeniden ışık tuttu. Kanal D de her cuma oynayan Çemberimde Gül Oya . Yönetmen Çağan Irmak ın bu dizisi, özellikle 40-50 yaş grubundaki insanları çok duygulandırdı. Hatta daha yaşlı olanları da... Çünkü birçok kişi orada kendisinden izler buldu...

80 li yılların Türkiye si... 12 Eylül askeri darbesinin öncesi ve sonrası... Kamplara bölünmüş Türkiye... Kurtarılmış bölgeler... Paylaşılmış sokaklar... Bölünmüş aileler... Fırtınalı aşklar... Savrulan hayatlar... İşkence, acı ve ihanetler... Tam dizi film gibi yıllar...
Çemberimde Gül Oya yı izleyen ve o dönemi yaşamış olan birçok kişi bugün ister istemez kendisine soruyor: Bütün bunlar için değer miydi? O işkenceler, acılar, kavga ve nefret boşuna mı yaşandı? Yoksa bugün nostaljik hüzünlerin ötesinde hâlâ bir anlamı var mı?
Belki öncelikle şu saptamayı yapmak gerekiyor: Hızla değişen, hatta çok hızla değişen bir Türkiye ile karşı karşıyayız. İnsanlar değişiyor, anlayışlar değişiyor, politikalar ve idealler değişiyor. Ve tabii ülkenin gençliği de değişiyor.
68 kuşağı adeta bir ihtilal bildirgesi ile büyümüş bir kuşaktır: Atatürk ün Gençliğe Hitabesi! Bu kışkırtıcı, ateşleyici ve vatan konusunda ciddi bir sorumluluk yükleyen milliyetçi metnin okullarda ezberlendiği yıllarda büyüyenler; sol, Marksist, sosyalist, Maocu düşünceleri bunun üzerine rahatlıkla ketçap döker gibi döküp benimsediler.
Emekten yana olmak, halktan yana olmak, Bağımsız ve Sosyalist Türkiye den yana olmak, ABD emperyalizmine karşı olmak... İnsanların günlük yaşantısını, kaderini, seçtiği safı, okuldaki grubunu, gittiği kahvehaneyi belirleyecek kadar önemli kıstaslardı. Bunlara karşı olmak da önemliydi. Komünizme karşı olmak, solculardan nefret etmek, onlarla savaşmak, milliyetçi, ülkücü gençlerin yaşam nedeniydi... İslamcılık henüz bu kadar güçlü değildi, ama ülkücü milliyetçilik sapına kadar silahlı ve örgütlüydü... Sonradan çek-senet tahsilatına başlayacak kadar yaygın ve organize idi... İşte 80 li yıllar daha güzel bir Türkiye için birbirinden nefret eden bu kampların ve baskıcı devlet mekanizmasının sonunda her ikisini de ezdiği bir kargaşa ortamında yaşandı.
Örgüt, grup ve cemaatler
Evet, politize bir gençlikti bu. Varlık nedenini politik kamplaşmaların rüzgârında buluyordu. Örgütler, gruplar, cemaatler içinde birey olduğunu, insan olduğunu, değer olduğunu hissediyordu. İdealleri, ülküleri, ilkeleri uğruna savaşmanın, çatışmanın yaşamak denen maceranın özü olduğuna inanmıştı...
Yüzlercesi öldü, binlercesi işkencelerden geçti, binlercesi hapishanelere düştü, okulunu bıraktı, geleceğini kararttı, ailesini, belki eşini ve arkadaşlarını bu uğurda terk etti. Büyük bir bölümü 30 lu 40 lı yaşların eşiğinde, adeta hayata sil baştan yeniden başlamak zorunda kaldı...
Ve 90 lı yıllara, 2000 lere gelindiğinde, bu eski kavgalar, eski kamplaşmalar adeta unutulmuştu. Sayfaları yağmurda silinen eski bir defter gibiydi o yıllar...
Günümüz gençliği değişen Türkiye de tamamen farklı bir atmosferde büyüdü. TV, cep telefonu ve internet 80 li yılların gençliği için bugün ileri teknoloji bile sayılabilir. Ve çoğu kayıp kavgaların, yitik davaların peşindeki ana-babaların çocukları olan günümüz gençliği, artık kendi gerçekliği içinde büyüyor. Keşfettiği en büyük gerçek politik kampların dışında birey olarak büyüme şansı... İlkeleri, idealleri, ülküleri olabilir. Ama bunlar onun mutlaka bir gruba, partiye, örgüte ait olmasını gerektirmiyor. Gençliğin eskisi gibi kitlesel örgütleri de kalmadı. Maç ve konserler dışında gençleri kitlesel olarak bir arada görmek bile zor... Onlar AB ye aday bir