Klasik toplumsal bakışın, yaşadığımız toplumun hakikatleri ile birebir örtüştüğü açıktır... Ve bu mutlak bir çoğunluğun dilke getirdiği bilinen hakikatlerdir... Lakin bir de toplumun hakikatleri ile örtüşmeyen ama o hakikati yaşayan bireyin, kendi hakikatleri ile örtüşen bir bakış, bir yaşayış, bir algılayış da mevzu bahistir... Kimi neye göre normal ya da sapık ilan edeceğimiz, bireyselleşmeyi dahi baraşamamış toplumlarda (!) ne kadar mümkün sorusunun bir cevabı var mıdır bilmiyorum... Lakin yıllardır bize hem bilimsel anlamda mesleğim dahilinde hem de yaşamsal anlamda yaşadığım süreçte bu sorunun tatmin edici bir cevabının olmadığının ayırdında olmak aslında hüzün verici... Bireyleri toplumsal değer yargıları veya psikiyatrik bir takım açılımlar ile değerlendirmek ne kadar doğru bir yaklaşım olur, bu da ayrı bir değerlendirme konusudur... Buradaki kişiye ait davranışı bir sapıklık olarak nitelemek toplumsal çoğunluğun kabul edeceği bir husustur... Peki ya o bireyin, yani sapık olarak kabul edilen bireyin bunu yapma güdüsü ya da fikrinin kabul edilebilir bir açıklaması olabilir mi?... Olabilirse bu olasılık ne kadardır?... Kuvvetle muhtemel çok düşük rakama tekabul eder... Ancak o kişinin bu davranışı, fetişist bir yaklaşımla, kendine ait bir fantezinin uygunsuz bir ortamda gerçekleştiği görülüyor... Yani, 3 aşamalı... Kişi, fetişist... Toplum tarafından kabul edilmeyeceğini bildiği bir fantezisi var... Ve bunu adrenalin dozu yüksek olacak bir biçimde, tüm riskleri de göze alarak ve sahip olmadığı bir nefsi de bulunmadığından güdülerine veyahut da dürtülerine yenilip gerçekleştirme aşaması var... İster kabul edilsin ister kabul edilmesin, toplumun çok mühim bir çoğunluğunda bireysel fetişizm yer işgal eder... Bu fetişizm, toplumsal değer yargıları sebebi ile anlaşılabilir bir şekilde paylaşıma değer bulunmaz... Ve aynı şekilde büyük bir çoğunluğun toplum tarafından kabul edilebilir olan ya da olmayan cinsel fantezileri de bulunmaktadır... Bu fanteziler de çoğunlukla paylaşıma değer bulunmaz ya da paylaşılmaz... Ki sonuç olarak böyle bir gereklilik de yoktur... Esas mühim olan kişinin böyle bir eylemde, bu eylemi gerçekleştirdiği yerdir... Uluorta, bu kadar nefse hakimiyetsiz ve böyle kabul edilemez bir şekilde yapmasıdır... Kişinin fetişist olması, fantezi kurması, kabul edilsin ya da edilmesin bir hakikattir, toplum kabul etsin ya da etmesin bu vardır ve var olacaktır... Ama bireyin bunu uluorta gerçekleştirmiş olması aşaması bırakalım kat i ahlak kurallarını, cinselliği en aşikar bir şekilde aşmış ve yaşayan toplumlarda dahi kabul göremez... Bu şahısta fetişizm cansız bir varlık ile ortaya çıkmış.. Nihayetinde ayak fetişizmi de, ayakkabı fetişizmi de, manken fetişizmi de, ya da ne bileyim herhangi bir fetişizm de bu gibi bir sonucu doğurabilir... Lakin tüm fetişistler yaptıklarından dolayı büyük bir haz duyarlar, bu sapık olarak nitelenen şahıs gibi... Bu şahsın bu yaptığı şaşkınlık, iğrenme, gülünç bulma, nefret etme, hakir görme ve bunlar gibi duygular var edebilir... Ama bir hakikat daha var ki, her şey orada düğümleniyor... Cinselliğin bu toplumda halen konuşulabilir, yaşanılabilir ve kabul edilebilir olmadığıdır... Söz susar, yazı kalır misali... Sapık a bir öneri... Sapıklık yapacaksan uluorta değil, git gizli yap, çünkü bu ülkede sapık olup da uluorta yapmayan bir gizli çoğunluk var... |