ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
| | |
|
loirena
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 30.Tem.2009 Per 03:31:21 Kürt açılımının ucu gözüktü.... |
|
Hükümet Kürt açılımının içeriğini açıklamadı. Üslup ve yönteme ilişkin verilen mesajlar içeriğe ışık tuttu.
Hükümetten Kürt açılımının içeriğine dair açıklama gelmedi ama üslup ve yönteme ilişkin açıklamalar geldi.Atalay alınan önlemler "devlet politikası" olarak kısa-orta-uzun vadede hayata geçirileceğinin altını çizdi.
"Milletimize ağır bedeller ödeten sorunu hep birlikte çözelim diyoruz" diyen Atalay, tüm kesimlerin mutabakatını arayacaklarının altını çizdi.Herkesi süreci sabote etmemesi konusunda uyaran Atalay, konuşmasında demokrasi, demokratikleşme ve insan hak ve hürriyetlerine vurgu yaptı.
ÜSLUP VE YÖNTEM
Bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz bunun için kararlı, azimli ve cesur adımlar attık, atmaya da devam edeceğiz. Bugün başlatmış olduğumuz çalışmaların üslup ve yöntemi konusunda bilgilendirmek istiyorum.
İÇERİK HAKKINDA BİLGİ VERMEYECEĞİM
Çok hassasiyetleri olan bir konunun çalışmalarını yürütüyoruz. Bugün size işin özüyle ilgili bir şey söyleyecek değilim. Ama süreç ve zamanlamayla ilgili bilgiler vereceğim. Çünkü gördük ki çok değişik söylentiler oluyor.
ÇALIŞMALAR SONUÇLANMADI
Belirtmek isterim ki, başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamış ve bakanlığımızca yürütülen bu çalışmanın içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır.
ÖZE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR İÇİN ÇOK ERKER
Zaten öze ilişkin açıklamalar yapmak için daha çok erken. Bazen görüyoruz basınımızda bir söylenti şeklinde geliyor, bunun bizimle ilgisi yok. Ancak bu haber üzerine siyasetçiler çıkıyorlar, yorumlar yapıyorlar.
TİTİZ VE ÇOK HASSAS KONUŞUYORUZ
Hepimizin yakından takip ettiği gibi biz bu konuda çok titiz, çok hassas konuşuyoruz. Böyle olunması gereken bir çalışma bu. Onun için benim dileğim herkes tabi yorumlar yapabilir, beklentileri değerlendirebilir ama buradan açıklama yapılmadıkça, söylentiye dair haberler yapılmaması.
GEÇMİŞE SAPLANIRSAK
Terör sorununun sonlandırılmasına ve toplumsal mutabakatın başlatılması için Cumhurbaşkanımız dan Başbakanımıza, yazarlarımızdan vatandaşlara kadar bütün çevrelerce olumlu söylemler gerçekleştirilmektedir. Geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği kaybederiz. Sürecin en önemli özelliği, geçmişten ders alıp geleceği birlikte kurmaktır.
DEMOKRATİKLEŞME ÖNÜNDEKİ ENGELLER
Bizim hükümet olarak siyasi meseleleri çözüm yolumuz bilinmektedir. Biz hükümet programında, demokratikleşme, insan hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri kaldırararak, politikaların hayata geçirilmesi açısında önemli taahhütleri ortaya koyduk ve uygulamaya koyduk.
BUGÜN FARKLI BİR İVME
Yürüttüğümüz süreç aslında bizim hükümet olarak, başından beri kendi programlarımızın icraatımızın bir devamı. Partimizin programında bakarsanız görürsünüz. Açıklamalarımızda icraatımızda bunu görürsünüz. Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır ve bunu biz iyi değerlendirmek istiyoruz. Belki daha olumlu bir safha olarak buna bakılabilir.
DEVLETİN EŞİT VATANDAŞI
Bilindiği gibi sürekli programlarımızda, demokratikleşme ve insan hak ve özgürlüklerin engelleri kaldırarak, insanı esas olan hedeflerimiz konusunda önemli taahhütlerde bulunduk. Vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle, her vatandaşımızın kendisini devletin eşit vatandaşı olarak sağlanarak çözüleceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir.
TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ
Demokratikleşme adımlarını toplumun tüm kesimleriyle birlikte atmak istiyoruz. Bu konu tüm toplumun meselesidir. Herkesin bu süreçte yapıcı olması, çözüme katkı sağlayıcı bir tutum içinde olması gerekir ve biz bunu bekliyoruz.
ÇÖZELİM DİYORUZ
Bunu bir devlet politikası olarak yürütme çalışması ve kararlılığı içindeyiz. Gelin bu sürece katılın. Milletimize çok ağır bedeller ödeten, geleceğimize hipotek koyan bu sorunu çözelim diyoruz.
Şimdi insanımızın hak ettiğine inandığımız, başlattığımız çalışmaların çerçevesini ve yöntemini açmak istiyorum. Bu süreci yürütürken nelere öncelik veriyoruz, hangi üslup ve yönteme ağırlık veriyoruz?
ERDOĞAN IN DİYARBAKIR KONUŞMASI
Sayın Başbakanımızın 2005 yılında Diyarbakır konuşmasında başlattığı açılımda kararlı adımlar atmak niyetindeyiz. İlgili kamu kurum ve kuruluşlarından katkı sağlamaları istenmiştir.
İLGİLİ KURUMLARIN GÖRÜŞLERİ
İlgili bakanlıklarımızı ve bütün kamu kurumlarının görüşleri istenmiştir. Kendileriyle toplantılar yaptık, katkılar istedik. Bunlar geliyor. Biz bunların hepsini değerlendiriyoruz. Ayrıca tabi bu konuda yazılan kitap değerlendirme yapılan konuşmalar her tür değerlendirmeyi de göz önüne alıyoruz.
MUHALEFETLE GÖRÜŞÜLECEK
Bu çalışmayı yürüten mümkün olan en yüksek katılımı hedefledik. Bütün siyasi partilerin katkı ve destekleri istenecektir. Kendileriyle görüşülecektir. Muhalefetin konuyla ilgili olumlu açıklamalarını mutabakat açısından çok önemsiyoruz. Zaten kendileriyle de görüşeceğiz, paylaşacağız.
STK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ
Başta sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, yazarlarımızdan görüşlerini alma yönünde çalışmalarımız olacak. Bu çalışmayı, herkesi kucaklayacak bir zihniyet içinde yürütüyoruz.
TÜRKİYE MODELİ
Hiçbir ülkenin benimsediği yöntemi ülkemizde uygulama niyetimiz yok zaten mümkün de değil. Biz kendimize özgü, ülkemize uygun, kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Türkiye’ye ve kendimize güveniyoruz. Lütfen güvenelim. Bu çalışmaların sonucunda çözüm konusunda dünyaya model olacak bir Türkiye modeli de biz oluştururuz.
Hepimizin büyük bir özveri dikkat ve kararlılık içerisinde hareket etmelidir. Beklentilerle ilgili gereksiz ve erken ifadelerden kaçınmak durumundayız. Bu süreci sabote edecek davranışlardan uzak duracağına inanıyoruz.
ÇALIŞMALAR HERHANGİ BİR TARİHE ENDEKSLİ DEĞİL
Yaşadığımız süreç böyle bir süreçtir. Bizim çalışmalarımız herhangi bir tarihe bağlı değildir. çalışmalar ve süreç kendi şartları içinde devam etmektedir.
Aceleye getirmeden ancak kararlı bir şekilde süreci yönetmek istiyoruz. Ayrıca bizim çözüm sürecine ilişkin çalışmalarımız yeni başlamış değil. İktidara geldiğimiz andan itibaren demokratikleşme adımlarımız, ülkemizin problemlerini çözmek olmuştur.
MEDYANIN DESTEĞİ
Önümüzdeki dönemde de medya temsilcileri ve yazarlarla görüşeceğiz. Herkesin yazdığı, değerlendirdiği hususları biz takip ediyoruz. Bugüne kadar bu konuda yazılmış kitaplar makaleler araştırmalar hepsi arşivimizde, değerlendiriyoruz.
