ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Ara.2007 Cmt 10:57:09 shakespeare den |
| fiogf49gjkf0d
İyi ol fakat çok iyi olma. Birazcık huysuz ol fakat çok değil. İçinden geliyorsa dua et. Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et. Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol. Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan; bağır, çağır, kır, dök ve unut! Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala, en ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme. Yaşa, herşeyden önce !yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme. Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev! Hayatını o şekilde yaşa ki; her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan, hiç olmazsa bir şey yap ki; gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine "Ben elimden geleni yaptım" diyebilesin. Düşüncelerin neyse hayatında odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.
W. SHAKSPEARE | |
alesta83
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Ara.2007 Cmt 13:10:30 |
| fiogf49gjkf0d | |
wwarkheww
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Ara.2007 Cmt 13:35:06 |
| fiogf49gjkf0d KUSENİMMMM canımsın sen ellerine sağlık olsun
bi sözde benden
Yemin ederim ki seni gözlerimle sevmiyorum......
Çünkü onlar bin kusur bulur sende......
Ama gözlerimin sevmediğini yüreğim sevmekte.......
w.shakespeare | |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Ara.2007 Cmt 14:57:51 |
| fiogf49gjkf0d Çok şey var Olmakla olmamak arasında
Bence bütün ve her şey Bölmekle çıkarmak arasında
Çokluk ikiye bölerler her şeyi Toplamakla çarpmak arasında
Ben dörde bölerim her şeyi Gitmekle kalmak arasında
Bir yokluk, yok olmak Aldanmakla inanmak arasında
Bir varlık, var olmak Unutulmakla unutmak arasında
Ben yok oldum kimi zaman Yok olmamak içindim kimi zaman
Var oldum öyle anlar oldu ki Var olmamak içindim kimi zaman
Her şey senin yüzünden Deyip çıkmak vardı aradan
Ama ben bilirdim ki Benim yüzümdendi de çoğu zaman
w.shakespeare
| |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:40:05 |
| fiogf49gjkf0d ... Seni Saklayacağım...
Seni saklayacağım inan. Yazdıklarımda, çizdiklerimde, şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek. Ve kimseler görmeyecek seni, yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın. Parıldayan bir sevi sıcaklığı, uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor, gelen günler geçenlere. Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz, yaşayacağım gözlerimde; gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya... Bakacaksın, gözlerimi kapayacağım... Anlayacaksın.
W. SHAKSPEARE | |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:42:58 |
| fiogf49gjkf0d
Şimdi gidiyorsun!... Git!
Oysa senden tek bir damla istemiştim Sana kocaman bir deniz sunmak için... Şimdi gidiyorsun!... Git!
Ne zaman başladı bu hikaye Anımsamak zor... Gençtim Hazırda fırtınalarım vardı dört nala sevdalarım... Komazdı öyle üç-beş nöbetleri... Geceler içimi acıtmazdı böyle...
Bir insan bu kadar eksilebilir mi!
Hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı Bu şehrin biryerlerinde... Düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona... Gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin!... O adam bendim unuttun mu! Bak sevdiğin kadın gülmeyi bile unuttu! Seni unutamadı!
İşin kolayına kaçmadım... Uğruna ölmedim yani Uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep! Sen bunu da bilmedin!... Ben bir bakışına bin anlam yükledim!... Sen aşka kestirmeden gittin!... Bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma Şimdi gidiyorsun!... Git!
Bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden Bütün ışıklarımı söndürüyorsun!... Bu cehennem cinayetlerini işliyorsun Sonra bunlara intihar süsü veriyorsun!... Yazıklar olsun yazıklar olsun!!! Susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor!... Hani sen sevdiğini Yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin Düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin
Uzun lafın kısası yoktur Anlatacağım çok şey var... Hoyrat bir rüzgar gibi geldin... Aklımı hayatımı dağıttın!... Şimdi gidiyorsun!... Git
Daha ayrılığa bile çarpmadan Aşk bize döndü! Bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
Artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil Ama sana dokunmak da yasak bana!... Göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır Sen var ya sen! Allah kahretsin!!! Yani şimdi Gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı!
