ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Kemerine Sahip Çıkamayan Gençlik

Hürriyet Gatesi’ni okuyanlar, muhtemel şu balığı görmüşlerdir, 95 yaşında ki kadına tecavüz. Detaylarını okumaya bile gerek yok, sadece başlığı bile insanın tüylerini diken diken etmeye yetiyor. Hangi özürlü bir beyin böyle birşeye yeltenir ki ? Son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan bu haberler ve aktörlerine bakınca nedense hep yeni nesil gençliği görüyoruz. Kurban olarak seçilen yaşlı kadınları, önce para için koparmak için zorlayan, ardından “param yok”  Üstelicevabını alan bu sapık zihniyetler, istediklerini alamayınca kemer çözmeyi alışkanlık haline getirmişler. Gasp ve hırsızlığında eskiden bir adabı vardı. Çok matah bişey değil ama, yinede amaç sadece çalmak çırpmaktı. Şimdi ne olduda bu gençlerin bu kadar gözü döndü anlamak çok zor. Üstelik savunmasız ve artık gücü olmayan yaşlı bir kadına tecavüz edecek kadar nasıl gözü döner bir insanın ? Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, yediğimiz ekmek de, içtiğimiz su da sapık olmaya iten birşeyler mi var, bunun suçlusu kim? Nasıl mücadele edilir bunlarla anlamak zor. İnsanı çileden çıkaran,isyan ettiren bir durum.

                Daha henüz bir kaç ay önce, 1,5 yaşında bir bebeğe yapılan tecavüz olayın da hepimiz birden lanet etmedik mi bu zihniyete, şimdi nasıl olurda tonton bir ninenin aynı duruma maruz kalmasına isyan etmeyiz. Sokaklar tehlikeli, evimiz güvenli sanıyorduk ama, artık hiç biryerin güvenli olmadığını öğrendik. Gençlik, kemerine sahip çıkamaz oldu! Peki onların anne, babalarının ne suçu var, bu utanca ortak oluyorlar ? Yapılan bir araştırma türkiye de tecavüz vakalarında sadece 200 den birtanesinin kanıtlandığını ortaya çıkarıyor. Oysa kamuda bile adı duyulmamış okadar çok tecavüz vakası var ki,  pek çoğu; korktuğu ya da utandığı için bunu dile bile getiremiyor. Getirse bile bir süre sonra olanlar unutuluyor ve yine kulaklar tıkanıyor, gözler kapatılıyor. Eğer tecavüze uğrayan bir genç kız ise ve ailesi tarafından dışlanmış durum da ise de malesef fahişe oluyor.

        Ne yapmak gerek, bu gerçeği engellemenin bir yolu yok mu acaba? Hayatın merkezi cinsellikle mi sınırlı kaldı?

     Renk Değişir mi?
     Sen değişir misin?
     Ovunca gözlerini ben değişir miyim

Nehir tebrik ederim güzel bir konu açmışsın

   Ben böyle varlıklara sıfat bulamıyorum ve kelime haznemde onlara verilecek bir isimde yok zaten. Sapıklıkta değil, adı konulamaz bişey bu maalesef  evet gençlik elden gidiyor ben 7-8 senedir aynı şeyleri çevremde söylüyorum GENÇLİK ELDEN GİDİYOR

   Ne yapılması lazım bilmiyorum ama ne yapılmaması gerektiğini biliyorum. Bunun önlemi aile planlamasıyla olabilir. Öyle 3-5 çocuk yapacaklarına 1-2 tane yapsınlar ve insan gibi yetiştirsinler. Aileye çok iş düşüyor bu konuda. Temel eğitim insanlık,güzel ahlak aileden başlar. Bunu çoğu zaman unutuyor toplumumuz. Konu genişledikçe genişleyebilir çok derin bir mevzu bu ama yüzeysel olarak ailede başlayan ve gene ailede biten bir olaydır.

   Gençliğimize çocuklarımıza sahip çıkalım herzaman kötüyü değil iyiyi örnek gösterelimki gelişebilelim.

   Saygılar...

