ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

MısraLarım kısır kaLdı artık.

Ne kimseyi anLataßiLiyor,

Ne de aNLayaßiLiyor etrafıNdakiLeri...

Sağır cümLeLer kuruyorum,

Hayattan  ßağımsız,

ÖLüme güdümLü!

DiLLeriNi  kestim keLimeLeriN,

Ve sürekLi yargıLayaN cümLeLeriN..!



€Lßet geLecektir soNu,

"BeN"ciL aLıNaN  NefesLeriN.

Gidiyorum, ve kökLeriNi kazıyorum.

Sığ deNizLerde, keNdiNi  deriN  zaNNedenLeriN...

Daha sonu yazılmamış bir hikaye bu..

       En tatlı en mutlu haliyle bitecek olan..

            Ne dillerden düşecek,Ne zaman eskitecek..

                   İki Siyah Göz,Bir Siyah Saçın Hikayesi bu..

                          Zamanın değil,Sonsuzluğun aşkını anlatan..

Gittim, gittim, denizin,
Sınır yerine vardım.
               Halin bana da geçsin!
               Diye ona yalvardım.

                          Bir çılgın vesvesede,
                         İçim didiklense de,
                                         Olaydım o cüssede,
                                         Onun gibi susardım...

                                                                                                NECİP FAZIL

Dünyada Siyah gözlü sevgiliden başka güzellik varmıdır..?

Eyy bakışları gecelerden de karanlık olan güzel sevgili..

Ne o bakışlarını çek benden.. Ne de gözlerini kaçır...

İçine her baktığımda sonsuz gecelerin sonsuz karanlığında bulayım kendimi..

Zevkini çıkarayım sonsuzluktaki gözlerin içinde hapsolmuşluğumun..

                                                                             Deprave

Buluttan deniz üzerine bir damla damladı.
Damla, denizin enginliğini görünce utandı.
kendi kendine:

"deniz bulunan yerde ben kim oluyorum.
Eğer o var ise , doğrusu ben yok sayılırım" dedi.

Damla kendini hakir gördüğü için,
Sedef onu bağrına bastı ve naz ile besleyip büyüttü.

Kader o damlayı öyle yüceltti ki,
Padişahların taçlarına layık bir inci oldu.

Damla kendini alçak gördüğü için yücelik buldu.
Yokluk kapısına kapılandığı için var oldu...

Daha henüz açmamıştı aşk çiçeklerim..

      Ellerim avuçlarım buz kesiyordu..

           Nedenini bilmediğim bir telaş vardı içimde..

                 İçtiğim her bir yudum,Aşk şarabıydı sanki..

                       Zifir karası gözlerinin sunduğu o kadehlerle..

                                                   Deprave

merhaba deniz bak, ben geldim.
     sana geldim. 
hani, hani demiştinya ağlarsan geldiye...
          geldim işte deniz geldim. 
ağlamaya geldim, kana kana ağlamaya...
     sana güvenerek, sana sığınarak aglamaya... 
hani demiştin ya deniz bana güven diye..
          güvendim ve geldim, sırlarımla geldim deniz.. 
beni geri gönderme.. al kollarının arasına...
    ne beni dişarı koy nede sırlarımı deniz...
biliyorsun ilk sana ağladım...
          önce allah a sıgındım sonra sana sığındım...
elimde kadehım, senin sularında kayboldum...
   bir balık misalı kanat ger bana deniz...
sularında besle beni dışarı koyma deniz.
          ellere verme deniz.
verme deniz... 
    verme deniz....

  Sensiz  denizin  tadımı olur

sahiller neş-eyle çınlasa bile.....

çıplak ayakların , kumlar üzerinde ,izleri olmayınca , izleri olmayınca.

Herşey  seninim, der gibi bana 

kadehler şerefe çınlasa bile.....

rujlu dudakların ,kristal kadehlerde izleri olmayınca , izleri olmayınca

  Sensiz denizin  tadımı olur.

Dört bir yanımı çevreleyen sevgilinin o güzel sesi..

       En mutsuz anımda eğilip kulağıma usulca fısıldadı..

             Nidası kulaklarımda çınladı o buğulu sesin ve ürperdim..

                   İçimi ılık ılık ısıtan mevsim rüzgarları esti ve bana dedi ki..

                         Zamanın ötesinden gelen aşk yolcusu..SENİ SEVİYORUM..

                                                                                                        Deprave

Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece;
    Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde!
        Böyle diyen gönül denize kavuşunca
             Baktı kendinden başka şey yok görünürde...
                                                        

                                                                Ömer Hayyam