ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
24 Mayıs 2024, Cuma 01:06   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   BU BAŞLIĞI OKUMALISINIZ
 <<12345 6>>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 19:15:09sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

ATATÜRK ÜN TÜRK ORDUSUNA

VERDİĞİ ÖNEM VE DEĞER

 

 

"Ordumuz, Türk birliğinin,

Türk kudret ve kabiliyetinin,

Türk vatanseverliğinin

çelikleşmiş bir ifadesidir."

-Mustafa Kemal Atatürk-

 

Vatanına, özgürlüğüne ve şerefine düşkün olan Türk Milleti nin milli varlığı ve istiklal uğruna gösteremeyeceği kudret ve fedakarlık yoktur. Bu güven ile "Ya istiklal, ya ölüm" diyerek milli mücadeleyi başlatan Atatürk, milli ve bağımsız bir devlet oluşturarak, milletini çağdaş medeniyetler düzeyine taşımada, Türk ordusunu bir teminat olarak göstermiştir. Bu düşüncesini ifade ettiği  sözleri şöyledir:

"Ordu, Türk ordusu, işte bütün milletin göğsünü itimat (güven), gurur duygularıyla kabartan şanlı adı. Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek (gerçekleştirmek) için sarfetmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilenmesi imkansız teminatıdır." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 131)

Vatan evlatlarının vatanın bölünmez bütünlüğü için bir araya geldiği, mazisi şanlı, geleceği parlak  Türk ordusunu Atatürk şu sözleriyle tanımlamaktadır:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi nin ordusu, istilalar yapmak veya saltanatlar kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aleti olmaktan münezzehtir (şunun bunun elinde tutku aracı olmayacak kadar temizdir). İnsanca ve müstakil (bağımsız) yaşamaktan başka gayesi (amacı) olmayan milletin aynı ideale bağlı ve yalnız onun emrine tabi (onun emrinde) ve sadık öz evlatlarından mürekkep (oluşan) muhterem ve kuvvetli bir heyettir (saygın ve güçlü bir kuruluştur)." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 136)

Atatürk ün  büyük bir güven ve saygı duyduğu, milli egemenliği tek amaç edinmiş Türk ordusu, kanının son damlasına kadar vatan toprakları uğrunda mücadele etme azmi göstermiştir. Güvene  ve övgüye  layık olan Kahraman Türk ordusu büyük bir zaferle; düşmandan arındırıp, kanlarıyla suladığı Türk toprağını, yüce Türk Milleti ne armağan etmiştir. Başkomutan Atatürk kahraman Türk ordusunun büyük zaferini şu sözleriyle Türk halkına müjdelemiştir:

"Büyük Türk Milleti, ordularımızın kabiliyet ve kudreti, düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza güven verecek bir mükemmelliyetteydi. Millet orduları ondört gün içinde büyük bir düşman ordusunu yok etti. Dört yüz kilometre aralıksız bir takip yaptı. Anadolu daki işgal edilmiş bütün topraklarımızı geri aldı." (Atatürk Bir Çağ ın Açılışı - Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, s.384)

Türk ordusunun, düşman süngüsüne gözünü kırpmadan, vatan uğruna göğüs gererek kahramanca savaşmasından duyduğu  büyük gururu Atatürk sözlerinde şöyle  ifade etmiştir:

"Tarihte bütün bir vatanı, çok üstün düşman kuvvetleri karşısında son toprak parçasına kadar karış karış kahramanca ve namuskarane müdafaa etmiş ve yine varlığını koruyabilmiş ordular görülmüştür. Türk ordusu, o cevherde böyle bir ordudur. Yeter ki ona kumanda edenler, kumanda edebilmek evsafına haiz bulunsun." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 135)

"Kahraman Türk ordularının kazandıkları büyük zaferlerden, şahsıma düşmüş olan vazifeleri yapabilmişsem çok bahtiyarım. Yalnız bu noktada bir gerçeği açıklamak için söylemeliyim ki: Benim ordularımı ve sevk ve tevcih ettiğim (gönderdiğim ve yöneltiğim) hedefler, esasen ordularımın her erinin, bütün subaylarının ve kumandanlarının görüşlerinin, vicdanlarının, azimlerinin, mefkurelerinin (ülkülerinin) yönelmiş olduğu hedefler idi." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 137)

Başkomutanlığını yaptığı Kurtuluş Savaşı zaferinin tek sahibi olarak Türk ordusunu gösteren Atatürk, Türk erinden duyduğu memnuniyet ve güveni şu sözleriyle dile getirmiştir:

Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük komutan kaçmıştır." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 137)

"Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur (yılgınlık) bile gösteremiyor; sarsılmak yok!  Okumak  bilenler ellerinde Kuran ı Kerim, Cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler, kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 136)

Atatürk, Türk askerinin, vatan sevgisini ve imanını anlatarak, eşsiz özelliklerin tarifini bu sözlerinde yapmıştır. Türk askerlerinin birlik olup oluşturduğu, üstün gücü ise şöyle tarif etmiştir:

"Benim için ordumuzun kıymetini ifadede ölçü şudur: Türk ordusunu bir kıtası muadilini behemahal mağlup eder. İki mislini durdurur ve tespit eder (ve yerine çiviler)." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 134)

Türk ordusunun, Kurtuluş Savaşı ndaki  çetin ve ani saldırıları karşısında şaşkına dönen Türk düşmanlarının, kahraman ordumuz ve onun büyük kumandanı  Mustafa Kemal e duydukları hayranlığın ifadesi olan, yorumları ise şöyledir:

Gelibolu yarım adasının İngiliz başkomutanı Hamilton:

"Çok mükemmel komuta edilen ve cesaretli dövüşen Türk ordusuna karşı savaşıyoruz."

General Aspinal:

"Tarihte bir tümen komutanının üç ayrı cepheye, duruma nüfuz ederek, yalnız bir harbin gidişine değil, bir cephenin akibetine, hatta milletin kaderine tesir edecek, vaziyet yaratmanın bir eşine çok nadir rastlanır." (Atatürk, Bir Çağ ın Açılışı, Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak, s. 383)

Vatanın her yerinde destanlar yazan, şanını tüm uluslara duyuran büyük Türk ordusuna Atatürk şu sözlerle hitap etmiştir.

"Türk ordusu!  Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam askere rastgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. Kanaatinle, imanınla, itaatinle hiçbir korkunun yıldırmadığı demir gibi temiz kalbinle düşmanı sonunda alt eden büyük gayretin için gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi kendime aziz bir borç bilirim." (Atatürk ten Seçme Sözler,  Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 138)

Memleketin büyük bir sıkıntı içinde olduğu dönemde bile büyük bir zafer kazanan Türk ordusundan Atatürk ün Türk Milleti adına bir de beklentisi vardır. Bu beklenti, zor zamanlarda gösterilen çabanın Cumhuriyet in hakim olduğu dönemde de  sürdürülmesidir. Vatanın bölünmez bütünlüğünün korunmasına, halkın her türlü kargaşa ve anarşiden uzak, refah içinde yaşamasına yönelik gösterilecek bu çabayı Atatürk şöyle ifade etmektedir:

"Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!

Memleketi, en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman çizmelerinden nasıl korumuş ve kurtarmışsan, Cumhuriyet in bugünkü verimli devrinde de askerlik tekniğinin bütün çağdaş silah ve araçlarıyla donanmış olarak görevini aynı başarılılıkla yapacağına hiç kuşkum yoktur." (Atatürk ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 138)

Hiç şüphesiz şanlı ordumuz, Ata nın bu isteğini, halkına verdiği güven ve gururla yerine getirerek, dünyada Türk Silahlı Kuvvetleri olarak şanlı tarihiyle yerini almaktadır. Büyük bir görev aşkıyla bu görevi yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri, Atatürk ün çizdiği yolda emin adımlarla taviz vermeden şerefle yürümekte, Türk halkının özgürlüğüne karşı oluşan, gizli ve açık her türlü tehditle mücadele etmektedir. 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 19:15:42sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Atatürk ün medeni kişiliğini ebediyen yaşatan kurum:

Türk Silahlı Kuvvetleri

Türk Silahlı Kuvvetleri Ulu Önder Atatürk ün izinde emin adımlarla ilerlerken onun kendisine miras bıraktığı üstün seciyeyi, kişilik ve ahlak özelliklerini de büyük bir gurur ve liyakatla üzerinde taşımaktadır. Bu değerli emaneti gelecek nesillere aktarmayı şerefli bir görev kabul etmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, iç ve dış düşmanlara karşı, ülkemizin varlığının ve bekasının en büyük teminatıdır. Bu şerefli kurum, milli varlığımızı korumak için yüzbinlerce şehit vermiş, tarihi şanlı zaferlerle dolu bir ordunun mirasçısıdır. Yüksek karakterini ve üstün seciyesini Türk ün ayak bastığı her karış toprakta tarih boyunca ispatlamıştır.