Yani şimdi başkaları mı sevecek seni Ben saçlarını okşadığım zaman Ellerin öksüz kalırdı... Şimdi gidiyorsun git!!!
W. SHAKSPEARE | |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:45:40 |
| fiogf49gjkf0d Shakespeare den Shakespeare e
Çok şey var Olmakla olmamak arasında
Bence bütün ve her şey Bölmekle çıkarmak arasında
Çokluk ikiye bölerler her şeyi Toplamakla çarpmak arasında
Ben dörde bölerim her şeyi Gitmekle kalmak arasında
Bir yokluk, yok olmak Aldanmakla inanmak arasında
Bir varlık, var olmak Unutulmakla unutmak arasında
Ben yok oldum kimi zaman Yok olmamak içindim kimi zaman
Var oldum öyle anlar oldu ki Var olmamak içindim kimi zaman
Her şey senin yüzünden Deyip çıkmak vardı aradan
Ama ben bilirdim ki Benim yüzümdendi de çoğu zaman
| |
xJULIETx
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:45:46 |
| fiogf49gjkf0d
ROMEO & JULIET
WILLIAM SHAKESPEARE
Çok uzun zamandan beri öneminden birşey kaybetmeyen Shakespeare in en iyi oyunlarından olan Romeo ve Juliet olay örgüsü bakımından her yerde yaşanan bilinen bir aşk hikayesini anlatır. Birbirlerine düşman iki ailenin, çocuklarının birbirlerine olan aşklarını ele alır. İlk bakıldığında basit ve çok fazla işlenmiş gibi gözüken bu konu Shakesreare tarafından ele alınmış olmasından kaynaklanan, gerek anlatımdaki zenginlik, gerek şiirsellik ve dilin mükemmel kullanım açısından bakıldığında kendini belli eden ve ön plana çıkan ve günümüzde bile hala özelliğini yitirmemiş bir oyun olarak dünyada yerini alıyor.
Romeo ve Juliet tipik bir rönesans oyunudur. Rönesans ın etkilerini Shakespeare in bir çok oyununda gördüğümüz gibi bu oyunda da görebiliriz. Her ne kadar bunlara dikkat ederek ve üstlerinde çalışarak oyuna yerleştirmemiş olsada bu etkileri görebiliriz.
Rönesans ın o döneme etki eden özelliklerinden biride ön plan ve gerideki derin hacim arasındaki dramatik uyumsuzluktur. Bu oyunda da Mercutio karakteri, olay örgüsü içinde uyumsuz bir öğedir. Bu sebeple sahneden oldukça çabuk ayrılır. O Verona da olup bitenlerin kurgusuna uymaz onu için bu kurgunun dışında kalır, "Tanrı belalarını versin her iki aileninde" der ve ölür. Bu uyumsuzluk Shakespare in olgunluk döneminde kesin ve anlamlı bir uyuma dönüşmüştür.
Shakespeare bu oyunda ışığı sahnelerin ayrıştırılmasında ustaca kullanmıştır. Romeo ve Juliet in birlikte olduğu sahnelerde meşalelerle aydınlatılmış ve loş bir ışıkla ayışı ve yıldızlı gece gibi mekanlar yaratılırken, Romeo ve Juliet in ayrı oldukları ve başka insanlarla oldukları sahnelerin fazla ışık altında oynanıp gün ışığının hakim olduğu mekanlar yaratılmak iştenmiştir.
Oyunda, Romeo gittiği bir baloda görmüş olduğu Juliet e aşık olur. Romeo da Juliet için gecenin içinde bir gün ışığıdır. Birbirleri için umut ışığı olan bu iki kişi birbirlerine aşık olurlar. Ve Romeo Juliet ten söz ederken şöyle der;
"Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi, Yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan: Biz dönünceye dek siz parıldayın diye. Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde; Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı, Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı."
Juliet te Romeo yu beklerken geceye şöyle der;
"Bana Romeo mu ver; sonra öldüğünde Al da küçük yıldızlara böl onu; Onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki, Bütün dünya gönül verip geceye, Tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe."