Artık bu tür haberleri duyduğumda ve ya izlediğimde inanın ki hiç şaşırmıyorum. Ne olmasını bekliyorduk ki ? Yaşlı kadını karşıdan karşıya geçirmesini mi umuyorduk ? Her saniye televizyondaki programlarımız ( reklamlarımızdan tutun da dizilerimize kadar), okuduğumuz gazeteler, aldığımız bir ürün bile insanlarımızın beyinlerine seksi pompalıyor. Misal bir kola reklamı; reklamda kolayı içen Aysun Kayacı yla öpüştüğünü sanıyor. Levis reklamı; üzerindeki bluzları pantolonları çıkarıp sevişmeye dalan iki genç motifi. Pazar keyiflerinde her gün bir başka sevgili değiştiren mankenleri izliyoruz. Televizyonda izlediği çıtır mankenleri sokakta bulamayan, bu programlar sayesinde beyni seksle yıkanmış insanımız sokakta bulduğu 4 yaşındaki kız çocuğu ve ya 90 küsür yaşındaki ninemize bile saldırabiliyor.

Ailelerimizi inceleyecek olursak; anne baba işten yorgun gelmiş. Çocuğuyla ilgilenecek hali kalmamış. Eee en kolay yol ne ? "Hadi çocuğum sen Tv izle biraz..." Daha 1-2 yaşında bebekleri bile TV karşısına oturttuğumuz düşünülürse ... :))

Her sabah andımızda tekrarladığımız gibi "Küçüklerini koruyan büyüklerini sayan" bir nesil istiyorsak onları devlet olarak başıboş bırakmamamız lazım. Eğitim-öğretim alanlarımız iki üç sıra bir karatahta anlayışından kurtulmalı. Çocuğun her türlü ihtiyacını karşılayan büyük kompleksler haline getirilmeli. Enerjimizi olumlu yönlere kanalize etmemize yardımcı olacak şekilde alanlar oluşturulmalı, gençlerimize rehberlik edecek kişiler yetiştirilmeli.

Benim düşünceme göre medyanın etkisi çok büyük bu ahlaki çöküşte. TV sayesinde bütün ahlaksızlıklar günden güne ilmek ilmek işleniyor bilinçaltımıza. Gazetelerimizin köşesinde "ara beni memnun edeyim seni" 0900 vs vs. Ve TV yi de sollayan internet. Kafelerde oturursunuz bir bilgisayarın başına. Daha siz bir explorer sayfasına adres girmeden açılır önünüze çıplak kadınlar. Bırakın gençleri 8-9 yaşında çocuk internet sayesinde ulaşır bu ahlaksızlıklara.

Eeee eşeğin aklına karpuz kabuğu düşmeye görsün bir kere...

Çocuklarımızın- gençlerimizin merakını bilime, teknolojiye, sanata, üretmeye çekecek yaratıcı programlar lazım. Sen dizilerinde, reklamlarında, gazetelerinde hergün boy boy seksi pompalarsan, afedersiniz kuş beyinli mankenleri gelişim çağındaki çocuklarına model gösterirsen herhalde gidip yaşlı kadına ve ya çocuğa tecavüz eder. Ya da can Polat gibi racon kesmez kafa keser. Sokaklarda, statlarda, trafikte mafyacılık oynar.

Özetle: Ne ekerseniz onu biçersiniz...

Son olarak ta çevremde meydana bir olay anlatayım: Bir yakınımızın 4 yaşındaki çocuğu -anasınıfında- tek başına tuvalete gidiyor ders sırasında. Sonra geliyor çocuğun dudağı mosmor. 6-7-8. sınıflardan birisi çocuğu tuvalette dudağından öpmüş. Düşünün artık...

·Bonnie· sayenizde benim yazmama gerek kalmamış :) Ben de bu durumdaki en büyük suçlu olarak medya ile internet ve televizyon gibi iletişim araçlarını sayacak, bunların yarattığı ahlaki bozukluğu gösterecektim.

Eğitim konusundaki görüşlerinize de katılıyorum. Şu anki sistemimizin sadece adı "eğitim-öğretim", şöyle bir okullarda öğrencilere ne verildiğini düşünürsek cevabın sadece öğretim olduğunu görürüz. O da genellikle ezberci bir öğretim olmaktan öteye gidemiyor ya neyse, farklı bir konu olduğu için girmeyelim.

Anne-babalara çok iş düşüyor, bazı konularda çocuklarına kısıtlama getirmeleri lazım (yasaklama olmamalı elbette). Bu kısıtlamalara da küçük yaştan itibaren başlanmalı, yoksa küçükken serbest yetişmiş bir çocuğu büyüdüğünde kısıtlamaya kalkarsanız hüsrana uğrarsınız.

https://www.chatcity.cc/forum/topic.asp?id=16889

cezmi ersöz ün  Türk insanının çektiği cinsel açlığı anlatığı güzel bir yazı war başlıkta, sonuna kadar okumanızı tafsiye ederim...