ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


5 Mayıs 2024, Pazar 20:47   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   Lazlar da eski adlarını ıstiyor!
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  15.May.2009 Cum 17:53:47      Lazlar da eski adlarını ıstiyor!sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Lazlar da eski adlarını ıstiyor!
 
Lazlar da eski adların ıstiyor
Kürtçe eski köy isimlerinin iade edilmesi tartışılırken Lazlar da araya girdi..
 
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Kürtçe eski köy isimlerinin iade edilebileceğine ilişkin sözlerinin ardından, Karadenizliler de Lazca olan kendi eski köy isimlerinin yeniden kullanılmasını istedi.

Laz Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Hasan Oral, bugüne kadar yasal başvurular yaptıklarını, ancak sonuç alamadıklarını ifade ederek, “Devletten politik adımlar bekliyoruz. En azından süren idari işlemlerde yanıt almak istiyoruz” dedi. Aynı şekilde Lazca televizyon yayını ve Lazca eğitim talepleri de olduğunu kaydeden Oral, Anayasa’da farklı etnik kimliklerin tanımlanmasına da olumlu baktıklarını ifade etti.

Oral’ın verdiği bilgiye göre UNESCO’nun 21 Şubat 2009 Dünya Anadili Günü öncesinde yayımladığı Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre, Lazca Türkiye’de yok olma tehditi altındaki 15 dilden biri. Oral, bu çerçevede Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Kuzey ve Güney Kafkas dillerinin araştırılacağı bir enstitü kurulmasını istiyor.

Lazca’nın ve Laz kültürünün yok olmaması için eski köy isimleri ve coğrafi isimlerin de yeniden iade edilmesi gerektiğini kaydeden Oral “Lazlar en güzel türküleri derelere yaktı ama şimdi derelerin isimleri Türkçe. Binlerce yıldan beri kullanılan Lazca yer isimleri 1950’li yıllarda değiştirildi. Laz halkının hafızasından tarihine, atalarına tanıklıklarının göstergesi olan yer isimlerinin değiştirilmesi büyük bir haksızlık. Adların değiştirilmesi, Lazları kültür erozyonuna uğrattı” dedi.

Haber3

                                                                                                                       

**Kenan Evren`in eyalet fikrini ortaya attığı zamanlar geldi aklıma... Herkese eşit davranılacaksa onlar da haklı. Birine veriyorsan diğerine de vermelisin o hakkı çünkü. Biz de haklıyız Türk isimlerinde "x, w" gibi harfleri istemeyerek. Kısaca hırlı da haklı, hırsız da... Böyle iki ucu sınır çizen sorunları yaratanlar başımızdan eksik olmasın!

Ha bu arada, sırada çerkezler vesaireler de var. Onlar da haklı...

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

vogen

vogen resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  16.May.2009 Cmt 00:35:58sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Asla Hokkabaz, asla!

Sakın, aynı şey değil..... Sakın!!!!!!

Bu karşılaştırma çok büyük yanlış, mümkünse bu gereksiz başlığı kaldır.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

ozooo

ozooo resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  21.May.2009 Per 18:08:23sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

bastırın haklısınız alın haklarınızı kardeşim(!)   Bi siz eksiktiniz ula 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

manolya41

manolya41 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  21.May.2009 Per 19:17:36sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Laz Tanımı ve Soy Kökenleri

“Anadolu halkları ile Kafkas halkları arasında mevcut benzerlikleri (göçebe olma) hesaba katarsak, iki halkın da aynı kökten geldiklerini düşünebiliriz.”

Bu dergi, SİMA Doğu Karadenizliler Hizmet Vakfı’nın bir yayın organı olarak yaşama gireceğine göre, öncelikle ve özellikle Doğu Karadeniz’in yerli halkı olan Lazlar’ın bugünkü konumlarında bir tariflerinin yapılması ve yıllar yılı konunun bir spekülasyon aracı olarak bugünlere kadar getirilmesi suretiyle doğmuş olan belirsizliklerden, çarpık yakıştırmalardan, aşağılama aracı olarak kullanımından arındırılması gerekmektedir. Bunun yolu da gerçekleri bilmekten geçer.

Çünkü Laz, ne Temel fıkralarındaki komedi öznesidir, ne de D. Karadeniz Türkçesi ile türkü söyleyen bir sanatçı. Öyle ise bir soru ile konuya giriyorum. Laz kimdir?

