SAĞIRIN HASTA ZİYARETİ
İyi kalpli sağır adam, bir gün komşusunun hasta olduğunu öğrenir. Kendi kendine, "Komşum hastalanmış; onu ziyaret etmem, hal ve hatırını sormam lazım. Ama hen sağır bir adamım, o da hasta, sesi çıkmaz. Zaten hastaya malum şeyler sorulur, malum cevaplar alınır.
Ben `Nasılsınız?` diyeceğim;" O, İyiyim, teşekkür ederim" diyecek. `Ne yiyorsun?` dersem, elbette bir yemek ismi söyleyecek; ben de `Afiyet olsun!` derim. `Doktorlardan kim geliyor?` diye sorarsam, bir doktor adı verecek. Ben de, `İyi doktordur` derim, olur biter" diye düşünür. Hastayı ziyarete gider, başucuna oturur. "Nasılsınız?" diye hal hatır sorar. Hasta inleyerek, "Ölüyorum!" diye cevap verince, sağır adam, "Oh oh, çok memnun oldum!" diye karşılık verir. Hasta, "Bu ne demek, adam ölümüne memnun olunur mu?" diye kızar. Sağır tekrar sorar: "Ne yiyip ne içiyorsun?" Hasta kızgınlıkla, "Zehir!" der. Sağır onun bir yemek ismi söylediğini sanarak, "Afiyet olsun!" diye karşılık verir. Hasta büsbütün çileden çıkmıştır. Sağır adam sormaya devam eder: "Tedavi için doktorlardan kim geliyor?" Hasta, "Hadi be defol!... Azrail geliyor..." diye cevap verir. Sağır, "Çok bilgin, tecrübeli bir doktordur. İnşaallah yakında bir çaresini bulur..." deyince hasta dayanamaz, "Kahrol!" diye bağırır. Sağır ise komşuluk hakkını yerine getirdiği için çok memnun ayrılır. Sağırın yaptığı kıyas yüzünden, on yıllık dostu ve hal hatır sorması hiç olup gitti. Senin duygu kulağın sağırsa, gönül kulağın açık olmalı. Çünkü gönül kulağı, her şeyi duyar ve işitir.
Mesnevi` den |
Anlayana fazlasıyla anlamlı anlamayana fazlasıylan saçma anlamak isteyene içler acısı...anlar zannadene, anlattı zannedene, anladım zannedene... ne desem nasıl desem bilmem ki...............................................................................................hakikaten anlattınız anlayana anlayabildiğince anlatabildiğinizce. |