ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
Ferah
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Eki.2007 Sal 20:02:06 **Eskiden......! ** |
| fiogf49gjkf0d ESKIDEN.... günaydın..Mutlu Cumalar...
ESKİDEN
Çember çevrilir,
Su musluktan içilir,
Agaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden,
Silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
İsimleri konulur,
Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen
Bize...
Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz,
Sokaklar karanlık,
Yıldızlar parlak olurdu.
Turşu, salça, mantı
Evde yapılır,
Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği,
Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır,
Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır,
Aidat ödenmez,
Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı,
Sokaklar lambasız,
Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir,
Çizgi roman okunur,
Defterlere kenar süsü yapılırdı.
Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.
ŞİMDİ
Şimdi,
Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına...
Can Dündar..... | |
HoKKaBaZ
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Eki.2007 Sal 20:06:29 |
| fiogf49gjkf0d
Ferah :
ŞİMDİ
Şimdi,
Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına...
|
|
|
Neden şimdi böyle olduk?..Neden eskiyi arar olduk?..Hepsi birer muallak...
Teşekkürler Ferah | |
Edvard
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Eki.2007 Sal 20:14:17 |
| fiogf49gjkf0d Eskiler bunun için dayanıklıymış demek.Şimdikiler tembel tembel armut piş ağzıma düş misali | |
-as-
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Eki.2007 Sal 20:37:22 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Hani Herkez Arkadaş
Hani Oyunlar Sürerken
Hani Çerçeveler Boş
Hani Körkütük Sarhoş Gençliğimizden
Hani Şarkılar Bizi Henüz Bu Kadar İncitmezken
Eskidendi, Eskidendi, Çok Eskiden... | |
paint34
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Eki.2007 Çar 00:07:37 |
| fiogf49gjkf0d
Uzaktan kumanda icat oldu mertlik bozuldu ....
Uzaktan kumandalınanlar....
| |
jennif
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Eki.2007 Çar 01:21:02 |
| fiogf49gjkf0d Erik ağacının çiçeği,
Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır,
Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Öyle özlemişimki okurken Tüylerim ürperdi
| |
ooomygirlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Kas.2007 Cum 11:10:41 |
| fiogf49gjkf0d ESKİDEN...!
ne güzel insanlar vardı eskiden. çocukluğumuzu kaplamışlardı. bize masal anlatırlardı cinlerden, perilerden. büyükanneler, büyükbabalar vardı. o zaman hepsi uzaktı ölümden. hem sevindirir hem korkuturlardı. acı hikâyeleri bile tatlı tatlı başlardı. demek bunun için gittiler hikâyelerden. ne güzel insanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden. gençliğimizi donatırlardı. hep iyi şeyler hatırlatırlardı geçip gitmiş devirlerden. sevgi ve ümit yaratırlardı. o zaman her şey uzaktı ölümden. yanık şarkılar bile neşeli başlardı. ister istemez saadet taşardı gamsız günlerimizden. ne güzel zamanlar vardı eskiden.
ne güzel şarkılar vardı eskiden. hayal içinde yaşatırlardı. güldürür ağlatırlardı duymadan biz, düşünmeden. her an bir asır kadardı. o zaman herkes uzaktı ölümden. candan sevdiklerimiz vardı. hepsi başka güzeldi, bizi tanımazlardı. bütün yollarımız geçerdi gül bahçelerinden. ne güzel zamanlar vardı eskiden.
ÖZDEMİR ASAF
| |
NancyAngel
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Kas.2007 Pzr 20:41:13 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
BİZ ESKİDEN
Faziletliydik: *Kimsenin malına, mülküne göz dikmezdik. Kimsenin namusuna yan bakmazdık. Hırsızlık nedir bilmez, dilenciliği meslek edinmez, kimseyi de küçümsemezdik.
*Dürüsttük:* Bir zamanlar Londra Ticaret Odası nın en görünür yerinde şu mealde bir tavsiye levhası asılıydı: "Türklerle alışveriş et, yanılmazsın."