Türkiye’de Lazlar’ın coğrafi anlamda yaşadıkları yöre denince, Doğu Karadeniz kıyı şeridinde; Rus hududundan başlayıp Zonguldak’a kadar uzanan bölge akla gelmektedir.

Bu, dıştan bir bakıştır ve bu ince uzun arazide sıralanan yerleşim birimlerinden, Pazar ilçesinin batısındaki yerlerde yerleşik olanların, hangisini konunuza tanık etmek isterseniz ediniz, kendilerinin Laz olmadıklarını söyleyeceklerdir. Özellikle Lazlar’a ait yöreye doğru bir sınırlama getiremeyecekler, belki de, o an akıllarına gelen bir yerden başlayıp doğuya doğru uzandığını söyleyeceklerdir. Bu belirleme, batıda örneğin Rize’de tamamen belirginleşecek ve Rize’dekiler size doğru olan Pazar’ı sınır göstereceklerdir.

Konuyu biraz daha açalım. Toplumun içinde din, dil, düşünce ve örgütlenme biçimi gibi kültürün temel ögeleri, o toplumdaki başka bir ögenin yerini alamaz. Ancak, her birinin başka bir toplumun aynı gruptan olanları ile etkilenmesi olasıdır. O zaman da ögenin fonksiyonel gücü veya orijinalliği tartışma konusu olabilir.

Bu durumda, Lazlar’a özgü binlerce yıl geçmişi olan dilin veya kültür etkinliklerinden bir veya birkaçının sadece yaşadıkları coğrafyada bulunabileceği gibi bir düşünce geçerli değildir.

Böyle olunca da, kültürlerini, orijinal yapıları içinde başka bölgelere taşımış olan Lazlar da Laz’dır ve yurdumuzun geniş bir alanına yayılmışlardır.

Bu belirlememize göre Rusya sınırından başlayıp, Pazar ilçesini içine alan sahil şeridine çok yakın bir bölgede veya Sakarya’ya Bursa’ya bağlı tamamı Lazlar’la meskun yerleşim biriminde yaşayan bir kimseye, Laz kültürünün bir mensubu olmadığı sürece Laz diyemeyeceğiz, buna karşı çeşitli bölgelerde, örneğin, Kocaeli’nde, Sapanca’da yaşayan ve Laz kültürünü beraberinde taşımış olan kimselere Laz diyebileceğiz.

Zaten, Pazar’ın batısındaki bütün Doğu Karadenizlilerin hayli benzer alışkanlıklarına rağmen, kendilerini Laz saymadıkları bilinir. Çünkü, Lazcayı ayrı bir dil olarak Lazlar konuşur.

Doğu Karadeniz’den doğudakiler, batıdakilere; “Hamus Hekoleni” (buradan öteki) diyerek farklılığı, sabit olmayan bir coğrafi sınırla belirlemeye çalışırlarken, batıdakiler doğudakileri, Mohti (gel) sıfatı ile isimlendirerek, dil farkını ayrımlarına ölçü almaktadırlar.

Her iki genellemeden de, bir aşağılama kokusu alınmaktadır. Ancak, bu ayrılık değildir; bir beşeri zaaftır.

P. Alford Andrews’in, “Türkiye’deki Etnik Gruplar” adı ile çevrilen eserinde; “Kendine özgü şiveleri, çabuk sinirlenmeleri, denizle çok içli dışlı olmaları, onları iyi tanıyan komşularının tanıklığı, çok küçük ve dik yerlerde toprağı elleri ile sürmeleri, birkaç evden oluşan birbirinden uzak köylerde yaşamaları, buğday ekmeği yerine mısır ekmeği yemeleri, bol miktarda hamsi tüketmeleri ile birazcık matrak bir tip olarak çizilir” demekte ve örneklemelerin devamında bazen birbirleriyle çelişen ögelere de yer vermektedir. Örneğin, Lazlar’ın hem durgun zekalı, hem de iş konusunda çok becerikli ve başarılı olarak bilindiklerini, ya da hem çalışkan ve hırslı, hem de hizmetçilik türü işler için isteksiz olduklarını belirleyen bölümlerde olduğu gibi.

Yazarın bu yaklaşımı sağlıklı değildir. Nitekim, tiplemede mevcut doğrulara rağmen, bir çok yanlış ve eksikler de hemen göze çarpmaktadır.

