ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:28:44 |
| fiogf49gjkf0d
en güzel öznem...
Bazen bir harf bir kelime
Bir kelime bin hece olur
Hecelerin,
Kelimelerin,
Ve hatta cümlelerin tükenir…
Ve susarsın…
AŞK KONUŞUR
Sadece bakarsın gözlerinle
Aslında konuşmadan konuşursun
Hislerin ve gözlerin seni anlatır...
Sen konuşmasan da gözlerini konuşturur duyguların
‘’Sen kurduğum en güzel cümlenin en güzel öznesi olursun’’
BENİM dünyamda
BANA AİT
Yürek tahtıma kurulursun
En güzel gecemin
En asi meleği
Ve hatta istersen;
Kırılganlıklarımın son nefesi,
Öfkelerin ve yaşanmamışlıkların Azrail’in olursun
Sen istersen her şey olursun
Her şeyim olursun.
İSTER YAŞAMA SEVİNCİM OL,
İSTER AZRAİL,
AMA son nefesimde,
Sen en güzel cümlenin en güzel öznesi
Yanımda ol...
Son cümlemin
Son öznesi,
Son sözü,
Son hecesi
Ve anılarımın sahibi
Ben sende kalarak
Sen olarak koymalıyım
Son virgülü
Ve hatta son noktam olmalısın dudaklarımda
Çünkü;
‘’Sen kurduğum en güzel cümlenin en güzel öznesi’’ | |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:30:46 |
| fiogf49gjkf0d BENİ VERME ELLERE !!
Beni verme ellere, al götür yüreğime, Sakla gösterme kimseye Beni verme ellere, al götür yüreğine, Sakla gönderme bir yere.
Sarıl bana kal biraz öyle, dur biraz öyle, sus biraz öyle,
Soluğun yerine, beni al içine, verme geriye, tut biraz öyle.
Ah ne yangınlar, delilikler içimde Böyle durmak, beklemek yerine. Bir sevda türküsü, sadece iki hece, Bir bilmece gecelerce, Bir bilmece saatlerce. …………………………….
Gittiğinden beri ağlıyorum Bittim her taraf sessiz,sessiz Sana hergün mektuplar yazıyorum Mektuplar sessiz Cevaplar sessiz ..
Nasıl yalnız bıraktın beni ? Söyle nerdesin?
Koşarak geleceğim geleceğim yanına Söyle nerdesin? Canım nerdesin?
Duy beni … Ne olur al yanına Sensiz ne yaparım Şu garip dünyada..
Yak beni Küllerimi savur toprağa Söyle ne yaparım Şu garip dünyada
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:31:53 |
| fiogf49gjkf0d
Sen sen diye yazdıklarım sen değilsin Yanlış anlama… Ağlamalarım sana değil Sen üstüne alınma… Ben seni yazmakla Seni yazıyor değilim Senmişsin gibi algılama… Sen demelerim lafın gelişi Sen sen olmaktan çıktın çoktan Ben’im bu aşk artık anla…
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:32:51 |
| fiogf49gjkf0d
Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep hep yeniden başlamak isterim. | |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:34:16 |
| fiogf49gjkf0d
Tedirginlik....
Durağan konuşmaların sıkıntısı... Isırılmış dudaklardan içime akan kanın damağıma yapışan pıhtısı Hani hiçbir cümleye yerleşemeyen kelime İsmi yani; Gidenin ismi satır başıdır aşk ayetlerime.... Ürpermek.... Tekrar dokunabilmek tutkusu.... Temassız sevişmeler Tenlerin son bir el sallaması gibi Duygusal orgazmın doruğu Hani ellerimi koymayı bilemediğim yer Yıldızlar tutmaya alıştığım o ipeksi gökyüzü Teni yani; Yoksunluğun teni geceleri uykularımı örter.... Yitirmek... Sonlara müptela aşkların koyu yası.. Tüm renklerin siyaha tutsaklığı Kesin intiharı gökkuşağının Hani gözlerimin rengini yitirdiğim o son bakış Pulunu terk eden mektup gibi Kimsenin sahiplenemeyeceği o büyük aldanış..... Tutsaklık... O şehvetli teslimiyet... Tenimi acıtan yokluğunun prangaları Ve bundan duyduğum tanımsız zevk Bir zafer çığlığı inlemelerim Ve gövdemin gönderine çektiğim O dimdik bakabilen gözlerim Kesin inkarıdır En çetin yenilgilerimin Sevmek.... Yeniden alışarak kan kaybına Ve ekleyerek kazandıklarını anılarına Savaşmak yani... silahsız..... çıplak... Müttefik ederek kelimeleri ve hayalleri Yaşamın dayatmasına rağmen Ağırlaşan nefese rağmen Bir pankart açar gibi yazmak aşkı Sol yanını bir el bombası gibi atmak aşk meydanlarına Ve tutuşmak bir hıdrellez ateşi gibi Dolanmak çarşafların o muhteşem yalnızlığına Vazgeçmemek... Yenilen bir orduyu sahiplenebilmek... Ve kendini her devirdiğinde Her ihtilalinde Kendini tekrar tahta çıkarabilmek o muhteşem yenilgilerin muhteşem kumandanı o soluk gecelerin parlayan tek yıldızı yüreğim yani; o içimdeki menzilsiz kurşun... ben umutlarımı boş kovanlara doldururum acemidir aldığım nişanlar ben her aşkta; kendimi vururum....... | |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:35:32 |
| fiogf49gjkf0d
Hadi git yâr! Daha fazla sen yüklenemiyor kalbim. Daha derin düşleri kaldıramıyor bedenim. Kalmadı lügatimde içimi yakmayan bir söz. Bendeki resmini sakladığım sandık; bir çift göz?