Romeo ve Juliet in birbirlerine çeşit çeşit ışık imgeleriyle seslenmelerinin sebebi ışık özlemleri ve oyun boyunca beraber oldukları sahnelerde ayrı ışıkta olmalarının sonucudur. Bu oyun yarı ışıkta kalmış ve gelecekleri olmayan genç aşıkların tragedyasıdır.
Romeo ve Juliet tragedyası, yüceltilmiş diline, romantik atmosferine karşın insan ilişkilerini gerçekçi bir anlayışla ortaya çıkaran büyük bir sahne şiiridir.
ROMEO&JULIET REPLİKLERİ
Romeo: Ey parlak melek, konuş yine! Sen, göz kamaştıran bir parlaklık veriyorsun geceye; Cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde, Tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine gördüğün gibi. Tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucağında, Onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla, Öylece bakıyorum sana. Juliet : Ah Romeo Romeo... Neden Romeo sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan; yemin et sevdiğine. Bende vazgeçeyim capulet olmaktan. Hem adın ne değeri var ki? Şu gülün adı değişse bile, kokmaz mı yine aynı güzellikte? Romeo nun da adı Romeo olmasaydı kusursuzluğundan hiç birşey kaybolmazdı. Romeo; nolur bırak at bu adı! Senin parçan olmayan bu ada karşılık al bütün varımı... Romeo:Alıyorum öyleyse sözünü dinleyerek. Sevgilimdeki vaftiz olayım yeniden. Romeo değilim bundan böyle ben! Juliet : Kimsin sen? Böyle geceye gizlenerek sırrımı öğrenmeye gelen de kim? Romeo: Bilmem nasıl söylemeli kim olduğumu bir ad kullanarak. Ey güzel ermiş; Nefret ediyorum adımdan ben de! Sana düşmandır diye.Ben yazmış olsaydım, şimdi yırtar atardım onu...
Ah sevgilim, karım benim.. soluğunun balını çeken ölüm gücü yetmemiş güzelliğini almaya.. sen yenilmemişsin... Güzellik sancağı.. hala kıpkızıl duruyor dudaklarında... yanaklarında Ve ölümün solgun bayrağı çekilmemiş oraya
- Arkadaşını öldüren Tibald ın ölüsü başındadır Romeo. ve bu yüzden Julyet ten uzak kalıp sürülmüştür şehirden.
Tibald! Yatıyor musun orada kanlı kefeninle? Genç yaşında hayat bağlarını koparan.. bu ellerle.. düşmanımın gençliğini biçmekten.. daha iyi bir dostluk….. nasıl gösterebilirim ki sana? Bağışla beni kuzenim(?)
- Ah Juliet.. Neden böyle güzelsin ha? Yoksa ele avuca sığmayan ölüm mü aşık oldu sana? İnanayım mı o iğrenç canavarın bu karanlıkta sevgilisi olasın diye seni sakladığına? İşte bundan korktuğum için.. sonsuza dek yanında kalacağım... Hiç ayrılmayacağım.. bu loş gecenin sarayından... Burada, işte burada yatacağım Sana hizmet eden böceklerin yanında a oh.. Tanrım! !
Ey gözler.. son kez bakın... kollar.. son kez kucaklayın... ve dudaklar, ey siz nefes kapıları.. yasal bir öpüşle mühürleyin doyumsuz ölümün yaptığı bu süresiz antlaşmayı......
Sevgilimin şerefine... zehri Julyet in –aslında ölmediği, ona kavuşmak için uykuda olduğundan habersiz mezarı başında içer
Ölüyorum, işte .. bir öpücükle.......
Rahibe:Karşı konulamayacak kadar büyük bir güç tasarladıklarımızı alt üst etti. Gel gidelim. Bak kocan öldü koynunda yatıyor, o da öyle... Haydi gel yavrucuğum seni yerleştireyim Manastıra kutsal rahibelerinin arasına... Juliet : Ben gelemem nolur sen git, ben gelemem git!!!Bu da ne ?Canım sevgilimin avucunda bir şişe! Demek ki,zehirden sevgilimin bu vakitsiz olumu. Cimri! Hepsini içmiş;bir damla bile bırakmadın demek kavuşabilmem için sana? Öyleyse dudaklarından öperim, belki bir parça zehir kalmıştır dudaklarında,
bir zamanlar hayat veren dudakların bu kez son versin hayatıma.