Örneğin, komedi ağırlıklı forumlarda çok abartmalı olarak kendisini iyi tanıyan komşusunun şahitliğine başvuran Laz tipi sıkça canlandırılmasına rağmen, Lazlar’ın gerçek yaşamlarında böyle bir alışkanlıkları yoktur. Keza, çok dik, engebeli ve dar arazisini elleri ile işlediği iddiasına verilebilecek örnekler, böyle bir genelleme için yeterli değildir.

Hem durgun zekalı hem de iş konusunda becerikli oldukları savındaki doğal çelişki, sanıyoruz gözlemin tamamına güven açısından gölge düşürmektedir.

Konunun asıl üzücü yönü, Laz kültürünü ve kimliğini incelemenin, yıllar yılı öcü sayılması dolayısı ile, ilk kez bir yabancı tarafından incelenmesi ve bugüne kadar, böyle bir araştırmaya kimsenin cesaret edememesidir.

Bu hususu biraz daha açıklığa kavuşturmak istiyoruz. Millet şuur ve anlayışının tarih boyunca gelişim evreleri; genelde idare edenin veya edenlerin şu veya bu sebepten uygun gördükleri doğrultuda biçimlenmiş millet tariflerini kabul ettirmek için yaptıkları dayatmalar, beşer tarihinin en kanlı olaylarına sebep olmuşlardır.

Cumhuriyetimizin kurucularının, bu genel kurala uymaktan ziyade millet yararına buldukları için etnik anlamda bir “Türk” tarifi yapmaktan özellikle kaçındıklarını görüyoruz.

Atatürk, 10.yıl nutkunda “temeli Türk milliyetçiliği olan” deyimini kullanarak “Türk” ismini etnik anlamdaki kullanımın dışına çekmiş milli şuurumuza daha geniş ve kapsamlı ulusal bir “Türk” sözcüğünün yerleşmesinin işaretini vermiştir.

Böylece toplum, bu iki kavram arasında doğabilecek yanlışların ve belirsizliklerin zararlarından korunmak istenmiştir.

Buradan yola çıkılarak benimsenecek olan millet tarifinin, 19, asrın sonlarında Renan tarafından ortaya atılıp 20, asır süresince kabına oturtulmaya çalışıla gelen millet tarifinin olması lazım geldiği açıktır. Bu tarifi; “Mazide büyük, işler yapmış ve istikbalde de büyük işler yapmaya kararlı, yani bir ülkü birliğine odaklanmış insan topluluğu” şeklinde yapabilmekteyiz.

Bu durumda imparatorluktan tevarüs olunan “Yetmiş iki buçuk milletten oluşma Osmanlılık, ne Mutlu Türküm Diyene” cümlesi ile noktalanmıştır. Bu bir zaruretin getirisidir.

Çünkü toplum, yetmiş iki buçukluk bir desteyi bir arada tutma becerisi gösterememiş, geriye kalanların da son iki-üç asırdır dağılmaları, hayret edilecek bir hızla devam etmiştir. Öyle ki, dağılıp yok olmaları an meselesi haline gelmiştir.

Diğer yandan, bir araştırmacı, bir toplum bilimci veya örneğin bir folklorcunun incelemelerine bu tariften başlaması ve çıkaracağı sonuçlara kendini gerçeklerin sorumluluğundan kurtarması beklenemeyeceği konusundaki tarihi sorumluluğunu çok ağır bulan devlet, okullarda “dil, din ve kültür birliği ile birbirlerine bağlı vatandaşların kurmuş oldukları siyasi ve içtimai bir heyettir.” Şeklinde bir millet tarifi ile gerçeklere ulaşmanın yollarını açık tutmuş, ancak öğrenimle sınırladığı bu tarife anlam verecek aktiviteleri millet ve memleketin yararı adına, devletin kendini koruma esprisi içinde daha birkaç yıl öncesine kadar yasaklamıştır.

Şimdi de kimliğini açıklığa kavuşturmaya çalıştığımız Lazlar’ın soy kökeni hakkında da kısa bir bilgi vermek gerektiğini düşünüyorum. (Geniş ve kapsamlı bilgi için yazarın “Lazlar” adlı eserine başvurulmalıdır.)