*İtibarlıydık:* Bir zamanlar Hollanda Ticaret Odası nın toplantılarında oylar eşit çıkınca Osmanlılarla alışverişi olan tüccarın oyu iki sayılır, onun dediği olurdu. **
*Temizdik:* Yere bile tükürmezdik. Hatta, Osmanlı askeri teşkilatını Avrupa ya tanıtmasıyla meşhur Comte de Marsığil, yere tükürmedikleri için atalarımızı şöyle eleştiriyor: "Türkler hiç bir zaman yere tükürmezler. Daima yutkunurlar. Bunun için de saçlarında sakallarında bir hararet olur ve zamanla saçları, kaşları, sakalları dökülür." üreticiydik:* Kurak günlerde ücretle adamlar tutup sokaktaki ulu ağaçları sulatır, göçmen kuşların yorgunluk atması için saçak altlarına kuş sarayları yapardık. Bunlara öyle çok örnek var ki, saymakla bitmez.
*Harama el sürmezdik:* Fransız muellif Motray, 1700 lerdeki halimizi şöyle anlatıyor: "Türk dükkânlarında hiç bir zaman tek meteliğim kaybolmamıştır. Ne zaman bir şey unutsam, hiç tanımadığım dükkâncılar arkamdan adam koşturmuşlar, hatta bir kaç kere Beyoğlu ndaki ikametgâhıma kadar gelmişlerdir."
*Medeni idik:* İngiliz sefiri Sor James Porter ise, 1740 ların Türkiye si için şunları söylüyor: "Gerek Istanbul da, gerekse imparatorluğun diğer şehirlerinde hüküm süren emniyet ve asayiş, hiç bir tereddüde imkân bırakmayacak şekilde isbat etmektedir ki, Türkler çok medeni insanlardır."
*Dosdoğruyduk:* Fransız generallerden Comte de Bonneval ise, şu hükmü veriyor: "Haksızlık, murabahacılık, inhisarcılık ve hırsızlık gibi suçlar, Türkler arasında meçhuldur. Öyle bir dürüstlük gösterirler ki, insan çok defa Türklerin doğruluklarına hayran kalır."
*Hırsızlık nedir bilmezdik:* Fransız muellif Dr. Brayer,1830 ların Istanbul unu getiriyor önümüze: "Evlerin kapısının şöyle böyle kapatıldığı ve dükkânların çoğunlukla umumî ahlâka itimaden açık bırakıldığı Istanbul da her sene azamı beş-altı hırsızlık vak ası görülür." Ubicini Dr. Brayer i şöyle doğruluyor: "Bu muazzam payitahtta dükkâncılar, namaz saatlerinde dükkânlarını açık bırakıp camiye gittikleri ve geceleri evlerin kapısı basıt bir mandalla kapatıldığı halde, senede dört hırsızlık vakası bile olmaz. Ahalisi sırf Hiristiyan olan Galata ile Beyoğlu nda ise hırsızlık ve cinayet vak aları olmadan gün geçmez."
*Naziktik:* Edmondo de Amicis isimli Italyan gezgini, yine 1880 lerin "biz" ini anlatıyor bize: "Istanbul Türk halkı Avrupa nın en nazik ve en kibar insanlarıdır. Sokakta kavga enderdir. Kahkaha sesi nadirattan işitilir. O kadar müsamahakârdırlar ki; ibadet saatlerinde bile camilerini gezebilir, bizim kiliselerde gördüğünüz kolaylığın çok fazlasını görürsünüz."