Türkiye nin ufukları hayli globalleşmiş çocukları... Onları eski kitaplarla kandırmak zor... 80 li yılların ideal uğrunda koşan gençleri ne kadar delikanlıysa, dünya olaylarını cool bir şekilde izleyip, kendi bireysel kurtuluşunu ve kariyerini hesaplamaya çalışan gençler de o kadar delikanlı... Belki en önemli farkları, siyasal heyecanların rüzgârına kapılmayacak kadar bilgili ve görgülü olmaları... Babaları ve analarının anlatılan, anlatılmayan öyküleri yeni kuşak gençlerini özgürleştirdi ise, 80 li yılların gençliğinin çektiği acılar ve verdiği kayıplar pek de boşa gitmiş sayılmayabilir...
70-80 gençliği
Politik:
Kendini bir siyasi gruba ait hissetmek isterdi. Sağcı-solcu veya bu fraksiyonlardan birine bağlıydı. Politik görüşleri kimliğinin önemli bir parçasıydı. İnançlarını geliştirmek ve karşıt grubu alt etmek için çok okurdu.
Örgütlü:
Şu veya bu şekilde örgütsel bir bağı olurdu. Örgütte yükselmek kişiliğini kanıtlamanın bir yoluydu. Örgütlerin ilkeleri, gizliliği ve dayanışma kültürü vardı. Bağlılık ve ihanet gibi kavramlar o zamanlar çok önemliydi.
Kitlesel:
Yaşamı kalabalık grupların ortak hareketlerine bağlı olarak şekillenirdi. 80 öncesi kitle hareketlerinde, 80 sonrası grupların ortak mekânlarında geçerdi. Kendine ait zamanı kullanmak bu kuşak için adeta lükstü.
Fedakâr:
Dava uğruna bireysel çıkarları ikinci plana atmak, sağda ve soldaki bütün hareketler için istenen ve teşvik edilen bir duyguydu. Birçok genç bu yüzden kendi kişisel yaşamında ağır kayıplara uğradı ve zarar gördü.
Aşk:
Politik kavgaların gölgesinde ve eşliğinde yaşanan şiddetli bir duyguydu. Bu yüzden evlenen, birleşen veya kavga edip ayrılan çok genç insan vardı. Ölümüne aşkların, sevdaların insanlarıydı onlar. Cinsellik mahcup ve tutuk bir duyguydu. 2000 gençliği
Apolitik:
Politik kamplaşmaların anlamını yitirdiği günümüz Türkiye sinde gençler kimliklerini politik görüşlerde bulmuyor. Takım tutma veya sevdiği müzik türü bile kişilik belirlemede daha etkili. Daha az okuyan bir gençlik var.
Örgütsüz:
Gençlerin bağlı olduğu kitlesel örgütler yok. Partiler bu konuda başarısız. Çevreci vb. dernekler de gençleri biraya getirmekte zorlanıyor. Üniversite ortamlarında sosyal etkinlikler örgütlerin yerini almış durumda.
Bireysel:
Gençler kendini bireysel özgürlükleri ile tanımlıyor. Kitlesel davranış ve hareketlerden kaçıyor. Orada kendini kısıtlanmış hissediyor. Kendisi olmaya önem veriyor. Ana-baba ve kurumsal ilişkide özgürlük istiyor.
Faydacı:
Günümüz gençliği için kendi bireysel çıkarı ve hesabı daha önemli. Olaylara ve ilişkilere faydacı bir yaklaşımı var. Kolay ve bol para kazanmak onun için çok önemli bir kriter. Ancak bu konuda asgari enerji harcamaktan yana.
Aşk:
Değişen ilişkiler kuşağının çocuğu. Ömür boyu aşklar onlara göre değil. Değişik tatları tatmak istiyorlar. Hızlı gelişen ve çabuk biten ilişkiler yaşıyorlar. Uzun vadeli bağlılık sözleri yerine, kısa süreli yoğunluk peşindeler. Cinsellik onlar için doğal bir şey.
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

model71

model71 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  27.Şub.2007 Sal 14:05:08sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Konuya katkınız için teşekkürler...
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

vogen

vogen resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  28.Şub.2007 Çar 00:42:43sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Birileri müdahale olması için çaba harcadı mı veya müdahale etmek için ortam kollayanlar varmıydı bu tartışılır ve ben bunu gerçekten bilmiyorum.