Kafkasya ve Doğu Karadeniz Bölgesi, milattan önceki dönemlerden beri çeşitli kültür ve uygarlıklara yurtluk etmiştir. Laz diye tanınan Hopa, Arhavi, Fındıklı, Ardeşen ve Pazar ilçelerinin yerli halkı ve coğrafyası da bu tanımın içindedir.

Lazlar’ı da içine alan Kolheti kültürü bunlardan birisidir.

Kolheti ismi, tarihi süreç içinde siyasi bir birliğin adı olarak ortaya çıkmış, egemen olduğu coğrafyaya da kendi ismini vermiştir. Lazlar’la tamamen iç içe bulunan Kolheti Krallığı, bu özelliği ile Laz konusunun özünü oluşturmaktadır.

Gerek coğrafi terim ve gerekse siyasi bir özne olarak tarihe, Kolheti ismi, değişik dillerdeki fonetik özellik ve telaffuz ayrılıkları nedenleriyle, Kolh, Kolheti, Kolkhis... vb... 12 çeşit olarak yazılan ve söylenen bir isim olmuştur.

Önce bu 12 çeşit isimle literatüre geçmiş KOLHETİ’nin “LAZ” terimi ile olan ilişkisine bir göz atalım:

a)Bizanslı tarihçi Prokopiyus, “eskiden kullanılan KOLH adı LAZ adı ile değiştirilmiştir” diyor. (6.yy. Priskos, Bella Cotli ve Savaş Tarihi 11,17)

b)Yine Bizanslı Agastiyas ta çok eski çağlarda LAZ’lara KOLH’lar deniyordu” diyor. (6.yy Bizanslı tarihçi Agastiyas 1,3)

Öyle ise tarihte Kolheti’nin (12 yazılışından biri ile) geçtiği her metin, Lazlar’dan veya Lazlar’ın da içinde bulunduğu siyasi birlikten bahsediyor demektir.

Şimdi de Kolheti’nin neresi ve kimlere ait olduğu bir uygarlık olduğuna da değinelim:

Kesin bir çizgi ile belirtmemiz mümkün olmamakla beraber Kolheti, Kafkas Dağları’nın güney eteklerinden başlayıp Trabzon’a kadar uzanan , doğuda Suram eteklerine kadar varan bir bölgenin adıdır. İsminin tarihi süreç içinde, üzerinde kurulmuş bulunan Kolheti Krallığı’ndan geldiği kesindir.

Kolheti Krallığı’nın orijini, elde mevcut kaynak ve arkeolojik bulgulara göre M.Ö. 11-12.yy’a kadar izlenebiliyor. Başlangıçta iki halk grubunun oluşturduğu, bilahare birçoklarının dahil olduğu bir uygarlıktır. İlk dönemlerde krallığın halkını Egrisililer (Laz) ve Abhaz-Abazalar oluşturuyordu. (Grek AMİCBA’nın akademik tezini “ABHAZLAR LAZLAR” adı ile dilimize aktaran hayri Ersoy’un eserinden.)

Ancak Eğrisi (Laz) ve “Ahhaz-Abaza” isimleri, devlet’in belirleyici simgesi olarak hiç kullanılmamış bütün kaynaklarda Devlet’in 12 çeşit yazılışı ve okunuşu olduğunu anlattığımız Kolh, Kolheti, Kolhis... Krallığı olarak anılmıştır.

Milat yıllarında Trabzon’a kadar olan bölgeye, Kolheti halklarından bir Megrel-Laz göçü olmuştur. Milattan sonraki ilk yıllarda da, Romalılar bu krallığı Egrisi (laz) soyundan gelen krallara devretmişler ve Kolheti Krallığı’nın ismini “LAZİKA KRALLIĞI” na dönüştürmüşlerdir.

İşte bundan sonra LAZ ismi tarih sayfalarına girmiştir. Bu ismin, yani Laz isminin ilk kullanıldığı eser, M.S. 79 yılında Romalı müellif Pilinüs’ün “tabii tarih” adlı eseridir.

Lazika Krallığı ismi ortaya çıkmadan önceki dönemlerde Kolheti Krallığı veya 12 çeşidinden biri söylendiği zaman halk olarak Egrisliler’den (Laz) veya Abhaz-Abazalar’dan bahsediliyor demekti.(1) Bilahare de Çerkezler, hatta İskitler bu uygarlığa dahil olmuşlardır.(2) Gürcülerin Kolheti uygarlığına dahil olmaları Çerkez ve İskitler’den ve de Lazika Krallığı’nın ortaya çıkmasından çok sonradır. (Gürcüler 483 yılında LAZ (Aker) ülkesine Persler’den kaçarak göç etmişler ve Lazlar’a ilk defa bu göç sebebiyle tanışmışlardır. Papili Lazer 58,60,62,68,69.)

