Gözlerini düşünüyorum,gözlerini gözlerimin önünde hayal ediyorum her gece ki gibi ve  hayal alemine dalıyorum sessizce.Gözlerinden derinliklere inerek her yer karanlık her yer ürkütücü bir tek sen varsın içimi ısıtan hayata bağlayan..

Keşke giden sadece sen olsaydın..Seninle birlikte sevgin de yok olup gitti..Aynı senin gibi acımasızca,harap ederek, ardına bakmadan,sessiz ve usulca..Tıpkı senin gibi..

Sana gitme diyemedim.Çünkü biliyordum desem de gidecektin.Ve işte gidiyorsun ardına bakmadan.Biliyordum bırakıp gideceğini.Keşke bilmeseydim..

seni sevdiğimi bilmeden,her şeyden habersizce  ve hiç birini asla öğrenmeyeceğin dünyaya seni seven beni bilmeden git..

Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür an kadar ...yakın, bir ömür kadar uzak olması.. Ve bilir misin? Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması. "Ben" deyip susması, "Sen" deyip ağlamaklı kalması..

şimdi sana soruyorum.

Denize denizden bakmakla karadan bakmak arasındaki farkı bilir misin...
Deniz;
Elveda demenin buyrukluğunu mavinin tonlarıyla avutmaktır...
Hayal bile edemeyeceğin uzakların o kadar da uzak olmadığını bilmektir...
Kimsenin bilmediği bir dili konuşmaktır...
En kara bulutları en sert rüzgarları en büyük dalgaları insanlarla uğraşmaya tercih etmektir.
İnsanın düşünce balonlarıyla dolaştığı yerlerdir...
Deniz tutmasını alkol sarhoşluğuna benzetmektir...
Yokluğun aslında nasıl bir erdem olduğunu keşfetmektir...
Fırtınanın hayallerini yenemeyeceğine inanmaktır...
Ufka bakıp dünyayı küçümsemektir...
Hep geleceği düşünüp bugünü harcamaktır...
Keşke belki gibi kelimeleri aklından çıkartmaktır...
Tanrıyla buluşmaktır...
İnsanın inandığı her şeyin aslında bir yalan olduğuna inanmaktır...
Ölmekten korkmamaktır...
Hayatında bir kere bile olsa gidip dönmemeyi düşünmektir...
İnsanın yalnız doğduğunu ve yine yalnız öleceğini hatırlamaktır...
Bir son varsa sonuna kadar gidilecek yerdir...
Deniz;
İNANMAKTIR!
YAŞAMAKTIR!
SEVMEKTİR!
ÖLESİYE SEVMEKTİR!
Şimdi söyle sen, karadaki denizi sevdiğini mi zannediyorsun?

bence sende dene

seni hayal ettiğim yerdir  DENİZ maviliğin ortasında yeşil bir vaha görmek gibi

huzuru bulduğuna inandığın yerdir DENİZ

                                                 Bir bilsen!!!

                             çığlık çığlık düşer hasretin kirpiklerime
                                 kapasam gözlerimde müebbetsin...
                                            .......bilmiyorsun....

                                her şarkının son kuplesinde iç geçiririm

                                               bir bilsen nelerimsin ?
                                         yaşadıklarımın temiz yanısın
                                                sıradışı hikayemsin...

Dudaklarında ıslanan türkülerle sevdim seni.

Dudaklarından taşan yosun kokusu nefesine vurgun sevdim seni.

Aslında seni hayallerimde buldum da sevdim.

Radyoda eski türküler çalarken, ben herşeyin eskimişliğiyle sevdim seni.

Hayallerime sığmadın bir süre sonra.

Seni yaşamın en olağan yerinde aradım.

Yanıbaşımda.

Nasıl ısındı içim nasıl üşüdü.

Yaşamın zıtlıklarıyla sarıldım sana.

Ben hep seni mahzun bir sewdayla Sevdim..

ROMEO & JULİET

Senin yanına gelirken,
Hayatımı,geleceğimi bırakmıştım arkamda.
Ve o an,senin gözlerine bakarken,
Yeni bir hayat inşa ediyordum bakışlarında.

Gülüşüne İstanbul boğazı gibi köprü,
Kirpiklerine sıra sıra dağlar kuruyordum…
Ve allahım…en değerli varlığım olan kalbimi,
Bırakıyordum senin o sımsıcak avuçlarına.

Alice gibi harikalar diyarım yoktu ama,
Ben kollarında,mucizeler diyarını bulmuştum.
Her gece uyuyup,her gece uyandığım da,
Ve yüzüne baktığımda,daha çok inanıyordum
Masallardaki prenslerin gerçek olduğuna…

Prensim…masalların sonu mutlu biter ya,
Bizim mutlu veya mutsuz,
Hiçbir sonumuz olmayacak.
Romeo ve juliet gibi bir efsane olup,
Bu hayatı bizi yaşatmaktan bıktıracağız…
Ve biz bıkmayacağız.Her nefeste bedenimiz,
Aşkın ölümsüzlüğünü,dudaklarımızla yaşatacağız...