*Cihana örnektik:* Türkiye Seyahatnâmesi yle meşhur Du Loir un 1650 lerdeki hükmü şöyle: "Hiç şüphesiz ki, ahlâk bakımından Türk siyasetiyle medeni hayatı bütün cihana örnek olabilecek vaziyettedir." Şefkatimiz yalnızca insana yönelik değildi, hayvanları, hatta bitkileri bile kapsıyordu. Hayata karşı saygılıydık: Bu konuda dilerseniz Elisee Recus u dinleyelim, bize 1880 lerdeki halimizi anlatsın: "Türklerdeki iyilik duygusu hayvanları dahi kucaklamıştır. Bir çok köyde eşekler haftada iki gün izinli sayılır... Türklerle Rumların karışık olarak yaşadığı köylerde ise bir evin hangi tarafa ait olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Eğer evin bacasında leylekler yuva yapmışsa, bilin ki o ev bir Türk evidir." (Küçük Asya, c. 9)
*Hayırseverdik:* Comte de Marsigli yi tekrar dinleyelim: "Yazın Istanbul dan Sofya ya giderken dağlardan anayol üzerine inmiş köylülerin yolculara bedava ayran dağıttıklarına şahit oldum." Aynı muellif, ceddimizin hayırseverlikte fazla ileri gittikleri kanaatindedir. Şöyle diyor: "Fakat şunu da itiraf etmeliyim ki, bu dindarane hareketlerinde biraz fazla ileri gitmektedirler. İyiliklerini yalnız insan cinsine hasretmekle kalmayıp,hayvanlara ve hatta bitkilere bile tesmil ederler." Bu tespiti, İslâm ve Türk düşmanı avukat Guer misallendiriyor: "Türk şefkati hayvanlara bile samildir" dedikten sonra şu örneği zikrediyor: "Hayvanları beslemek için vakıflar ve ücretli adamları vardır. Bu adamlar sokak başlarında sahipsiz köpeklere ve kedilere et dağıtırlar. Sokaktaki ağaçların kuraklıktan kurumasını önlemek için bir fakire para verip sulatacak kadar kaçık müslümanlara bile rastlamak mümkündür..." "Kaçık" lığın kaynağını da veriyor adam: "Bir çokları da sırf azad etmek için kuşbazlardan kuş satın alırlar. Bunu yapan bir Türk e bir gün yaptığı işin neye yaradığını sordum. Küçümseyerek baktı ve şu cevabı verdi: "Allah ın rızasını tahsile yarar."
alıntıdır.
| |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Kas.2007 Pzr 20:48:23 |
| fiogf49gjkf0d
Eskiden âşıktık yaşama Sanki günler daha aydınlık Daha berraktı yağmurlar Müsaittik tozpembemsi düşler görmeye Bayılırdık sorumsuzca ve hovardasızca gülmeye Bayılırdık kendimizin efendisi olmaya
Rüzgârların kulağımıza fısıldadığı sözler bile Eskiden her şey daha anlamlıydı Daha manalıydı Sanki bize tüyo verir gibi
Eskiden âşıktık yaşama Gökkuşağının rengi bile daha canlıydı Daha açık ve daha net Eskiden siyah-beyaz kamera çekimleri bile Daha renkliydi En azından renkler soluk değildi
Anlam verirdik olaylara Her şeyi öğrenme isteğimiz vardı Sonuna kadar devam ederdik Hırslı ve inatçıydık
Mevsimler tam kıvamındaydı Ne çok soğuk, ne çok sıcak Tarihe bakmadan hangi ayda olduğumuzu bilirdik
Eskiden âşıktık yaşama Sırf bu yüzden çalışırdık ve hayal kurardık Asla sukut-u hayale uğramazdık
İnsanlar daha dürüsttü, yalan söylemezdi İçlerinde tanrı korkusu vardı Zehirli iğnelerini batırıp çekmezlerdi
Eskiden yaşama sevinci vardı hepimizde İlk günkü gibi heyecanlıydık ve arzuluyduk O günleri unutamıyorum İlk ve son aşkımı unutamayışım gibi |
|
Caner Yücel
Nerde o eski günlerrr nerde o eski aşklar,nerde o eski mutluluklar.Belki yarın belki yarındanda yakın, bugünkü günlerimizde dün gibi eskiden olucak heralde....
Tşkler paylaşım için ferah | | |
| | |
| |