Gürcüler’in bu uygarlık içinde en hakim halk ogesi olarak krallığın başını çekmeleri, çok sonra, 11. ve 12. asırlarda olmuştur.

Lazca’da “KA” takısı, küçüklük, yavruluk, özlük, pratiklik gibi içten birkaç anlatımı kapsar. MAMALİKA, HGOCİKA, KUHGRAKA kelimelerinde olduğu gibi. Bu takı, devrinin Roma gibi dev bir imparatorluğun kuzey doğu hududunda bulunan bir krallık iken, Roma tarafından kendisine hudut krallığı (Vasal) yüklenen ismi de LAZİKA KRALLIĞI’na dönüştürülen, Roma’ya göre küçük bir krallıktır. Bu yüzden, “Laz” ismine bir “Ka” takısının eklendiği ve ismimim, “Lazika Krallığı”na dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.

5 ile 6. asırlarda Bizanslılar’la Persler’in hemen her seferinde Lazlar’ın da bazen bir yanda bazen öbür yanda göründükleri büyük mücadelelerine şahit olmaktayız. Bu mücadelelerin getirdiği sosyal, politik ve askeri sebeplerle, Lazlar’ın ikiye bölünerek, bir kısmının da Rion nehri kenarlarına ve diğer bir kısmının da Çoruh nehri kıyılarına çekildikleri görülmektedir.

Boş kalan araya, 483’lerde Persler’den kaçtıklarına yukarıda değindiğimiz ve bilahare de Arap istilasından kaçan Gürcüler yerleşmişlerdir. Böylece de bugün (Acara-Gurya) denen bir ara bölge oluşmuştur.

Çağımızda kardeş olan iki halktan, Hıristiyan olarak Megreller’in Kafkasya’da, Müslüman olarak da Lazlar’ın Doğun Karadeniz’de yaşamlarını sürdürmelerinin kökeninde bu tarihi olay yatar.(3)

Yukarıda isimlerini saydığımız altı ilçe halkının Laz kökenli olanlarının soyu, Çoruh kenarına yerleşen bu Laz kökünden gelir. Bilahare Osmanlı yönetimine girmişler ve Müslüman olmuşlardır. (4)

Bugün de Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal Vatandaşı olmanın büyük gururunu yüreklerinde taşıyarak, tarihi işlevlerine devam etmektedirler.(5)

Biraz da Lazlar’ın Orta Asya Türk Boyları ile olan soy ilişkilerine değinmek istiyorum. Çünkü, Lazlar’ın tarihi ve kültürünü araştırma sonuçlarına göre yayınladığımız “Lazlar” adlı kitabımız dolayısıyla bize yöneltilen soruların yüzde yüzü Lazlar’ın soy kökeninin Orta Asya göçlerine dayanıp dayanmadığı noktasında yoğunlaşmıştır.

Sözkonusu Lazlar adlı kitabımızda konu şöyle bir yaklaşımla ele alınmıştır. (Lazlar 3. baskı s.48-49)

“Laz toplumu devlet kurmaya soyunduğu Kafkas yöresine nereden gelmiştir.”

Dini inançlara dayalı Gürcü Destanı’nda (Destani Kartveli) anlatılan ve insana pek de güven vermeyen bilgiler hariç tutulduğunda; eldeki verilere göre, bunun tespiti şimdilik mümkün değildir.

Anadolu halkları ile Kafkas halkları arasında mevcut benzerliklerin en belirgin olanı, her iki grup halkın göçe dayalı bir yaşam biçimini benimsemiş olmalarıdır. Bu durum bizi; kolayca, iki halkın da göçebe ağırlıklı bir kökten geldikleri varsayımına götürebilir.

Örneğin Sümerler’in çiviyazılarına göre, Orta Asya’dan ilk Türk göçü M.Ö. 4. bin yıla uzanmaktadır.

Kafkasya’daki arkeolojik araştırmalar ve bir çok tarihi vesikaların tetkiki sonunda varılan sonuçlara göre de Kafkasya’nın en eski uygarlığı olarak karşımıza çıkan Kuban kültürünün kökü, M.Ö. 2000 yılına kadar gitmektedir.