Ülkemiz üzerinde sinsi emeller besleyenlerin faaliyetlerini bugüne kadar hep boşa çıkarmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri, dün olduğu gibi bugün de pusuda bekleyen düşmanlarını fiili bir saldırıya girişmekten caydırmakta, kahramanlığı, vatanseverliği ve askeri dehasıyla tüm dünyanın hayranlığını kazanmaya devam etmektedir. Şanlı Türk ordusu bugüne kadar, hiçbir karşılık beklemeksizin memleketimizin ve milletimizin hayrını, güvenliğini ve bütünlüğünü gözetmiş; tüm kurumlarıyla Cumhuriyetimiz in, laikliğin, hukukun ve demokrasinin savunucusu olmuştur. Her türlü siyasi tartışma ve çekişmenin üstünde yer alan mukaddes bir kurum olan Türk ordusu, Türk Milleti nin sahip olduğu toprakları işgalcilerin elinden kurtarmış ve Cumhuriyet tarihi boyunca da bu toprakları her türlü iç ve dış düşmana karşı kahramanca müdafaa etmiştir. Büyük Önder Atatürk’ün, "Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarfetmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkansız teminatıdır" ifadesiyle de dikkat çektiği gibi, Ordumuz varlığımızın en önemli güvencesidir.

Şanlı Türk ordusu, çökmüş bir imparatorluğun içindeki milli toprakları korumak için yüzbinlerce şehit vermiş bir ordunun mirasçısıdır. Önce Balkan Savaşları nda büyük bir Slav ittifakıyla; sonra I. Dünya Savaşı yıllarında, Çanakkale de, Kut-ül Amare de, Süveyş te, Kafkasya da dünyanın en güçlü ordularıyla; ardından Kurtuluş Savaşı nda İngiliz desteği ile Anadolu yu işgal eden Yunan ordusuyla savaşmış ve böylece tüm bu toprakları o asil kanıyla sulamış bir ordunun mirasçısıdır. Ardından, sahip olduğu üstün yetenekler, disiplin ve kararlılığı ile Avrupa nın yayılmacı güçlerini frenleyen, II. Dünya Savaşı yıllarında tüm Avrupa yı işgal eden Hitler i dahi caydıran, Sovyet tehdidine karşı dimdik ayakta duran, Kore de kahramanlık destanları yazarak tüm dünyanın gıptasına mazhar olan, Kıbrıs ta gözüpekliğini ve kararlılığını tüm dünyaya göstermiş bir ordudur. Ve 1980 lerin başından bu yana, ülkenin birliğine ve bütünlüğüne kasteden teröre karşı en zor ve çetin mücadeleleri veren, bir gerilla savaşında verilebilecek en az kayıplarla basiretli ve etkili bir mücadele yürüten güç de yine Türk Silahlı Kuvvetleri dir. Terör örgütünün, dış ülkelerden aldığı onca desteğe rağmen amacına ulaşamamış olmasının, bunun aksine bir çözülme ve dağılma süreci yaşamasının en büyük nedeni, kuşkusuz yaklaşık 15 yıldır azimle sürdürülen bu mücadeledir.

Türk ordusu şanlı bir geçmişe dayanmaktadır ve bugün de hala aynı vasıfla Türkiye Cumhuriyeti nin en büyük güvencesi olmaya devam etmektedir. Bu ise, kuşkusuz vatanını ve devletini seven her Türk ün göğsünü kabartmaktadır. Milletimizin ordumuza olan inancı ve güveni tamdır. Yapılan tüm kamuoyu anketlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri nin, milletimiz tarafından "ülkenin en güvenilir kurumu" olarak gösterilmesi de bunun bir ifadesidir.

Türk ordusunun binlerce yıllık şanlı tarihinin son yüzyılı içine alan şerefli mazisinde Atatürk ün Türk askerine emanet ettiği manevi mirasın rolü elbette ki tartışılmaz. Şimdi Silahlı Kuvvetler mensuplarımızın Atatürk ün yolunu izleyerek ve onu örnek alarak eriştikleri üstün vasıflarına değinelim.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 19:16:07sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Subaylarımız titiz bir eğitimle yetiştirilmektedirler

Subaylarımız, Yüce Türk Milleti nin içinden çıkmış, özel sınavlarla seçilmiş, ruhi ve bedeni mükemmelliğe ulaşmış, üstün ve son derece titiz bir eğitimle yetiştirilmiş kıymetli vatan evlatlarıdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bugün dünya çapında nitelikli, yüksek kültür sahibi, üstün vasıflı bireyler yetiştirmektedir. Nitekim Türkiye deki askeri eğitim kalitesi, yapılan bütün dünya sıralamalarında, hem teknik bilgi hem de askeri şahsiyet açısından ilk sıralarda yer almaktadır. Subaylarımız felsefe, sosyoloji, tarih, askeri strateji, hukuk, ekonomi, uluslararası ilişkiler, bilgisayar gibi tüm temel konuları ayrı ayrı dersler halinde detaylarıyla okumakta ve son sınıflarda mühendislik fakültelerinde okutulan dersleri de alarak Harp Akademileri nden birer sistem mühendisi olarak mezun olmaktadırlar.

Özellikle kurmay subaylarımız, hem Türkiye meselelerini çok iyi bilen, hem dünya dengelerini tanıyan, hem askeri, siyasi, ekonomik ilişkileri analiz edebilen yüksek nitelikli kişilerdir. Şahsi ihtiyaçlarına veya zamanın şartlarına göre değil, sadece vatansever duygularla milletimizin huzuru, devletimizin bekası için çalıştıklarından dolayı, kendilerini geliştirmede sınır tanımamaktadırlar.

Aldıkları uzun ve titiz eğitim neticesinde, bir profesör düzeyinde bilgi ve birikime ulaşmakta, hem iyi bir kumandan, hem iyi bir devlet adamı, hem iyi bir yönetici olarak yetişmektedirler. Cumhuriyetimiz in kurucusu Büyük Önder Atatürk bu aydın, demokrat, ilerici yapının en ideal örneğini teşkil etmektedir. Nitekim Cumhuriyet tarihimizde bugüne kadar görev yapmış olan 9 cumhurbaşkanımızdan altısı da hep bu ocaktan yetişmiştir.

Ordumuzun başarılarında, subaylarımızın böylesine titiz ve nitelikli eğitim almalarının etkisi yüksektir.

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 19:17:02sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

YABANCI GÖZÜYLE ATATÜRK ÜN

ÜSTÜN KİŞİLİĞİ

 

 

- Kemal Atatürk veya bizim O nun o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa, gençlik günlerimde benim kahramanımdı.

Büyük devrimlerini okuduğum zaman pek çok duygulandım. Türkiye yi modernleştirme yolunda Kemal Atatürk ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. O nun dinamizmi, yılmak ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyordu.

O, Doğuda modern çağın yapıcılarından biridir. O nun en büyük hayranları arasında bulunmakta devam ediyorum.

Hindistan Başbakanı Jawaharial Nehru

 

- Kemal Atatürk, şüphesiz, yirminci yüzyılda İkinci Dünya Savaşı ndan önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir ulusa nasip olmayan cesur ve büyük bir devrimci olmuştur.

O, ulusunun özgürlüğünü ve yurdun bütünlüğünü tehdit eden düşmanı yok etmesini ve dünkü düşmandan, öç alma ve hınç duygularına kapılmadan bir dost ve müttefik yapmasını bilen güçlü bir savaşçı, tek başına bütün dünyaya karşı direnmekten korkmayan sadık ve gerçek bir yurtseverdir.