Basında katkı veren olumlu atmosfere bakarak, ülkemizde çok zengin çoğulcu bir basın yapısı var. Üretken zengin basınımız ve entelektüel birikimimiz var.
Bu süreçte medyamızın her türlü yapıcı desteğini bekliyoruz. Lütfen diyorum, bu konuda ülkemizin insanımızın geleceğine hizmet için hepiniz katkı verin. Yani bu süreci hepimiz böyle görelim.
ERKEN AÇIKLAMA YAPILMAYACAK
Titiz yürütülmesi gereken bir süreçtir. Sizin açıklama beklentileriniz oluyor. Zaman zaman bu açıklamalar yapılacak. Ama erken açıklama yapmayacağız. Seçilecek her kavram önemlidir. Gereksiz siyasi malzeme olarak kullanılmasını arzu etmiyoruz. Biz samimi, ülkemizin geleceği için olanca dikkati göstereceğiz ve herkesten bu dikkati bekliyoruz.
< =text/>changeTarget(document.getElementById("news_content"))
| |
perfectman70
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.Ağu.2009 Per 12:49:55 |
| bitsin artık şehid cenazeleri üzerinden siyaset!
dinsin artık annelerin feryadları!
dursun artık anlamsız ideolojik saplantılar!
ne oldu bu millete 1980 yılına kadar kardeşdik,şimdi bu düşmanlık neden?
en fazla şehid veren ilimiz hangisi sizce ??
ŞIRNAK.ŞIRNAK.ŞIRNAK.... | |
raikimi
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 13.Ağu.2009 Per 12:56:48 |
| Perfectman Hocam en fazla şehid veren ilimiz Şırnak, doğru.. Peki mesele sadece Şırnak üzerinden halledilebilir mi? Yani Şırnak ta mesele halledilse düğüm çözülecek mi? | |
perfectman70
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 09:26:06 |
| şırnak örneği sadece ve sadece bir örnekti raikimi.
böyle bir açılım " şırnak üzerinde(n) yapımalıdır" demedim.
bu çok geniş bir açılım.tüm güneydoğu vilayetlerini, tüm doğu vilayetlerini kapsayan bir kucaklaşma planı.
sadece orta anadolu,ege,akdeniz,karadeniz sevmiyor vatanını..şırnaklısıda seviyor,evladını TSK ya teslim ediyor ve evine şehid olarak geri dönüyor.öteki gözü ile artık bakılmaması gerekiyor.
| |
iSyaN13
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 11:04:05 |
| Hemen her konuda olduğu gibi..
Alıştıra alıştıra..
Sindire sindire..
Halkı yönlendire, yönlendire..
Bunun adına da demokratikleşme diyerek..
Adım adım hedefe doğru..
Peki kürt açılımında Apo Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden ne isteyecek . ?
İşte Apo nun 15 Ağustos taki muhtemel talepleri :
- Operasyonların durdurulması...
- Koruculuk ve özel harekat birimlerinin dağıtılması...
- Dağdan inen kadrolara siyasi haklar verilmesi.
- Kendisi için olmasa bile PKK için genel bir affın çıkarılması.
- Kendisinin hapishane koşullarının iyileştirilmesi...
- Irkçılık temelinde işlenen suçların cezalandırılması.
- Bölgede yaşanan faili meçhuller ve diğer kontr-terör faaliyetlerinin yargılanması...
- Belediyelerin yetkilerinin arttırılması...
- Belediyelerin, bölgedeki yeraltı ve yerüstü kaynaklardan yararlanmasının sağlanması...
- Bölgede yaşayanların dini ve etnik haklarının genişletilmesi...
- Özel dil eğitimi yapan kuruluşlarının denetiminin hafifletilmesi...
- 12 Eylül Anayasası nın değiştirilmesi...
