fiogf49gjkf0d Adam olacak çocuk Barış Manço
Bugün hava çok sıcak... Meksikalı miskinliği ile amaçsızca radyo dinliyorum. Dj nin arşivden seçtiği nostaljik şarkılar, sanki sıcağın etkisini biraz olsun hafifletiyor. Bir anons ve "Gül Pembe"... Sevgili Barış ın en sevdiğim bestelerinden biri. Zaman nasıl da akıp gidiyor ve ben yıllar öncesine dönüyorum. Onu yitireli yedi yıl olmuş.
Adam olacak çocuk henüz onbeş yaşındayken "Kafadarlar" isimli bir grup kurarak başarı dolu kırk yıllık sanat hayatının temellerini atmış, daha sonra "Harmoniler" isimli grubuyla genç yaşına rağmen Rockn roll müziğin Türkiyede ki ilk temsilcilerinden biri olmuştu. Konserlerinde Elvis Presley, Jerry Le Lewis, Little Richard, Gene Vincent gibi dönemin ünlü rockcılarının eserlerini başarıyla seslendiriyordu. Bu dönemde Barış ın ilk bestesi olan "Dream Girl" Ankara Çiftlik Park ta düzenlenen bir yarışmada en iyi beste ödülünü alarak, gelecekte sahip olacağı onlarca ödülün de başlangıcı olmuştu. Ve "Harmoniler" eşliğinde 1962 yılında ilk 45 lik plağı olan Twist USA/The Jet piyasaya çıktı. Hemen sonra ikinci 45 lik olan The Twist/Let s Twist Again, 1963 te ise Çıt Çıt Twist ve kendi bestesi olan Dream Girl yayınlandı. Aynı yıl liseyi bitiren Manço, bu plaklardan aldığı avans ile yüksek tahsil için Belçika ya gitti.
Belçika Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi nde Resim, Grafik ve İç mimarlık okudu. Geçim kaygısıyla birkaç alakasız iş dışında tekrar müziğe başladı. "Les Mistigris" isimli grupta tek Türk elemanı olarak yer aldı. Bu grupla iki yıl çalışan Barış, Paris Olympia da bir konser ve 1966 da Paris te iki 45 lik çıkardı. Eğitimini birincilikle bitirerek altın madalya alan Barış Manço, 1967 yılında Türkiye ye döndü. Aldığı mükemmel eğitime rağmen müzikten kopamadı Mahzar Alanson ve Fuat Güner le birlikte "Kaygısızlar" isimli bir grup kurdu. Sekiz yıllık Batı eğitimi ve çıkış yaptığı Rockn roll müzik türüne karşın artık bunlarla ilgilenmeyip, Anadolu dan esinlenerek pop folk tarzı besteler üzerinde çalışması ilginçtir ve bu onun son derece zeki olmasının göstergesidir. Ve 1970 te "Dağlar Dağlar" isimli 45 lik plağı altı ay içinde 700 bin satarak, adam olacak çocuğun artık bir müzik adamı olduğunu göstermiştir. Bu eserle bir altın plak ve milyonlarca insanın da sevgisini kazanmıştır.
Kendine özgü kıyafetleri, parmağındaki yüzükleri, askerlik hariç asla kesmediği saçları o dönemdeki değer yargılarına ters gelse de, toplum tarafından yadırganmayıp tam tersine kabul görmüş ve benimsenmiştir. Bir süre Moğollarla da çalışan Barış Manço, nihayet "Kurtalan Ekspres" isimli grubunu kurdu. Kısa süren bir ayrılık hariç, hayatının sonuna kadar bu grupla çalıştı. Türkiye nin en uzun soluklu nadir gruplarından biri olan Kurtalan Ekspres te, çeşitli dönemlerde ülkenin en iyi müzisyenleri yer aldı. 1978 yılında sevgili dostum Bahadır Akkuzu gruba dahil oldu. Bahadır ın katılımı duygusallığı ile onları daha fazla izlemeye başladım ve dostumun bu grupta yer almasından her zaman gurur duydum. Barış Manço ve Kurtalan Ekspres inanılmaz bir performansla neredeyse dünyanın her tarafında konser verdiler. Işık, ses, sahne tasarım ve şovları her zaman Batı grupları seviyesinde oldu. Barış Manço, bir kısmı artık klasik olan 200 den fazla beste yaptı. 1988 de televizyon programcılığına başlayan Manço bu konuda da müzisyenliği gibi başarılı oldu. Bir kültür ve eğlence programı olan "7 den 77 ye" tam 370 kez yayınlanarak rekor kırdı. "Adam Olacak Çocuk" isimli programında tüm çocukların Sevgili Barış Abi si olurken, "İkinci Kahvaltı" da yaşlı kesime yaşama sevinci veriyordu. "Dere Tepe Türkiye" de tüm Anadolu yu dolaşmış, yöre halkının sevgi ve sempatisini kazanarak, onlarla mükemmel diyaloglar kurmuştu. Aynı başarıyı inanılmaz bir şekilde "Dönence Dünya Turu" isimli programında da göstermiş, evrensel kültür bilgisi ve bir çok yabancı dile olan hakimiyeti sayesinde çok izlenen belgesel tadında bir program sunmuştur. "4X21 Doludizgin" de sunduğu Talk Shov ise, kalite ve düzey seviyesiyle bugünkülerle kıyaslamanaz.
"Bir koltuğa iki karpuz sığmaz" derler, Sevgili Barış çok fazlasını sığdırmıştır. Ancak yoğun televizyon programları onu biraz müzikten uzaklaştırmıştır. Bu dönemde araya sıkıştırdığı birkaç ticari amaçlı albüm, klasik Barış Manço besteleri tadında değildir. Tüm bu özelliklerinin dışında bir koleksiyoner olarak çok takdir ettiğim bir yönüde, geçmiş değerlere verdiği önemdir. Kazancının büyük bir bölümünü antikalara yatırarak geleceğe müthiş bir miras bırakmıştır.Zaman akıp gidiyor ben hala geçmişteyim, onu ilk kez izlediğim gün aklıma geliyor. 1971 Ağustosu nda Yeşilköy ün şirin, yazlık sineması Reks te bir konser vermişlerdi. Bu konserde Erdinç Avcı flüt, Celal Güven tumba, Ali Serdar ve Nur Moray davul, Özkan Uğur bas, Fuat Güner ise gitarda Barış a eşlik etmişlerdi. Mükemmel bir konser sonrası onlarla sohbet etmiş hatta birkaç parçanın da akorlarını istemiştim, Sevgili Fuat da o yorgunluğuna rağmen üşenmeden yazıp vermişti. Barış Manço nun son derece samimi, mütevazi ve içi sevgi dolu olduğunu o konser sonrası görmüştüm. İyi insandı, eminim kültür ve sanat adına yapacağı çok şey vardı. Ve maalesef iyiler erken... Seni her zaman sevgi ve saygıyla anıyorum. Teşekkürler sevgili Barış Manço, anılarımızda yer aldığın için.
Denizler etrafımızda dolaşırlar,Nehirler ise içimizden akarlar 
|
