MATEMATİK İFLAS EDER Mİ?
Matematiğin faydası elbette inkar edilemez. Ama ben matematiği sevmiyorum. Kainattaki bütün mesafeleri, ağırlıkları ve hızı, hatta basıncı... Sonra bütün şekilleri... Yani ne varsa ölçü ile ifadelendirilebilecek; hepsini çözüp müşahhas bir bilgi olarak ortaya koymaya çalışan matematik, iş kalbin, duygunun ve beynin dehlizinde ilerlemeye gelince sapıtıyor... İflas ediyor.
Ve insan...
İnsanlar milyarlarca...
Trilyonların bir kuruşunu karşılıksız veremeyen zenginler ve her şeyini bir çırpıda veren fakirler. Zengin kimdir? Fakir kimdir? Bu işin ölçüsü nedir? Neredesin matematik?
Kalbin bir an sızlaması ne ile veya hangi rakam veya birimle anlatılır veya milyonlarca gönlün sızlaması birbiriyle nasıl kıyaslanabilir... Bir damla gözyaşı kaç miligramdır ve toprağa damladığında meydana gelen zelzeleyi hangi richter aleti ölçebilir?
***
Belki "Efendim matematik olmasaydı uzaya gidilmezdi?" diyeceksiniz. Doğrudur hak veririm, ama uzaya gönlüyle gidenlerin hayranıyım ben. Aradaki dağlara ve kilometrelerce mesafelere rağmen hiç ayrılmayan ve beraber olmayı becerebilen gönüllerin aşığıyım...
Sonra yerçekimini dinlemeyen kar tanelerinin... Nazlı sonbahar yapraklarının... Tomurcuk gülün bir anda patlayıvermesinin... Zamanı kar tanesinin süratinde, hızı sonbahar yaprağının süzülüşünde yakalarım...
Hayatın her saniyesini hesapla geçirenler matematikle arası iyi olmayanları anlayamaz. Bir davanın sahibi olmak matematikle ifade edilebilir mi? Dava uğruna ölmesi için parayla idealistler tutabilir misiniz?
Matematik gibi, inceden inceye programa da yabancıyım. Amerika menşeli bir deyim biliyorum: "Programın varsa, çözümün de vardır..." İyi laf. Bazılarının ömürleri, planları ve programları ölçüp biçmekle geçer. Ama bilmezler bir nefes kaç saniye, kaç nefes kaldı, zamanın ritmi hangi ölçüye vurulucak? Hedef yanlışsa dünyanın en muazzam programları ve hesaplamaları ne işe yarar? Plancılar mezar taşlarının mermer kalitesinden, yatacakları yerin yüzölçümüne ve üstlerinde yükselicek servinin boyuna kadar her şeyi hesap ederler. Ama ne hikmetse hep, "Zamansız gitti yahu..."lar bırakırlar arkalarında.
Matematik ve programa bir çift sözüm var:
Hey matematik! Sen, köre rengi tarif etmeye uğraşan formüller hamalısın...
Ve sen, hey plan!.. Sen de ceketi koltuğa gelişi güzel bırakmak yerine dolaba kaldırmanın mantığı olmalısın. Ama ceketin bir gün eskimesine mani olamazsın. Veya münasebetsiz bir çiviye takılıp tırtılmasına...
("Sevmek Ölmekle Başlar " kitabından alıntıdır.) |