Ve en önemlisi ;
"Bütün bu hakların verilmesinden sonra denetlemenin uluslararası kurumlar tarafından denetlenmesi ve yapılacak düzenlemenin uluslararası hukuktan doğan haklar dikkate alınarak uygulanması"
Diyeceksiniz ki; bu ne cürret... Türkiye nin parçalanması hangi uluslararası hukuk dayanak gösterilerek garanti altına alınabilir. Küçük bir hatırlatma yapayım ; Türkiye, 15 Ağustos 2000 tarihinde New York ta Birleşmiş Milletler İkiz Sözleşmeleri ni imzaladı. Söz konusu sözleşmenin iki maddesi çok önemli. Zaten Apo nun 15 Ağustos taki muhtemel taleplerine bakıldığında BM İkiz Sözleşmeleri nden güç aldığı da farkediliyor.
Sözleşmenin şu maddeleri oldukça önemli:
1 - Etnik azınlık grubu mensuplarının kültürlerinden faydalanma, dinine inanma ve bunu öğretme ve dilini kullanma hakkı gibi hak ve özgürlüklerdir.
2 - Halkların self-determinasyon (halkların kendi kaderlerini belirlemesi) hakkı ile kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanma hakkı.
- Kürt halkının iradesinin tanınması...
- PKK nın üst düzey yöneticilerinin Kuzey Avrupa ülkelerine gönderilmesi...
Çok değil kısa bir süre önce birtakım aydınların! önderliğinde bir yığın Türk Vatandaşı "Ermenilerden özür diliyorum" kampanyasına imza koyup, sokaklarda "hepimiz ermeniyiz" diye haykırmışlardı.
Bu günler de yine bir takım aydınların! önderliğinde bir yığın Türk Vatandaşı Kürt bildirisi yayınlayıp, imza atıyor. Bu gün yarın sokaklara dökülüp "hepimiz kürtüz" diye bağırmalarına ramak kaldı.
"Hepimiz bu vatanın çocuklarıyız", "hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız" diyemeyen bu güruh ve peşlerinden sürükledikleri insancıklar acaba ne zaman "hepimiz lazız", "hepimiz gürcüyüz", "hepimiz boşnağız", hepimiz romanız", "hepimiz rumuz", "hepimiz süryaniyiz" diye bağırıp, bildiri yayınlayacaklar?
Sahi bu insanların kültürel hakları, dilleri, dini inançları ne olacak?
Ne zaman bu insanlar için bir "açılım" yapılacak.?
Önemli Not: "Hepimiz romanız" kampanyası başladığında sayın forum yetkilileri beni bilgilendirirlerse çok sevinirim. Bizzat imza koyup, sokaklarda kültürel hak talebinde bulunacağım. Sırf modaya uymak için imza koyan sözde aydınların İstanbul Sulukule de, Bursa Kamberler de yaşayan roman vatandaşlar asimile edilirken, yerlerinden edilirken suskun kalmalarına, demokrasiyi unutmalarına inat olsun diye...!
| |
durty
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 11:58:40 |
|
perfectman70 :
bitsin artık şehid cenazeleri üzerinden siyaset!
dinsin artık annelerin feryadları!
dursun artık anlamsız ideolojik saplantılar!
ne oldu bu millete 1980 yılına kadar kardeşdik,şimdi bu düşmanlık neden?
en fazla şehid veren ilimiz hangisi sizce ??
ŞIRNAK.ŞIRNAK.ŞIRNAK....
|
|
|
( bitsin artık şehid cenazeleri üstünden siyaset ama en fazla şehid veren ilimiz şırnak..)
tarihi boyunca isyan etmiş , kurtuluş savaşı sırasında bizi arkadan vuran araplardan farkı olmayan bir cografyadaki insanları , ucuz siyaset oyunlarına alet edip yeniden etnik -milliyetci isteklerini alevlendirmek degilde nedir bu.
burda yazan perfectman için atıp tutması kolay tabi..gündüz ilçe komutanlıgına ekmek getiren adam gece en önde can siperane saldırmadı cünkü kendisine..yanında arkadaşı vuruldugunda sıhhiye diye bagırmadı..çarşıya cıktıgında nefret dolu bakışların altında kalmadı..hayatı boyunca ne mutlu Türküm diyemeyen insanlar gurubundan oldu bu arkadaş..terörle bir yere varılmaz diyen insanlara nazire yaparcasına terörle silahla cinayetle bir yerlere varılabilecegini ,bir devlete boyun egdirilebilecegini gösterdi ne yazıkki bu iktidar ve yandaş yalaka veya kalemleri.