İsrail Başkanı David Ben Gurion

 

- Çağımızda; uzak görüşlü, cesur, siyasi, sosyal ve ekonomik reformlarla Türkiye yi bugünkü modern cumhuriyet durumuna getiren Kemal Atatürk tür. Aynı zamanda bugün Türkiye nin Avrupa Ortak Pazarına girebilecek güce erişmesini sağlayan modern ekonominin temelini hazırlayan da yine O dur.

Hollanda Dışişleri Bakanı Joseph Luns

 

 - Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, O büyük dahi çağımızda Türk Ulusu na nasip oldu. Mustafa Kemal in dehasına karşı elden ne gelirdi?

(İngiltere Başbakanı bu konuşmasından sonra istifa etmiştir.)

İngiltere Başbakanı Lloyd George

 

- Mustafa Kemal hakkındaki bilgiyi O nu çok iyi tanıyan birisinden edindim. SSCB nin Amerikaca tanınması konusunda Sovyet Rusya Dışişleri  Bakanı Litvinof ile görüşürken, kendisine, onun fikrince bütün Avrupa nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta Avrupa nın en büyük devlet adamının bugün Avrupa da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara da yaşadığını, Bunun Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

ABD Başbakanı Franklin D. Roosevelt

 

- Batıda ihtilal ve devrimlerin yavaş yavaş elde ettiklerini Atatürk ün ülkesi birdenbire kazandı ve Türk hayatında o kadar derin izler bıraktı ki, Batıdakilerde bu, ancak yüz yılda erişebilecek bir başarı idi.

Macar Prof. Dr. Fekete Lajos 1940

 

- Hiçbir Türk, yurttaşlarının içinde bulundukları korkunç durumu Kemal Atatürk kadar doğru bir şekilde göremedi. Türklerin düşünüş tarzının ne şekilde değişebileceğini anlayan sadece o, olmuştur. (1937)

ABD, General Charles Sherrill

 

-  Yeni Türkiye, Atatürk le yalnız İslam anlayış ve görüşlerini değil, aynı zamanda Avrupa nın düşünme tarzını da açmıştır. Türkiye bir dürüstlük, samimiyet ve realite politikası gütmekte ve bu sebeple tepkilere, başarısızlıklara uğramamaktadır. Bu politikanın kendisinden öncekilere benzer tarafı olmadığı gibi taklidi de yoktur.

Alman Tarihçi Prof. Dr. Herbert Meizing

 

- Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli Başkanın yönetimi herkesin sevgisini ve saygısını çeken büyük Türk ulusunun milli bağımsızlığını devamla bir başarıyla kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır. (1935)

SSCB Başbakanı Kalinin

 

- Türk devriminin bütün Doğu dünyasının ilerleme ve gelişmesindeki rolü, Batı dünyasını kültür ve uygarlık yoluna yönelten Fransa Devrimi kadar önemli ve etkilidir. Devriminizin kıvılcımlarından çıkacak ateş, bütün Doğu uluslarını aydınlatacak, kamaştıracak ve gerçek nuru yaratacaktır. (1936)

Çin, General Ho-Yao-Su

 

- O, uğraşlarıyla, yalnız Türkiye ye değil, bütün Doğu dünyasına kurtuluş yolunu göstermiştir. O tarih büyüğünün, O Türk kahramanın, O Doğunun kurtuluş ve uygarlık önderinin eserini her zaman sevgi ve saygıyla anacağız. (1939)

Hindistan Meclis Başkanı Sir Abdurrahim

 

- Kemalizm, hızlı gelişme yolunu keşfetti ve ispat etti ki, yalnız bir kuşakta disiplinli bir eğitim ile halkçı büyük bir uygarlık geliştirilebilir. Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Kemalizm, yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı. (1937)

Fransız Yazar Gerard Tongas

 

-Atatürk tarafından yaratılan bugünkü modern Türkiye yi tanıyanlar, Birinci Dünya Savaşı ndan önceki Türk Anavatanının durumunu tasavvur bile edemezler.

Almanya Büyük Elçisi F. Von Papen

 

- Öyle bir an düşünün ki, Batı dünyamızda rönesans, reform, XII. yüzyıl sonunda bilimsel kültürel ihtilali, Fransız ihtilali ve endüstriyel ihtilallerin hepsi bir insan hayatının içine yığılmış olsun ve bunlar kanunla zorunlu kılınsın.

İşte Atatürk, 1920-1930 arasında, bu kadar kısa bir süre  içinde ve hiçbir ülkede uygulanamamış en ihtilalci bir programı gerçekleştirdi. (1963)

İngiliz Tarihçi  Prof. Arnold J. Toynbee

 

- Osmanlıların "Hasta Adamı" iyileşmemiş, ilerlemiş ve güçlenmiştir. Atatürk bunu yapmakla gerçekten bir mucize göstermiştir. (1938)

Polonya - Gazete Plska

 

- Hiçbir ülke, yeni Türkiye nin Ata sı tarafından başarılan yenileşme kadar hızlı ve o kadar kökten bir gelişme görmemiştir. Böylesine insanlar yüzyıllar içinde yalnız bir defa görülür. Şimdi Türkiye nin tarihi bu eşsiz devlet adamının tarihidir. (1938)

Bulgaristan Dness Gazetesi

 

- Türkiye, İslam dünyasında bir mucize manzarası göstermektedir. Türkler, ebediyen Atatürk e minnettar kalacaklardır. (1939)

Çekoslavakya, Ç.T.K. Ajansı

 

- Atatürk ü her zaman hatırlayacağız. Atatürk den önce tarihe mal olmuş hiçbir kimse, Atatürk kadar, ulusal hayata kendi damgasını vurmak yoluyla dünyayı hayretler içinde bırakmamıştır. Atatürk, Türkiye modern anlayışının yaratıcısı olmuştur ve öyle kalacaktır. (1938)

ABD Dışişleri Komisyon Bşk.

 

- Bundan sonraki kuşaklar O nun akıllara hayret veren destanlarını  birbirine anlatacak, bir tek adamın zekası ve kuvvetiyle nasıl bu büyük işleri başardığını hayretle anacaklardır.  O nun böyle birkaç yıl içinde sevdiği yurdunda yepyeni  bir ulus yaratması, onu yükseltmesi,  bayındırlık ve ekonomik alanda bu ölçüde ilerlemesi, yaratıcılığının eşsizliğini gösterir. (1938)

Irak, El Arabi Gazetesi

 

- O nun adı, dünyanın en büyük ilham kaynaklarından biri olarak yaşayacak ve Müslümanların en derin yurtseverlik içinde yaşamalarına önderlik edecektir. O na duyulan sevgi, daima bütün Müslüman dünyasına ve insanlığa faydalı olacaktır.

(1965 - Anıtkabir Defteri)

Pakistan, General Muhammed Azam Khan

 

- Sizlere şunu söyleyeyim ki, ben Atatürk e katip olmak isterdim. Sebebi de, O nun her akşam sofrasında bulunup, yüksek fikirleriyle beslenmek dileğinde oluşumdur. (1933)

Fransa Başbakanı Edouard Herriot 

 

- Devlet Şefiniz gibi insanlığın en yüksek mertebesine erişmiş büyük dahinin bir ülke için ilerlemenin ancak, o ülke kadınlarının genel seviyeye yükselmeleri ile gerçekleşeceğini anlamış olması, uluslararası kadın davasını çok kolaylaştırmıştır. Size Atatürk tarafından kazandırılan haklar ve sizin özgürlüğünüz bütün dünya kadınları için çok güven verici ve onların mücadelesinde onlara yardımcı bir kuvvet olacaktır. (1935)

Uluslararası Kadın Birliği Gnl. Sek. Katherin Bonifas

 

- O nun ölümü Türkiye nin sarsılması olmayacak; çünkü bütün genç kuşak, Şefi tarafından çizilen yolu inançla ve çoşkunlukla izlemektedir. (1938)

Macaristan, UJ Magyar Gazetesi

 

- İkinci Dünya Savaşı na kadar Mustafa Kemal in eseri Türkiye çapında değerlendirildi; eski bir ülkenin modern bir ulus haline gelmesi için harcanan çabayı takdir etmeyen yoktur. Söz konusu eser 1945 den bu yana bir örnek değeri kazandı. Kemalizm, Türkiye Tarihi nin bir sayfası olmaktan çıkıp, siyasi bir sisteme önderlik etmeye başladı. Çünkü, yeryüzünde  henüz Moskova ya ve Pekin tımarına girmemiş olan üçüncü çeşit devletlere bu sistem yol göstermektedir. Yarı gelişmiş uluslar için Marksizm in karşısına dikilen ikinci bir alternatiftir bu sistem. (1961)