Yâr! ekseni değişti artık dünyamın. Ne geceleri uykuya teslim ediyorum düşüncelerimi. Ne de sabahları gündoğumlarıyla yeni bir yelken açabiliyorum kurtuluşuma. Her benle başlayıp senle devam etmek zorunda olan gün, dikenli bir dal oluyor bana.
Hadi gönlüm! Defalarca düş uçurumlardan, kan-revan ol. Ve boşalt içini. Damarlarından ansızın geçen ve "yar"ı anlamlı kılan ezinci katlet. Bitir bu sonsuz şiiri. Son bulsun ağıt tadındaki sevgi söylemleri. Yâr yüreğimdeki "is"ini başka bir yere sevk et hadi.
Ah yâr gün gün mısralar döktün içime. Yüreğimi sana dair söylenmiş mısralarımla yıkadın. Ben hep sana uzaktım. Yollarda kaybolsam sen önüme çıkan tuzaktın. Ben, her gece gözyaşlarımla yıkadığım masallarımı saçlarına yolladım. Saçlarından kulaklarına musalla taşı gibi bir soğuklukla inip, beni sana anlatır sandım. Yanıldım? Hicran yağmurlarından sıyrılıp ötelerde kendimi aradım, bulamadım?
Hayatımın gençlik satırlarında adı geçen yâr. Sırtımı her döndüğümde bir can yitirdim bu bahar? İdama giderken hislerim, güneşim yüzünü görmeyi bekledim hep. Kalemi kırık bir aşkı mühürledim yüreğime. ?unuttum? diye haykırırken bile unutmadığımı ispatlıyordum kendime.
Yoruldum yâr.. Bütün kapılarımı kapatmaya hazırlanıyorum gönlümün. Kimliğimi hediye edip bu şehre, her bir adımımda anıları sürükleyip ardımdan ve rotamı da ekleyip nabzıma gidiyorum? Mutlu günlerin gelmesini bekleyen çehremdeki çizgileri siliyorum. Ceplerimi dolduruyorum yedekteki acılarla. Her sabah yüzümü yıkadığım tavana asıyorum hayallerimi. Ansızın içime düştüğün günden beri ayakları burkuldu ömrümün. Ve ben her gün bir daha ölmek için uyanır oldum uykumdan. Paslandı gözlerim.
Sen kendin için kal yâr ben senin için giderim. Bu defa sürgünlere giden yüreğime bedenimi de eklerim. Bağdat olurum yıkılırım kurşunlara. Filistin olurum kalırım duvarlar arasında. Ama yine de İstanbul u saklarım alınyazımda.
Nerde olursam olayım unutma yâr; yarın yeni bir gün ve her yeni günde olduğu gibi senli ölüme hazırlanıyor gönlüm..
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:51:42 |
| fiogf49gjkf0d
Ateş ki ..
Özlemin şakağıma tetik kestiği vakit
Bulut olup yağdığım karlı dağlar başı
Hele bir de baktıysan gözlerime
Hiç sorma
Ulu bir orman gibi yanar
kanlı çay gibi çağlar
Donardım
Şu fani dünyada yalandım
Eskimiş ahşabıma yama tutmayan senli sevda
Kirpiklerimde üşüyen damla
Bağrımı dağlayan mağma
Hiç sorma
Yanardım
Ateş ki..