şimdi bu insancıklar bu vatana ihanet ederken benimle aynı kimligi taşıyorken , benimle aynı topraklarda yaşayıp aynı ekmegi paylaşıyorken , hiç utanmadan bunları söyleyebiliyorsa bu ülkede demokrasi yok diyenlere hadi ordan degilde başka ne denir ?
Saygılarımla.. | |
iSyaN13
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 13:01:03 |
| Kürt açılımı girişimi toplumda yeni bir ayrışmaya ve yeni bir kutuplaşmaya yol açar.. Ve benim için en önemlisi ZyReX22, Bahsettiğin bölgede askerlik yapmış biri olarak söylüyorum. Her köyde, her dağın başında, her dere yamacında PKK nın döktüğü kanların, canların izleri mevcut... Bu kanlar hala dökülmekte, bu canlar hala verilmekte.. Bu kanların izleri kurumadan bu ölümlerin önüne geçmeden dağlarımızda hala eşkiyalar dolaşırken demokrasiden, barıştan bahsetmek hayal görmekten öteye gitmez.. "Bu girişimin adı demokratik girişim ise demokratik toplumlarda en kutsal hak olan yaşama hakkı elinden alınan 20 yaşındaki gencecik askerlerimizin hakkını kim savunacak.?
Geçmişini unutmaya çalışan, şehidine, gazisine sahip çıkmayan topluluklar yok olmaya mahkûmdur..
"Bu kan ve gözyaşının durması için taviz vermek, PKK terör örgütü ve onların yandaşlarıyla müzakere etmek, şehit ailelerine yapılabilecek en büyük ihanettir."
Bu ihanete destek verenler benim gözümde VATAN HAİNİDİR.. | |
soyceloso
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 14:06:03 |
| [QUOTE=·iSyaN13·]
Kürt açılımı girişimi toplumda yeni bir ayrışmaya ve yeni bir kutuplaşmaya yol açar.. Ve benim için en önemlisi ZyReX22, Bahsettiğin bölgede askerlik yapmış biri olarak söylüyorum. Her köyde, her dağın başında, her dere yamacında PKK nın döktüğü kanların, canların izleri mevcut... Bu kanlar hala dökülmekte, bu canlar hala verilmekte.. Bu kanların izleri kurumadan bu ölümlerin önüne geçmeden dağlarımızda hala eşkiyalar dolaşırken demokrasiden, barıştan bahsetmek hayal görmekten öteye gitmez.. "Bu girişimin adı demokratik girişim ise demokratik toplumlarda en kutsal hak olan yaşama hakkı elinden alınan 20 yaşındaki gencecik askerlerimizin hakkını kim savunacak.?
Geçmişini unutmaya çalışan, şehidine, gazisine sahip çıkmayan topluluklar yok olmaya mahkûmdur..
"Bu kan ve gözyaşının durması için taviz vermek, PKK terör örgütü ve onların yandaşlarıyla müzakere etmek, şehit ailelerine yapılabilecek en büyük ihanettir."
Bu ihanete destek verenler benim gözümde VATAN HAİNİDİR..
| |
iSyaN13
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 14:47:26 |
| Askerlik yaptığında Türkiye Cumhuriyeti nin illeri olan Şırnak veya Hakkari ye gitmek istediğinde Oralar artık KURDİSTAN illeri olur. Senden pasaport isterler Zyrex..Kendi ülkende yabancı durumuna düşersin. | |
soyceloso
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Ağu.2009 Cum 15:06:47 |
| yahu neyi tartışıyorsunuz kendi kardeşlerini askerleri öldürmeye yardım etmedi diye katleden bir teroristin eline yetki ve etki geçerse neyi yapabileceğinimi ?
kansız 1 günümüz olmaz bugünleri ararız. | |
| | |
| |