Küresel ısınma denen belanın ne oldugunu ancak tehlike kapımızı çalınca ögrendik.Oysa dünya çoktan uyanmıştı.Avrupa kökenli yayın organlarında yeryüzünün büyük bir hızla felakete sürüklendigi yorumları yapılıyordu.Türkiye de ise uzun yıllar boyunca çevreyle ilgili tek satır girişimde bulunulmadı.Türkiye de çevre konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek için eylemlerde bulunan Green Peace (Yeşil Barış)örgütü üyeleri neredeyse terörist muamelesi gördü.
Oysa onlar tehlikeye dikat çekmek ve seslerini duyurmak için ugraşıyordu.
İnsanların gelecegi için projeler üretiyor olmalarına ragmen sokaktaki vatandaşlardan bile tekme yediler,küçük görüldüler.
Dünyada Türkiye kadar çevresini duyarsızca kirleten,kaynaklarını tüketen çok az ülke vardır.Nitekim Birleşmiş Miletler in son raporları Türkiye nin karbon gazları tüketiminde dünyanın en sabıkalı ülkelerinden biri oldugunu gösterdi.
Dünyanın genel ekolojik sorunlarına Türkiye de kendi vahim hatalarımızda eklendi.Şimdi neredeyse haziran gibi bir mart ayı yaşıoruz.Hava Türkiye nin büyük bölümünde mevsim normallerinin çok üzerinde seyrediyor.Yagmur ve kar yok.eger böyle devam ederse İstanbul ve diger bi çok il susuz kalacak.
Türkiye dogal kaynaklarını tüketmenin bedelini çok agır şekilde ödüyor.böyle giderse ülkemizin önemli bir bölümü gelecek 10-15 yıl içinde tamamen çölleşecek.
Bu konuda o kadar geriyiz ki Türkiye nin çevrenin korunması açısından standartlarını Avrupa ortalamalarına yükseltebilmesi için tam 100 milyar euro harcama yapması gerekiyor.
Her sahada ulusal seferberlik ilan etmek zorundayız.İngiltere ve Amerika nın yaptıgı gibi ilkokullara çevre bilinçini aşılayacak zorunlu dersler koymalıyız.
Doga hepimize ait ve başkada alternatifi yok.Çevreyi kirletenlere en agır cezayı vermezsek bunun hesabını gelecek nesillere veremeyiz
HAKAN ÇELİK(gazeteci)
|