Gel Leyla,
Gel umudumun misafiri ol.
Karanlık gecelerde yıldızları seyredip şarap içelim,
Güneşli sabahlara uyanalım adını bilmediğimiz kıyılarda.
İki sırt çantası, iki tren bileti
Hayatı anlamamız için yeterli.. bakışlarından bir tutam alıp cüzdanımda Saklamak istiyorum Leyla.
Bunun mümkün olacağı yerlere gidelim lütfen.
İnsanların birbirine günaydın dediği yerlere gidelim.
Başka türlü kurtaramayız dünyayı.
Seninleyken dünyayı kurtarabilecek bir kudrete sahipmişim gibi geliyor.
Bir gezegen nasıl kurtarılır bilmiyorum Leyla
Ama bir gezegene sarılmak nedir, iyi bilirim..
İyi bilirim, ekmek almaya giden çocuğunu pencerede bekleyen annelerin telaşını.
Bizim buralarda telaşlı insanları sevmezler üstelik..
Torunlarıma bırakacak tek kuruşum yok Leyla..
Sana sunabileceğim maddi bir imkanım yok malesef.
Ama biz
öyle yerlere gidelim ki seninle,
gökyüzünü seyretsin insanlar haziran aylarında..
Bıraksınlar işi gücü,
akşamları eş dost toplanıp sohbet etsinler yıldızların gölgesinde..
Herkes kabullensin bir gün öleceğini.
Çocuklarına gemi satın almak yerine
Denizleri sevmeyi öğretsin mesela babalar..
Çok şey değil Leyla,
Dizlerine uzanıp ölümü beklemek istiyorum..
Nerde olduğumuzun bir önemi yok.
Saçlarının kokusu burnumda olduğu sürece, nasıl olduğumuzun hiçbir önemi yok..
Bektaş Şenel