Fransız Hukukçu, Prof. Maurice Duverger

 

- Boğazlar Anlaşmasının yeniden gözden geçirilmesini isterken izlediği yol, zamanı seçişi mükemmeldi. Hatay ın Türkiye ye katılmasını sağlayan diplomasi çalışması bir ustanın eseridir. Dünyanın gidişi hakkındaki görüşleri de insanı ürkütecek kadar doğru çıkmıştır. (1964)

İngiltere, Times Dergisi nin Eki

 

- Dünya tarihinde, Kemal Atatürk gibi, önemli bir görevi  kesin şekilde başarı ile sonuçlandıran ve bir ulusun mutlu geleceğini sağlayacak sorumlulukları üzerine alan dürüst insanlara çok ender rastlanmaktadır. Bu azim ve irade iledir ki, Atatürk; deha, seziş ve başarıcılığı ile yalnız neticesiz bir savaşla uçurum kenarına gelmiş bulunan yurdunu kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda memleketi çağdaş uygarlık düzeyine ulaştıracak bütün temelleri atmıştır. (1963)

İran, Şah Rıza Pehlevi

 

-  O nun yeni Türkiye yi yaratan mucizesi, yüzyılları geride bırakan bir anıt olarak kalacaktır. (1938)

Yunanistan Başbakanı Y. M. Metaksas

 

- Hayatının sonuna kadar ulusunun mutlak güveniyle kurduğu devletin başında kalan muzaffer kumandanın kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.

İtalyan Bakanı Soforça

- Ulusunu hürriyet ve demokrasiye kavuşturmak uğrunda savaşarak başarı kazanan büyük Türk önderi hakkında engin duygularımı ve hayranlığımı iletmek isterim.

Atatürk ün hayatı ve eseri yalnız Türkiye için değil, fakat dünyanın bütün hür ulusları için de ilham kayağı olmakta devam edecektir. (1963)

Çin Devlet Başkanı Çang Kay Şek

 

- Japonya da Atatürk, Birinci Dünya Savaşı sonrası yıkımlarından Türkiye yi kurtararak büyük zafere ulaştıran kahraman ve Osmanlı İmparatorluğu yıkıntılarından yeni Türkiye Cumhuriyeti ni yaratan büyük bir devlet adamı olarak çok iyi tanınmaktadır. Özellikle Atatürk ün Türk Dili Devrimi ni gerçekleştirmesi ve dinle siyaseti birbirinden ayırarak Türk toplumunun modernleşmesini sağlamak yolundaki çabalarına karşı büyük bir hayranlık duymaktayız.

(1963)

Japonya Başbakan Hayato İkeda

 

- Kuvvetli karakterli ve dünya ulusları arasında kendi ulusunu, haklı gururu  üzerine kesin görüşlü bir adam olarak hiçbir zaman kişisel ün peşinde koşmadı. Yurdunun çıkarlarını herşeyin üstünde tutan ve milleti için her faydalı sonuca ulaşmaya çalışan bu zat gücünü damarlarına işleyen görev duygusundan alıyor.

İngiliz Yazar Ravlinson

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 19:22:16sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

ATATÜRK NASIL BİR TOPLUM

İÇİN MÜCADELE VERDİ?

 

 

Atatürk, Türkiye nin yalnızca Türklerin olmasını, Türklerin "son müstakil Müslüman-Türk Milleti" olarak kalmasını istiyordu. Kendinden sonra gelecek nesillere iyi bir ortam sağlamak için tüm hayatını vakfetmiş olan Atamız, Müslüman Türk Milleti nin esaret yaşamaması ve başka milletlerin içinde asimile olmaması için mücadele ediyordu. Bu mücadelenin mukaddes bir dava olduğunu belirten Atatürk bakış açısını şöyle açıklamıştı:

"Türkiye Türkler içindir; ve Türkiye bağımsız olmalıdır. Mütareke imza edildiği zamanki sınırları esas sayılmaktadır. Ve anlaşma şartlarının bu bakış açısıyla uygunsuz olan kısımlarına karşı mücadele edilecektir. Bu bir hak harekatıdır. Ve İslam aleminin yardımına da dayanıyoruz. Türkler son müstakil Müslüman milleti olduğu gibi müstakil kalacaktır."75

Ulu Önder Atatürk ün amacı halkı bir çatı altında toplayarak, Türkiye yi dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesinin üstüne çıkarmaktı. Böylelikle Atatürk tüm Müslüman milletlerin birlik içinde hareket etmesini ve tüm Şark milletlerinin örnek alacağı bir "lider Türkiye" kurulmasını istiyordu:

"Türkiye, azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü, müdafaa ettiği bütün mazlum milletlerin, bütün şark davasıdır. Ve bunu nihayete getirinceye kadar Türkiye, kendisiyle beraber olan şark milletlerinin beraber yürüyeceğinden emindir."76

Ulu Önder Atatürk, güzel ahlakın, özgürlük ve demokrasinin yaşandığı, Türk-İslam birlik ve beraberliğinin olduğu, ırk ve sınıf ayrıcalığının yapılmadığı, çağdaş ve ilerici bir Türkiye hayal ediyordu. Bu ülke fertlerinin yüksek bir ruha özenen, ailenin ve devletin kutsiyetine inanan, kadına değer veren, üretken ve çalışkan bireylerden oluşmasını istiyordu. Dine saygılı bir laiklik anlayışının egemen olduğu, zor ve baskının olmadığı, hoşgörülü uzlaşmacı bir toplum düşünüyordu. Atamızın hayalindeki Türkiye için ilk şart bu hak dava içinde birarada yürümekti.

 

 

Yüksek ruha özenen bir millet

 

"Büyük davamız, en medeni, en müreffeh olarak varlığımızı yükseltmektir."77

Müslüman Türk Milleti nin İslam dan gelen haysiyeti, onuru ve kabiliyeti çok yüksektir. Milliyetçi-mukaddessatçı bir kültürü benimsemiş Türkler, tüm dünyanın tanıdığı tarihi bir misyona sahip, yüksek bir ruh taşırlar.

Mustafa Kemal Atatürk kendisinde taşıdığı yüksek ruha Müslüman Türk Milleti nin de layık olduğunu biliyor, bu nedenle, "Yüksel Türk, senin için yükselmenin sınırı yoktur, işte parola budur" diyerek herkesin daima büyük hedeflere doğru yürümesini arzu ediyordu.

Atatürk e göre Türk Milleti, tarihini övünçle doldurmuş bir ulustur. Tarihin en eski devirlerinde beşeriyete karşı yerine getirdiği kültürel vazifelerini yeniden, bu sefer daha mükemmel bir şekilde gerçekleştirmeye hazırlanan bir millettir. Mustafa Kemal bu konuda şunları söyler:

"İnsanlar daima yüksek necip ve mukaddes hedeflere yürümelidirler. Bu hareket tarzıdır ki, insan olanın vicdanını, dimağını bütün insanlık mefhumunu tatmin eder. Bu tarzda yürüyenler ne kadar büyük fedakarlık yaparlarsa o kadar yükselirler." 78

İşte Müslüman Türk Milleti nin bu yüksek ruha ulaşması için Mustafa Kemal in yukarıdaki paragrafta dediği gibi mukaddes değerlere yürünmesi ve "dört elle sarılması" gerekir. Atatürk yürünecek bu yolu, "milli ahlak"olarak isimlendirmiştir.

 

 

Milli ahlakın hakim olduğu bir toplum

 

"Mükemmel bir millete milli ahlak ın icapları, o milletin fertleri tarafından, hiç tereddüt etmeksizin vicdani ve hissi bir zevkle yapılır. En büyük milli heyecan işte budur."80

Atatürk, Türk Milleti nin, başka bir milletin boyunduruğu altında yaşayan bir millet olmasını asla istemiyordu. Bunun için yeni kurulan ülkeyi, güçlü bir çizgiye oturtacak maddi-manevi birçok tedbirler almıştı.

