ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
HoKKaBaZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 27.Eki.2007 Cmt 17:19:14 Aşkta Yarın Yoktur Sevgili |
| fiogf49gjkf0d Aşkta Yarın Yoktur Sevgili
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur... Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında. Hindistan da Ganj Nehri nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de... Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan... Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye... Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya... İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi... İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu... Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım... Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgili...
Cezmi ERSÖZ
Yaşam paylaşıldıkça güzel!!!...
HoKKaBaZ | |
janselii
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 27.Eki.2007 Cmt 17:35:42 |
| fiogf49gjkf0d Aşkta Yarın Yoktur | |
iremsultan
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 27.Eki.2007 Cmt 18:41:02 |
| fiogf49gjkf0d | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Eki.2007 Pzr 11:27:02 |
| fiogf49gjkf0d
AŞKTA YARİN DİYE BİŞEY YOKTUR .AŞK HER ANINI KALBİMDE HİSSETTEK VE ONLA YAŞAMAKTIR. | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Eki.2007 Pzr 11:27:59 |
| fiogf49gjkf0d İnsiye
Ben, bilinmemesi gerekenlerin bilgesiyim; söylenmesi gerekenlerin ketumu... Durduğum yer, sezginin çıldırtan uçurumu.
Konuşuyorsam, sonum olacağını bile bile; sözler çatıp bir gemi yapıyorsam, kaçırmak içindir sezdikçe bilinen, bilindikçe sezdiren birikimi, hep beraber kölesi olduğumuz algının yanıltıcı tufanından...
Ben, köhne tapınakların esrik dervişiyim; kovuldukça aşk belenen.
Müzmin insiyesiyim; hikmet içre olup hidayetten bihaber gezinen.
Ve ben, ilacını bilip de bulamayan Lokman Hekim’im; bulsa da kullanamaz, yazgı aciziyim; ölümü getir bana ey eşsiz ab-ı hayat; çünkü ben, tılsımın değil perdeler ardındaki o büyülü formülün peşindeyim! | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Eki.2007 Pzr 11:28:33 |
| fiogf49gjkf0d Kim ne derse desin sakin inanma Seni cok severim bunu bilesin Gerekirse tas basarim bagrima Baskasini sevmem bunu bilesin
Ölümsüz sevgiyle baglandim sana Sen derman gibisin bedende cana Doyulmuyor senin tatli sevdana Ugruna ölürüm bunu bilesin
Gözümü acarim yoksun yanimda Sevgin dolasiyor damarlarimda Murat alamadim sensiz dünyada Huzura ermedim bunu bilesin
Ben neler duyarim kafama takmam Yakarim her seyi sensiz birakmam Yerine aglarim seni aglatmam Ben sana kiyamam bunu bilesin
Sanki su ömrüme gaye olansin Birakma bu gönül askina yansin Atamam kalbimden icimde cansin Seninle yasarim bunu bilesin
Sivasli zeki,nin ölmez sevdasi Neye yarar sen olmazsan dünyasi Güzelmidir bilmem mecnun leylasi Senden güzel yoktur bunu bilesin
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 28.Eki.2007 Pzr 11:29:23 |
| fiogf49gjkf0d Gün Eş Son U...
Betonarme sözler yoğurdum umruma pul pul aktı haremden lal im dokunuşla dolayan gövde/mi gölgeme sır sıvayan ruhumdu şerare safirden ş e l a l e l e r e
a k t ı cılız mıyım harcına kuyunun hani ya yardan uçkundu yankı şehlaya nazır pusdu hain duvar pir nur mu şahlanır usdaki sırattan ki ahreli kağıtlarına değin hak iz düşüm sesin yıldız yarası her seherde küresel kuzgun gözünde ahir
demde döver ahı rüzgar adımlı kahin kar kaybeden kış hara karıştı usul
usul çıt etti hilal siluetinde sin can alnın kılçığından koptu Lam Elif koyverdi damla topuzu leylim kirpik kirpik naçar yağmurun örümcek ilmeğinden
pıt pıt tetik kesintisiz kurşuni güle güz sökünü gül/en az elmas yaprağı sancağında tek dal menekşe olsam ne geceye şafakta yetişmiş alaca huşu
şuncacık mahmuz acısının ayrılık buluşu Araf da kınımın ısırgan coğrafyası kırılgan duruşu pıtnağında şuncacık dur/u
sayki ısırgan mahmuz göverir dostum göverir hörgüç sancıdan oysa dişiliği gocuntusuz ulu/sal kimliktir kamusal kemirisinde yağmalanmış şerhi ha Nar dan yoksun Ay yılı harda ağmış gün eş sonu ha şakayık külünde bildinmi muktedir giz ötüşü darda... ırmak akarlı Anka doğurmanın yolu...