Sıcakmış dudakları hala...
Hayır;
gelenler var elimi çabuk tutmalıyım.
Ey Hızır gibi yetişen hançer: Senin kının burası. Orda paslan ve bende öleyim...
Romeo ve Juliet – William Shakespeare
SEVGİ YAĞMURUNDAN YÜREĞİNE BİR DAMLA DÜŞÜRMEYİ BİLENLERE
https://www.youtube.com/watch?v=8lwvGEhn1Tk
https://www.youtube.com/watch?v=Gz4TDrE67mI
| |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:47:00 |
| fiogf49gjkf0d Arkadaşım melek buda senin için | |
KANDEMIR29
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.Ara.2007 Pzr 06:49:16 |
| fiogf49gjkf0d Bir iNsan arıYordum Yanımda Geceyi Bana UnuTTuracaK !
Sessizlik cinayettir bazen!
Belki ellerine kan bulaşmaz; belki gözlerini yumar, kulaklarını tıkarsın; çığlıklar parçalanır duvarlarında... Kafanı çevirirsin yardim nidalarına ya da elvedalara... Hiçbir şey değişsin istemezsin; yolunu tutmuş, yükünü almışsındır; paylaşmayı bilmezsin.... Kimsenin yerine koyamazsın kendini; ne anlamaya, ne anlamlandırmaya çalışmazsın bir şeyleri... Sevgiden, aşktan, dostluktan dem vurup, ortak olmazsın sorunlarıma... Her adım atışında çekersin kendini geri; “konuş!” derim, susarsın... Ya düşüncelerin yoktur kendine ait, ya korkarsın düşündüklerini söylemekten... Gerçekten var mısın, ihtiyacım olduğunda ortalıkta görünmezken... Nasıl inanırım sana; haklıya “haklı”, haksıza “haksız” diyemezken... Sessizlikte boğulurken sesim; ancak fısıldayarak söyleyebiliyorum: “sessizlik cinayettir!”
Gidene “gitme” diyemeyenin, gelene “hoş geldin”’i ne kadar anlamlıdır bilemiyorum. Benim gibi konuşmayıp, benim gibi yazmayandan uzak durursam; nereye götürür beni bu tekdüzelik!
Arada bir “saçmala!” desin biri, ölçüp biçeyim, düşüneyim üstünde; onun kadar sert, onun kadar umursamaz olmayayım; içim rahat olsun “yanılıyorsun” derken ve gülümseyeyim. Dikkatli oldugumdan dikkat isterim doğru; kaçınırim kötü söz söylemekten; anlamadan itham etmek istemem; tahammül gösteremem yargısız infazlara; her duyguma bir cümle bağlayabilirim istersem; ama öfkelenmeden yazamam, yazamam yazmasına da sövemem de kimseye...
Sessizlik izin verir karşındakine, seni dilediğince yorumlaması için... Ve bazen, en fazla bağıranla, hiç sesi çıkmayanı ayıramam birbirinden... Ve merak ederim: “Ne saklıyorlar benden?”
Belki gözlem yapıyorlar, belki veri topluyorlar; herkes bağırırken susmak, erdem sayılır belki; ya sessiz çoğunluğun bir parçası olmak? Ben ağlarken gülüyorsan anlayış gösterebilirim; ben ağlarken ağlıyorsan “dostum” diyebilirim, ben kalırken gidiyorsan “korkak” sanabilirim; ben severken itiyorsan, vazgeçebilirim senden ve ben sorarken susuyorsan, katlim vaciptir demektir; ölebilirim! Sessizlik cinayet işler bazen; ne bir tanık, ne bir kanıt bırakmaz arkasında; bazen bizim gibi sessiz, bazen tırnaklarını toprağa geçirerek, hayatımızdan çıkıp gider insanlar; bazen anlamamanın, bazen anlaşılmamanın acısını duyarlar. Ve fark etseler de, etmeseler de, kimse güvende değildir artık; oysa, güvende olmak için tercih edilir susmak! Ve vicdanımızın tek düşü olur; deliksiz uyumak! | |
| |