Atatürk, güçlü bir millet için ilk şartın milli ahlak ilkelerine riayet etmek olduğunu ifade ederdi. İşte bu sebeple milliyetçi ve muhafazakar bir kimlik belirlemiş olan Atatürk, milletin milli ahlakla ahlaklanmasının ancak mukaddes değerlere sadık kalması ile mümkün olacağını anlamış, milletin sahip olduğu onuru korumak için şu sözleri söylemiştir:

"Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı tavsiye etmez. Tam tersine Allah da Hz. Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor."81

Atatürk, milli ahlak anlayışını mukaddes bir değer olarak kabul etmiş, bu inancını birçok defa ifade etmiştir. 1930 yılında kendi el yazısı ile yazarak teslim ettiği notlar arasında da, "Ahlak mukaddestir: Çünkü aynı kıymette eşi yoktur. Ve başka hiçbir çeşit değerle ölçülemez" şeklinde bir sözü yer almaktadır.82

 

 

Dayanışmanın, birlik ve beraberliğin olduğu bir ülke

 

"Bütün insanlar bir toplumsal vücudun organlarıdır ve bu sebeple birbirine bağlıdır."83

Bir milleti, millet yapan, fertlerin birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmalarıdır. Zira bireyler münferit olarak her ne kadar üstün özelliklere sahip olsalar da dayanışma içinde olmadan tek başlarına bir şey yapamazlar. Bunu çok iyi bilen ve milli ve manevi bir ittifak olduğu takdirde kuvvet doğacağını görebilen Atatürk bu konuda şunları söylemiştir:

"Bir millette güzel şeyler düşünen insanlar, fevkalade iyi işler yapmaya kabiliyetli kahramanlar bulunabilir, lakin öyle kimseler yalnız başına hiçbir şey olamazlar, meğer ki bir hissi umumin amili ifadesi mümessili olsunlar."84

Atatürk ün fikri ve siyasi politikasına baktığımızda Türk Milleti nin birlik ve beraberliği için milliyetçi-muhafazakar bir politikayı benimsediğini görürüz. Hatta Atatürk, Türk Birliği derken yurt içinde ve yurt dışında yaşayan tüm Türkleri kastetmiş, aynı zamanda etnik olarak Türk olmadığı halde Müslüman olan ve kendini Türklere yakın gören azınlıkları da Türk olarak addetmiştir.

Halkın birlik içinde olmasında dinin rolü çok büyüktür. Gerçekten de Müslüman Türk Milleti nin Kurtuluş Savaşı yla vermiş olduğu büyük mücadelenin başarıyla sonuçlanmasında en büyük etken, milletin inançlarıdır. Nitekim tarihte de Atatürk gibi birçok lider savaş, kıtlık, açlık gibi zor anlarda halkı manevi değerlere yönlendirmiş, ancak bu şekilde dayanışma sağlayarak zorlukları yenmişlerdir.

Kuran da Allah, Allah ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın (Al-i İmran Suresi, 103) şeklinde buyurarak Müslümanlara işbirliği içinde hareket etmelerini emretmiştir. Bir saldırı karşısındaki örnek Müslüman davranışını ise, ... (onlar) haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır (Şura Suresi, 39) ayetinde açıklamıştır.

Bir başka ayette Allah, "Şüphesiz Allah Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever" (Saff Suresi, 4) şeklinde buyurmaktadır. Allah yolunda, vatan ve millet için bir bina gibi kenetlenmiş olarak verilen mücadelenin başarılı olacağına inanan Atatürk de, Kurtuluş Savaşı boyunca ve sonraki dönemde ısrarla milli birlik üzerinde durmuştur.. "Millet ve biz yok, birlik halinde millet var. Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz"85 diyerek milli birliği güçlü olan ulusların her zaman kuvvetli olacağını belirtmiştir:

"Bir insan, kendini milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli olur bilir misiniz. Bunu tarif müşküldür. Eğer ben, izahata izhar-ı acz edersem, beni mazur görünüz."86

 

 

Kadınlara değer veren bir millet

 

"Bizce Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi, bugün de en muhterem mevkide, herşeyin üstünde yüksek mevkide, herşeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır."87

Toplumsal yaşamın başlangıcı olan aile hayatının, toplumun psikolojik ve sosyal yapısının şekillenmesinde önemi çok büyüktür. İslam Dininin aileye verdiği değeri ve bir milletin sürekliliği için din, aile, ahlak gibi kavramlara sahip olmasının gerekliliğini bilen Atatürk de ailenin kutsiyetine inanır, toplumun bekası için aileye ve manevi değerlere sahip çıkılmasının gerekliliğini bilirdi.

Din, ahlak ve aile müesseselerine sahip çıkan Atatürk, ailenin temeli sayılması gereken Türk kadını ile toplum arasında bir köprü kurmak istemiş, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, erkekle eşitlik ve kadınların medeni ve siyasi haklarına kavuşması gibi haklar tanınmasını sağlamıştır.

Atatürk ün kadınlara verdiği değer, İslam ahlakının bir yansımasıdır. Zira İslam, kadına büyük değer veren bir dindir. Kuran indirilmeden önceki dönem, kadına değer verilmeyen, onu ikinci sınıf gören bir zihniyetin hakim olduğu dönemdi. Ancak İslam Dininde kadına pek çok hak verilmiş ve kadınlar üzerindeki baskılar kaldırılmıştır. Kuran da insanların birbiri arasında hiçbir üstünlüğün olmadığına, üstünlüğün ancak Allah katında ve takva ile olduğuna dikkat çekilmiştir.

Atatürk, kadının değer görmediği, ikinci plana atıldığı bir dönemde, kadınların haklarını korurken İslam Dininden ilham aldığını ima ederek şöyle demiştir:

"Bizim dinimiz hiçbir zaman kadınların erkeklerden geri kalmasını istememiştir. Allah ın emrettiği şey, Müslüman kadının ve Müslüman erkeğin beraberce bilim ve kültürü aramak, nerede bulursa oraya gitmek ve onu edinmek mecburiyetidir... Türklerin sosyal yaşamında kadınlar bilimde kültürde ve başka alanlarda asla erkeklerden geri kalmamışlardır. Belki daha da ileri gitmişlerdir."88

İyi bir aile terbiyesi almış olan Mustafa Kemal, kadının ahlaki durumunun toplum için son derece önemli olduğunu bilerek, kadının ahlakı bozulduğunda toplum yapısının da yara alacağına dikkat çekmiş, "sefil olursa kadın, alçalır beşer" sözünü hatırlatarak bu tehlikeye karşı halkı uyarmıştır.

 

 

Ahlaki değerlerin korunması için bağımsız bir toplum

 

Türkler tarih boyunca, hürriyet ve istiklale sembol olmuş bir millettir. Hürriyet ve istiklal benim karakterimdir diyen Atatürk de Müslüman Türk Milleti nin özgürlüğünden asla ödün vermemeyi kendine şiar edinmiştir.

Nitekim insanın fıtratı da bunu gerektirir. Allah, insanları Kendine kulluk edecek şekilde yaratmış, bunun dışında herkesin özgür olacağı bir düzen var etmiştir. Bu nedenle Atatürk, Türk Milleti nin bağımsızlığını tehdit eden unsurlara karşı büyük bir mücadele vermiştir. Ülkemizin yabancı ülkelerin sömürgesi, mandası veya doğrudan bir parçası haline getirilmesinin konuşulduğu bir dönemde, büyük bir kararlılıkla bunlara karşı koymuş ve Milli Mücadele yi başlatmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyerek bir milletin bekası için mutlaka o milletin hürriyet ve istiklaline sahip olabilmesinin gerektiğini belirtmiştir.

 

 

Irk ve sınıf ayrımcılığının yapılmadığı bir toplum

 

"İslam hayatı topluluğunda hiç kimsenin bir sınıfı ayırarak (özel davranarak) korumasını sürdürmeye (koruyup-gözetmeye) hakkı yoktur."89

Din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda insanlar, birbirlerini ırk, soy, dil, din, cinsiyet gibi özelliklerle değerlendirir, kendi oluşturdukları yapay kavramlarla çeşitli sınıf ayrıcalıkları yaratırlar. Oysa Allah tüm insanları eşit olarak yaratmıştır. Hiç kimse ırk, renk ve soyca birbirinden üstün olamaz.