| |
ALEYNAYIM
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Kas.2007 Cum 22:39:09 |
| fiogf49gjkf0d Gelinliğim tam istediğim gibi oldu, şimdi odamda asılı. Sevgilimin smokini de onun dolabında. Davetiyelerimiz çoktan yerlerine ulaştı ve cevapları geldi. Düğünde kim kiminle oturacak belli. Bekarlığa veda partilerimiz organize edildi. Şahitlerimiz belli. Düğün günü herkes ne yapacağını biliyor, görev dağılımı yapıldı. Evimiz süper oldu. Bütün eşyalarımızı tam almak istediğimizi alabilene kadar bekledik. Yavaş yavaş. Keyifle, heyecanla. Düğünümüze 8 gün kaldı. Peki ben ne mi yapıyorum? Tam 11 gündür her gün sevgilimin mezarına gidiyorum. Sevgilim saçma sapan bir kazada öldü ve ben bir sürü şey için çok ama çok pişmanım. Çok gitmek istediği tatile gitmek yerine o parayla çok istediğimiz beyaz eşyaları aldık diye mesela. Halbuki şimdi hiç görmek istemediğim beyaz eşyalarımın yerine ne güzel anılarım ve fotoğraflarım olurdu ellerimde. Mesela birlikte evimize gittiğimiz son akşam benimle beraber olmak istedi. Ama ben "ilk gece" dedim ve çok kıymetli bekaretimi korumuş oldum. Kokusuna bayıldığım, çok sevdiğim sevgilimi yine; bir defa daha reddetmiş oldum. Boynu bükük, mahçup ama çok sevimli halini "yakında, çok yakında kaçamayacaksın ama" demesini unutabilir miyim sizce? Çok ama çok üzgünüm. Çok pişmanım. Ama ne fayda. Aklıma her dakika başka bir pişmanlık geliyor. Sakın benim yaptığım hatayı siz de yapmayın. Sonrasında "keşke yapsaydım" demektense "istedim ve oldu" demek daha iyi bence.
İster istemez bu yazıyı paylaşma gereği duydum... | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Kas.2007 Cum 22:48:40 |
| fiogf49gjkf0d Yaşım gelmiş amca .
Artık adam akıllı bi aşka ihtiyacım varmış benim.. Annem dedi. git bakkal amcandan yarım kilo aşk al gel dedi. Sende bir kilo aşk varmı bakkal amca?
Annem ekledi; yanmamış ama iyi pişmiş olsun, içinde katkı maddesi olmasın, küflenmişinden verirse şikayet edeceğimizi söyle, dolapta ne kadar süre kalırmış, iyice öğren, sıcakta bozulursa işime yaramaz de bakkal amcana...
Bana özellikleri bunlardan olan yarım kilo aşk verirmisin bakkal amca? Sonradan, çok çikolata yemiş gibi, midemin ağrımasını istemiyorum ama. Gözlerimden, ekşi bi sakız çiğnerkenki gibi yaş dökülmesini istemiyorum. Ben susmak, susturulmak istemiyorum bakkal amca..
Annem çok düşkündür bana.. Midem ağrıdığında; genemi aşık oldun sen? yada oğlum okadar çikolata yenirmi yahu? der hep..
Annem nerden biliyor benim aşık olduğumu, Dökülen yaşlar anlaşılmasın diye sakız çiğnediğimi nerden biliyor bakkal amca?
Neyse çok uzattım. Bana kolay kolay bozulmayanından yarım kilo AşK bakkal amca...
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Ara.2007 Cmt 04:14:42 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
SENİ İSTİYORUM……ŞİMDİ……!!!
Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım, sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil.
Aşk zamana meydan okur ama sen karşı koyamazsın ona. Orada durup öylece bekleyemezsin geleceği. bir adım atmalısın, bir el uzatmalısın aşka doğru.
Aşkın anahtarı cesaret değil mi yar?
cesur olmak gerekmez mi bir sevdayı yaşamak, bir sevdayı büyütmek için?
kaç gece yalnız geçti hesaplasana... Kaç gece bir sonraki günü düşünerek geçti. neler yapabilirdik, neler yaşayabilirdik düşünsene...
her sabahı birlikte karşılamak vardı seninle.Sevişmekten yorgun düşmüş bedenini öpücüklerle yeni güne hazırlayabilirdim. Gözünü açar açmaz ilk gördüğün şey ben olurdum ve sen benim yüzümde Mutluluğu görürdün. Bu kentin her yerinde, herkesin içinde el ele dolaşabilirdik, girmediğimiz sokak kalmazdı.
Bakışlara aldırmadan sokağın ortasında sarılıp öpebilirdim seni.
Bir şarkıyı sözlerini bilmesek bile bağıra çağıra söyleyebilirdik.
Sonra bir filme gider, bir kitap okur, denize bakar, bir martının bir lokma simit kapabilmek için vapurların peşinden bıkmadan uçuşunu izleyebilirdik.
Paylaştığımız her an beynimize bir daha çıkmamak üzere kazınırdı.
Özlerdik birbirimizi delicesine. bir saati yalnız geçirsek, bir sonraki saati iki saatlik yaşardık. yaşayamadığımız o bir saatin acısını çıkarmak için.
Peki biz ne yaptık? Aşkı bir bekleyişin sırtına yükleyip ona sadece uzaktan bakmakla yetindik. Her an aşkı yaşamak varken, her gün birbirimizi yeniden keşfetmek varken, bu yolda birer kaşif olmak varken sürgünleri yaşamaya mahkum ettik birbirimize. Bu sürgünlüğe son vermenin zamanı geldi artık.
Sana huzur vadetmiyorum..Aşkta huzur arayan yanılır. Ben tutkunum, en koyu, en deli sevdanın sözcüsüyüm. onlar adına konuşuyorum.
Yarını olmayan zamanlarda hiçbir şeyi düşünmeden erimek adına konuşuyorum. Gözlerinin içine bakıp SENİ SEVİYORUM demek istiyorum…. Aşkın akışına kapılıp hiçbir kaygı duymadan, gidebildiğin yere kadar gitmek istiyorum.
Kokunu içime çekmek, teninin sıcaklığıyla irkilmek istiyorum. Yaşama senin adınla anlam katmak, mutluluğu bulmak ve bir daha kaybetmemek istiyorum. Seni istiyorum, yarın, öbür gün, öbür hafta, öbür ay, öbür yıl değil, ŞİMDİ!!!!
| |
| | |
| |