fiogf49gjkf0d Spor Nedir?
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nden Alıntı :
| Spor evrensel kültürün bir parçası, dünyada dili, ırkı, dini farklı insanları birleştiren önemli bir vasıtadır. Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir, diyebileceğimiz gibi çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan hareketler topluluğu olarak da tanımlayabiliriz.
Britannica ansiklopedisi spor u " Belirli ölçüde güç ve beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinlikler." olarak tanımlamaktadır.
Sportif ögelerin tümünde dinlenmek, eğlenmek olduğu kadar aynı zamanda sosyal bir kaynaşma da vardır. Toplumla kaynaşma ve özdeşleşme konusunda spora önemli görevler düşer........
|
|
|
Spor evrenseldir, kardeşliktir, barıştır… Eğlenmek en önemli unsurdur.
Milli Takımı desteklemek ile kulüp takımlarını desteklemek aynı şey midir?
Milli Takım, adı üstünde bizim milli değerlerimizi ifade eder. Türk sporcular forma giyer ve kazanmak için ellerinden geleni yaparlar. Bunu yaparken taşıdıkları gururun yanında eğlenirler de. Bütün Türkiye’yi temsil ederler. Kazandığında dünyalar bizim olur, kaybettiğinde ise kahroluruz. Ama unutmamız gereken bir şey var ki; spor organizasyonları değişik ülkelerin vatandaşlarının birbirleriyle kaynaşması için, siyasi ideolojilerinin dışında gerçekleştirilmektedir. Bu tıpkı 2002 Dünya Kupasında Türk Milli Futbol Takımı’nı Japonların ve Güney Korelilerin desteklemesi gibi bir şey. Spor deyince ilk akla gelecek şey barış olmalıdır.
Yabancı bir ülkenin kulüp takımıyla oynanan bir maçta rakip takımı destekleyen kişilere, “Sen Türk değil misin?” ile başlayan ve daha kötü hakaretlere varan cümleler kurmak ne kadar doğrudur?
Kulüp takımları ile milli takımlar çok farklı değerlerdir. İkisi asla birbirine karıştırılmamalıdır. Kulüp takımlarında yabancı futbolcular da forma giyer. Parasını verip dünyanın en iyi oyuncusunu kadronuza katıp oynatabilirsiniz, ama milli takımlarda transfer yapamazsınız. Bunun gibi daha birçok örnek sıralanabilir. Asıl önemli olan konu, futbolun da bir spor olduğudur. Sporu bir savaş arenasına dönüştürmek yersiz. Yendiğinde rakip taraftar ile şakalaşacaksın, yenildiğinde ise o seninle şakalaşacak. Tabiî ki ileri gitmemek şartıyla. Bu bir spor ise, bu bir kardeşlik ise neden kendimizi bu kadar kasıyoruz?
Son günlerin en çok tartışılan konusu: Fenerbahçe – Chelsea
Bazı arkadaşlarımız Chelsea’yı destekledi diye vatan haini ilan ediliyor. Ve hakaretlere maruz kalıyor. İçine düştüğümüz içler acısı duruma bakar mısınız? Sporu ne hale getirmişiz millet olarak? Sporun dostluk, barış, kardeşlik olduğunu ne çabuk da unutmuşuz… Hani spor evrenseldi?
İşin garip tarafı da, Beşiktaş’ın ve Galatasaray’ın Avrupa maçlarında rakip takım gol atınca sevinip şakalaşan kişilerin kendi takımları yenildiğinde onlarla şakalaşılması sonucunda bu tür altından kalkamayacakları sözleri sarf etmesi. İnsan psikolojisi mi desem buna, ne desem ki…
Türk futbol tarihinde A Milli Futbol Takımı’nı temsil etmiş tek bir kulüp var, o da Beşiktaş. 16 Mayıs 1952’de İstanbul’da Yunanistan ile bir maç oynamıştır. Türkiye Futbol Federasyonu da Beşiktaş’ın amblemine Türk bayrağı koyarak onurlandırmıştır.
Sporun ne olduğunu unuttuk biz millet olarak. Her zaman kazanmaya odaklanmışız. Kazananları ilah, kaybedenleri vatan haini ilan edecek kadar seviyesizleştik.
Taraftarı olmadığım bir Türk takımı avrupada kupa kazanırsa sevinirim tabiî ki de. Neden sevinmeyeyim? Ama yenildi diye de üzülüp, karalar bağlayacak değilim. Futbol bana göre bir spor. Ve bana göre evrensel. Ya size göre?
Hokkabaz’ın Seyir Defterinden... | 
Ama yine de yazacağım bir şeyler.