KOCANA AŞIĞIM...
Ne kadar hüzün ve imkansızlık varsa, aşk o kadar aşktı... Amigdala-Selda Terek
Nedense eşimizin bizi bir gün aldatabileceği fikri düşünce sistemimizin içinde yerleşik olsa da, başka birinin eşimize “aşık olabileceği” fikri bize yabancıdır. Sahiplenmeyle, faturalarla, alışkanlıklarla vs... sıradanlaşan evlilik hayatında, artık yüz hatlarını unutmaya başladığımız, gözbebeklerini göremediğimiz, kalbimizi güm güm çarptırmayan eşimize biri aşık olursa ne yaparız? Üstelik bu kadın ya da erkek oldukça hoş ve güzel veya yakışıklı olmanın yanında, eğitimli, kariyerli, şık, modern ve iyi ahlaklı ise... Bir de dürüstçe karşımıza çıkıp eşine aşığım demiş ise, elden ne gelir?
Rekabet duygusu bizi kamçılar ve kendimize çeki düzen mi veririz?
Bizim için sıradanlaşan eşimiz bir anda Brad Pitt ya da Angelina Jolie mi olur?
Zeyna ya da Conan misali savaşçı bir kimliğe bürünüp düşmanla mücadele mi ederiz?
Yoksa aşka saygı duyup, eşimiz de olsa aşklarına saygı mı gösteririz?
***
Selda Terek’in kitabevi raflarında yerini alan Amigdala isimli kitabı insanların aşka ilişkin düşüncelerini sınıyor ve bir daha düşündürüyor.
Romanda geridönüşlerle anlatılan bir hikaye ve dahası bu hikaye içinde okuru sorgulamaya iten birçok konu var:
Arkadaşlık, Güven ve Aşk, Aşk Yapmak ya da Seks yapmak, Kıskançlık ve Başarı, İrade ve Aşk...
Bu konular ve yazarın yalın, akıcı anlatımı okuyucuyu kurgu içine hızla çekiyor. Anlatımda ilginç olan dilin kendine has bir mizahi yönü olması.
Acı anlatılırken bile yaşananlar ile dalga geçen bir boşvermişlik havası yakalamak mümkün.
Ve kitaptaki karmaşık duygular ağı günümüz insanlarının çokça yaşadığı gerçeklerden ibaret.
***
Peki bu ‘duygu kaos’unun sorumlusu kim?
Amigdala...
Kelime olarak badem anlamına gelen Amigdala, beyinde limbik sistem içinde iki küçük badem büyüklüğünde ve duygularımızın repertuarı denilen bir bölge.
Üzerinde düşünmeden verdiğimiz bazı tepkilerin sızdığı yer. Korkmak gibi, Öfke gibi, Kıskanmak gibi, Aşk gibi…
Hiç bu yönüyle ele alınmamıştı aşk...
Elimizde olmayan, fizyolojik bir tepki olabileceği üzerinde durulmamıştı aşkın.
İnsan doğası gereği dışarı verilen tepkiler arasında insan iradesi dışında bir itkinin, kişinin düşünce sistemine böylesine etki ettiği ön plana çıkarılmamıştı.
*** Dikkatli olun... İlişkilerinize dört elle sarılın. Rehavet dönemi çoktan bitti... Bir gün telefonunuz çalabilir ve bir kadın ya da erkek “O benim!!! Nikahlı olman senin olması anlamına gelmiyor... Ben onu senden daha çok seviyorum!!!” diyebilir. Ve suçlu da Amigdala olur...
Yelda Cumalıoğlu
KİTAPTAN
“Bana lütfen Aslıhan der misiniz?” diye rica etti. Biraz sıkıntılı, endişeli, rahatsız, tanımlanamaz bir ifade vardı yüzünde. Bana garip gelse de, “Tamam Aslıhan, seni dinliyorum, nedir konu?” “İzin verirsen ben de Deniz demek istiyorum.” “Tabii neden olmasın...” derken içimden, ‘Tamam ya ne dersen de, yeterki sadede gel. Sanki uzun vadeli bir ilişkiye mi gireceğiz de... Ne bu samimiyet...’ diye dalga geçmiştim. Erken davranmışım. Meğer girecekmişiz, hem de çok uzun vadeli... “Konu şu Deniz, senin durumunu, yeni doğum yaptığını biliyorum ama dürüst olmak zorundayım, bir sorun var; bir ilişki yaşıyorum ve aşığım... “...” Susuyor ve bekliyordum. Hayretler içerisindeydim, ‘ne diyor bu kadın?’ diye öylece bakarken, beni fazla merakta bırakmadı sağolsun. “Kocana aşığım Deniz...” dedi. “Nasıl?....” Duyduklarıma inanamadığım gibi, meyve çayımdan aldığım yudum ağzımı yaktı, boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. İşte bunu beklemiyordum. Koşup bana su aldı alelacele. “Özür dilerim bu pat diye söylenecek birşey değildi, biliyorum ama bunu söylemenin daha kolay bir yolu da yok galiba...”. “Şey ne diyeceğimi bilmiyorum. Benim kocamdan bahsediyoruz değil mi?” derken bu işte bir yanlışlık olduğundan emin gibiydim. “Evet Melih’den bahsediyoruz.” “.....”
AMİGDALA, Sayfa 27 |