Hatırladığınız ilk şeylerden birisini doğru hatırlamıyorsunuz Model, hava gayet güzel günlük, güneşlikti. Benim o gün (bütünleme sınavı denen) yazılıya girmem gerekiyordu, Allah biliyor ya girsem tek dersten borçlu geçecektim, şimdilerde ne deniyor bilmiyorum

Sanırım İzmir Tariş olaylarıyla başladı, işçi haklarını savunan kişiler sokaklara dökülmüştü, polisle çatıştılar. Çok net ertesi günki Hürriyet gazetesinin ilk sayfasını hatırlıyorum, karşıda işçiler, diğer tarafta polis ve yerlerde taşlar sopalar. Belki bu benim hatırladığım kısım, belki öncesi vardı.

O yıllarda okullar bölünmüştü, sokaklar bölünmüştü, iller, ilçeler bölünmüştü. Neden olduğunu hiç anlayamadığım bir bölünmüşlüktü. Okula giderken birisi sizi çevirir, bu gün boykot var gidemezsin derdi, sıkıyorsa yorum yap. O zamanki sıraları alttaki metal kısma bağlayan bölüm vidaları sökülerek, her zaman silah olarak kullanılacak hale getirilmişti. Teneffüs aralarında siz sınıftan çıkamadan birileri içeri girer kapıyı kapatır, propaganda konuşmları yapar giderdi, onlarda sizin arkadaşlarınızdı.

Okulumuz tek tedrizat denen okullardandı, sabahtan 14.00 e kadar, neyseki tek görüşlüydü. Bir gün, o zamanda fanatik Fenerbahçe li olduğum için Tercüman gazetesini almıştım sadece tarihimizi verdiği için. Bir şekilde çantamdan çıkmış, sınıf arkadaşlarım sen sağcı gazete okuyorsun diye üzerime yürüdüler. Neyseki benim asıl fanatik yönümü bilen arkadaşlarım, aslında çokda gönüllü olmayarak araya girdi ve bilinen sondan kendi diğer arkadaşlarımın elinden kurtardılar.

Semtimde, yaşadığım sokak ülkücülerin elinde, arka sokak yani eski okulumun olduğu, arkadaşlarımında olduğu sokak solcuların elindeydi. Bir gün arka sokağa geçme yanlışı yaptım. Çocukluk arkadaşım, beni çok iyi tanıyan dostum yolumu kesti. Sen ülkücülerle takılıyorsun seni vururum dedi. Bu söylediğinde çok ciddiydi, ona sonrasında ne olduğunu hiç bilmiyorum, tekrar hiç görmedim.

Çok zaman gece bomba sesi, silah sesi ile uyandık, evlerimizde camlardan uzak yaşadık, büyüklerimiz eve hava kararmadan dönmeye özen gösterirdi. Çünki sokaklarımız barikatlarla kapatılıyor, sokağa her giren aranıp sorguya alınıyordu. Her gün her sokağı koruyanlardan, her gün her bölünmüş kahveye gidenlerden 20-30 kişi ölmeye başladı. Hergün bu ülkenin o zamanki zor şartlarında üniversite okuyan gençlerinden, bu ülkenin pırıl pırıl geleceğinden 20-30 kişi ölmeye başladı. Ve işin en kötü tarafı kimse buna üzülmez, aldırmaz olmuştu.

Bunlar hatırladıklarımın çok küçük bir bölümü, keşke hatırlamayabilseydim.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

model71

model71 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  7.May.2009 Per 11:23:28sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Yazının başında Topkapı Otogarı yazmışım, fakat annemden daha sonra Otobüsün Harem den öteye gitmesine izin verilmediğini öğrendim. Harem Otogarı nda mahsur kalmıştık ve hava yağmurluydu.

Konu başlığını, DENİZ GEZMİŞ le ilgili bilgiler nedeniyle yeniden gündeme getirme gereği duydum. İlgilenen arkadaşlara...

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

vogen

vogen resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  9.May.2009 Cmt 22:48:25sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

3 sene önceki başlığı açtıran ne gibi bilgilerdir ki?

Başlığı açan sizsiniz, yazın bakalım ilgi duyacakmıyız!

Tekrar sorun, güneşli bir gündü, İzmit otogarı olmasın?

CC sohbet icin buraya
 <<12 >>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir