fiogf49gjkf0d Son günlerde arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerin konusunu genellikle çocukluk anılarım oluşturuyor. O çocukluktaki saf ve temiz duygular...
Kötülüğün ne olduğunu daha bilmediğimiz, o tatlı yaramazlıklar.. Ya da ona kötülük denmez, büyükler mi kötülük diyor yoksa onun adına?
Masum bir öpücük kondurursun ilgi duyduğun insanın yanağına.. Daha küçüksündür, henüz 5-6 yaşlarında.. Kimi öptüğünün önemi yoktur. Sokakta gördüğün herkes olabilir... Seversin sadece zaten o yaşlarda.. Kötülük nedir bilmezsin ki...
Sevişmek, karşılıklı iki insanın birbirini sevmesiydi biz daha kötülük nedir bilmezken.. Herkes birbirini sevebilirdi, bunda bir art niyet aranmazdı. Hani o gün ziyaretlerine gelen teyzeler... Onlar bizi kucaklarına alıp, öpüp koklayıp, "seviştik" demezler miydi? Kötü bir şey mi yapmıştık sanki biz daha 5-6 yaşlarında?
El attığı her şeyi tüketen insanoğlu sevişmeyi de tüketmişti. Ona yeni anlamlar yüklemişti.. Ve biz büyümüştük... Keşkeleri sevmem ama, keşke hala çocuk olabilsek... |