Allah Kuran-ı Kerim in Hucurat Suresi nde üstünlüğün ancak takva ile olacağını şöyle bildirmiştir:


 

"Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır." (Hucurat Suresi, 13)

 

İmtiyazsız, sınıfsız halktan oluşan bir millet inşa etmeyi düşünen Mustafa Kemal, herkesin eşit olduğuna inanır, her zaman ayrımcılığa karşı çıkardı. Atatürk ün milliyet anlayışı da insan şahsiyetine ve hürriyetine değer üzerine kuruludur. Bu anlayış Türk Milleti nin savaşlarda ve verdiği diğer mücadelelerdeki başarısında önemli rol oynamış, haksızlık ve esarete karşı milletçe başlatılan bir harekete neden olmuştur.

Bir dergide Atatürk ün bu üstün özelliği ile ilgili olarak şu ifadeler yer almaktadır:

"Atatürk millet kavramını izah ederken fiziki anlamda bir ırk anlayışından asla söz etmemişti. Onun gözünde millet, bir kan, bir ırk, bir biyolojik olgu değil, tarihi sosyolojik ve özellikle de kültürel bir realitedir."90

Gerçekten de din, toplumları birbirine bağlar, bireylerin birbirlerine kenetlenmesine vesile olur. Tarihe baktığımızda, savaş, açlık, kıtlık gibi zor anlarda milletleri ayakta tutan faktörün milli ve manevi birlik olduğunu görürüz. Dini bağlarını koparan ya da zayıflatan toplumlar tarih sahnesinden birer birer silinerek yok olmuşlardır.

Nitekim Atatürk ün, vefat etmeden 15 gün önce dönemin Başvekili kanalıyla tüm dünyaya açıkladığı son sözleri, kurtuluşun ve kalkınmanın sırlarını vermekle birlikte Türk gençliğine manevi bir vasiyet niteliği de taşımaktadır. Atamızın bu kıymetli sözleri şöyledir:

"Bütün dünyanın Müslümanları Allah ın son peygamberi Hz. Muhammed in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm Müslümanlar Hz. Muhammed i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler."92

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 20:01:54sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

GERÇEK BİR ATATÜRKÇÜ GENÇ

NASIL AHLAKA SAHİP OLMALIDIR?

 

 

Atatürk ün en büyük hedefi, çok büyük emeklerle kurulan yüce Türkiye Cumhuriyeti nin güçlü ve gelişmiş demokratik ülkeler topluluğuna girmesi ve bu entegrasyon sürecinin çok hızlı ve başarılı olmasıydı. Türk Milleti nin bu süreci hızlandırmasının birinci koşulu ise Batı nın medeniyetini alırken, milli birlik ve beraberliğini herşeyin üzerinde tutması, milliyetçi karakterini ana esas olarak belirlemesi, İslam ın özünü savunan çağdaş bir yapıyı ivedilikle oluşturmasıydı.

İşte bu nedenle Atatürk, Cumhuriyet i emanet ettiği Türk gencinin, milli birlik ve beraberliğini herşeyin üzerinde tutan, vatanperver, cesur, ülkesi için canını seve seve veren, İslam ı özümsemiş, güzel ahlaki vasıfları hayatının her aşamasına yerleştirmiş bir gençlik olmasını istemiş, bunun için karşısına çıkacak her engeli bizzat ortadan kaldırmıştır. Aşağıda sıralanan birkaç madde, Atatürk ün hedeflediği milliyetçi Türk genci modelini kısaca tasvir etmektedir.

-Devletin bölünmez bütünlüğünü kararlılıkla savunur.

-Hukuka ve kanunlara saygılıdır.

-Dine ve manevi değerlere gönülden bağlı ve saygılıdır.

-İnsana değer verir, ilişkilerinde saygı ve sevgi esastır.

-Ayrımcılığa karşıdır. Herkesin eşit olduğuna, dayanışmanın gerekliliğine, milli birlik ve beraberliğe inanır.

-Fikirleri ve idealleri, müspet ilime ve akla dayalıdır.

-Herkesin fikrine değer verir, istişare eder.

-Türk Milleti için her ne pahasına olursa olsun hizmeti ilke edinmiştir ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz.

-Dinamiktir, taassuba ve statükoculuğa karşıdır. Daima çağın yeniliklerinden ve gelişmelerinden yanadır. Olgunlaştırdığı her fikri mutlaka harekete dönüştürür.

-Dikkatlidir, dışarıdan veya içeriden gelebilecek tehlikelere karşı uyanıktır, akılcı tedbirler alır.

-Örf ve adetlerine kuvvetli hislerle bağlıdır.

-Ailenin kutsiyetine inanır.

-Türkiye Cumhuriyeti nin çağdaş medeniyet seviyesinin üzerine çıkabilmesi için uğraş verir. Azimli ve kararlıdır. Olumsuzluklardan yılgınlığa kapılmaz.

-Tevazulu, sabırlı ve daima barıştan yanadır.

-Adaletten ödün vermez.

-Estetik değerlere ve sanata düşkündür.

-Ahlak güzelliğine ve temizliğe değer verir.

-Herkese sevgi ve iyi niyetle yaklaşır, yardımseverdir.

-Sorumluluk sahibidir.

-Aydındır ve bilimden yana bir tutum içindedir.

-İleri görüşlüdür.

-Hoşgörülü ve bağışlayıcıdır; affetmeyi ve sadakati esas alır.

-Barışçı ve uzlaştırıcıdır.

-Sözlerine ve emanetlerine olan hassasiyeti güçlüdür.

-Onurlu ve vakarlıdır.

-Kendisine isabet eden güçlüklerden dolayı hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmaz.

-Dünyevi hırslardan arınmıştır, hiçbir zaman gelecek kaygısı duymaz.

-Cesurdur, hiçbir zorluk onu hedeflerinden yıldırmaz. Düşmanın sayısı, gücü ve büyüklüğü onun kararlılığını etkilemez.

 

 

Bu sefer -ikinci bölümün paylaşımlarında- kaynaklar yanlarına yazılmış durumda.....Kolaylık olur belki birileri için....

ATATÜRKÇÜYÜM veya da DİNCİYİM demekle olmaz....GERÇEK ATATÜRKÇÜLÜĞÜ ve GERÇEK DİNİ yaşamak gerekir...Ne kendini bazı gerçeklerle gerçek islamiyetle alakası olmayan kurallarla kaybetmiş olmalı, ne de tamamen dinsiz imansız.....Unutmayalım ki LAİKLİK = DİNSİZLİK değil.....Eğer yazılanları okumuşsanız bunu mutlaka kavramışsınızdır...Lakin yok ben okumam, "illaki benim doğrularım" diyorsanız size GÖZLÜKLERİNİZLE hayata mutlu bakışlar demek düşer bana.....

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

notsp

notsp resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 20:03:46sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d


·prensess344· Çok detaylı ve bilgilendirici yazların için teşekkürler. Fakat sanıyorum senin anladığın sorunla asıl olan sorun arasında bir sorun var :) Nedenine gelince.

Atatürk dini bilen kavramış birisiydi. Bunda haklısın. Karşısındaki kişilerin dine bakış açısını bilen ve Dinle Devlet işlerinin seyrinin sağlanamayacağını, Dinin ayrı bir kurumsallaşmada seyretmesi ve ayrıca devletin işleyişinde etkili olmamasını önermişti. Yani Laikten kasıt budur aslında.


ATATÜRK TEN;

"Bugün bilimin,tekniğin,bütün kapsamıyla uygarlığın ışık saçan varlığı önünde filan ya da falan şeyhin yol göstericiliğiyle maddesel ve tinsel mutluluk arayacak denli ilkel insanların Türkiye uygar toplumu içinde yeri yoktur.O gibilerin varlığını hiç mi hiç kabul edemiyorum.Efendiler ve ey ulus,iyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,tarikat öğrencileri ve kapılanmışları ülkesi olamaz.En doğru,en gerçek tarikat,uygarlık tarikatıdır.Uygarlığın buyurduğunu ve istediğini yapmak insan olmak için yeter.Tarikat başkanları bu söylediğim gerçeği ve benim ne demek istediğimi bütün açıklığıyla elbette algılayacak ve kendiliklerinden tekkelerini kapatacak,öğrencilerinin de artık olgunlaştıklarını elbette kabul edeceklerdir."



