Dinci
Zaman gazetesi yeni başlattığı reklam kampanyasında çok yerinde bir şey söylüyor: “Yaftalamadan bir daha düşünün!” Doğru söze ne denir? Yaftalamadan önce bir değil, belki 100 kere düşünmekte yarar var. Zaman’ın Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı da dünkü yazısını bu konuya ayırmıştı: “Yaftalayanı da yaftalarlar!” diyordu. “Siz herkese nahoş kulplar takarsanız, birileri de kalkar size ‘kartel medyası’, ‘tekel medyası’, ‘brifing medyası’ gibi nahoş sözler sarf ediverir.” Dumanlı’yı en çok rahatsız eden yafta belli ki ‘dinci’ sözcüğü. “Basit bir kelime taraması sonucunda ortaya çıkan manzara hiç de hoş değil” diyor Dumanlı. “1 Haziran’dan bu yana koskoca Hürriyet gazetesi 392 kere ‘dinci’ lafı kulanabilir mi? Hani Emin Çölaşan bu yüzden işten atılmıştı; hani insanlarlara kötü sıfat taktığı için yayın ilkeleri çerçevesinde uyarılmıştı? Aynı lafı Milliyet 195, Vatan 118, Radikal 105 defa kullanıyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir.” Dumanlı’ya katılıyorum. İnsanları yaftalamak kötü bir şey. Tartışma üslubunun düzeyini düşürdüğü gibi, gerçeklerin ortaya konmasını da zorlaştırıyor. Saptırıyor. Fakat, ‘dinci’ sözcüğünün yaftalamaya örnek olarak verilmesinin doğru olduğunu pek sanmıyorum. Kuşkusuz ki bu sözcüğü yaftalama amacıyla kullananlar bulunuyor. Fakat ‘dinci’ sözcüğünü, mevcut olan, içinde yaşadığımız sosyo-politik bir olguyu anlatmak için kullananlar da var. ‘Dincilik’, ‘dindarlık’tan farklı bir kavram. ‘Dincilik’, ‘dindarlığın’ siyasallaşmış biçimidir. Bir ideolojidir. Toplumsal-ekonomik-siyasal yönleri olan bir harekettir. Özellikle de son 20-30 yılda büyük bir ivme kazanmıştır. Bu yalnız bizde değil, ‘religious fundamentalism’ olarak diğer ülkelerde de kullanılan bir kavramdır. Sayın Dumanlı son yıllarda bazı dini akımların siyasal bir içerik kazanmaya başladığı gerçeğini inkâr edemez sanırım. Eğer öyle ise, bu yeni siyasal ideolojiye ne ad vereceğiz? Eğer görmezden gelip yok saymayacaksak (ki Dumanlı öyle yapmayı istiyor sanırım) bu ideolojik akıma uygun bir ad bulmaktan daha doğal ne olabilir ki? Nasıl solcuya ‘solcu’, sağcıya ‘sağcı’ dediğimizde kızmıyorsa, dinciye de ‘dinci’ deyince alınması için bir neden göremiyorum. Sayın Dumanlı’nın ‘dine dayalı siyasal ideolojiyi’ daha iyi betimleyen bir terim önerisi varsa, tartışalım. Sık sık kullanılan ‘İslamcı’ sözcüğünün maksada uygun olacağını sanmıyorum. Zira dinci ideoloji, salt İslam’da görülmez. Diğer dinlerde ve toplumlarda da karşımıza çıkabilir. O nedenle ‘İslamcı’ pek doğru ve yerinde bir terim olmaz. “Bu konuyu görmezlikten gelelim, olmamış sayalım, bir terim kullanmayalım” demek de kabul edilebilecek bir tavır değildir. Dumanlı’nın Doğan Grubu gazeteleri için kullandığı hoş olmayan deyimlere gelince, bunlar gerçekten ‘yaftalama’. Ama ‘dincilik’ten farklı bir karakteri var: ‘Dincilik’ gibi belirli bir ideolojik akımı yansıtmaktan çok, hakaret etme kastı taşıyan ifadeler. Yanlış anlaşılmak istemem, ‘dincilik’ sözcüğünün sorunları olduğu ortada. ‘Dindarlık’ ile karıştırılıyor ve dindar insanların tepkisini çekiyor. Fakat, günümüzün en güçlü sosyo-politik akımını görmezden gelemeyeceğimize göre, ‘dinci’ sözcüğü kullanılmaya devam edecektir. Ta ki daha uygun bir terim önerilene ve kabul görene kadar. Doğan Medya Grubu’na yöneltilen eleştirilere gelince... Ayrı bir konu. Bir başka yazımda değinirim belki...
Türker Alkan |