Bu duruma göre Orta Asya göçleri ile Kafkas halklarının orijini arasında 2 bin yıllık aydınlanmamış bir dönemin var olduğu ortaya çıkıyor.

Anadolu halkları ile Kafkas halkları arasında mevcut benzerlikleri (göçebe olma) hesaba katarsak, iki halkın da aynı kökten geldiklerini düşünebiliriz.

Bu varsayımımız bir ilmi sonuç değil, bir mantık
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

LaserSail

LaserSail resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  21.May.2009 Per 21:02:39sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Ben laz değilim kızım sarhoş musun sen

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

PpolisS

PpolisS resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  22.May.2009 Cum 03:09:33sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

 1980 darbesinden sonra yapıldı bu değişimler bilindiği üzre. Zamanında var olan isimleri değiştirip yerine yeni  yer  isimleri konuldu. Sebep neydi  o değişimin? O büyük çaplı yer ismi değişiminin sebebi her neyse şu anki eski isimleri geri getirmenin de makul bir sebebi vardır elbet. Kürtçe olsun Lazca olsun. Yer isimleri eski halini alması gibi bir durumun herhangi bir sakıncası yoktur. Bırakın bu bağnaz düşünceleri artık . Yapılan muhalefet mantıklı olsun ki çözüm erken gelsin...

Ayrıca Hokkabaz hocam senin görüşlerine şiddetle karşıyım. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Biz üniter bir devletiz. Üniter kelimesinin anlamına bakınız. Farklı köklerin , farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir Cumhuriyet . Bizlerin soyunun en azından 4 ya da 5 aile ötemizin kürtlerden , çerkezlerden , lazlardan gelmediği ne malum ? Ne güzel demiş Mustafa Kemal : Dünyanın neresinde olursa olsun , kendini Türk hisseden farklı ırk mensubu birey Türktür.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  22.May.2009 Cum 11:16:25sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
·PpolisS· :

 1980 darbesinden sonra yapıldı bu değişimler bilindiği üzre. Zamanında var olan isimleri değiştirip yerine yeni  yer  isimleri konuldu. Sebep neydi  o değişimin? O büyük çaplı yer ismi değişiminin sebebi her neyse şu anki eski isimleri geri getirmenin de makul bir sebebi vardır elbet. Kürtçe olsun Lazca olsun. Yer isimleri eski halini alması gibi bir durumun herhangi bir sakıncası yoktur. Bırakın bu bağnaz düşünceleri artık . Yapılan muhalefet mantıklı olsun ki çözüm erken gelsin...

Ayrıca Hokkabaz hocam senin görüşlerine şiddetle karşıyım. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Biz üniter bir devletiz. Üniter kelimesinin anlamına bakınız. Farklı köklerin , farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir Cumhuriyet . Bizlerin soyunun en azından 4 ya da 5 aile ötemizin kürtlerden , çerkezlerden , lazlardan gelmediği ne malum ? Ne güzel demiş Mustafa Kemal : Dünyanın neresinde olursa olsun , kendini Türk hisseden farklı ırk mensubu birey Türktür.

Hepimiz farklı fikirlere sahibiz, çünkü robot değil de insanız. Yalnız kafama bir soru işareti takıldı  ·PpolisS· . Eğer bu konuda seninle farklı fikirlerdeysek neden ben de "Dünyanın neresinde olursa olsun, kendini Türk hisseden farklı ırk mensubu birey Türktür." görüşünü savunuyorum?

Ayrıca ben kişilere değil de böyle bir sorun yaratan meclisteki yetkililere bir gönderme yapmıştım. Sanırım ayrıntıya girmeyince anlaşılmadı. Yani ülke içinde, insanları bilinçli veya bilinçsiz olarak birbirlerinden ayırmaya çalışmalarından ötürü... Güneydoğuda sınır yapmışlar, haberimiz yok! O girmeye çalıştığımız AB haritalarına işlemiş bile... Ben buna kayıtsız kalamıyorum, kusura bakmayın. Sanırım gayet açık konuştum.

Kolay gelsin.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

PpolisS

PpolisS resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  22.May.2009 Cum 14:17:00sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Tamam hokkabaz  hocam , yanlış anlaşılmadan kaynaklanan bir sorun olmuş o zaman. Kusura bakma ...

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir