fiogf49gjkf0d
Ey Güzel Kasım
Yine aylardan Kasım… Yapraklar döküldü… Yok artık asfaltın göz alıcılığı.. Etraf yaprak yığını… aralarında olmayan ben… Düştüm bende dalımdan.. Kurumuş bir yaprak gibi.. Hiç kimsenin tutmadığı bir anda.. Ayrıldım dalımdan… Düşmek için avuçlarına.. Sana düşmek için.. Ey kasım…
”Ben yanarım aşk için, Ben yanarım gül için…”
Sarhoş duyguları esnasında Şiir yazan bir şairin sözleri.. O yanıyor, yanarken beni yakıyor.. Ben yanıyorum Aşk için, gül için.. Sen için.. İkimiz için.. Yine aylardan Kasım diyorum her sözümün başında… Besmele’siz başlıyorum sözlerime Ağzımdan ilk çıkan söz oldun Ey Kasım!!
Yıkık dökük duygular içindeyken, Umutsuzluğun dibine vurmuşken, Birilerinin kurtarmasını beklerken, Nasıl odluda yetiştin imdadıma Ey güzel Kasım!! Ey Kasım.. …..
Yine aylardan Kasım.. Solmuş benizler, gülmez yüzler.. Hani derler ya, Kanı donar insanın, İşte öyle bir ay kasım Kanımı dondurdu benim.. Kimine göre aşkın başkalığı Aşkın yalınlığı, güzelliği.. Bana göre mi? Bambaşka bir ay artık Kasım Doğduğun ay Beni yeniden doğurduğun ay… Kasım…
Ortada bir yol, Nerden başlasam hep sonu ben… Umarsızca dönüp dolaşıyorum.. Bilmiyorum, farkında değilim Merkezi “sen” olan bir yol çizdiğimin.. Dönüyorum etrafında… Sana baka baka… Kasım yapraklarını önüne döke döke Yürüyorum senle birlikte…
Ve aylardan yine Kasım.. Düştü bütün yapraklar yere, Aşkımın kalbime yığıldığı gibi, Yığıldı hepsi yere… Ey güzel Kasım!! Ne zaman geldin.. Ne zaman 15’ine geldin?! Ey güzel Kasım!!
15’i demişken, es geçilmez artık Ne güzel birgün oldu artık, İçimde, kafamda,kalbimde, ruhumda.. Ve kulaklarımda… O sözü duyabilmek senden.. Ne güzel bir şeymiş öyle!! Sana şarkılar sunabilmek Kırık plaklarda… Sana sevgiyi sunabilmek, Seni seviyorum diyebilmek ne güzel!! Ne güzel bi duygu bu Ey güzel Kasım!!!
Yol bitti artık.. Umarsızca yürümek yok artık… Yolun sonundayım, senin durduğun yerde.. Yeni bi yol çizelim beraber diye, Geldim işte… Sana geldim.. Tıpkı Kasım 15’te bana geldiğin gibi.. Sana geldim işte…
İçinden şehirler geçiyor, biliyorum.. İçinden “ben” geçiyorum, biliyorum… Umudun yeşerdiği noktadayım, Seninleyim bitanem, seninleyim.. Sendeyim, Yüreğimle Seninim… |
fiogf49gjkf0d Damladan Bir Prenses
Sis basmış saçlarıyla, damladan bir prenses doğar dalgaların içinde.
Patlayan bir bombanın çığlığı içinde.
Ağlayan bir kadının çığlığı yüzünde.
Savaşta mağlup batık gemiler.
Yosun kokusunun kıyıdaki sesleri.
Yüzme bilmeyen balık boğulur sorularıyla yüzünde.
Verilmeyen cevapların çığlığı içinde.
El yazılı notlarıyla, damladan bir prenses yaşar sayfaların içinde. |
fiogf49gjkf0d
Konuşsam Sessizlik Gitsem Ayrılık Resmin rehindir gurbetimde. Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin.
Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana. Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına; konuk et kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana... Ve akşam, bir kez daha; saçlarını topla ve dağıt sesini rüzgârlara! “Bir of çeksen karşıki dağlar yıkılır”: Çekmiyorsun!
Akarsuları imrendiren yüzün de, sabahçı kahveler de biliyor: Görüşmeyeli yorgunum yıkık kentler kanadı sevinçlerimle. Görüşmeyeli ya sen nasılsın, adım, adresim durur mu defterinde?
Şimdi Siirt te koyun kokulu bir gecedeyim. Beynimde iklimsiz papatyalar ve kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde. Sokakların gün batınca neden boşaldığını ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum. Konuşsam sessizlik/ gitsem ayrılık…
Sonra kıpırtısız yasladım göğsümü boğulmuş güne. Al bu çağrıları sulara göm, o uzak sulara, gurbetini rehnetme özlemimde… |
|
Yılmaz Odabaşı
FraPPe | |