Bak burada asıl anlatmak istediğini görmen lazım. Doğrudan  Şeyh, Derviş, Tarikat öğrencileri ve kapılanmış (burada kapılanmış dedikleri tecriti kendilerinin yaptığı kişilikler) diye zamanımızda adlandırılan kişileri işaret etmiş. Tarikat nedir ve bizim tarikattan anladığımız nedir? Bir insanın hedef gösterip o hedefe ilerlemek fakat gözü kapalı ilerlemektir tarikat. Bak mesela Amerikada bir tarikat. Kendilerini bir yere kilitlediler. Dünyanın sonu geldi çıkmayın dedi bu tarikatlarının başı. Açlıktan öldüler. Kimide kendisini vurdu. Japonyada bir tarikat bombalı saldırı düzenledi. Sonra da kendilerini öldürdüler. Tarikat dediğimiz şey işte bu sonuçlara vardıran oluşumlardır. Tehlikelidir.

Şeyhler: Keşke eskisi gibi uçkuruna düşmemiş, ilmini yaymak isteyen ve gözü insana baktığında hakikaten Hakkı gören şeyhler olsa. Fakat yok. Şeyh dediğimiz kişilikleri şimdi inceleyelim. Bursada bir kadın çıktı meydana. Kadın ayaklarını öptürüyor, İrandan Halı getirtip üzerindeki tahtında oturuyor. İstediğin bumudur? Yani seçim, Seçme ve seçilme hakkı, kadının şuanki gibi çalışma özgürlüğü yada kadına bakış açısı ne olmalı? Sen söyle. Aczimendi tarikatında Şeyhlerini görmedik mi? Tamam Şeyh doğruyu gösteren kişidir. Fakat günümüzde gözünü paradan alamayan ve kadınları ikide bir pırpır nikahı ile himayesine alan kişi olmuş. Bir görsel var internet üzerinde. Bir şeyh öyle şeyler diyorki cemaate ben dudaklarımı ısırdım. Şeyhlik bu değildir. Tam anlamı ile bunu yapabilecek bir şeyh olsa emin ol ilk Deniz Baykal gider akıl alırdı. Lazım sonuçta :)

Derviş: Gezen ve insanları tanıyan, tanıdıkça öğrenen ve öğreten felsefi kişilik. Bak Yurt dışından gezgin geldi. Yobaz bir ırk var içimizde. Bu yobaz ırk ecnebi bir dervişe tecavüz etti, öldürdü, bir başkasını da soydu ve tecavüz etti. Biz dervişi tabiki görmek isteriz. Gelsin öyle yerinde kelimeleri etsinki hepimiz o insana saygı duyalım. Fakat derviş olan sadece Tır şoförleri kaldı. Onlarda otobanlarda başını tanınmamak için örten kadınları arabalarına alıyor...

Tarikat öğrencileri: Benim evime yakın bir yerde öğrenci evi var. İslami şartlarda yetiştirilen gençler. Bu zaman içinde çok hoşuma gitti. Fakat her gün çıkan o canım yemek kokuları bana şunu da anımsattı. Müslüman kardeşi aç yatarken huzursuz olmalı. Ben her gece yatarken aç insanları düşünüyorum, tüylerim diken diken oluyor. Çıkıp gece gece aç aradığım oldu, bulayımda karnını koyurabileyim diye. Ben mi Allahın sevdiği kuluyum yoksa o tarikat öğrencileri kemikli kuzu eti yerken mi kul oluyor? Ne zaman bir Dinsel yürüyüş veya Linç girişimi olsa bu gençler kullanılıyor. "Haydi şuraya gidiyoruz dinsizlere münafıklara bildirilmeli" diye. Sen gencecik bir kızsın. Sevdiğini düşün birisini ve sevildiğini. Baban hükmü o kişide vermez, sen kaçarda o adamla olursan Recm denen taşlamayla ölürsün biliyosun dimi? Benim hiç recmden tanıdığım birisi ölmedi. Fakat Alevide olsa bir vatandaşım yanlışlıkla Allaha küfür etti diye kafası kesilecek bekliyor. Ya bu baban olsaydı? Ya yanlışlıkla birisine çok sinirlendiğinde "ulan senin kitabını..." deseydi. Bir anlık sinir lütfen bir şey yapmayın dediğinde ne olacaktı? Babanın kafasının kesilmesini izleyecektin belkide.

Demokrasi ve ilim hepimizin şuan bu güzel günlerde rahat nefes almasını, arabalarla bir yerlere gitmemizi, ilmin doğrultusunda boğazımız şiştiğinde antibiyotik almamızı sağladı. Ağabeyimin kolu kırıldı, hocaya götürdüler, hoca okudu üfledi  50 lira aldı sonra koluna jilet attı ağabeyimin. Şuan hala yamukluk var kolunda. Bumudur İslamın ileri görüşü? Kesinlikle hayır. İslam ilme saygılıdır. İlminde islama saygılı olması gerektiği gibi. Darvine bakma sen. Maymun dönüşseydi şuan dünyada maymun olmazdı. Maymun farklı bir tür. Sen bakma, sinirlenme. Fakat sinirlenirken de ilmi tek kalemde silme.

Atatürk ile Lütfen artık dini bir tutmayın. Atatürk Allahın kulu. Akıllı ve zeki bir kulu. Bizim için mükemmel şeyler yapmış ve bizim şu günümüzde olmamızı sağlamış. Yaad edin, küfür etmeyin ardından "Dinsiz" diye. Onu dinsiz gösterenler utansın siz bunu yaptıkça. Çünkü Dinimizle, imanımız ve gücümüzle bu vatanda gözlerimizi yaşarttık. Her Çanakkale anma gününde gözleri kimin dolmuyorki? Kınalı Alinin hikayesini okuyupta duygulanmayan var mı aramızda? Hangi Türkiye insanı ağlamıyor? Emin ol herkes bu vatan için bir şeyler yapıyor. Aldatılıyoruz birileri tarafından, bari sen bu gençliğinle kanma be çocuk. Bari sen yapma...

Atatürkün vefat tarihi olan 10 Kasımda saat 9 da kalar fatiha okurum ruhuna. 12 de gider ziyaret ederim. İki damla göz yaşımı döker gelirim. Eminim Atatürkte bunu isterdi. Arkasından tanrılaştırılmak değil...





sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 20:27:09sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

·notsp· :


Atatürk dini bilen kavramış birisiydi. Bunda haklısın. Karşısındaki kişilerin dine bakış açısını bilen ve Dinle Devlet işlerinin seyrinin sağlanamayacağını, Dinin ayrı bir kurumsallaşmada seyretmesi ve ayrıca devletin işleyişinde etkili olmamasını önermişti.Yani Laikten kasıt budur aslında.

İşte bu yaaa bu....Anlatmaya çalıştığım bu zaten benim....Ama tutup bunu LAİKLİK= DİNSİZLİK olarak yorumlayanlara kızıyorum ben.... Dinin ayrı bir kurumsallaşmada seyretmesi ve ayrıca devletin işleyişinde etkili olmamasını önermişti. Bende bu fikirdeyim işte o zaman neden CAHİL HALK YETİŞMESİNE ZEMİN HAZIRLIPYORLAR Kİ.....NEDEN kapalı kızlarımız okuyamıyor ki....Yada görevini yapamıyor ki o örtüsüyle....

·notsp· :
 

Şeyhler: Keşke eskisi gibi uçkuruna düşmemiş, ilmini yaymak isteyen ve gözü insana baktığında hakikaten Hakkı gören şeyhler olsa. Fakat yok. Şeyh dediğimiz kişilikleri şimdi inceleyelim. Bursada bir kadın çıktı meydana. Kadın ayaklarını öptürüyor, İrandan Halı getirtip üzerindeki tahtında oturuyor. İstediğin bumudur? Yani seçim, Seçme ve seçilme hakkı, kadının şuanki gibi çalışma özgürlüğü yada kadına bakış açısı ne olmalı? Sen söyle. Aczimendi tarikatında Şeyhlerini görmedik mi? Tamam Şeyh doğruyu gösteren kişidir. Fakat günümüzde gözünü paradan alamayan ve kadınları ikide bir pırpır nikahı ile himayesine alan kişi olmuş. Bir vedao var internet üzerinde. Bir şeyh öyle şeyler diyorki cemaate ben dudaklarımı ısırdım. Şeyhlik bu değildir. Tam anlamı ile bunu yapabilecek bir şeyh olsa emin ol ilk Deniz Baykal gider akıl alırdı. Lazım sonuçta :)

Bu parçada hiçbir sorun yok arkadaşım haklısın ama ben bunu anlatmaya çalışıyorum bu paylaşımımla zaten...

