Kalp krizi ya da enfarktüs, kalbin koroner (kalbi besleyen atardamalarda) gerçekleşen bir bozukluk sonrası meydana gelen tıkanıklık sonucu oluşuyor. Kalp krizi aniden oluşan bir rahatsızlık olduğundan, kriz geçiren bir kişi için dakikaların altın değerinde olduğunun altı çiziliyor. Bu sebeple, ilk 1-2 saat süresince yapılan bir erken müdahale hayat kurtaracağı için hastanın kendisinin ve hasta yakınlarının neler yapılması gerektiğine dair bilgi sahibi olmaları önem taşıyor.
1- BELİRTİLERİ İYİ TANIYIN !
* Ağrı göğüs ortasındadır. 20 dakikadan fazla, genellikle saatlerce sürer ve genelde dinlenme ya da nitrogliserinle (dilaltı,isordil vb.) geçmez.
* Ağrı, şiddetli ve künt vasıftadır. Fakat kesin veya belirsiz de olabilir.
* Ağrı, sıkıştıran ya da baskı yapıcı tarzda olabilir.
* Göğüste daralma hissi uyandırabilir. "Göğüste fil oturuyormuş, mengene ile sıkıştırılıyormuş, boğuluyormuş" gibi cümlelerle tarif edilen sıkıntılar olarak veya hazımsızlık olarak da hissedilebilir.
* Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da eşlik eder.
Önemli: Yaşlılarda ve özellikle diyabet (şeker) hastalarında ağrısız da kalp krizi olabileceğini unutmayın !
2- YAPTIĞINIZ İŞİ BIRAKIP DİNLENİN !
* Bu belirtiler varsa, hemen yaptığınız işi bırakın ve bir yere oturup dinlenin. Kesinlikle yürümeye ya da merdiven çıkmaya çalışmayın. Çünkü aktiviteye devam etmek, zaten oksijen alamayan kalbin oksijen talebini daha da arttırır.
3- BELİRTİLER GEÇMİYORSA TELEFONLA YARDIM İSTEYİN !
* 10-15 dakikalık dinlenmeye rağmen ağrı geçmiyorsa, telefonla yardım isteyin. Bunu yapamıyorsanız çevredeki kişilerden telefon etmelerini talep edin. Eğer takipte olan bir kalp hastası iseniz, dilaltı tablet ya da sprey şeklindeki ilacınızı kullanın. İlacı aldıktan 10 dakika sonra da ağrı geçmiyorsa, ikinci dozu alıp en yakın hastaneye, en kolay şekilde ulaşmanın yollarını arayın.
4- TAM TEŞEKKÜLLÜ BİR HASTANEYE GİDİN !
* Kalp krizi geçiren hasta ne kadar çabuk tam teşekküllü bir hastaneye gider ve damarı açılırsa krizden o kadar az zarar görür. Çünkü zaman geçtikçe kalp yetmezliğinden ve özellikle ritim bozukluklarından hayatta kalma olasılığı azalır ve harap olan kalp kası miktarı artar. Oysa ilk saatte hiç hasar bırakmadan iyileşme olabilir.
5- KRİZ SONRASI KENDİNİZİ BIRAKMAYIN !
* Uzmanlar kalp krizi geçiren kişinin, daha sonraki süreçte korkmasını ve karamsar olmasını çok doğal olarak nitelendiriyor ve bunun atlatılması için bazı önerilerde bulunuyor: "Kalp krizi sonrası gelişen bu kötü ve karamsar hislerinizi içine atmayın, duygularınızı başkalarıyla paylaşın. Zamanla bu kötü hislerin kaybolduğunu göreceksiniz. Kalp krizi geçirdikten sonra kalbinizin her geçen gün iyileştiğini unutmayın. Kriz geçiren tek kişi siz değilsiniz. Ayrıca dünyada kriz geçirdikten sonra normal yaşam düzenine dönen milyonlarca insan var."
|