Önce kuyu,kuyu benlerimi sildi
Tan kızılını gözlerime serdi
Ve aklımı derin mavi dalgalara
Fikrimi sana verdi
Öylesine mahşer yeriydin ki çığlık,çığlık
Beni ateşinle
Güneşinle derdin
Bambu ağaçlarından bir melodi ki
Başımı vurduğum senli sevda
Sonu kestirilemeyen yürek sancısı
Ah sorma
Ve hasretim sana türküsü
İçim fragmanından
Henüz bulutuna bürünmemiş düş
Yağmasını unutmuş bulut halim
Can alıp veriyordu sabaha
Vuruldum sana anla
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:57:12 |
| fiogf49gjkf0d AŞK UĞRUNA
Geceleri balkonda ışığın etrafını alan pervane böceklerini fark etmiş miydik hiç? Ya onların aşk uğruna yaşadıklarını bilir miyiz? Yani pervanenin mum ışığıyla yaşadığı aşkın hikayesini… Aşk bir farkına varış, bir idrak seviyesidir… ‘Aşk odu önce ma’şuka, andan âşıka düşer.’ derler, malum. Yani aşk ateşi önce sevilene ondan sonra sevene düşer. Önce sevilende bir ateş yanmalı ki pervane onun etrafında dönsün, pervane o ateşi görsün, sonra aşkının farkına varsın… Pervane aşkını ispat edebilmek için gördüğü anda ışığı, etrafında dönmeye başlar. Bir cezbedir bu. Bu cezbenin gittikçe daralan bir çemberi vardır. Işığın etrafında döner, döndükçe biraz daha yakından dönmek ister. Işığı gördüğü anda aşkı ilmel yakin olarak tanıyan pervane, onu aynel yakin bilmek istediği için gittikçe mumun etrafındaki çemberi daraltıyor. Çember daraldıkça pervanenin aşkı artıyor, şevki artıyor, coşkusu artıyor. Coşkusu arttıkça da cesareti artıyor. Aşk cesaret işidir, neticede. Ve pervane cesaretle kanadını şöyle bir değdirir ateşe. İlk lezzettir işte o acı. Acı verir, yakar içini. Ama ona verdiği acı o kadar hoşuna gider ki, daha fazla dönmeye başlar. Acı ve lezzet… Birbirine zıt bu iki duygunun bir arada olması nasıl mümkün… İşte bu noktada, azabın ve acının lezzet olmasındaki sırrı yakalamak gerek. Azap kelimesi azp kelimesinden türüyor. Azp lezzet demek. Azabın ne olduğunu buna göre ölçün ve düşünün. İşte kanadının ucunu bir defa yaktığı zaman pervane ilk azabı duyar; fakat öyle bir lezzettir ki o azap… Bu azap ve ondan alınan lezzet, insanı yavaş yavaş nefsinden sıyırıp vuslatı mümkün kılar. Bu sefer daha büyük bir cesaretle kendini ateşe atarcasına gider ışığı kucaklar.
Ve burada ateş pervaneyi yakar kavurur. Bir buğday tanesi gibi toparlayıp yere düşürür. Artık pervane ‘hakkal yakin’ biliyordur vuslatı. Bu fenadır. Bu canını verdiği noktadır. Mumun bundan haberi bile yoktur belki. Olmasına da gerek yoktur. Bu pervanenin aşkıdır çünkü. Aşkı uğruna can veren pervanenin aşkı. Ama öbür taraftan mum da yanar. Onun aşkı da, acısı da kendincedir. Önce can ipliğine bir ateş düşer ve yanmaya başlar mum… Sonra içindeki o yangını söndürmek için gözyaşı döker. Ateşi su söndürür çünkü. Ama mumun gözyaşları onun ateşine daha da bir güç verir, elemi arttıkça artar. Ve erir can ipi, sevgilinin yolunda yok olana dek…
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 07:59:25 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d ...Ve Sen Yeniden
"Ruhumun ve hayatımın sıkıştığı,can çekiştiği şu dört duvar arasında hayatımı yazıyorum sana .." Çocukluğumun mutluluğu olan ağlamalarımı hatırlamam,senden giderken süzülen yaşların yanında.. Kaldırımlardaki gölgemi yakalamak için düşüşlerimi,dizlerimin kanamasını,hıçkırıklarımı hatırlamam;sen düşümden düştüğünün kadar..
İlk aşkımı,ilk kavgamı,on yedi yaşımı hatırlamam..Senin "İLK im" olduğun kadar.. En deli,en hırçın yıllarım olan,hayata merhaba dediğim o yaşımın ,yirmilik sancılarımın bedenimi inlettiği acıları hatırlamam; seni kaybettiğim de verdiği acı kadar.. Ve şimdi.. Belki yeniden sevebilme,ömrümü ömrüne adama ihtimalim olan hayatımın bu anında.. Yani şimdi,hemen.. Rüzgarda savrulan saçlarımın esintisi yüzüne değince.. Islanan saçlarımı dağıtışını bir daha sana hatırlatınca.. Yağmurun sildiği ayak izlerim,yeniden senin ardından iz bıraktığında.. Gözlerimin baktığı yerde seni bulmasına.. İsmimin senin dudaklarından yavaşca bir daha süzülmesine.. Ne dersin?
Derdin , bilirim.. Evet derdin,yanımda olabilseydin.. Islak saçlarımı yeniden dağıtırdın.. Bilirim.. Yeniden soluk alışında;ismim dökülürdü dilinden hece hece..
Ve sen yeniden; HAYATIM olurdun..
Seni; Öfkelerimin,serzenişlerimin dilime dolandığı yerde asılı bırakıyorum.. Kollarım açık,tebessümüm yüzüne yansır bir halde.. Kımıldama sakın..Tam burada Kal.. Olduğun yerde.. Ve HOŞCA... Kal...
| |
lllKURTlll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2008 Pzr 08:04:09 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d VAZGECTİM..
Gitmek zorundayım sessiz sedasız; ben demedim bunu sen seçtin Yoruldum, yaşanan aşk sensiz anlamsız, bensizliğin hasretini daha çok çektin...
İki kişilik bir huzur istedim ! İki kişilik dua ettim ! Ha sen ha ben fark etmezdi... | |
| |