Benim de amacım ATAMIZI emellerine alet edip onun gölgesine sığınmak isteyenleri bir bir etkisiz hale getirmek..

Asla rejim değişikliği gibi bir niyetim yok başkaları gibi bir ard niyet de beslemiyorum vatanım ve ülkam için...Ben MANTIKLI VE DOĞRU OLANDAN BEN OKUMAK VE ÖĞRENMEKTEN YANAYIM....

 

·notsp· :

ATATÜRK TEN;

"Bugün bilimin,tekniğin,bütün kapsamıyla uygarlığın ışık saçan varlığı önünde filan ya da falan şeyhin yol göstericiliğiyle maddesel ve tinsel mutluluk arayacak denli ilkel insanların Türkiye uygar toplumu içinde yeri yoktur.O gibilerin varlığını hiç mi hiç kabul edemiyorum.Efendiler ve ey ulus,iyi biliniz ki,Türkiye Cumhuriyeti şeyhler,dervişler,tarikat öğrencileri ve kapılanmışları ülkesi olamaz.En doğru,en gerçek tarikat,uygarlık tarikatıdır.Uygarlığın buyurduğunu ve istediğini yapmak insan olmak için yeter.Tarikat başkanları bu söylediğim gerçeği ve benim ne demek istediğimi bütün açıklığıyla elbette algılayacak ve kendiliklerinden tekkelerini kapatacak,öğrencilerinin de artık olgunlaştıklarını elbette kabul edeceklerdir."

Bak burada asıl anlatmak istediğini görmen lazım. Doğrudan  Şeyh, Derviş, Tarikat öğrencileri ve kapılanmış (burada kapılanmış dedikleri tecriti kendilerinin yaptığı kişilikler) diye zamanımızda adlandırılan kişileri işaret etmiş. Tarikat nedir ve bizim tarikattan anladığımız nedir? Bir insanın hedef gösterip o hedefe ilerlemek fakat gözü kapalı ilerlemektir tarikat. Bak mesela Amerikada bir tarikat. Kendilerini bir yere kilitlediler. Dünyanın sonu geldi çıkmayın dedi bu tarikatlarının başı. Açlıktan öldüler. Kimide kendisini vurdu. Japonyada bir tarikat bombalı saldırı düzenledi. Sonra da kendilerini öldürdüler. Tarikat dediğimiz şey işte bu sonuçlara vardıran oluşumlardır. Tehlikelidir.

Derviş: Gezen ve insanları tanıyan, tanıdıkça öğrenen ve öğreten felsefi kişilik. Bak Yurt dışından gezgin geldi. Yobaz bir ırk var içimizde. Bu yobaz ırk ecnebi bir dervişe tecavüz etti, öldürdü, bir başkasını da soydu ve tecavüz etti. Biz dervişi tabiki görmek isteriz. Gelsin öyle yerinde kelimeleri etsinki hepimiz o insana saygı duyalım. Fakat derviş olan sadece Tır şoförleri kaldı. Onlarda otobanlarda başını tanınmamak için örten kadınları arabalarına alıyor...

Tarikat öğrencileri: Benim evime yakın bir yerde öğrenci evi var. İslami şartlarda yetiştirilen gençler. Bu zaman içindeçok hoşuma gitti. Fakat her gün çıkan o canım yemek kokuları bana şunu da anımsattı. Müslüman kardeşi aç yatarken huzursuz olmalı. Ben her gece yatarken aç insanları düşünüyorum, tüylerim diken diken oluyor. Çıkıp gece gece aç aradığım oldu, bulayımda karnını koyurabileyim diye. Ben mi Allahın sevdiği kuluyum yoksa o tarikat öğrencileri kemikli kuzu eti yerken mi kul oluyor? Ne zaman bir Dinsel yürüyüş veya Linç girişimi olsa bu gençler kullanılıyor. Haydi şuraya gidiyoruz dinsizlere münafıklara bildirilmeli bir şey diye. Sen gencecik bir kızsın. Sevdiğini düşün birisini ve sevildiğini. Baban hükmü o kişide vermez, sen kaçarda o adamla olursan Recm denen taşlamayla ölürsün biliyosun dimi? Benim hiç recmden tanıdığım birisi ölmedi. Fakat Alevide olsa bir vatandaşım yanlışlıkla Allaha küfür etti diye kafası kesilecek bekliyor. Ya bu baban olsaydı? Ya yanlışlıkla birisine çok sinirlendiğinde "ulan senin kitabını..." deseydi. Bir anlık sinir lütfen bir şey yapmayın dediğinde ne olacaktı? Babanın kafasının kesilmesini izleyecektin belkide.

Demokrasi ve ilim hepimizin şuan bu güzel günlerde rahat nefes almasını, arabalarla bir yerlere gitmemizi, ilmin doğrultusunda boğazımız şiştiğinde antibiyotik almamızı sağladı. Ağabeyimin kolu kırıldı, hocaya götürdüler, hoca okudu üfledi sonra aldı 50 lira sonra koluna jilet attı ağabeyimin. Şuan hala yamukluk var kolunda. Bumudur İslamın ileri görüşü? Kesinlikle hayır. İslam ilme saygılıdır. İlminde islama saygılı olması gerektiği gibi. Darvine bakma sen. Maymun dönüşseydi şuan dünyada maymun olmazdı. Maymun farklı bir tür. Sen bakma, sinirlenme. Fakat sinirlenirken de ilmi tek kalemde silme.

Atatürk ile Lütfen artık dini bir tutmayın. Atatürk Allahın kulu. Akıllı ve zeki bir kulu. Bizim için mükemmel şeyler yapmış ve bizim şu günümüzde olmamızı sağlamış. Yaad edin, küfür etmeyin ardından "Dinsiz" diye. Onu dinsiz gösterenler utansın siz bunu yaptıkça. Çünkü Dinimizle, imanımız ve gücümüzle bu vatanda gözlerimizi yaşarttık. Her Çanakkale anma gününde gözleri kimin dolmuyorki? Kınalı Alinin hikayesini okuyupta duygulanmayan var mı aramızda? Hangi Türkiye insanı ağlamıyor? Emin ol herkes bu vatan için bir şeyler yapıyor. Aldatılıyoruz birileri tarafından, bari sen bu gençliğinle kanma be çocuk. Bari sen yapma...

Atatürkün vefat tarihi olan 10 Kasımda saat 9 da kalar fatiha okurum ruhuna. 12 de gider ziyaret ederim. İki damla göz yaşımı döker gelirim. Eminim Atatürkte bunu isterdi. Arkasından tanrılaştırılmak değil...

ASIL SORUN NE biliyomusun bu sözlerinin altında....İşte bir istisnaî kişiliğin DİNÎ BÜTÜNLÜKLE ALAKASI OLMAYAN BİRİNİN hareketini tüm DİNÎ BÜTÜN lerin hepsine yüklemek....

Bakın o kadar yazı paylaştım hepsinin amacı şu bir yanlış yapanın yanlışını HİÇ ALAKASI OLMAYAN BİR TOPLULUĞA (sırf onların yaşayış şeklini kabullenip hazmedemedikleri için) MALETMELERİNE KARŞI ÇIKMAK.....TEK AMACIM BU....OKUYUN ÖĞRENİN DEMEMDEKİ GAYEM DE O ZATEN....Gerçeği onlardan değil kitaplardan ve kaynaklardan öğrenin...

Yorumun için teşekkürler.......

 

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prangaxxx

prangaxxx resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey
ozel karakter ile sohbete katil
sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Haz.2008 Pzt 23:13:14sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Kurtlu prenses,

bir sevgili bulmak daha kolay emin ol 

her korun bir alicisi var su fani dunyada

ha basliga gelince acan sen oldugun icin hic bakamadim ozur dilerim

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prensess344

prensess344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Haz.2008 Sal 16:41:49sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
prangaxxx :

Kurtlu prenses,

bir sevgili bulmak daha kolay emin ol 

her korun bir alicisi var su fani dunyada

ha basliga gelince acan sen oldugun icin hic bakamadim ozur dilerim

Ne bu şiddet bu celal pranga

Gel içeriğe bir göz at rahatla....

CC sohbet icin buraya
 <<12345 6>>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir